"Diplomatik personelin sınır dışı edilmesi" Cezayir ile Fransa arasındaki gerilimi yeniden artırdı

İki ülke ilişkilerinde yeni gerginlikler

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebboune, 6 Nisan 2025'te Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'u kabul etti (AP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebboune, 6 Nisan 2025'te Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'u kabul etti (AP)
TT

"Diplomatik personelin sınır dışı edilmesi" Cezayir ile Fransa arasındaki gerilimi yeniden artırdı

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebboune, 6 Nisan 2025'te Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'u kabul etti (AP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebboune, 6 Nisan 2025'te Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'u kabul etti (AP)

Cezayir-Fransa ilişkileri, Paris'in, Cezayir makamlarının Fransız büyükelçiliğinin 12 çalışanını sınır dışı etme kararını duyurması ve bu kararın sürdürülmesi halinde misilleme yapma tehdidinde bulunmasının ardından yeniden gerginleşti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot dün yaptığı açıklamada, Cezayir'in Fransız büyükelçiliğinin 12 çalışanından 48 saat içinde topraklarını terk etmelerini istediğini belirterek, kararın Fransa'da üç Cezayirlinin tutuklanmasına tepki olarak alındığını kaydetti. Barrot bu hareketi “haksız” olarak nitelendirdi ve Cezayir makamlarından sınır dışı etme tedbirlerini geri almalarını, aksi takdirde Paris'in “derhal karşılık vermekten başka çaresi kalmayacağını” söyledi. Bu Fransız çalışanlardan bazıları İçişleri Bakanlığı için çalışıyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre geçen cuma günü, aralarında Fransa'daki bir Cezayir konsolosluğu çalışanının da bulunduğu üç kişi, Cezayirli nüfuz sahibi Amir Boukhras'ın Nisan 2024 sonunda Fransa topraklarında kaçırılması olayına karıştıkları şüphesiyle Paris'te suçlandı.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı cumartesi akşamı yaptığı açıklamada “Bu yeni, kabul edilemez ve haksız gelişme Cezayir-Fransa ilişkilerine zarar verecektir” denildi ve “bu davayı sonuçsuz veya tepkisiz bırakmama” kararlılığını vurguladı. Bakanlık, “soruşturmalar sırasında Fransa İçişleri Bakanlığı güvenlik birimleri tarafından sunulan argümanların kırılganlığını ve zayıflığını” vurguladı.



Netflix'in 100 puanlı savaş belgeseli izleyicileri gözyaşlarına boğdu

Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 
Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 
TT

Netflix'in 100 puanlı savaş belgeseli izleyicileri gözyaşlarına boğdu

Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 
Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi'nin öne çıkan unsurlarından biri de arşiv görüntülerinin yanı sıra bazı çarpıcı anların yeniden canlandırılması (Netflix) 

Netflix'in 2025 yapımlarından biri olan savaş belgeseli Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi (Surviving Black Hawk Down), izleyicileri derinden sarstı ve gözyaşlarına boğdu. Yayına girdiği günden bu yana hem televizyon yazarlarından hem de izleyicilerden tam not alan üç bölümlük belgesel, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puana ulaşmayı başardı.

Gerçekler kurguyu geride bıraktı

Yayın devi, bu yıl American Primeval ve Cassandra gibi güçlü yapımlarla dikkat çekmişti. Ancak Kara Şahin Düştü: Mogadişu Muharebesi, gerçekliğin kurguyu bir kez daha geride bıraktığı yapımlardan biri oldu. 

Platformda 10 Şubat'ta yayına giren belgesel, kısa sürede büyük ilgi gördü ve Love is Blind'la Cobra Kai'ın final sezonunun ardından Netflix'in en çok izlenen üçüncü yapımı olmayı başardı.

Birçok kişi, 1993'te Somali'nin başkenti Mogadişu'da yaşanan çatışmayı, Ridley Scott imzalı 2001 yapımı drama Kara Şahin Düştü'yle (Black Hawk Down) biliyor. Scott'ın filmi, ABD askerlerinin yaşadıklarını etkileyici biçimde anlatan bir yapım olsa da nihayetinde kurmaca bir sinema filmiydi. Yeni belgeselse hikayeyi hayatta kalan askerlerin gözünden, onların kendi sözleriyle aktarıyor. 

"Savaş travmasını güçlü bir şekilde aktarıyor"

Belgeselde aynı zamanda çatışmanın ortasında kalan Somalili sivillerin yaşadıklarına da yer veriliyor. Röportajlar, yoğun tempolu canlandırmalar, arşiv ve gerçek çatışma görüntülerinin harmanlandığı belgesel, o gün yaşananların yıkıcı boyutunu gözler önüne seriyor.

Yapımcılığını Ridley Scott'ın üstlendiği, yönetmenliğiniyse Jack MacInnes'in yaptığı seri, ağırlıklı olarak ABD askerlerinin anlatımlarına yer verse de Somalili tanıkların ve çatışmaya katılanların sesine de kulak veriyor. 

Decider yazarı Joel Keller belgeselin "birçok kişinin bugüne dek görmediği detayları gün yüzüne çıkardığını" söyledi. Observer'dan Andrew Anthony ise belgesel için "savaş travmasını güçlü bir şekilde aktarıyor" ifadelerini kullandı.    

Bazı izleyicilerse yapımın "Amerika'yı kötü göstermek istediğini" iddia ederken, kimi de "fazla ABD odaklı" olduğunu savundu. Bu zıt görüşler, belgeselin zorlu bir denge yakalamayı başardığını gösteriyor.

Independent Türkçe, Express, Metro