Yerinden edilme meselesinin Mısır-İsrail ilişkilerine etkisi

Kahire'nin Tel Aviv'e ‘kopuş’ uyarısında bulunduğu öne sürüldü.

Evlerinden kaçan Filistinliler çadır kampına sığınırken Filistinli çocuklar ise su bulmak için çabalamak zorunda kalıyor. (Reuters)
Evlerinden kaçan Filistinliler çadır kampına sığınırken Filistinli çocuklar ise su bulmak için çabalamak zorunda kalıyor. (Reuters)
TT

Yerinden edilme meselesinin Mısır-İsrail ilişkilerine etkisi

Evlerinden kaçan Filistinliler çadır kampına sığınırken Filistinli çocuklar ise su bulmak için çabalamak zorunda kalıyor. (Reuters)
Evlerinden kaçan Filistinliler çadır kampına sığınırken Filistinli çocuklar ise su bulmak için çabalamak zorunda kalıyor. (Reuters)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarının hız kazanması ve şu an güneyde Mısır sınırına yakın bölgelere odaklanması binlerce Filistinlinin Mısır topraklarına doğru göç edeceği korkusunu artırıyor. ABD merkezli bir haber sitesi, Mısır'ın ‘Filistinlilerin Sina'ya sürülmesi halinde ilişkilerin bozulacağı konusunda ABD ve İsrail'i uyardığını’ bildirdi.

ABD merkezli internet sitesi Axios, ABD’li ve İsrailli dört yetkilinin şu sözlerini aktardı:

“Mısır, ABD ve İsrail'i, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki askeri operasyonu sonucunda Gazze'deki Filistinlilerin Sina'ya doğru yerlerinden edilmesine karşı uyararak bunun Mısır-İsrail ilişkilerinde ‘kopuşa’ yol açabileceğini vurguladı. Mısır, Gazze'deki savaşı ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor ve Filistinli mültecilerin sınırı geçerek kendi topraklarına girmesini engellemek istiyor.”

Mısır, İsrail'in Filistinlileri zorla yerinden etme veya saldırılar nedeniyle onları kendi topraklarına göç etmeye zorlama girişimlerine karşı defalarca uyardı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, ülkesinin ‘Filistin meselesinin komşu ülkeler pahasına tasfiye edilmesine izin vermediğini ve vermeyeceğini’ defalarca vurguladı. Sisi, "Ulusal güvenliğin korunmasında rehavete kapılmayacağız" dedi. Mısırlı yetkililer ise ‘İsrail'le ilişkilerle ilgili herhangi bir önleme ilişkin açıklama yapmadı.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri şu an Washington'ı ziyaret ediyor. Şükri, Gazze Şeridi'nde artan gerilime ilişkin ABD'li yetkililer ve temsilcilerle bir dizi toplantı ve görüşme gerçekleştiriyor.

Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı ve eski Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada sürece ilişkin şunları söyledi:

“Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki mevcut krizle başa çıkma konusundaki tutumu aşamalı bir yaklaşımla karakterize ediliyor. ABD raporuna dahil edilenlerin yanı sıra, İsrail'in şu anda benimsediği yöntem barış anlaşmalarının ihlalidir. Çünkü Mısır sınırlarını sorun ve karışıklıklara maruz bırakıyor. Mısır ile İsrail arasındaki barış anlaşması, her bir tarafın diğer tarafın ulusal güvenlik hususlarına saygı duymasını öngören hükümler içeriyor. Sınırların karışıklıklara maruz kalması mutlaka doğrudan İsrail'in elinde olmak zorunda değil. Ancak dolaylı olarak sınırlarda işleri daha da kötüleştirmeye zorlayarak karışıklıklara sebebiyet verebilir.”

Eski Mısır Dışişleri Bakanı, İsrail'in ‘bulunduğu bölgenin öncelikli olarak barışa dayalı belirleyicilerini gözden kaçırdığını’ sözlerine ekledi. Arabi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mısır ve İsrail, bölgedeki birçok ülke tarafından benimsenen bir model olan barış fikrinin inşasına katılıyor. İsraillilerin Mısır'la yapılan bu barışın önemini fark etmesi gerekir. Onlar için bu, güvenliği temsil ediyor ve Mısır sınırlarındaki rahatlık ve sükunete alışma hissi, onları tek başına hareket etmeye itmemeli. Bu, çatışmanın kapsamını genişletmek tehdidini ortaya çıkarır ve bölge için gerçek bir tehlike oluşturur, oradaki barışı ve güvenliği tehlikeye atar.”

