Arap-Müslüman Bakanlar Komitesi, ABD’ye Gazze'de derhal ateşkes çağrısında bulundu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan: Çatışmayı sona erdirmek uluslararası toplumdaki bazıları için bir öncelik gibi görünmüyor

Arap-İslam Zirvesi’nde Bakanlar Komitesi, Cuma günü Washington'da konferans düzenledi (Şarku’l Avsat)
Arap-İslam Zirvesi’nde Bakanlar Komitesi, Cuma günü Washington'da konferans düzenledi (Şarku’l Avsat)
TT

Arap-Müslüman Bakanlar Komitesi, ABD’ye Gazze'de derhal ateşkes çağrısında bulundu

Arap-İslam Zirvesi’nde Bakanlar Komitesi, Cuma günü Washington'da konferans düzenledi (Şarku’l Avsat)
Arap-İslam Zirvesi’nde Bakanlar Komitesi, Cuma günü Washington'da konferans düzenledi (Şarku’l Avsat)

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi’nde görevli bakanlar komitesi üyeleri, yasadışı yerleşim süreci, zorla yerinden etme ve hayati tesislerin bombalanması dahil olmak üzere İsrail'in Filistinliler aleyhinde gerçekleştirdiği tüm ihlal ve uygulamaları tamamen reddettiğini ifade etti. Komite ayrıca, çatışma durdurulmadan önce 'ertesi gün' ile ilgili herhangi bir hususu tartışmayı reddettiğini bildirdi.

Komite üyeleri Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığında dün Washington DC'de gazetecilerle bir toplantı düzenledi. Mevcut durumun ciddiyeti konusunda uyarıda bulunan Bakan Ferhan, sivil kayıpların sayısında önemli bir artışa ve Gazze'deki insani durumun kötüleştiğine işaret etti.

Suudi Dışişleri Bakanı, “Mesajımız tutarlı ve net; çatışmanın bir an önce sonlandırılmasının çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu çatışmayla ilgili rahatsız edici şeylerden biri de, uluslararası toplumda bazıları için bunu sona erdirmenin bir öncelik gibi görünmemesi. Bu yaklaşımdan rahatsızız. Herkes çatışmanın sona erdirilmesine destek vermeli” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan Ürdün Dışişleri Bakanı, bu hususta iyimser olmadığını dile getirdi. Bakan Safedi, “Ne yazık ki iyimser değilim. İsrail'in kimseyi dinlemediğine ve saldırganlığını sürdürdüğüne inanıyorum. Bunun sonuçları İsrail dahil bölgedeki herkes için yıkıcı olacaktır. Öfkeden kaynaklanan bu saldırı, radikal bir kampanya tarafından yönetiliyor, bu yüzden Washington'dayız” vurgusunda bulundu.

Komitenin Washington'da yetkililerle yaptığı toplantılar sırasında bu mesajları vermeye çalıştığını belirten Safedi, “Onlarla konuşuyoruz” ifadelerine değindi.

Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtlayan Mısır Dışişleri Bakanı, “Yerinden edilen Filistinliler meselesinin çözümü, çatışmaların derhal durdurulmasından geçiyor. Mevcut insani durum uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturuyor. Çözüm, ateşkes ve Güvenlik Konseyi'nin daha fazla insani yardım akışını sağlayacak bir taslak hazırlamasıdır. Bu öneriler, zorla veya gönüllü bir şekilde yerinden edilmenin önlenmesine yardımcı olabilecek geçici bir çözüm sağlayabilir. Her türlü yerinden edilme, uluslararası hukukun ihlalidir ve bir savaş suçudur” vurgusunda bulundu.

Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yapılan toplantı dahil olmak üzere Washington DC'de toplantılar düzenleyen komite, İsrail'in Filistin topraklarındaki uluslararası yasa ve normları ihlal eden ihlallerini ve uygulamalarını reddettiğini ifade etti. Komite Washington'daki Woodrow Wilson Merkezi'nde bir konferans düzenledi.

Komite üyeleri Kongre'de Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ben Cardin ile bir araya gelirken bazı komite üyeleri ise Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nin Demokrat Parti lideri Gregory Meeks ile görüştü. Görüşmede Gazze ve çevresinde yaşanan son gelişmeler ve bölgedeki askeri gerilim konuşuldu. Derhal ateşkes sağlanması, savunmasız sivillerin korunması, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk kurallarının uygulanmasının sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.

