İkonik dizinin yaratıcısından çarpıcı bir suç hikayesi: Babamdan ilham aldım

Mindhunter'la tanınan Holt McCallany ve Şiddetin Tarihçesi'nden (A History of Violence) Maria Bello, The Waterfront'un başrollerinde (Netflix)
Mindhunter'la tanınan Holt McCallany ve Şiddetin Tarihçesi'nden (A History of Violence) Maria Bello, The Waterfront'un başrollerinde (Netflix)
TT

İkonik dizinin yaratıcısından çarpıcı bir suç hikayesi: Babamdan ilham aldım

Mindhunter'la tanınan Holt McCallany ve Şiddetin Tarihçesi'nden (A History of Violence) Maria Bello, The Waterfront'un başrollerinde (Netflix)
Mindhunter'la tanınan Holt McCallany ve Şiddetin Tarihçesi'nden (A History of Violence) Maria Bello, The Waterfront'un başrollerinde (Netflix)

Kevin Williamson, izleyicileri bu kez bir başka su kenarına götürüyor...

Meşhur gençlik dizisi Dawson's Creek'e imza attıktan 25 yılı aşkın bir süre sonra Williamson, şimdiye kadarki en kişisel projelerinden biriyle izleyicinin karşısına çıkıyor.

"Yakalandı ve tutuklandı"

Netflix'te bugün (19 Haziran) yayına girecek The Waterfront'la ilgili New York Post'a konuşan ünlü senarist, hikayenin "gevşek biçimde" kendi ailesinden ve merhum babasından ilham aldığını söyledi. Williamson'ın babası, "başı biraz belaya giren" bir balıkçıydı.

"Teknesiyle biraz uyuşturucu kaçakçılığına karışmıştı ama gerçekten küçük çaplı bir şeydi" diyen Williamson ekledi: 

Yakalandı ve tutuklandı. Bedelini ödedi.

Williamson ayrıca, "Her zaman 'Ben öldükten sonra anlatırsın' derdi. Ama onun büyük bir mizah anlayışı olduğunu biliyorum. Nerede olursa olsun, bu diziyi yaptığım için mutlu olduğuna eminim" dedi.

Babası hakkındaki duygularını da paylaşan yaratıcı, "Benim gözümde dünyanın en iyi adamıydı. Bu yüzden hep şunu sordum: Nasıl olur da bu kadar iyi bir insan böyle bir yol ayrımına girer? Şu an öyle bir dünyadayız ki herkesin bir ek işi var... Herkes ayakta kalmaya çalışıyor, faturaları ödeyebilmek için elinden geleni yapıyor. Bu mücadeleye odaklanmak istedim" ifadelerini kullandı.

The Waterfront, Kuzey Carolina'daki balıkçılık imparatorluklarını kurtarmaya çalışan Buckley ailesinin uyuşturucu kaçakçılığına yönelmesiyle kontrolün tamamen kaybedildiği bir süreci konu alıyor.

Platformun diziye dair paylaştığı resmi özet şöyle:

Buckley ailesi, onlarca yıldır Kuzey Carolina'nın Havenport kasabasına hakimdir; yerel balıkçılık endüstrisinden restoran sahnesine kadar her alanda söz sahibidir. Ancak ailenin balıkçılık imparatorluğu, ailenin reisi Harlan Buckley'nin geçirdiği iki kalp krizinden sonra sarsılmaya başlar.

Yayın devinin merakla beklenen The Waterfront'a dair açıklaması şöyle sürüyor:

Eşi Belle ve oğlu Cane, aile işlerini ayakta tutmak için çabalarken olayların kontrolden çıkmasına ve tehlikeli sulara sürüklenmesine neden olurlar. Bu süreçte Harlan tekrar kontrolü ele almaya karar verir. Öte yandan, bağımlılıktan kurtulmaya çalışan ve oğlunun velayetini kaybeden olan kızları Bree, ailesinin geleceğini tehdit edebilecek karmaşık bir ilişkinin içine sürüklenir.

Dizinin başrollerinde Melissa Benoist, Maria Bello, Holt McCallany ve Jake Weary yer alıyor.

Emmy ödüllü Ozark'a benzetilen aile draması The Waterfront, 8 bölümlük ilk sezonuyla Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe, Deadline, New York Post



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe