Netanyahu, Kudüs'teki yangınların ormandan şehre yayılabileceği konusunda uyardı

TT

Netanyahu, Kudüs'teki yangınların ormandan şehre yayılabileceği konusunda uyardı

Netanyahu, Kudüs'teki yangınların ormandan şehre yayılabileceği konusunda uyardı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, Kudüs yakınlarında çıkan orman yangınlarının şehre ulaşabileceği uyarısında bulundu.

İsrailli itfaiyeciler, Kudüs-Tel Aviv otoyolu yakınlarında çıkan ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yangınlarla mücadele ediyor.

Başbakanlık Ofisi tarafından yayınlanan video mesajında Netanyahu, ‘batı rüzgarlarının yangını kolayca Kudüs banliyölerine ve hatta şehre doğru itebileceğini’ söyledi.

“Şu an için öncelik Kudüs'ün savunulmasıdır” diyen Netanyahu, durumu ‘ulusal acil durum’ olarak tanımladı.

İsrail İtfaiye ve Kurtarma Kurumu Komiseri Eyal Caspi, düzenlediği basın toplantısında, “İsrail'de son on yılın en büyük yangınıyla karşı karşıyayız” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın ofisi, Romanya'dan gelen desteğe ek olarak İspanya'dan iki, Fransa'dan da bir yangın söndürme uçağının geldiğini duyurdu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kudüs şehrini tehdit eden yangınlar karşısında ülkesinin İsrail ile dayanışma içinde olduğunu ifade ederek, Paris'in bu kriz karşısında İsrail’e ‘maddi destek’ sağlamaya hazır olduğunu vurguladı. Macron bugün X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, “Korkunç yangınlarla karşı karşıya olan İsrail halkıyla dayanışma içindeyiz. Fransa önümüzdeki saatlerde maddi destek sağlamaya hazır” ifadelerini kullandı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de orduya, gerekirse yangınların söndürülmesinde polise ve itfaiyeye destek olunması talimatı verdi. Bazı ordu birlikleri şimdiden görevlendirildi.

asdfg

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ordu komutanlığına, itfaiyecilerin şiddetli yangınlarla başa çıkmasına yardımcı olmak üzere birlikler konuşlandırması talimatını verdi.

sdfrg

İsrail acil durum servisi Kızıl Davut Yıldızı, yangınlar nedeniyle yüzlerce sivilin risk altında olduğu uyarısında bulundu.

Kızıl Davut Yıldızı, hafif yaralı en az 23 kişiyi tedavi ettiğini ve alarm durumunu en üst seviyeye çıkardığını bildirdi.

sdfvgth

Katz yaptığı kısa açıklamada şunları söyledi: “Ulusal acil durum halindeyiz… Tüm güçler hayat kurtarmak ve yangınları kontrol altına almak için seferber edilmeli.”

Tahliye edilen bölgeler

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre öğleden sonra bölgeye ulaşan birlikler, yoğun duman bulutları arasında yollarda mahsur kalan insanların tahliyesine yardımcı oldu.

İsrail polisine göre Kudüs'ün yaklaşık 30 kilometre batısındaki en az beş bölge boşaltıldı.

Ana otoyol kapatıldı ve yol boyunca yaşayan sakinler tahliye edildi.

sdfgr

İsrail polisi tarafından X platformu üzerinden yapılan açıklamada, “Route 1 ve Kudüs Tepeleri bölgesinde yangınların yayılması nedeniyle sahada çok sayıda polis gücü faaliyet gösteriyor. Halktan bölgeye seyahat etmekten kaçınmaları isteniyor” denildi.

Bir AFP fotoğrafçısı, Latrun ve Beit Shemesh arasındaki yol boyunca ormanları saran alevleri görüntüledi. Bu durum birçok sürücünün araçlarını yol ortasında terk ederek alevlerden kaçmasına neden oldu.

erg

Fotoğrafçı, bir çekicinin insanların olay yerinden taşınmasına yardım ettiğini, helikopterlerin ise yangınları söndürme çalışmalarına katıldığını görüntüledi. AFP tarafından yayınlanan görüntülerde, otoyoldan tahliye edilirken bir çekicinin arkasında oturan insanlar görüldü.

dswevgrre

AFP fotoğrafçısına göre, bölgeyi kaplayan yoğun duman görüş mesafesini büyük ölçüde engelliyor ve bölgede mahsur kalanlar arasında boğulma vakalarına neden oluyor.

Kızıl Davut Yıldızı, yangınların neden olduğu trafik sıkışıklığında mahsur kalanlara tıbbi yardım sağlamak için motosiklet birimleri görevlendirdiğini duyurdu.

wefrew

İsrail polisinden yapılan açıklamada, yangınların ormanlık alandaki yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgar nedeniyle yayıldığı ve en az beş topluluğun tahliye edilmesine neden olduğu belirtildi.

