Şam ve SDG, ‘entegrasyon’ ve ‘ademi merkeziyetçilik’ engelleriyle karşı karşıya

Abdi, Suudi Arabistan'ın Suriye hükümetiyle müzakerelerde üstlendiği rolü memnuniyetle karşılıyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi geçtiğimiz mart ayında Şam'da anlaşma imzaladı. (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi geçtiğimiz mart ayında Şam'da anlaşma imzaladı. (EPA)
TT

Şam ve SDG, ‘entegrasyon’ ve ‘ademi merkeziyetçilik’ engelleriyle karşı karşıya

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi geçtiğimiz mart ayında Şam'da anlaşma imzaladı. (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi geçtiğimiz mart ayında Şam'da anlaşma imzaladı. (EPA)

‘Entegrasyon’ ve ‘ademi merkeziyetçilik’ konuları, Şam ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki anlaşmanın önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor. Şam'da konuyu takip eden kaynaklar, SDG lideri Mazlum Abdi'nin, Suudi Arabistan'ın tüm Suriye taraflarınca kabul gören gücü ve rolü nedeniyle Şam ile müzakerelerde Suudi Arabistan'ın rolünü memnuniyetle karşıladığını, buna paralel olarak Kürtlerin Türkiye'nin rolüne ilişkin endişeleri olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'ın rolü

Suriye hükümeti ile SDG arasında Paris'te yapılacak toplantının ertelenmesinden ve bunun ardından Suriye'nin doğu ve kuzeydoğusundan gelen çelişkili açıklamalardan birkaç gün sonra, Mazlum Abdi dün Al Arabiya kanalına yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan, Şam ile müzakerelerimizde arabulucu olarak devreye girerse olumlu bir rol oynayabilir” dedi.

Abdi, Suveyda olaylarını ‘müzakere ve anlaşmaya varmanın’ önemine işaret eden bir gelişme olarak değerlendirdi ve Paris'te yapılacak bir sonraki müzakere turunda Suriye ordusuna entegrasyon mekanizmasının ele alınacağını belirtti.

Abdi ayrıca, ‘SDG'nin Şam ile tek ordu ve tek bayrak altında Suriye'nin birliği konusunda anlaştığını ve Suriye Savunma Bakanlığı'nın bir parçası olacağını’ söyledi, ancak Kürtlerin ‘anayasal garantiler olmadan Suriye ordusuna katılma’ konusunda endişeleri olduğunu ifade etti.

10 Mart anlaşmasının uygulanmasına ilişkin olarak, güçlerinin anlaşmanın tüm maddelerini bu yıl sonuna kadar uygulamaya çalışacağını, ancak anlaşmanın uygulanmasının ‘tek tarafla değil, her iki tarafla ilgili’ nedenlerden dolayı yavaş ilerlediğini kaydetti.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack X platformu üzerinden Abdi'ye hitaben yaptığı dikkat çekici açıklamada, “Sizin liderliğiniz ve SDG'nin aralıksız çabaları, Suriye hükümetinin meşru cumhurbaşkanı liderliğinde katılımcı bir yaklaşım benimsemesiyle birlikte, ‘tek ordu, tek hükümet, tek devlet’ ilkesine dayalı istikrarlı bir Suriye için hayati önem taşıyor. Entegrasyon ve birliği ilerletmek için yürütülen yapıcı diyalogdan büyük memnuniyet duyuyoruz. Güvenli bir gelecek için görüşmelerin devam etmesini umuyoruz!” ifadelerini kullandı.

Siyasi yol

Şera ve Abdi arasındaki müzakere süreci, Suriye devletinin yeniden inşasına, niteliğine ve yönetim şekline katkıda bulunacak bir siyasi yolun oluşturulması için bir pusula görevi görüyor. Ancak bu sürecin sorunlar ve engellerle karşı karşıya olduğu açık. Türk ve Kürt meseleleri araştırmacısı Hurşid Deli, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Bu sorunların ilki, tarafların farklı vizyonlarıdır” dedi.

Deli, “Yeni iktidarın merkezi bir sisteme bağlı kalmasına karşılık, SDG ve Suriye'nin diğer bileşenleri merkezi olmayan bir yönetim sistemi talep ediyor ve bu bileşenler, herkesin haklarını koruyan bir anayasal süreç yoluyla siyasi ortaklık için bunun en uygun yol olduğunu düşünüyor” şeklinde konuştu.

