Hacılar, Teşrik günlerinin ilk gününde Cemarat'a taş atmaya başladı

Mina'daki Cemarat’ın uydu görüntüsü (AFP)
Mina'daki Cemarat’ın uydu görüntüsü (AFP)
TT

Hacılar, Teşrik günlerinin ilk gününde Cemarat'a taş atmaya başladı

Mina'daki Cemarat’ın uydu görüntüsü (AFP)
Mina'daki Cemarat’ın uydu görüntüsü (AFP)

Hacılar, Kurban Bayramı'nın ilk günü olan dün (cuma) Akabe cemresini taşladıktan sonra bu sabah erken saatlerde, Teşrik günlerinin ilk gününde Mina'daki Cemarat'a taş atmaya başladı.

Kurban Bayramı'nın ilk günü olan dün hacılar, Arafat'ta vakfeye durduktan, Müzdelife'de geceledikten ve Mina'da Akabe cemresine taş attıktan sonra Kâbe’de Ziyaret (İfâda) Tavafı'nı huzur içinde gerçekleştirdi.

Hacılar, dün şafak vakti ibadetlerini tamamlamak üzere Mina'ya akın etti. Burada Hz. Peygamber'in (sav) sünnetine uyarak yedi çakıl taşıyla Akabe cemresine taş attılar, tıraş olup saçlarını kısalttılar. Ardından İfâda Tavafı ve Safa-Merve arasında sa’y yaptılar.

Hacılar dün Akabe cemresini taşladı. (Reuters)Hacılar dün Akabe cemresini taşladı. (Reuters)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün yaptığı açıklamada, hacılara hizmette süregelen başarının devletin İki Kutsal Cami ve kutsal mekanlara hizmette gösterdiği çabaların bir sonucu olduğunu belirterek, hacılara rahatlık sağlamak için her türlü çabanın sarf edilmeye devam edileceğini vurguladı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bu açıklamayı, aralarında Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, prensler, Suudi Arabistan Başmüftüsü, alimler ve şeyhler, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinden üst düzey davetliler, bakanlar ve askeri liderlerin bulunduğu misafirleri İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına Mina Sarayı'nda kabul ederken yaptı.

Muhammed bin Selman törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına siz vatandaşlarımızın, mukimlerin ve hacılarımızın Kurban Bayramı’nı kutluyor, Yüce Allah'tan ülkemize ve tüm dünyadaki Müslümanlara sağlık ve huzur getirmesini diliyoruz.”

Veliaht Prens, Hac katılımcılarının, çeşitli devlet sektörlerinde çalışanların ve hem erkek hem de kadın gönüllülerin, hacıların ibadetlerini güven ve huzur içinde tamamlamalarına yönelik ülke politikasının uygulanmasında gösterdikleri sürekli çabayı överek, Allah'tan güvenlik ve emniyet nimetini daim kılmasını ve ‘bu büyük görevi tam anlamıyla yerine getirmeye devam etmesi için Suudi Arabistan’a başarı ihsan etmesini’ diledi.

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Halid Al Tali, hacıların sağlık durumuyla ilgili olarak herkese güvence vererek, hacılar arasında herhangi bir salgın ya da halk sağlığını etkileyen bir hastalığın kaydedilmediğini teyit etti.

Al Tali bu durumu, ülke yönetiminin istekleri doğrultusunda hacıların sağlık ve güvenliğini önceliklerinin en başına koyma konusundaki kararlılıklarını yansıtan, çeşitli devlet kurumlarının uyum içinde hacılara hizmet vermek için gösterdikleri entegre çabalara bağladı.

Geçtiğimiz çarşamba günü düzenlenen basın brifinginde Al Tali, en önemlisi ‘hacca izinsiz gidilmemesi’ olan yönetmeliklerin uygulanmasının, ‘sağlık kapasitesi’ ilkesi de dahil olmak üzere sağlık gerekliliklerinin uygulanmasının ve özenli turizm planlarının devreye sokulmasının bu sezonun başarısı üzerindeki somut etkisine işaret etti.

Al Tali, “Bu çabaların sağlık vakalarının sayısının azaltılması üzerinde açık ve doğrudan bir etkisi oldu. Geçen yıla kıyasla bu yılki Hac sezonunda sıcak çarpması vakalarında yüzde 90'lık bir düşüşe tanık olduk. Bu, hacıların sağlık ve güvenliğini destekleme konusundaki ortak başarımızı yansıtmaktadır” ifadelerini kullandı.



