Müslüman kız çocuğunu boğmaya teşebbüs eden Teksaslı kadın 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Elizabeth Wolf'un Teksas polisi tarafından yayınlanan fotoğrafı (Arşiv)
Elizabeth Wolf'un Teksas polisi tarafından yayınlanan fotoğrafı (Arşiv)
TT

Müslüman kız çocuğunu boğmaya teşebbüs eden Teksaslı kadın 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Elizabeth Wolf'un Teksas polisi tarafından yayınlanan fotoğrafı (Arşiv)
Elizabeth Wolf'un Teksas polisi tarafından yayınlanan fotoğrafı (Arşiv)

ABD mahkemesi, Mayıs 2024'te meydana gelen olayda üç yaşındaki Filistinli-Amerikalı Müslüman bir kızı boğmaya teşebbüs eden Teksaslı kadını 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Yerel polis, suçun ırkçı önyargıdan kaynaklandığını belirtti. CBS News ve Fort Worth Star-Telegram tarafından bildirilen mahkeme kayıtları ve tutanaklar, Yargıç Andy Porter'ın, 43 yaşındaki Elizabeth Wolf'u, çocuğa karşı cinayete teşebbüs ve adam öldürmeye teşebbüs suçlarını kabul etmesinin ardından mahkum ettiğini gösteriyor.

Yetkililer, olayın ardından geçen yıl Wolf'u suçladı. Olay, dönemin ABD Başkanı Joe Biden tarafından da kınandı. İnsan hakları savunucuları, 2023'te Hamas'ın İsrail'e saldırmasının ardından İsrail'in Gazze'de başlattığı askeri harekattan sonra Müslümanlar, Araplar ve Yahudilere yönelik tehditlerin arttığı konusunda uyarıda bulunuyor.

Olay, Teksas eyaletinin Euless kentinde bir konut kompleksinin yüzme havuzunda meydana geldi. Wolf, çocuğun annesiyle tartışmaya girdi. Polis raporuna göre anne de altı yaşındaki oğluyla birlikte havuzdaydı ve Wolf'a nereli olduklarını sordu. Raporda, Wolf'un küçük kızı boğmaya ve oğlanı suya çekmeye çalıştığı belirtildi. Anne kızını sudan çıkardı ve sağlık görevlileri gerekli muayeneleri yaptıktan sonra her iki çocuğun da durumunu kontrol etti ve güvende olduklarını doğruladı.



MIT'den batarya şarj hızında devrim yaratacak buluş

Basit bir formül, daha hızlı şarj olan uzun ömürlü bataryaların tasarımına rehberlik edebilir (Reuters)
Basit bir formül, daha hızlı şarj olan uzun ömürlü bataryaların tasarımına rehberlik edebilir (Reuters)
TT

MIT'den batarya şarj hızında devrim yaratacak buluş

Basit bir formül, daha hızlı şarj olan uzun ömürlü bataryaların tasarımına rehberlik edebilir (Reuters)
Basit bir formül, daha hızlı şarj olan uzun ömürlü bataryaların tasarımına rehberlik edebilir (Reuters)

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) araştırmacılar, elektrikli araba ve cihazların kayda değer derecede daha hızlı şarj olmasını sağlayabilecek bir keşfe imza attı.

Bu çığır açıcı buluş, tüm lityum iyon bataryaların özündeki temel reaksiyonla ilgili.

Akıllı telefonlardan dizüstü bilgisayarlara ve elektrikli araçlara kadar her şeye güç veren bu bataryalar, lityum iyon adlı küçük parçacıkları katı elektrotların içine ve dışına taşıyarak çalışıyor ve bu işlem, batarya ömrü boyunca binlerce kez tekrarlanıyor.4

Bu reaksiyonun hızı, bataryanın ne kadar hızlı şarj olacağını ve ne kadar enerji sağlayabileceğini belirliyor.

Mühendisler bataryaları geliştirme çabalarında bugüne kadar büyük ölçüde deneme yanılma yöntemine başvuruyordu. Yüzyıllık bir denkleme dayanan yaygın teori, farklı malzemelerin neden bu kadar tutarsız sonuçlar ürettiğini tam olarak açıklamıyordu.