Axios internet sitesinde yayınlanan habere göre ABD'li taraflara ulaşmış olabilecek Mısır mesajlarının önemine ilişkin de değerlendirmede bulunan Arabi, ABD'nin rolünün ‘bölgede halen önemli ve etkili olduğunu’ söyledi.

Washington'ın sorumluluklarının farkına varması ve yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Arabi, “Çünkü bölgenin istikrarı herkesin çıkarınadır ve savaş yoluna devam etmek yalnızca bölgenin güvenlik ve istikrarının bozulmasına yol açacaktır” dedi.

Fotoğraf Altı: Sisi, geçen cumartesi günü Dubai'de ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile görüştü. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, geçen cumartesi günü Dubai'de ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile görüştü. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır'ın Katar ve ABD ile koordineli arabuluculuğu 24 Kasım'da, İsrail'in Gazze Şeridi'nde 48 gün süren eşi benzeri görülmemiş askeri operasyonlarının ardından Gazze Şeridi’nde ilk insani ateşkesi sağlamayı başardı. Ateşkes bir hafta sürdü; bu sırada İsrail ile Hamas arasında esir değişimi gerçekleşti. Mısır, Refah kara geçişinden yardım girişini kolaylaştırmada aktif bir rol oynadı. Böylece Gazze Şeridi'ne yardım getirme hızı arttı. Mısır sık sık bölgesel ve uluslararası düzeyde övgü aldı.

Bu bağlamda Mısır Silahlı Kuvvetleri Stratejik Araştırmalar Merkezi danışmanı Halid Fehmi, ‘Mısır'ın bölgede sükunet ve istikrarı yeniden tesis etmek için yaptığı siyasi ve diplomatik hamlelere İsrail'in yanıt vermemesi tehlikesine’ karşı uyarıda bulundu.

Fehmi, Şarku'l Avsat'a şu değerlendirmede bulundu:

“Mısır hukuki ve insani sorumluluklarının bilincinde olan bir ülke. Ancak aynı zamanda ulusal güvenliğine yönelik hiçbir ihlali de kabul etmiyor. Yerinden edilme projesi Mısır için gerçek bir tehlike teşkil ediyor. Mısır savaş çağrısı yapmıyor; aksine, herkes için barış talep ediyor. Ancak, İsrail'in provokatif eylemlerine devam etmesi tehlikeli. Bu eylemler tüm bölgenin güvenliğini tehlikeye atabilir. İsrail'in ABD destekli tutumu bölgedeki gerilimi artırdı, çatışmaya yeni cepheler açma tehdidi oluşturdu ve ayrıca İsrail'le ilişkisi olan ülkelerin bu ilişkileri gözden geçirmesine yol açtı.”

Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Ziya Raşvan, Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi'nde Gazze halkını zorla yerinden etme politikasını ve Gazze halkını Sina’ya doğru yerinden etme girişimlerini tamamen karşı olduğunu yineledi. Raşvan perşembe günü yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu, sonuçları ne olursa olsun Mısır'ın geçilmesine izin vermeyeceği kırmızı çizgidir. Çünkü bu durum ulusal güvenliğe ve Mısır'ın tüm toprakları üzerindeki egemenliğine zarar veriyor.”



Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
TT

Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)

ABD’nin Libya Büyükelçiliği, Libya'da iktidar mücadelesi veren iki hükümetin temsilcileri arasında İtalya'nın başkenti Roma'da kısa bir süre önce düzenlenen ‘gizli’ toplantıya ABD’li yetkililerin de katıldığını doğruladı. Öte yandan Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ülkedeki krizi çözmek için önerdiği ‘yol haritasına’ yerel destek toplamaya devam ediyor.

