Gazze'de yakın bir ateşkesin temkinli sinyalleri

Witkoff, İsrail ve Hamas'a bir öneri sundu...  Tel Aviv, Batı Şeria'da 22 yerleşim birimini onayladı

Filistinliler, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'nin merkezindeki İsrail hava saldırılarında öldürülen bir ailenin cenaze töreninde (AFP)
Filistinliler, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'nin merkezindeki İsrail hava saldırılarında öldürülen bir ailenin cenaze töreninde (AFP)
TT

Gazze'de yakın bir ateşkesin temkinli sinyalleri

Filistinliler, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'nin merkezindeki İsrail hava saldırılarında öldürülen bir ailenin cenaze töreninde (AFP)
Filistinliler, dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'nin merkezindeki İsrail hava saldırılarında öldürülen bir ailenin cenaze töreninde (AFP)

ABD elçisi Steve Witkoff'un dün İsrail ve Hamas'a sunduğu Gazze'de yakın zamanda gerçekleşecek bir ateşkes için yeni teklife karşı ihtiyatlılık hakim oldu.

Hamas, yanıtını sunmak için teklifi incelediğini duyurdu ve İbrani medyası, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun rehinelerin ailelerine kabulünü bildirdiğini duyurdu.

Filistinli kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, önerinin "60 günlük anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ilk gününde 5 İsrailli rehinenin, yedinci gününde ise 5 kişinin daha serbest bırakılmasını" içerdiğini söyledi.

Öneride savaşı durdurmaya yönelik “ABD veya İsrail garantileri” konusunda bir boşluk göze çarpıyor, ancak kaynaklar, önerinin “Başkan Donald Trump'ın bir basın toplantısında ateşkes ilan edeceği ve tüm tarafların ateşkese uyacağını ve ateşkesin devam edeceğini garanti edeceği” yönünde taahhütler içerdiğini belirtiyor. Bu işaretlere rağmen, Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a, “hareketin istek ve şartlarının çoğunu karşılamamasına rağmen, öneriyi inceleyeceklerini” söyledi. Bir İsrailli yetkili ise “Times of Israel” gazetesine, önerinin “İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılacağı yerlere değinmediğini” belirtti.

İsrail hükümeti dün ayrıca Batı Şeria'da 22 yeni yerleşim yeri inşa etme niyetini duyurdu.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.