Deli'ye göre ikinci engel ise ‘Şera-Abdi anlaşmasında belirtilen birleşme kavramıyla’ ilgili. Şam, SDG ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm özyönetim kurumlarının tek tek kendisine katılmaları gerektiğini düşünüyor. Diğer taraf ise birleşmenin, bu kurumların korunması ve Şam ile bir mekanizma aracılığıyla yeniden yapılandırılması anlamına geldiğini düşünüyor. Zira böyle bir modelin Kürtlerin ve diğer bileşenlerin yeni Suriye devletindeki haklarını koruyacağına inanıyorlar.

DFGTH
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile imzalanan anlaşmanın uygulanmasını görüşmek üzere askeri liderlerle yaptığı toplantı (Şarku’l Avsat)

Şam ile SDG arasındaki diyalogun önündeki engellerden biri de, Şam'ın vizyonuna bağlı kalması konusunda baskı unsuru oluşturan Türkiye'nin rolü olabilir. Aynı zamanda bu, Şam ile diyaloğu Suriye'nin iç meselesi olarak gören SDG için de endişe kaynağı.

Araştırmacı Deli'ye göre, Mazlum Abdi'nin, Suudi Arabistan'ın tüm Suriye taraflarınca kabul gören gücü ve rolü nedeniyle bu müzakerelerde Suudi Arabistan'ın rolünü memnuniyetle karşılaması dikkat çekici.

Gözler, önümüzdeki günlerde iki taraf arasında toplantılara ev sahipliği yapacak olan Paris'e çevrilmiş durumda. Deli'ye göre, Batı ülkeleri tarafından desteklenen Fransız girişimi, iki taraf arasındaki anlaşmazlıkları yumuşatmaya çalışıyor gibi görünüyor.

Yeni bir yaklaşım

SDG ve Şam'ın anlaşmazlıkları çözmek için diyaloga bağlı kaldıklarını vurgulayan Deli sözlerini şöyle sürdürdü: “Taraflar nihai bir anlaşmaya varmak için tavizler verecekler. Suriye yönetimi, sahil, Mar Elias Kilisesi ve Suveyda olaylarının ardından, dışa açılmaya verdiği önemle paralel olarak, Suriye iç politikasına yaklaşımını yeniden gözden geçirmeli.”

Medya raporları, Fransa'nın önümüzdeki haftalarda SDG ile Suriye hükümeti arasında, her iki tarafın önde gelen yetkililerinin katılacağı müzakere oturumları düzenlemeye hazırlandığını belirtti.

FGHYJ
Suveyda'daki Bedevi aşiretlerinden savaşçılar (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye aşiretlerinden kaynaklar, geçen hafta Fransa-ABD-Suriye üçlü toplantısının ardından yapılması planlanan toplantının ‘iptal edildiğini’ söylerken, Kürt kaynaklar ise toplantının ertelendiğini, ancak liderler düzeyinde yapılmasının beklendiğini ifade etti.

Arap aşiretleri, Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinde siyasi bir çıkmaza girileceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Suriye Aşiretler ve Kabileler Yüksek Konseyi üyesi Şeyh Hamud el-Ferec, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Siyasi bir çözüme ulaşılmazsa, işler çatışmaya doğru gidecek” dedi.



Lübnan Cumhurbaşkanı, Hizbullah'ın silahlarının toplanması ve orduya teslim edilmesi gerektiğini vurguladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (AFP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (AFP)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, Hizbullah'ın silahlarının toplanması ve orduya teslim edilmesi gerektiğini vurguladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (AFP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (AFP)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ‘aralarında Hizbullah'ın da bulunduğu tüm silahlı güçlerin silahlarını toplama’ taahhüdünü yineledi. Bu açıklama, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın silahların teslim edilmesinin İsrail'in ‘çıkarına’ olduğunu söylemesinin ardından geldi.

Lübnan Savunma Bakanlığı'nda Ordu Günü vesilesiyle yaptığı konuşmada Avn, Lübnan'ın ‘Lübnan devletinin tüm toprakları üzerinde otoritesini tesis etme, aralarında Hizbullah'ın da bulunduğu tüm silahlı güçlerin silahlarını toplama ve bunları Lübnan ordusuna teslim etme’ taahhüdünü yineledi ve tüm siyasi tarafları ‘bu tarihi fırsatı değerlendirmeye’ çağırdı. Avn, “Silahların sadece ordunun ve güvenlik güçlerinin elinde olmasını tereddüt etmeden savunuyoruz” dedi.