ABD’nin Libya Büyükelçiliği tarafından salı akşamı yapılan kısa açıklamada, geçtiğimiz hafta, Libya Ulusal Ordu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in oğlu Saddam ile (geçici) Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin yeğeni ve Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim ed-Dibeybe arasındaki görüşmeye dolaylı bir atıfla ABD'nin Roma'da doğu ve batı kamplarından gelen üst düzey Libyalı yetkililerle görüşme fırsatı bulmasının bir onur olduğu belirtildi.

cf
Saddam Hafter (AFP)

Toplantının amacının Libyalıları bölünmeleri aşmaya ve kurumları birleştirmeye teşvik etmek, istikrarı ve barışı sağlamak olduğunu açıkça ifade eden büyükelçilik, bunların Libya ekonomisinde refahın sağlanması için gerekli koşullar olduğunu ve bunun da Libya halkının ve uluslararası ortaklarının daha fazla kalkınmasına yol açacağını belirtti. Büyükelçilik ayrıca, toplantının Libya ekonomisinin geleceği ve karşı karşıya olduğu zorlukları müzakere etmek, bu zorlukların üstesinden gelmek ve Libya halkının refahını sağlamanın yollarını aramak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Ne Hafter'in oğlu ne de Dibeybe’nin yeğeni görüşmelerin içeriği hakkında resmi bir açıklama yapmadı. Ancak haberlere göre ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos, ABD yönetiminin çatışmaya hızlı çözümler getirme çabaları çerçevesinde Libya'daki iki rakip hükümetin temsilcileri arasında Roma'da bir toplantı planladı.

ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos (AFP)

Şarku'l Avsat'ın Fransız dergisi Jeune Afrique'den aktardığına göre Boulos, toplantıda ele alınacak üç temel koşul belirledi, ancak bu koşulların içeriğini açıklamadı. Boulos, Washington'ın müzakere rolünü genişletmesi ve Libya çatışmasının çözümüne daha geniş bir şekilde müdahale etmesi için bu koşulların yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Mareşal Hafter, salı akşamı Bingazi'de milletvekili Adem Busahra ile yaptığı görüşmede, UNSMIL’in desteklediği siyasi sürecin önemini vurguladı. Libya krizindeki siyasi gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

UNSMIL, siyasi yol haritasına destek toplamak için devam eden çabalar çerçevesinde salı akşamı Libya'nın batısından ve güneyinden bazı Temsilciler Meclisi üyeleriyle bir toplantı düzenledi.

UNSMIL Başkanı Hanna Tetteh'in geçtiğimiz ay açıkladığı ve kurumların birleştirilmesinin ve ulusal seçimlerin yapılmasının önünü açacak yol haritasının maddelerinin müzakere edildiği belirtildi.

UNSMIL tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre ekibi yol haritasına yönelik kademeli bir yaklaşım açıkladı. Bu yaklaşım, Yüksek Seçim Komisyonu'ndaki boş koltukların doldurulması ve seçim çerçevesine gerekli değişikliklerin yapılması gibi temel adımlarla başlıyor. UNSMIL, kapsamlı siyasi süreci kolaylaştırmaya yönelik çabalarına Temsilciler Meclisi üyelerinin destek verdiğini ve ‘yol haritasına yapıcı ve özenli bir şekilde katılmaya istekli olduklarını ifade ettiklerini aktardı.

fgth
Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury (UNSMIL)

Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury, Dört Bölge Sosyal Konseyi ile siyasi yol haritasına ilişkin çeşitli görüşleri tartıştı. Bunlar arasında devlet kurumlarının birleştirilmesi ve güçlendirilmesi ile ulusal seçimlerin yapılması zorunluluğu da yer aldı. Toplantıda ayrıca, UNSMIL’in konseyin çatışmalara barışçıl çözümler getirme ve gerilimleri yatıştırmada oynadığı önemli rolün yanı sıra yakın zamanda yapılan belediye seçimlerine geniş bir katılım olmasını sağlamak için yerel topluluklarla iş birliği yapması da ele alındı.

Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) dün Trablus'ta BM haritasıyla ilgili seçim yasalarını tartışan ‘BM haritasını değerlendirme ve inceleme komitesi’ üyelerinin, haritayla ilgili kalan konuları tamamlamak için henüz tarihi belirlenmemiş bir sonraki toplantıyı gerçekleştireceklerini duyurdu.

cdfrgthy
DYK’nın Trablus'ta yapılan oturumundan bir kare (DYK)

DYK Başkanı Dr. Muhammed Tekele başkanlığında salı akşamı düzenlenen oturumun sonunda DYK, Egemenlik Pozisyonları Komitesi'ni, adaylık sürecini tamamlamak için bir mekanizma üzerinde anlaşmak üzere Temsilciler Meclisi ile irtibat kurmakla görevlendirdi. Komite, bir sonraki oturumda nihai raporunu sunacak. DYK ayrıca, merkezileşmenin sona erdirilmesi ve valilik sisteminin etkinleştirilmesi ile ilgili Yerel Yönetim Yasası'na ilişkin önerilen değişiklikleri onayladı ve bu değişikliklerin Temsilciler Meclisi'ne sevk edilmesi için gerekli yetkileri verdi.

Diğer taraftan Libya Yüksek Seçim Komisyonu dün, ikinci aşamada 34 belediye meclisi için yapılan seçimlerin nihai sonuçlarını onayladı. Geryan Birinci Derece Mahkemesi'nin kararı uyarınca yasağın kaldırılmasının ardından ilk aşama olarak gerçekleştirilen Şuveyrif Belediye Meclisi seçimlerinin sonuçları da onaylayan Yüksek Seçim Komisyonu, ikinci aşamada seçilecek belediye meclis başkanlarının seçimi için komiteler kurulmasına ilişkin bir karar yayınladı. Bu seçimlerin 14-18 Eylül tarihlerinde yapılması planlanıyor. Yüksek Seçim Komisyonu, alınan bu kararların seçim sürecinin devamı olduğunu ve yerel yönetim düzeyinde demokratik müzakere ilkesini güçlendirdiğini vurguladı.


Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)

Suriye Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Halep'in doğusunda bir konut binasının bombalanması sonucu iki kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDF) kontrolünde bulunan bölgelerdeki ateş kaynaklarını hedef aldığını duyurdu.

Açıklamada, "SDG güçleri, el Cerrah Askeri Havaalanı ve Meskene şehri civarında kontrolleri altındaki mevzilerinden sorumsuz ve şaşırtıcı bir şekilde şiddetli bir bombalama saldırısı başlattı. Saldırıda, Halep'in doğu kırsalındaki el Kayariye, Rasm elaAhmer ve Habuba Kebir köylerindeki sakinlerin evleri hedef alındı. Bombalama sonucunda iki sivil şehit oldu, üç sivil de yaralandı" ifadeleri yer aldı.

Bakanlık, bölgeye konuşlandırılan güçlerin harekete geçirilerek ateş kaynaklarına yönelik operasyon başlatıldığını, operasyonların halen devam ettiğini bildirdi.


Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

TT

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a, hareketin siyasi bürosunun liderlerinin Doha'ya düzenlenen İsrail saldırısında yaralandığını ve bunlardan birinin ‘durumunun kritik’ olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, hareketin siyasi bürosunun yaralı üyelerinin ‘sıkı güvenlik önlemleri altında özel bir hastanede tedavi gördüklerini’ doğruladı. Ancak, şu anda yaralı liderlerin isimlerini açıklamayı reddettiler.

Katar'ın başkenti Doha’nın el-Katifiyye bölgesinde Hamas liderliğine ait özel bir yerleşkeye düzenlenen İsrail saldırısında, Hamas liderlik konseyi üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu Hemmam el-Hayye, ofis müdürü Cihad Lebed, üç yardımcısı ve bir Katarlı güvenlik görevlisi dahil olmak üzere altı kişi hayatını kaybetti.

Kaynaklara göre hedef alınan yerleşke, Hamas liderleri ve yetkilileri ile güvenlik görevlilerine ait ofis ve evleri içeriyordu. Bunlar arasında, yaklaşık dört saldırıdan en şiddetli olanının ana hedefi olan özel bir ofisin bulunduğu Halil el-Hayye'ye ait orta büyüklükte bir villa da bulunuyor.