Endonezya'da 1,5 milyon yıllık taş aletler bulundu

Taş aletlerin bir şeyleri kesme veya sıyırma gibi işlerde kullanıldığı tahmin ediliyor (M.W. Moore)
Taş aletlerin bir şeyleri kesme veya sıyırma gibi işlerde kullanıldığı tahmin ediliyor (M.W. Moore)
TT

Endonezya'da 1,5 milyon yıllık taş aletler bulundu

Taş aletlerin bir şeyleri kesme veya sıyırma gibi işlerde kullanıldığı tahmin ediliyor (M.W. Moore)
Taş aletlerin bir şeyleri kesme veya sıyırma gibi işlerde kullanıldığı tahmin ediliyor (M.W. Moore)

Endonezya'nın Sulawesi adasında yaklaşık 1,5 milyon yıllık taş aletler keşfedildi. Bulgular, insanların atalarının bölgede yaşadığına dair en eski kanıtı sunarken, oraya nasıl ulaştıkları hakkında sorulara da yol açıyor.

Daha önce yapılan çalışmalarda Sulawesi'nin yakınlarındaki diğer adalarda çeşitli hominin türlerinin izlerine rastlanmıştı. Örneğin Luzon'da Homo luzonensis'e ait 500 bin yıllık kemikler ve 700 bin yıllık taş aletler bulunmuştu.

Flores'teyse "hobbit" diye bilinen insan türü Homo floresiensis'e ait kanıtlar ortaya çıkmıştı. Ayrıca bu adada bulunan 1,02 milyon yılık taş aletler, Asya'yla Avustralya'yı ayıran Wallacea adaları arasında en eski olanlardı. 

Endonezya ve Avustralya'dan bir araştırma ekibi Sulawesi'de bunlardan çok daha eski taş aletler keşfetti. 

2019 ila 2022'de yapılan kazılar sırasında yerin altında, çört diye bir kaya türünden yapılmış 7 alet ortaya çıkarıldı. Bilim insanları bulundukları toprağı ve yakınlardaki domuz fosillerini analiz ederek taş aletleri 1,04 milyon ila 1,48 milyon yıl önceye tarihledi.

Daha önce bu adada bulunan en eski taş aletler 194 bin yıllıktı. Ayrıca Homo sapiens'e (modern insanlar) ait, 16 bin ila 25 bin yıllık bir çene kemiği de keşfedilmişti. 

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (6 Ağustos) yayımlanan çalışmanın yazarlarından Adam Brumm "Homininlerin Sulawesi'de çok uzun süre yaşadığından hep şüphelensek de şimdiye kadar net bir kanıt bulamamıştık" diyor.

Yeni kanıtlar insanların atalarının, Luzon ve Flores'ten önce Sulawesi'ye ulaşıp orada yaşadığına işaret ediyor. Bu nedenle aletleri yapanların Homo luzonensis veya Homo floresiensis'in ataları olması mümkün ancak araştırmacılar bunların kimin elinden çıktığını henüz bilmiyor.

Brumm'a göre en muhtemel senaryo Homo erectus veya Homo floresiensis'e benzeyen bir türün bunları yapmış olması. Ancak doğrudan fosil kanıtları ortaya çıkmadan kesin bir şey söylenemiyor.

Bilim insanları aletlerin tam olarak ne için kullanıldığından da emin değil. Yiyecekleri kesme veya ağaç gibi malzemelerden aletler yapmak için kullanılmış olmaları muhtemel. Öte yandan bölgede bulunan hayvan kemiklerinde kesme izine rastlanmadı.

Son keşifle birlikte cevap bekleyen sorulardan bir diğeri de homininlerin Sulawesi'ye nasıl ulaştığı. Uzmanlar, insanların atalarının bu dönemde deniz yolculuğu yapmış olması gerektiğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan arkeolog Debbie Argue şöyle diyor:

Anakaraya hiçbir zaman bağlı olmayan üç adada (Flores, Luzon ve şimdi de Sulawesi) homininlere dair kanıtlar bulunması, Güneydoğu Asya adalarını insan evriminin olağanüstü bir sınırı haline getiriyor.

Araştırmacılar bu dönemdeki homininlerin tekne yapacak bilişsel kapasiteye sahip olmadığını düşünüyor. Brumm "Homininlerin Sulawesi'ye kazara, büyük olasılıkla doğal bitki örtüsü üzerinde ulaşmış olması daha muhtemel" ifadelerini kullanıyor. 

Bilim insanları Sulawesi'deki çalışmalarına devam ederek gizemli taş aletleri kimin yaptığına dair kanıtlar bulmayı amaçlıyor.

Independent Türkçe, Live Science, Science Alert, ABC, Nature