Etkinlikler iptal edildi

İsrail'in itfaiye teşkilatını denetleyen Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, genellikle yılın bu zamanlarında orman yangınlarının görüldüğü bölgeye gitti.

Bir video açıklamasında Ben-Gvir, yangından etkilenen bölgelere daha fazla yardım sağlamak ve mahsur kalan sivilleri tahliye etmek için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

wegfr

Ben-Gvir daha sonra yaptığı açıklamada, yangınların suç teşkil eden bir eylem olabileceğini ima etti ve polis Doğu Kudüs'te yaşayan bir kişiyi gözaltına aldığını açıkladı. Bu kişinin ‘şehrin güneyindeki bir tarlayı ateşe vermeye çalışırken’ gözaltına alındığı belirtildi.

Ancak hiçbir resmî açıklama iki olay arasında doğrudan bir bağlantı kurmadı.

Ben-Gvir, “İsrail polisi, kundaklama saldırılarına karışan herkesi gözaltına almak için çabalarını sürdürecektir” dedi.

Kudüs Belediyesi, Bağımsızlık Günü münasebetiyle dün gece kentte yapılması planlanan tüm etkinliklerin iptal edildiğini duyurdu.

İtfaiye teşkilatından bir sözcü, “Kurtarma ve yangın müdahale hizmetleri etkinliklerin güvenliğinin sağlanmasına katılamayacaktır” diyerek, Bağımsızlık Günü kutlamalarının iptal edilebileceğini belirtti.

wefgre

Başbakanlık Ofisi’nden dün yapılan açıklamaya göre, aralarında İtalya'nın da bulunduğu çeşitli ülkelerden yangın söndürme uçaklarının ‘mümkün olan en kısa sürede’ İsrail'e ulaşması bekleniyor.

Geçtiğimiz hafta yangınlar Kudüs'te aynı bölgeye yaklaştığında Netanyahu uluslararası takviye talep etmeyi düşündüğünü söylemiş, ancak yangınlar sonunda kontrol altına alınmıştı.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Will Smith gişe canavarı seriye dönüyor mu?

Tommy Lee Jones ve Will Smith başrollerdeki işbirliğini üç film boyunca sürdürmüştü (Columbia)
Tommy Lee Jones ve Will Smith başrollerdeki işbirliğini üç film boyunca sürdürmüştü (Columbia)
TT

Will Smith gişe canavarı seriye dönüyor mu?

Tommy Lee Jones ve Will Smith başrollerdeki işbirliğini üç film boyunca sürdürmüştü (Columbia)
Tommy Lee Jones ve Will Smith başrollerdeki işbirliğini üç film boyunca sürdürmüştü (Columbia)

Sony, Siyah Giyen Adamlar (Men in Black) serisini dikkat çeken yeni bir yapımla devam ettirmek istiyor. 

Senaryo için yine Will Smith'in oynadığı Bad Boys serisinin üçüncü ve dördüncü filmlerini kaleme alan Chris Bremner görevlendirildi. 

Yönetmen ya da oyunculara dair henüz herhangi bir açıklama yok.

Deadline, Will Smith'in Ajan J. rolünü bir kere daha canlandırmak istediğini ve senaryoyu ilk alanlardan birinin de o olacağını duyurdu. 

Kültür ve sanat haberleri sitesinin kaynakları, Ajan K. rolündeki Tommy Lee Jones'un senaryoyu okumadan seriye katılıp katılmayacağına dair bir şey söylemeyeceğini aktardı. 

Deadline, Will Smith'in Martin Lawrence'la birlikte oynadığı Bad Boys serisinin 2020'deki Bad Boys: Her Zaman Çılgın (Bad Boys for Life) ve 2024'teki Bad Boys: Ya Hep Ya Hiç'le (Bad Boys: Ride or Die) gösterdiği başarının Sony'yi Siyah Giyen Adamlar için cesaretlendirdiğini bildiriyor.

Lowell Cunningham'ın Marvel için yazdığı çizgi romanlardan uyarlanan Siyah Giyen Adamlar'ın ilk filmi, 1997'de Barry Sonnenfeld tarafından çekilmişti.

Küresel gişe hasılatında 580 milyon doları aşarak büyük bir başarı gösteren yapım, başrolleri paylaşan Will Smith ve Tommy Lee Jones'in 2002 ve 2012'deki devam filmlerinde oynamalarını da sağlamıştı. 

2019'da çekilen Siyah Giyen Adamlar: Global Tehdit'teyse (Men in Black: International) ne bu iki yıldız ne de Sonnenfeld var. 

Yönetmen koltuğuna F. Gary Gray'in geçtiği proje, Tessa Thompson, Chris Hemsworth ve Liam Neeson gibi ünlü oyuncuları barındıran kadrosuna rağmen beklentileri karşılayamamıştı.

Ancak 4 filmle dünya çapında 1,9 milyarlık gişe hasılatına sahip seri, yapımcıları iştahlandırmayı sürdürüyor. 