Heniyye'nin ofisinde yapılan toplantı

Kaynaklar, ‘İsrail savaş uçakları tarafından bölgeye atılan bombaların bir kısmının kompleks içindeki diğer yerleri de vurduğunu’ belirtti. Bunlar arasında, 31 Temmuz 2024'te Tahran'da İsrail tarafından suikasta kurban giden hareketin siyasi büro başkanı İsmail Heniyye'nin eski ofisi de bulunuyor.

rgthy
Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)

Kaynaklar, Hamas liderlerinin toplantısının Heniyye'nin ofisinde yapıldığını, bu ofisin el-Hayye'nin evine bitişik olduğunu ve ‘neredeyse onun evinin bir parçası olduğunu’ belirtti. Kaynaklar, bombalardan birinin Heniyye'nin geniş ve ferah ofisinin köşesine isabet ettiğini ve bombaların düştüğü yerden nispeten uzak bir köşede oturan siyasi büro üyelerinin yaralandığını bildirdi.

‘Takipli telefonlar’

Kaynaklar, saldırıda hiçbir Hamas liderinin öldürülmemiş olmasının arkasında olası nedenler olabileceğini tahmin ederek, İsrail'in öncelikle toplantıya katılan liderlerin telefonlarının konumlarına güvenmiş olabileceğini öne sürdü.

Kaynaklar, ‘her toplantıda siyasi büro liderlerinin cep telefonlarını yanlarında taşımamalarının geleneksel olduğunu, telefonların araçlarında veya diğer kişilerde bırakıldığını’ doğruladı.

Kaynakların açıklamaları, hareketin liderlerinin korumaları arasında yüksek sayıda ölüm olmasının nedenini açıklıyor.

Kaynaklar, Hamas liderliğinin Katar'ın başkentinde birkaç konut kompleksi, ofis ve genel merkeze sahip olduğunu belirterek, toplantıların genellikle tek bir yerde yapılmadığını ve her zaman bir yerden başka bir yere taşındığını kaydetti.

Hedef konumun yakınında ve hedef alınan kompleksin dışında, siyasi ofis ve ofis sekreterliğine ait ofisler de bulunduğunu açıkladılar.

‘Gerçekleşmeyen toplantı’

Kaynaklara göre, hedef alınan toplantının ardından, akşam saatlerinde veya ertesi gün Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir toplantı yapılması planlanmıştı. Bu toplantıda, Başkan Donald Trump'ın ateşkes anlaşmasıyla ilgili sunduğu Amerikan önerisi hakkındaki görüşmelerin sonuçları tartışılacaktı.

dgtyu
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (TV)

Kaynaklar, Hamas'ın saldırının ardından yaptığı açıklamada, ABD'yi ‘hareketin liderliğini hedef alan operasyona ortak ve iştirakçi’ olmakla suçladığını yineledi. Bir kaynak, “Operasyon başarısız olunca Washington, kısa süre önce bilgilendirildiği gibi zayıf bahaneler uydurdu” dedi.

Kaynak, “Son birkaç gün içinde, arabulucular ile İsrailliler ve Amerikalılar arasında bile iletişim kesilmedi. Olanlar, hareketin liderlerini tek bir yerde toplayıp ortadan kaldırmak için Amerikan-İsrail komplosu gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Hamas kaynakları, ‘hareketin bazı liderlerinin, genişletilmiş toplantıya katılmak için Türkiye, Mısır ve diğer ülkelerden geldiklerini’ açıkladı.

Müzakereler nasıl etkilenecek?

Suikast girişimi sonrası Hamas'ın tutumu ve bunun müzakerelerin gidişatına etkisi konusunda kaynaklar Şarku’l Avsat'a, “Hamas liderliği içinde, Filistinlilerin taleplerini karşılayan, savaşın tamamen sona ermesini sağlayan ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini garanti eden bir şekilde müzakerelerin sürdürülmesi gerektiği konusunda fikir birliği var” dedi.

sdfrgty
Hamas liderlik konseyi üyeleri (soldan sağa) Nizar Avadallah, Halil el-Hayye ve Muhammed İsmail Derviş (Arşiv – AFP)

Kaynaklar, ‘önümüzdeki günlerde, güvenlik durumu istikrar kazandığında arabulucularla iletişimin yeniden başlayacağını ve müzakerelerin yeniden başlamasının mümkün olacağını’ belirtti. Kaynaklar, ‘operasyon sırasında ne olursa olsun, savaşı sona erdirmek için temel talebin başarıya ulaşmasını sağlayacak şekilde müzakerelerin nasıl yürütüleceğine karar vermek için güvenli bir şekilde iç istişareler yapılacağını’ kaydetti.