Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam Şarku'l Avsat'a konuştu: Silahların devletle sınırlanması, uluslararası bir talep olmaktan önce Lübnan'ın bir ihtiyacı

Berri, Lübnan'ın ABD'nin önerisine vereceği yanıtı belirlemek için Hizbullah'ın vereceği yanıtı bekliyor

Selam-Berri görüşmesinden bir kare (Meclis Başkanlığı)
Selam-Berri görüşmesinden bir kare (Meclis Başkanlığı)
TT

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam Şarku'l Avsat'a konuştu: Silahların devletle sınırlanması, uluslararası bir talep olmaktan önce Lübnan'ın bir ihtiyacı

Selam-Berri görüşmesinden bir kare (Meclis Başkanlığı)
Selam-Berri görüşmesinden bir kare (Meclis Başkanlığı)

Lübnan’da Meclis Başkanı Nebih Berri ile Başbakan Nevvaf Selam arasında gerçekleşen görüşmede iki lider, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Thomas Barrack’ın teslim ettiği ve başlıca maddelerinden biri Hizbullah'ın silahlarının toplanması olan ABD önerisine ilişkin kesin bir sonuca varamasa da toplantı olumluydu.

Başbakan Selam, Şarku'l Avsat'a telefonla yaptığı özel açıklamada, ABD’li Özel Temsilci Barrack’ın sunduğu ‘fikirleri’ Meclis Başkanı Berri ile görüştüğünü ve bu fikirlerin, başkalarına sunmadan önce kendilerine cevap vermeleri gereken temel konular olduğunu belirtti.

Lübnan Başbakanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu fikirleri kendi bakış açımızdan ve son kabine toplantısında tekrarladığım ilkelerden hareketle inceliyoruz. Şu an geçtiğimiz kasım ayında ABD ve Fransa'nın arabuluculuğunda varılan saldırıların durdurulmasına yönelik mutabakatın uygulanması gerekiyor. Bu da İsrail'in Lübnan topraklarından çekilmesini ve istikrarı tehdit eden saldırılarını durdurmasını gerektiriyor. Aynı zamanda Lübnan devleti, tüm toprakları üzerinde egemenliğini tesis etme ve silahlanma ve savaş-barış kararlarını tek başına alma konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Bu adımlar atılmalı. Hangisinin önce olacağına dair tartışmak anlamsız. Hepsini mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmeliyiz.”

Bu kararların uygulanması için bir mekanizmaya ihtiyaç olduğunu belirten Başbakan Selam, “Bu mekanizma, yaptığımız görüşmeler sonucunda şekillendiğinde, karar verme yetkisi sadece ona ait olduğundan Bakanlar Kurulu'na sunulacak” dedi. Başbakan Selam, Meclis Başkanı Berri ile yeniden görüşeceğini ve istenen sonuçlara ulaşmak için Cumhurbaşkanı ile sürekli temas halinde olduğunu belirtti. Selam, Berri'nin bazı konularda Hizbullah'tan yanıt beklediğini açıkladı.

Başbakan Selam, şunları söyledi:

“ABD’nin sunduğu fikirlerle etkileşim halindeyiz ve bunlar doğal olarak kesin fikirler değil, ABD’li Özel Temsilci ile tartışacağız ve umarız istenen sonuçlara ulaşırız. Lübnan'ın egemenliği ve silahların devletle sınırlandırılmasıyla ilgili başlıklar, dışardan gelen bir talep olmaktan önce, Lübnan'ın acil bir ihtiyacıdır. Lübnan, tüm vatandaşları arasında eşitlik, barış ve istikrarın hakim olduğu normal bir devlet olmayı hak ediyor ve Lübnan devleti, vatandaşlarını savunmak için koruyucu ve karar verici olmalı.”

dfrgty
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Nevvaf Selam'ı kabul etti (Meclis Başkanlığı)

Öte yandan Lübnan Meclis Başkanlığı, Meclis Başkanı Berri'nin Başbakan Selam'ı kabul ettiğini açıkladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Görüşmede, İsrail'in ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam etmesi ve Lübnan'a yönelik saldırıları, son olarak da dün Nabatieh bölgesini hedef alan İsrail hava saldırısı ışığında, Lübnan ve bölgedeki genel durumun gelişmeleri ile siyasi ve sahadaki son gelişmeler ele alındı. Ayrıca Başbakan Selam, Meclis Başkanı'na Katar ziyaretinin sonuçlarını aktardı.”

Açıklamada Berri'nin, Lübnan Genelkurmay Başkanı Rudolf Heykel’i kabulü sırasında, özellikle ülkenin güneyinde sahadaki gelişmeleri, güvenlik durumunu ve askeri kurumların durumunu takip ettiği ifade edildi.

