Libya'nın başkentinde "kırılgan bir ateşkes" yaşanıyor

Birleşmiş Milletler uygulamayı izleyecek

Trablus'ta çatışan tarafları ayıran güvenlik güçleri (terörle mücadele gücü)
Trablus'ta çatışan tarafları ayıran güvenlik güçleri (terörle mücadele gücü)
TT

Libya'nın başkentinde "kırılgan bir ateşkes" yaşanıyor

Trablus'ta çatışan tarafları ayıran güvenlik güçleri (terörle mücadele gücü)
Trablus'ta çatışan tarafları ayıran güvenlik güçleri (terörle mücadele gücü)

Libya'nın başkenti Trablus, “Geçici ulusal birlik” hükümetine bağlı güçlerle “Özel Caydırıcı Güç” ve müttefiklerine bağlı silahlı unsurlar arasında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından, güvenlik ve siyasi yetkililerin istikrarı yeniden sağlamak için üzerinde anlaştığı “kırılgan ateşkes” sürecini yaşıyor.

Yedi silahlı tabur ve tugay, Trablus'un merkezinde kararlaştırılan temas noktalarında çatışan tarafları ayırmaya başladı. Birleşmiş Milletler Libya Misyonu (UNSMIL), “kırılgan ateşkesi” yakından izlediğini belirterek, tüm silahlı gruplara “gecikmeden” kışlalarına dönmeleri için acil çağrısını yineledi. “Ateşkese tam uyumun önemi” vurgulandı ve tüm taraflar “gerginliği tırmandıracak her türlü eylem ve açıklamadan” kaçınmaya çağırıldı.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Muhtar el-Cehavi komutasındaki “Terörle Mücadele Gücü Yedek Birimi”, 6 tabur ve diğer silahlı birliklerin yanı sıra, başkent Trablus'un merkezinde çatışmaları sonlandırma çözüm gücü olarak müdahale eden güçler arasında yer aldı.



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news