Sınır Tanımayan Doktorlar: Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmemesi, BMGK’yı Gazze katliamına ortak kılıyor

Filistinliler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda İsrail saldırısında tahrip edilen bir binanın üzerinde oturuyorlar (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda İsrail saldırısında tahrip edilen bir binanın üzerinde oturuyorlar (AP)
TT

Sınır Tanımayan Doktorlar: Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmemesi, BMGK’yı Gazze katliamına ortak kılıyor

Filistinliler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda İsrail saldırısında tahrip edilen bir binanın üzerinde oturuyorlar (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda İsrail saldırısında tahrip edilen bir binanın üzerinde oturuyorlar (AP)

Sınır Tanımayan Doktorlar, İsrail ile Hamas arasındaki savaşa karşı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) harekete geçmemesi durumunda, BMGK’nın Gazze'de devam eden katliamın bir ortağı olacağını açıkladı.

Sivil toplum kuruluşu, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ve özellikle ABD gibi daimi üye ülkelerin (veto hakkını kullanarak) harekete geçmemesi, devam eden katliamda sorumluluk taşıdıkları anlamına gelmektedir" şeklinde açıklamada bulundu.

Savaşın başından bu yana, Güvenlik Konseyi sadece insani koridor açma çağrısını içeren bir karar aldı, ABD'nin karşı çıktığı "ateşkes" kararı ise alınamadı.



Hizbullah silahlarını korumak için "Ulusal Tüzük" ile manevra yapıyor

Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)
Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)
TT

Hizbullah silahlarını korumak için "Ulusal Tüzük" ile manevra yapıyor

Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)
Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)

Lübnan hükümeti dün, ABD'nin özel temsilcisi Thomas Barrack'ın hazırladığı “hedefler” belgesini onayladı ve Şii bakanların oturumu terk etmesine rağmen, “Hizbullah” da dahil olmak üzere Lübnan topraklarındaki tüm silahlı varlığın sona erdirilmesini kabul etti. Ancak bakanlar hükümetten istifa etmedi.

Hizbullah, oturumda alınan kararların “anayasal” olup olmadığı konusunda müzakereler yürüttü ve milletvekili grubu, “Lübnan hükümeti ve başbakanının ABD'nin taleplerini kabul etmekte gösterdiği şüpheli ve mantıksız aceleci tavrı, açık bir anayasal ihlaldir” ifadelerini kullandı.. Ancak Enformasyon Bakanı Paul Morcos, çekilmelerinin “anayasal bir sorun teşkil etmediğini” söyledi.

“Anlaşma” ile Lübnan'da geçerli olan, temel mezhepsel bileşenlerin yürütme kararlarına katılmasının gerekliliği anlamına gelen siyasi gelenek kastedilmekte.

Barrack, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'ı “bu hafta ateşkes anlaşması, 1701 sayılı karar ve Taif Anlaşması'nın uygulanmasına başlanması konusunda tarihi, cesur ve doğru bir karar aldıkları” için tebrik etti ve hükümetin kararlarının “Lübnan için tek millet, tek ordu çözümünü başlattığını” ifade etti.

Lübnan Enformasyon Bakanı Bakanlar Kurulu kararlarını okurken, Kurul'un “Lübnan'ın değişiklikleri ışığında, düşmanlıkların durdurulması anlaşmasının teyit edilmesine ilişkin ABD belgesinin önsözünde yer alan hedefleri kabul ettiğini” söyledi.

Şöyle devam etti: “Şii bakanları çeşitli yollarla oturumu terk etmemeleri için ikna etmeye çalıştık ve Cumhurbaşkanı da onların katılımının devam etmesini istedi, ancak onlar kararın kendilerinin huzurunda alınmaması için oturumu terk etmeyi tercih ettiler.” Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Lübnan ordusunun yoğun bir şekilde konuşlanmasının ardından, hükümetin kararını reddeden Hizbullah yanlısı gösteriler, gece boyunca Beyrut'un güney banliyölerinde ve bazı mahallelerinde düzenlendi.