Başbakan Selam'ın ziyareti, Aşure Günü'nden sonra silahların devletle sınırlandırılması için pratik bir mekanizmanın onaylanması amacıyla Bakanlar Kurulu’nda özel bir toplantı düzenleneceği yönündeki haberlerin ardından gerçekleşti. Toplantı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın cuma günü Cumhurbaşkanlığı Sarayında yapılan çalışma toplantısında Başbakan Selam ile görüşmeye başladığı ABD’nin sunduğu belge ilgili tartışmanın tamamlanması amacıyla yapıldı. Avn, Berri ve Selam bu belge üzerinde anlaşmaya varırsa, belge Bakanlar Kurulu'na sunulacak ve onaylanacak. Belge Hizbullah'ın silahları ve yasadışı silahlar, reformlar ve Lübnan-Suriye ilişkileri olmak üzere üç temel madde içeriyor. Belge onaylanırsa, ABD Özel Temsilcisi Barrack’a teslim edilecek ve bu kez Barrack tarafından İsrail ve Suriye'ye götürülecek.

“Elimizi uzattık”

Öte yandan Hizbullah, cumartesi günü Lübnan devletine siyasi sükunet mesajları gönderdi. Hizbullah'ın Şeriat Komitesi Başkanı Şeyh Muhammed Yazbek, Lübnan devletinden toprakların son santimetresine kadar kurtarılması, yeniden inşa edilmesi ve halkın yanında durulması yönündeki taahhütlerini yerine getirmesini talep etti.

Yazbek, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Elimizi uzattık, tek bir hayat yaşamak istiyoruz ve Lübnan'ın çeşitliliğin bir örneği olmasını istiyoruz. Biz bu yolculuğu koruyan bilgeliği keşfettikten sonra görevimize yöneliyoruz. Sadece bilinç ve bilgelikle hareket ediyoruz. Acele etmiyoruz. Söylenenlere, düşman medyaya ve tüm karalamalara rağmen, Hizbullah'ın çağrısı ulusal birlik, insanlık ve Allah'ın ipine sımsıkı sarılıyor. Bu düşman (İsrail) güvenilmez ve emniyetsizdir, bu yüzden biz uyumadık ve uyumayacağız.”

Hizbullah mensubu Lübnanlı Milletvekili Hüseyin el-Hac Hasan da Lübnan devletinden İsrail'in Lübnan ve Lübnanlılara yönelik açık saldırılarına karşı baskısını ve tutumunu artırmasını talep etti. Lübnan devletinin baskı yapmanın yanı sıra beşli komite ile sponsorlardan üzerlerine düşen görevi yapmalarını talep etmekle yükümlü olduğunu söyleyen Hasan, “Biz, ABD'nin tarafsız ya da suç ortağı olmadığını, aksine Lübnan'a yönelik saldırıların ortağı olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu baskı ve saldırganlık, son olarak da Nebatiye bölgesinde gerçekleştirilen onlarca hava saldırısı, belli bir gruba veya bölgeye yönelik değil, Lübnan'ın tamamına yönelik bir saldırıdır ve amacı Lübnan'a ve direnişe baskı uygulamaktır” ifadelerini kullandı.



Suudi Arabistan’da işsizlik oranı tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi

Suudi Arabistan’da kadınlar arasındaki işsizlik oranı ilk çeyrek sonunda yüzde 10,5'e geriledi. (SPA)
Suudi Arabistan’da kadınlar arasındaki işsizlik oranı ilk çeyrek sonunda yüzde 10,5'e geriledi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da işsizlik oranı tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi

Suudi Arabistan’da kadınlar arasındaki işsizlik oranı ilk çeyrek sonunda yüzde 10,5'e geriledi. (SPA)
Suudi Arabistan’da kadınlar arasındaki işsizlik oranı ilk çeyrek sonunda yüzde 10,5'e geriledi. (SPA)

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan İstatistik Genel Müdürlüğü’nden aktardığı verilere göre Suudiler arasındaki işsizlik oranı 2025 yılının ilk çeyreği sonunda tüm zamanların en düşük seviyesi olan yüzde 6,3'e gerileyerek işgücü verilerinin yayınlanmaya başlamasından bu yana kaydedilen en düşük oran oldu.

Daha fazla Suudi kadının işgücü piyasasına katılması bu rekor istihdam oranına katkıda bulunurken, Suudi kadınlar arasındaki işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yıllık 3,6 puanlık bir düşüşle şimdiye kadar kaydedilen en düşük seviye olan yüzde 10,5'e geriledi.

Suudi kadınların işgücüne katılım oranı 0,3 puanlık artışla yüzde 36,3'e, Suudi kadın istihdamının nüfusa oranı ise 0,7 puanlık artışla yüzde 32,5'e yükseldi.

Suudi erkekler arasındaki işsizlik oranı ise yıllık 0,2 puanlık hafif bir düşüşle yüzde 4'e geriledi.

Suudi Arabistan on yılın sonuna kadar işsizlik oranını yüzde 7'ye düşürmek gibi iddialı bir hedef belirlemişti. 2024 yılı sonunda bu hedefe planlanandan beş yıldan fazla bir süre önce ulaşılması, hükümeti hedeflerini gözden geçirmeye ve 2030 yılına kadar işsizlik oranını sadece yüzde 5'e düşürmeye sevk etti.

Diğer yandan Uluslararası Para Fonu (IMF) geçen hafta yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın işgücü piyasasının dirençli olmaya devam ettiğini belirtti.

Suudi Arabistan’da Suudiler ve Suudi olmayanlar dahil olmak üzere işgücü piyasasının tamamı için genel işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı çeyreğindeki yüzde 3,5'ten yüzde 2,8'e düştü.