Ancak MIT araştırmacıları, reaksiyonun "eşleşmiş iyon-elektron transferi" adı verilen bir şeye dayandığını gösterdi; bu durumda lityum iyonları, sadece elektronlarla birlikte olduğunda elektrota verimli bir şekilde hareket ediyor.

MIT'de matematik profesörü olan Martin Bazant şöyle diyor: 

Bu çalışmanın, reaksiyonların daha hızlı ve kontrollü olmasını sağlayarak şarj ve deşarjı hızlandırmasını umuyoruz.

Telefon ve elektrikli arabalarda kullanılanlar da dahil 50'den fazla farklı malzemede reaksiyon hızlarını ölçen ekip, geleneksel modelin sürecin hızını önemli ölçüde abarttığını keşfetti.

Yeni teorileri, hem gerçek dünya verileriyle eşleşiyor hem de reaksiyonu hızlandırmanın yollarını da ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, bataryanın içindeki sıvı elektroliti ayarlayarak (örneğin belirli kimyasal bileşenleri değiştirerek) şarj hızlarının kayda değer derecede artırılabileceğini ve batarya ömrünü kısaltan aşınma ve yıpranmanın azaltılabileceğini buldu.

Profesör Bazant çalışmanın nihayet üreticilere, pahalı tahminlere güvenmek yerine bataryaları rasyonel bir şekilde tasarlamaları için gereken "teorik çerçeveyi" sunabileceğini belirtiyor.

Meslektaşı Profesör Yang Shao-Horn, bunun yıllarca süren kafa karıştırıcı sonuçları tek bir net resimde "birleştirdiğini" söylüyor.

Araştırmanın sonuçları, hakemli dergi Science'ta "Lithium-ion intercalation by coupled ion-electron transfer" (Eşleştirilmiş iyon-elektron transferiyle lityum iyon enterkalasyonu) başlıklı bir makaleyle yayımlandı.

Independent Türkçe


İngiliz Uzay Komutanlığı: Rusya “haftada bir” uydularımızı bozmaya çalışıyor

Bir uzay kontrolörü, 1 Ekim 2025'te İngiltere'nin Kuzey Yorkshire kentindeki Faylingdale Kraliyet Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki simülasyon odasında balistik füze erken uyarı simülasyonu sırasında çalışıyor. (Reuters)
Bir uzay kontrolörü, 1 Ekim 2025'te İngiltere'nin Kuzey Yorkshire kentindeki Faylingdale Kraliyet Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki simülasyon odasında balistik füze erken uyarı simülasyonu sırasında çalışıyor. (Reuters)
TT

İngiliz Uzay Komutanlığı: Rusya “haftada bir” uydularımızı bozmaya çalışıyor

Bir uzay kontrolörü, 1 Ekim 2025'te İngiltere'nin Kuzey Yorkshire kentindeki Faylingdale Kraliyet Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki simülasyon odasında balistik füze erken uyarı simülasyonu sırasında çalışıyor. (Reuters)
Bir uzay kontrolörü, 1 Ekim 2025'te İngiltere'nin Kuzey Yorkshire kentindeki Faylingdale Kraliyet Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki simülasyon odasında balistik füze erken uyarı simülasyonu sırasında çalışıyor. (Reuters)

İngiliz Uzay Komutanlığı başkanı, Rusya'nın İngiliz askeri uydularını organize bir şekilde bozmaya çalıştığını söyledi.

İngiliz Yayın Kurumu’na (BBC) konuşan Tümgeneral Paul Tedman, Rus kuvvetlerinin “haftalık olarak” Birleşik Krallık'taki askeri faaliyetleri aktif olarak bozmaya çalıştığını ve ülkenin uzay varlıklarını yakından izlediğini söyledi.

İngiliz haber ajansı PA Media'nın bugün verdiği habere göre, “Uydularımızın Ruslar tarafından sürekli olarak engellendiğini görüyoruz” diye ekledi.