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Deadline


"Olağanüstü" mozaik, Truva Savaşı'nın kayıp hikayesini açığa çıkardı

Ketton mozaiğinin üçüncü paneli, Kral Priamos'un oğlu Hektor'un ağırlığını ölçmek için bir teraziyi doldurmasını tasvir ediyor (Leicester Üniversitesi Arkeoloji Hizmetleri)
Ketton mozaiğinin üçüncü paneli, Kral Priamos'un oğlu Hektor'un ağırlığını ölçmek için bir teraziyi doldurmasını tasvir ediyor (Leicester Üniversitesi Arkeoloji Hizmetleri)
TT

"Olağanüstü" mozaik, Truva Savaşı'nın kayıp hikayesini açığa çıkardı

Ketton mozaiğinin üçüncü paneli, Kral Priamos'un oğlu Hektor'un ağırlığını ölçmek için bir teraziyi doldurmasını tasvir ediyor (Leicester Üniversitesi Arkeoloji Hizmetleri)
Ketton mozaiğinin üçüncü paneli, Kral Priamos'un oğlu Hektor'un ağırlığını ölçmek için bir teraziyi doldurmasını tasvir ediyor (Leicester Üniversitesi Arkeoloji Hizmetleri)

Arkeologlar, Rutland'da keşfedilen "olağanüstü" bir Roma mozaiğinin arkasındaki gizli hikayeyi ortaya çıkardı.

"Birleşik Krallık'ta keşfedilen en önemli mozaiklerden biri" diye tanımlanan Ketton mozaiği, bir çiftçinin tarlasındaki kazı sırasında ilk kez 2020'de gün yüzüne çıkarılmıştı. Uzmanlar ilk başta eserin, Homeros'un ünlü destanı İlyada'daki meşhur sahneleri tasvir ettiğini düşünmüştü ancak yeni bir çalışma karolara farklı bir ışık tuttu.

Leicester Üniversitesi arkeologlarının yeni bir çalışmasına göre mozaikler gerçekten de ünlü Truva Savaşı hikayesini anlatsa da sahneler aslında öykünün "uzun zamandır kayıp" bir versiyonuna ait. Bu versiyon ilk kez Yunan oyun yazarı Aiskhylos tarafından popülerleştirilmişti.

Üç dramatik panel, Yunan kahraman Akhilleus'la Truva Prensi Hektor arasındaki düelloyu, Hektor'un cesedinin sürüklenişini ve nihayetinde Kral Priamos'un almak için ağırlığınca altın verdiği cesedin tartılmasını tasvir ediyor.

Uzmanlar, mitolojik öykünün bu versiyonu tarihte kaybolup gitse de Romalıların ona aşina olduğunu söylüyor.

Paneller, uzmanların MS 3. veya 4. yüzyıla dayandığını düşündüğü ana villa binasının kuzey ucundaki yemek odasının şatafatlı zeminini oluşturuyordu.

Leicester Üniversitesi Antik Tarih bölümünde öğretim üyesi olan Dr. Jane Masséglia başyazarı olduğu yeni çalışmanın, Britanya'daki Romalıların Akdeniz genelindeki tasarım tercihlerinden ilham aldığını da gösterdiğini söylüyor.

ferf
Ketton mozaiğinin ikinci paneli, Akhilleus'un Hektor'un cesedini arabasının arkasında sürüklerken, Hektor'un babası Priamos'un merhamet dilediğini gösteriyor (Leicester Üniversitesi Arkeoloji Hizmetleri/Boston Güzel Sanatlar Müzesi)

Dr. Masséglia "Ketton Mozaiği'nde hikayenin Aiskhylos versiyonunu anlatan sahneler bulunmasının yanı sıra üst panel aslında mozaiğin döşenmesinden 800 yıl önce, Aiskhylos döneminden kalma bir Yunan çömleğinde kullanılan tasarıma dayanıyor" diye açıklıyor.

Bir panelde standart desenlerin kullanıldığını gördüğümde mozaiğin diğer kısımlarının da Yunanistan, Türkiye ve Galya'dan kalma çok daha eski gümüş eşya, sikke ve çanak çömleklerde karşımıza çıkan tasarımlara dayandığını fark ettim. Roma-Britanyalı zanaatkarlar, antik dünyanın geri kalanından izole değillerdi; desen kataloglarını nesilden nesile aktaran geniş zanaat ağının parçasıydılar. Ketton'da, Roma dönemi Britanyası zanaatkarlığının yanı sıra Akdeniz'in tasarım mirasını da görüyoruz.

2020'de aile çiftliğinde Ketton mozaiğini keşfeden Jim Irvine, yeni araştırmanın "Roma dünyasında yeni yeni takdir edilmeye başlanan bir kültürel entegrasyon düzeyini" ortaya koyduğunu söylüyor.

Bu büyüleyici ve önemli gelişme, Roma dönemi Britanyası'nın genellikle hayal ettiğimizden çok daha kozmopolit olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe