Rapor: Witkoff ve Trump, ABD'nin Gazze'ye yönelik insani yardımdaki rolünün artırılması planlarını görüştü

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
TT

Rapor: Witkoff ve Trump, ABD'nin Gazze'ye yönelik insani yardımdaki rolünün artırılması planlarını görüştü

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)

 

ABD merkezli haber sitesi Axios dün, iki ABD'li ve bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde ABD Başkanı Donald Trump ve onun Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Washington'ın Gazze Şeridi'ne insani yardım sağlama rolünü önemli ölçüde artırma planlarını görüştüklerini bildirdi.

Görüşmelerin pazartesi günü Beyaz Saray'da Witkoff ve Trump arasında yapılan toplantıda gerçekleştiğini aktaran Axios, İsrail'in ABD'nin rolünün artırılmasına destek verdiğini belirtti.

Axios, ABD’li bir yetkilinin, İsrail'in insani yardım çabalarını uygun şekilde yönetmediği için Trump yönetiminin Gazze'deki insani yardım çabalarını ‘üstleneceğini’ söylediğini aktardı.

Axios’a göre ateşkes müzakerelerinin çıkmaza girmesinin ardından, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu savaşın kapsamını büyük ölçüde genişletme yönünde adımlar atıyor.

ABD’li yetkililer daha fazla kan dökülmesinden endişe duyuyorlar, ancak buna henüz şiddetle karşı çıkmış değiller. Trump'ın geçtiğimiz hafta vaat ettiği yeni gıda yardımı planı da henüz tamamlanmadı.

ABD’li bir yetkili, Trump yönetiminin Gazze'deki insani yardım çalışmalarını üstlenmeye karar verdiğini, çünkü İsrail’in bu çalışmaları uygun şekilde yürütmediğini söyledi. Yetkili, ABD'nin fiili rolünün niteliği hakkında ayrıntılı bilgi vermezken Katar gibi Körfez ülkeleri mali katkı sağlayacaklarını ve Ürdün ile Mısır'ın da muhtemelen katılacağını belirtti.

Axios'a göre Trump, ABD'nin kontrolü ele alması fikrine ‘fazla sıcak bakmıyor, ama bunu kaçınılmaz görüyor’ ve başka bir çözüm yok gibi görünüyor.

Gazze'deki kıtlık sorununun giderek kötüleştiğini belirten ABD’li yetkili, Trump'ın bu durumdan hoşlanmadığını ve çocukların açlıktan ölmesini istemediğini ekledi. Trump'ın Annelerin çocuklarını emzirebilmesini istediğini belirten yetkili, bu konuda takıntılı hale geldiğini ekledi.

ABD'li ikinci yetkili, Trump yönetimin Gazze krizine gereğinden fazla karışmamaya özen göstereceğini belirterek “Başkan, ABD'nin bu soruna para harcayan tek ülke olmasını istemiyor. Bu küresel bir sorun. Witkoff ve diğerlerini, Avrupalı ve Arap dostlarımızın da dahil olmak üzere herkesin çabalarını yoğunlaştırmasını sağlamaları için görevlendirdi” diye konuştu.

Öte yandan, ABD’li ve İsrailli yetkililere göre İsrail, ABD'nin artan rolünü destekliyor.

İsrailli yetkili ise ABD’nin Gazze’ye gelen yardımların düzeyini artırmak için insani yardım konusunda inisiyatif almayı planladığını açıkladı.

İsrailli yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsani durumu önemli ölçüde iyileştirmemize yardımcı olmak için büyük miktarda para harcayacaklar, böylece durumun ağırlığı azalacak.”

Öte yandan kulislerde, Netanyahu'nun savaşın kapsamını genişletme önerisi konusunda ABD yönetimi içinde bazılarının endişesi artıyor.

