İçerideki ve dışarıdaki Yeni Amerika

ABD dünyanın en büyük ve en etkili gücü olmaya devam ediyor, dolayısıyla orada olup bitenlerle ilgileniyoruz

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İçerideki ve dışarıdaki Yeni Amerika

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

İbrahim Hamidi

Her gün ABD’nin içeride ve dışarıda değiştiğini ve derin bir bölünme yaşadığını gösteren bir detayla uyanıyoruz. Buna karşın ABD dünyanın en büyük ve en etkili gücü olmaya devam ediyor, dolayısıyla da orada olup bitenlerle ilgileniyoruz.

Yeni Amerika'nın en son tezahürü, Başkan Donald Trump’ın belgesiz göçmenlere yönelik baskınlar ve onlarca belgesiz göçmenin tutuklanması nedeniyle patlak veren protestoların ardından Los Angeles’ta olağanüstü hal (OHAL) ilan etmesiydi. Trump, ülkede onlarca yıldır görülmemiş bir hamlede bulunarak 2 bin kişilik Ulusal Muhafız birliğinin şehre konuşlandırılması talimatı verdi.

Federal hükümet istisnai olarak, Los Angeles yangınları gibi doğal afetlerde ve bazen de sivil ayaklanma durumlarında aynı zamanda yedek ordu olan Ulusal Muhafızlara başvurur. Kaliforniya'nın Demokrat Partili Valisi Gavin Newsom, Cumhuriyetçi Başkan Trump'ın kararını ‘provokatif ve gerilimi arttıracak bir karar’ olarak nitelendirerek buna karşı çıktı. Zira Ulusal Muhafızlar mevcut durumun aksine neredeyse her zaman Başkan yerine yerel yetkililerin talebiyle konuşlandırılır.

Buna karşın ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Vali Newsom'u görevini ihmal etmekle suçladı ve onu ‘dengesiz biri’ olarak nitelendirdi, ardından Trump adına deniz piyadelerini konuşlandırmakla tehdit etti. Bakan Pete yaptığı açıklamada, “Şiddet devam ederse Camp Pendleton'da görev yapan deniz piyadeleri harekete geçirilecek. Şu an alarm durumundalar” dedi.

Trump'ın eylemlerinin, göreve geldiğinden bu yana ‘canavarlara ve hayvanlara’ benzettiği belgesiz göçmenlerin ülkeye girişini engelleme vaatleriyle uyumlu olduğu bir gerçek. Bu hamlenin barışı yeniden tesis etmeyi amaçladığı da doğru. Fakat bu hamle aynı zamanda Demokratlar tarafından yönetilen bölgelere, göçmenler ile Cumhuriyetçi Başkan Trump’ın yönetiminin sınır dışı etme mekanizmaları arasında duranları cezanın beklediğine dair üstü kapalı bir mesaj da taşıyor.

“Birçok analist dünyanın en güçlü iki adamının aralarının açılmasını tahmin ediyordu, ancak çok azı bu savaşın böylesine ‘sözlü silahlarla’ ve ‘tehditkar mühimmatla’ yapılacağını bekliyordu.

Los Angeles'taki askeri konuşlanma, federal hükümet ile yerel yetkililer arasında yeni bir sayfa ve yeni Amerika'nın bir yüzü. Diğer yüzü ise Trump ile eski müttefiki Elon Musk arasındaki söz düellosu oldu.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Birçok analist dünyanın en güçlü iki adamının aralarının açılmasını tahmin ediyordu, ancak çok azı bu savaşın böylesine ‘sözlü silahlarla’ ve ‘tehditkar mühimmatla’ yapılacağını bekliyordu. Gerilim, Trump'ın ‘büyük ve güzel yasa tasarısı’ olarak nitelendirdiği ve geniş Amerikalı kitlelerin vergilerini düşüren ve Musk'ın servetinin baş tacı olan Tesla da dahil olmak üzere, önemli bir kısmı federal hükümetten gelen elektrikli otomobillerin satın alınmasının finansmanındaki sübvansiyonları azaltan yasa tasarısıyla başladı.

Trump'ın yasa tasarısını ‘iğrenç ve tiksindirici’ olarak niteleyerek sözlerine başlayan Musk, daha sonra eleştirilerini Başkan'ın kendisine yönelterek, eğer destek vermeseydi, Cumhuriyetçilerin 2024 seçimlerini kaybedeceğini söyledi. Trump, buna “Bütçemizde milyarlarca dolar tasarruf etmenin en kolay yolu, devlet sübvansiyonlarını ve Elon sözleşmelerini sona erdirmektir” diyerek yanıt verdi. Sözlü savaş kızıştı. Musk, Trump'ı cinsel taciz suçundan sabıkası olan Jeffrey Epstein'a atıfla ‘Epstein dosyalarında’ yer almakla suçladı. Ancak geçici ateşkes umutları arasında bu paylaşımını ve Trump’ın ‘görevden alınması’ çağrılarını hemen sildi.