Birleşik Krallık, iletişim ve gözetleme amaçlı yaklaşık altı askeri uydu işletiyor ve Tedman, bu uyduların parazit önleme teknolojisiyle donatıldığını söyledi. Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre uzayda parazit tehdidi Birleşik Krallık ile sınırlı değil.

Geçtiğimiz eylül ayında, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Rusya'nın Intelsat tarafından üretilen ve Alman ordusu tarafından kullanılan iki uyduyu izlediğini açıkladı.

Artan uluslararası gerilime yanıt olarak, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri geçen ay uzayda ilk koordineli uydu manevrasını gerçekleştirdi. Savunma yetkilileri, bu manevrayı iki müttefik ülke arasındaki iş birliğinde önemli bir adım olarak nitelendirdi.


Hamas, Trump'ın planına yanıt vermek için acele ediyor... Beyaz Saray, planın kabul edilmesini bekliyor

Yerinden edilmiş Filistinliler, İsrail hava saldırısının ardından Gazze şehrinden yükselen dumanı izliyor, 2 Ekim 2025. (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, İsrail hava saldırısının ardından Gazze şehrinden yükselen dumanı izliyor, 2 Ekim 2025. (AP)
TT

Hamas, Trump'ın planına yanıt vermek için acele ediyor... Beyaz Saray, planın kabul edilmesini bekliyor

Yerinden edilmiş Filistinliler, İsrail hava saldırısının ardından Gazze şehrinden yükselen dumanı izliyor, 2 Ekim 2025. (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, İsrail hava saldırısının ardından Gazze şehrinden yükselen dumanı izliyor, 2 Ekim 2025. (AP)

Hamas, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme planına yanıt vermek üzere diğer Filistinli gruplarla istişarelerini sürdürürken, Beyaz Saray, Hamas’a yönelik baskılarını artırarak, planı reddetmesinin ‘kırmızı çizgiyi aşmak’ olacağını söyledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt dün yaptığı açıklamada, ABD'nin, Hamas'ın Trump’ın Gazze planını kabul etmesini umduğunu ve beklediğini, Başkan Trump'ın hareketin herhangi bir yanıtına çizgi çekeceğini belirtti.

Leavitt, Fox News'e verdiği röportajda, Hamas'ın plandan çekilme olasılığıyla ilgili bir soruya yanıt olarak, “Bu, ABD Başkanı’nın çizmesi gereken bir kırmızı çizgidir ve bunu yapacağından eminim” dedi.

Trump salı günü, Hamas'a Gazze ile ilgili ABD, Arap ve İslam ülkelerinin desteklediği planı kabul etmesi için üç ila dört gün süre verdi.

Müzakerelere doğrudan veya dolaylı olarak katılan Hamas ve diğer Filistinli gruplar, Trump'ın planının akıbeti ve bu konuda alınması gereken karar konusunda büyük bir ikilemle karşı karşıya.

Hamas kaynakları Şarku’l Avsat'a, hareketin ‘planı tamamen reddetmeyeceğini, ancak bazı konularda, özellikle rehinelerin teslimi, geri çekilme ve diğer konularla ilgili değişikliklerle kısmen kabul edeceğini’ doğruladı.

Öte yandan, diğer gruplardan kaynaklar, planın ‘onlar için açık bir yenilgi tablosu çizdiğini ve planı kabul veya reddetme kararının Gazze Şeridi'nin çok tehlikeli bir kader ve gelecekle karşı karşıya kalacağı anlamına geldiğini’ düşünüyor.

Kaynaklar, planın İsrail'in hedeflerine tam olarak ulaşmasına, özellikle de ‘Gazze Şeridi’ni güvenlik kontrolü altına almasına ve orayı Batı Şeria ve Kudüs'teki mevcut duruma benzer, günlük ihlallerin yaşandığı bir bölgeye dönüştürmesine’ yol açacağından korkuyor.

Hamas kaynaklarına göre hareketin liderliği, alınacak tutum konusunda halen devam eden iç görüşmelerin yanı sıra bazı gruplarla da istişarelerde bulunuyor. Bu gruplardan bazıları plan hakkındaki görüşlerini şimdiden açıklamaya başladı.