Axios'a konuşan İsrailli bir yetkili, Netanyahu'nun geçtiğimiz hafta Witkoff’un İsrail’e yaptığı ziyaret sırasında bu olasılığı gündeme getirdiğini ve bu hafta da Beyaz Saray ile bu konuyu görüştüğünü söyledi.

İsrailli yetkililer Washington ile tam bir ittifak içinde olduklarını vurguladılar.

İsrail'in Güvenlik İşleri İçin Küçültülmüş Bakanlar Kurulu KABİNET’in yarın toplanması ve Gazze'nin tamamının işgal edilmesi planını onaylaması bekleniyor.

İsrailli yetkili, Netanyahu'nun Hamas'ı askeri olarak yenerek rehineleri kurtarmaya çalıştığını, çünkü Hamas'ın bir anlaşmaya varmakla ilgilenmediğini düşündüğünü iddia etti.

İsrailli yetkili, insani yardımların çatışma bölgeleri dışındaki ve mümkün olduğunca Hamas'ın kontrolü dışındaki bölgelere ulaştırılacağını söyledi.

Sonuç olarak, Netanyahu'nun savaşın kapsamını genişletme planı, Trump'ın yardımı önemli ölçüde artırma ve insani krizi hafifletme umutlarının önünde engel teşkil edebilir.



İsrail'den kalan patlamamış mühimmatın infilak etmesi sonucu Lübnan ordusundan 6 personel öldü

Lübnan askerleri, güneydeki liman kenti Sayda'da İsrail'in bombaladığı bir arabanın enkazını inceliyor (AFP)
Lübnan askerleri, güneydeki liman kenti Sayda'da İsrail'in bombaladığı bir arabanın enkazını inceliyor (AFP)
TT

İsrail'den kalan patlamamış mühimmatın infilak etmesi sonucu Lübnan ordusundan 6 personel öldü

Lübnan askerleri, güneydeki liman kenti Sayda'da İsrail'in bombaladığı bir arabanın enkazını inceliyor (AFP)
Lübnan askerleri, güneydeki liman kenti Sayda'da İsrail'in bombaladığı bir arabanın enkazını inceliyor (AFP)

Lübnan “Ulusal Haber Ajansı” bugün geçtiği haberde, İsrail'in ülkenin güneyine yönelik bombardımanından kalan patlamamış mühimmatın Lübnan ordusunun bir mühendislik ekibinin yakınında patladığını ve ekipten 6 personelin hayatını kaybetti, bazılarının da yaralandığını bildirdi.

Olay, ordu Sur bölgesinde bazı mühimmatı imha ederken meydana geldi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, bugün Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, güneyde hayatını kaybedenleri anarak, “Bu kahramanlar, Lübnan'ın güvenliği ve halkının onuru için canlarını feda ettiler. Onların ailelerine başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

Selam, “Lübnan, ulusal görevlerini yerine getirirken güneyde şehit düşen cesur askerlerini büyük bir üzüntüyle uğurluyor” diye yazdı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ise Ordu Komutanı General Rudolph Heykel ile telefon görüşmesi yaparak, Sur'da meydana gelen ve çok sayıda askerin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olan olayın ayrıntılarını öğrendi.

Avn, askerlerin ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, ailelerine ve orduya başsağlığı diledi ve yaralılara acil şifalar diledi.

Avn şöyle devam etti: “Bugün vatan, Lübnan topraklarını ve egemenliğini savunmak için canlarını feda eden en seçkin evlatlarını kaybetti. Bu şehitler, kanlarıyla fedakarlık ve fedakarlığın en güzel anlamlarını yazdılar. Lübnan ordusunun vatanın koruyucu kalkanı ve sınırlarının sadık bekçisi olmaya devam edeceğini kanıtladılar.”

Lübnan Cumhurbaşkanı, “Onların şehit olması son değil, gelecek nesillere yol gösteren ve onlara vatanın özgürlüğünün ancak büyük fedakarlıklarla korunabileceğini hatırlatan bir umut ışığıdır” diye konuştu.