“Trump, kısa bir süre önce gerçekleştirdiği Körfez turunda ABD'nin askeri müdahale ve dış müdahaleler yoluyla ‘ulus inşası’ döneminin sona erdiğini açıkça ifade etmişti. Dünya ve bölgemiz yeni Amerika ile yaşamaya hazırlanmalı ve uyum sağlamalı.

Tüm bunlar, Washington'da ve Los Angeles'ta, Trump'ın önemli ticari imtiyazlar elde etmek amacıyla müttefiklerine ve düşmanlarına baskı yapmak için yürüttüğü ABD gümrük vergisi savaşının ve askeri taahhütlerde, insani ve teknik yardımda, yani dünyadaki ‘sert güç’ ve ‘yumuşak güçte’ ‘Trumpvari’ bir düşüşün yanı sıra Ukrayna'ya Rusya’nın mürekkebiyle yazılmış bir anlaşmayı kabul etmesi için yapılan baskının ortasında yaşanıyor.

Yeni Amerika, NATO üyesi Avrupa ülkeleri arasında ABD'nin askeri korumasını kaybetme hissi yarattı ve kendi kendine yeterlilik için savunma harcamalarını arttırmaya yönelik acil önlemler alınması ihtiyacı doğurdu.

Aynı zamanda dünyanın yoksul ülkelerinde de ABD ve Avrupa yardımları ve destek projeleri olmadan geçecek yıllara hazırlanma hissi uyandırdı.

Trump yönetimi Ortadoğu'da Körfez ülkeleriyle güvenlik, askeri, ekonomik ve bilimsel ittifaklarını güçlendirmeye devam ederken, Ortadoğu'nun diğer bölgelerinde askeri olarak geri çekiliyor ve Suriye ile Irak'tan geri çekilmeyi hızlandırmak için uygun bir zemin hazırlıyor. Bunun yanında en önemli iki sorun olan İran ve Gazze'ye çözüm bulmaya odaklanıyor.

Trump, kısa bir süre önce gerçekleştirdiği Körfez turunda ABD'nin askeri müdahale ve dış müdahaleler yoluyla ‘ulus inşası’ döneminin sona erdiğini açıkça ifade etmişti. Dolayısıyla, ABD’de hem içeride hem de dışarıda büyük değişiklikler olacak. Dünya ve bölgemiz yeni Amerika ile yaşamaya hazırlanmalı ve uyum sağlamalı.



Faysal bin Ferhan, Oslo'da Abdulati ve Arakçi ile buluştu

Prens Faysal bin Ferhan, dün Oslo Forumu'nun aralarında Bakan Abbas Arakçi ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, dün Oslo Forumu'nun aralarında Bakan Abbas Arakçi ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Oslo'da Abdulati ve Arakçi ile buluştu

Prens Faysal bin Ferhan, dün Oslo Forumu'nun aralarında Bakan Abbas Arakçi ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, dün Oslo Forumu'nun aralarında Bakan Abbas Arakçi ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faisal bin Ferhan, dün Norveç'te düzenlenen Oslo 2025 Forumu'nun aralarında Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi ile bir araya geldi.

Toplantılarda Suudi Arabistan ile Mısır ve İran arasındaki ikili ilişkiler gözden geçirildi ve bölgesel ve uluslararası arenadaki son gelişmeler ele alındı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Mısırlı mevkidaşı ile bölgedeki gelişmeleri, başta Gazze ve Batı Şeria'daki son gelişmeler ve bu konuda yapılan çabalar olmak üzere, ele aldı.

Toplantılara Suudi Arabistan'ın Norveç Büyükelçisi Halid el Şerif ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Dr. Menal Rıdvan da katıldı.

dfgrthy
Prens Faysal bin Ferhan ile Bakan Bedr Abdulati'nin dün Oslo'da gerçekleştirdiği toplantıdan (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Prens Faisal bin Ferhan, dün başlayan ve bugün de devam eden barış konulu yıllık foruma katılmak üzere salı günü Oslo'ya geldi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre forum, Norveç Dışişleri Bakanlığı'nın İsviçre'deki İnsanlık Diyaloğu Merkezi ile iş birliği içinde düzenleniyor.

Forum, Oslo'dan yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Lørenskog'da kapalı kapılar ardında düzenleniyor. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Norveç Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, forumun “Birçok savaş ve büyük çatışmaların yaşandığı, kutuplaşmanın arttığı, yeni ittifakların kurulduğu ve büyük güçler arasında rekabetin yaşandığı bir dönemden” geçilirken yapıldığını belirtti.

Norveç Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Katılımcılar, sürekli değişen siyasi dinamiklerin hakim olduğu bir dünyada ateşkes, gayri resmi iletişim kanallarının kullanımı, barış çabaları ve çatışmaların çözümü gibi konuları ele alacaklar” ifadelerine yer verdi.