Bakanlar Komitesi üyeleri, Gazze Şeridi'ne acil insani, gıda ve tıbbi yardımın ulaştırılması için yardım koridorlarının güvenliğini sağlamak amacıyla uluslararası toplumun ciddi ve acil adımlar atmasının önemini vurguladı. Güvenlik Konseyi (BMGK) üye devletlerinin İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistinlilere karşı işlediği ihlalleri durdurma sorumluluğunu üstlenmesinin önemini vurguladılar. Aynı zamanda Filistin'de adil, kalıcı ve kapsamlı barış yoluna dönüşün, iki devletli çözüme ilişkin uluslararası kararların uygulanması konusunda uluslararası toplumun ciddi bir çalışma yürütmesini gerektirdiğine dikkati çektiler.



UAEA Genel Direktörü Grossi: İran birkaç ay içinde yeniden uranyum zenginleştirebilir

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Grossi bir basın toplantısı sırasında (EPA)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Grossi bir basın toplantısı sırasında (EPA)
TT

UAEA Genel Direktörü Grossi: İran birkaç ay içinde yeniden uranyum zenginleştirebilir

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Grossi bir basın toplantısı sırasında (EPA)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Grossi bir basın toplantısı sırasında (EPA)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, İran'ın ABD ve İsrail’in saldırıları nedeniyle nükleer tesislerinde meydana gelen hasara rağmen ‘birkaç ay içinde’ zenginleştirilmiş uranyum üretimine başlayabileceğini açıkladı.

İsrail, 13 Haziran'da İran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemek amacıyla İran'ın askeri ve nükleer tesislerine bir dizi saldırı düzenledi. İran ise nükleer silah geliştirdiği iddiasını defalarca kez yalanladı.

Ardından ABD, İsrail'in saldırılarına katılarak İran'ın nükleer programını yürüttüğü üç önemli nükleer tesisi hedef aldı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi perşembe günü, İsrail ile 12 gün süren savaşın ardından ülkesinin nükleer tesislerinde meydana gelen hasarın ‘büyük’ olduğunu açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump ise İran'ın nükleer programının ‘onlarca yıl’ geriye gittiğini vurguladı.

Ancak UAEA Genel Direktörü Grossi, CBS News'ün ‘Face the Nation’ programına verdiği röportajda bazı santrifüjlerin çalışmaya devam ettiğini söyledi.

Grossi, dün yayınlanan röportajda, “Bildiğiniz üzere birkaç ay içinde birkaç santrifüj grubunu ya da daha azını çalıştırarak zenginleştirilmiş uranyum üretebilirler” dedi.

Yanıt bekleyen başlıca soru ise İran'ın saldırılardan önce 408,6 kilogram olarak tahmin edilen yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stokunun bir kısmını veya tamamını başka bir yere nakletmeyi başarıp başaramadığı sorusu.

İran söz konusu uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirdi, yani sivil kullanım için belirlenen seviyelerin üzerinde. Ancak nükleer silah yapımı için gereken seviyenin de altında. Eğer bu maddeler daha fazla zenginleştirilirse, teorik olarak dokuzdan fazla nükleer bomba üretmeye yetebilir.

Röportajda “Bu maddelerin nerede olabileceğini bilmiyoruz” diyen Grossi, “Bazı santrifüjler saldırıda hasar görmüş olabilir, ancak bazıları da taşınmış olabilir. Bir noktada bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Öte yandan İran Şura Meclisi, UAEA ile iş birliğini askıya alan kararı oyladı ve Tahran, Grossi'nin hasar gören tesisleri, özellikle de Fordo Nükleer Tesisi’ni ziyaret etme talebini reddetti.

Grossi, “Orada ne olduğunu doğrulayabileceğimiz ve teyit edebileceğimiz bir konumda olmalıyız” dedi.

Diğer taraftan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün, Washington'ın UAEA’nın İran'da yürüttüğü önemli doğrulama ve denetim çabalarını desteklediğini vurguladı. Rubio Grossi ve UAEA’ya ‘özverili çalışmaları ve profesyonellikleri’ nedeniyle övgüde bulundu.