Kaynaklar, İslami Cihad Hareketi temsilcilerinin planın ‘tehlikeli’ olduğunu belirterek, ‘planın tamamının kabul edilmemesi ve en azından İsrail'in bölgedeki güvenliği kontrol etmesine ve kaçırılan kişileri geri alma hedefine ulaşmasına olanak tanıyan tehlikeli projelerin kabul edilmesini engelleyecek değişikliklerin yapılması gerektiğini’ vurguladıklarını bildirdi.

Görüşmelerin halen devam ettiği ve arabuluculara yanıtın verilmesi için her an sonuçlandırılabileceği, bunun da bugün veya birkaç gün içinde gerçekleşmesinin muhtemel olduğu belirtiliyor.

Uygun kararı verme yetkisi

Kaynaklar, Hamas liderliği ile yurtdışında ve Gazze Şeridi'nde istişarelerin sürdüğünü ve Gazze Şeridi'ndeki güvenlik durumunun neden olduğu iletişim zorlukları nedeniyle, hareketin Gazze Şeridi'ndeki liderliğinin yurtdışındakilere uygun kararı verme yetkisi verdiğini belirtti.

Kaynaklar, hareketin, savaşı bir kez ve sonsuza kadar sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nden çekilmek gibi birincil hedefine ulaşmasını sağlayacak ve ‘sınır geçişlerinin açılmasını ve yardımların serbestçe girmesini garanti altına alacak’ olan önerilen plana olumlu yanıt verme konusunda çok istekli olduğunu vurguluyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, rehinelerin serbest bırakılması ve özellikle cesetlerin iadesi gibi ‘planda belirtilenden daha fazla zaman gerektiren bazı teknik sorunlar’ olduğunu ve geri çekilme ve yeniden inşa için net bir zaman çizelgesi belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynaklar, Filistinli gruplar ve Hamas arasında Filistin'in tek bir sesle yanıt vermesi için kapsamlı istişarelerin sürdüğünü belirtti.

Bu bağlamda Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), ‘öncelikli hedefin, vatanlarını, topraklarını ve kimliklerini savunmak ve davalarına sadık kalmak için büyük fedakarlıklar yapmış ve yapmaya devam eden Gazze Şeridi halkının katledilmesini durdurmak olduğunu’ söyledi. FHKC tarafından yapılan açıklamada, herkesin ‘tüm Filistinlilerin hızlı ve acil bir şekilde ortak bir tutum sergilemesini gerektiren tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğu’ vurgulandı.

dfrgt
Gazze şehrindeki mahallelerin İsrail tarafından bombalanması sonucu yükselen dumanlar (AP)

FHKC, ‘tüm grupların tek başına hareket etmeden veya sorumluluklarından kaçınmadan, acil bir ulusal toplantı düzenleyerek ortak bir ulusal tutum belirlemek için tüm ulusal bileşenler ve güçlerle istişare halinde çalışması gerektiğini’ vurguladı. Açıklamada, “Filistinliler, Araplar ve uluslararası toplumun, Filistin halkının karşı karşıya olduğu soykırımı durdurmak ve geri çekilme ve yeniden yapılanmayı sağlamak için bir araya gelmesi, aynı zamanda ulusal sabitelerin, Filistin halkının haklarının ve haklı davasının, özgürlük, geri dönüş ve kendi kaderini tayin etme konusundaki meşru özlemlerinin korunması gerektiği’ vurgulandı.

FHKC, bu toplantının düzenlenmesinin, ‘Amerikan önerisi ve bazı hükümlerinde yer alan siyasi ve varoluşsal riskler konusunda ortak bir ulusal karar almak için bu aşamada acil bir ulusal gereklilik’ haline geldiğini vurguladı. Açıklamada, “Bunun amacı, sahada yeni gerçekler dayatma veya savaşın sonuçlarını, ulusal haklara aykırı bir şekilde sahneyi yeniden şekillendirmek için kullanılabilecek siyasi kalıplara dönüştürme girişimlerini engellemektir” denildi.