Afrika Birliği Zirvesi’nde kıtadaki krizler ve askeri darbeler ele alındı

Zirvede kıtanın Gazze halkıyla dayanışma içinde olduğu belirtilirken, derhal ateşkes ilan edilmesi çağrısı yapıldı

Afrika ülkeleri liderleri, 17 Şubat 2024 Cumartesi günü Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'daki Afrika Birliği (AfB) genel merkezinde Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı açılışı sırasında AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat ile hatıra fotoğrafı çekildi (Reuters)
Afrika ülkeleri liderleri, 17 Şubat 2024 Cumartesi günü Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'daki Afrika Birliği (AfB) genel merkezinde Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı açılışı sırasında AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat ile hatıra fotoğrafı çekildi (Reuters)
TT

Afrika Birliği Zirvesi’nde kıtadaki krizler ve askeri darbeler ele alındı

Afrika ülkeleri liderleri, 17 Şubat 2024 Cumartesi günü Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'daki Afrika Birliği (AfB) genel merkezinde Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı açılışı sırasında AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat ile hatıra fotoğrafı çekildi (Reuters)
Afrika ülkeleri liderleri, 17 Şubat 2024 Cumartesi günü Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'daki Afrika Birliği (AfB) genel merkezinde Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı açılışı sırasında AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat ile hatıra fotoğrafı çekildi (Reuters)

Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı, dün Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da başladı. Toplantıya Afrika Birliği (AfB) üyesi altı ülke katılmadı. Afrikalı liderler, iki gün sürecek olan zirvede kıtadaki çatışmaların, krizlerin, askeri darbelerin ve siyasi çıkmazlar görüşülecek. Bunların yanı sıra AfB dönem başkanlığını devralan Moritanya Cumhurbaşkanı Gazvani’nin derhal durdurulması çağrısında bulunduğu İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığı da dahil olmak üzere kıtayı etkileyen bölgesel çatışmalar ele alınıyor. Afrikalı liderler, aynı zamanda yirmi birinci yüzyıla uygun bir eğitim verilmesi ve esnek eğitim sistemlerinin oluşturulması gibi konuların yer aldığı zirvenin ana gündemini de masaya yatırdılar.

Zirveye katılan Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Filistin'in özgürlüğü ve halkının kendi kaderini tayin hakkı, Filistin devletinin kurulması ve Birleşmiş Milletler'e (BM) üye devlet olarak tanınması için Afrika'nın ve AfB’nin sesi daha yüksek çıksın.

Zirvenin bir diğer katılımcısı olan Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Afrika’nın Filistin meselesi ve İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerine karşı yürüttüğü saldırganlıkla ilgili olarak adalet, hukuk ve insan hakları değerlerine bağlı olduğunu söylediği tutumlarına övgüde bulundu. Ebu Gayt, zirvede yaptığı konuşmada, “(İsrail) işgalinin sona erdirilmesi ve 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devleti kurulması için bu tutumları sürdürmenin ve daha da derinleştirmenin önemini vurgulamak, akabinde savaşı sona erdirecek tek rasyonel çözümdür” ifadelerini kullandı.

bfdb
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ve Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı oturum aralarında ikili görüşme gerçekleştirdi (Reuters)

AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat ise Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı açılışında yaptığı konuşmada, “Gazze tam bir soykırıma tabi tutuluyor, Filistin halkı hak ihlallerine maruz kalıyor” dedi. İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırganlığının ‘insanlık tarihinde bir benzerinin daha olmadığını’ söyleyen Faki, Filistin halkının tam özgürlük ve bağımsız, egemen bir devlet kurma hakkına sahip olduğunun altını çizdi. AfB’nin Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Filistin davasını ve İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı davayı desteklediğini belirten Faki, İsrail’in Gazze'de Filistinlileri sistematik bir şekilde öldürmesine bir son verilmesi için UAD’nin kararlarının uygulanması çağrısında bulundu.

Moritanya Cumhurbaşkanı AfB dönem başkanlığına seçildi

Öte yandan zirvede AfB’nin yeni dönem başkanı seçildi. Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani, Komorlar Birliği Cumhurbaşkanı Assoumani Azali’den görevi devraldı. Seçimin ardından yaptığı konuşmada, Filistinlilerin başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkına sahip olduklarını vurgulayan Gazvani, Gazze’de sivillerin öldürülmesine bir son verilmesini istedi.

AfB Dönem Başkanı Gazvani, ‘uluslararası sistemde reform’ çağrısında bulunarak, “Uluslararası sistem, kıtamızdaki ülkelerin sorunları ve hakları konusunda genellikle olduğu gibi, büyük çoğunluğu en savunmasız ve en az gelişmiş ülkeler olan Afrika ülkeleri pahasına çok fazla çifte standart barındırıyor” şeklinde konuştu. Uluslararası sistemin ‘Gazze'deki adaletsizliğine’ dikkat çeken Gazvani, “Uluslararası sistemin ne ölçüde reforma ihtiyaç duyduğunu anlamak için katliam ve yıkım, uluslararası meşruiyet ve insan hakları ilkelerinin ihlali bağlamında Gazze Şeridi'nde yaşananlara bakmak yeterli olacaktır. Uluslararası toplumun acil ateşkes sağlanması için gerekli ağırlığı ortaya koyma konusundaki isteksizliği de cabası” ifadelerini kullandı.

brrtnt
AfB’nin Addis Ababa'daki genel merkezi önünde Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı sırasında dalgalanan AfB üye devletlerinin bayrakları (Reuters)

Moritanya Cumhurbaşkanı Gazvani, AfB’nin adaletsizliği reddeden, haklı davaları savunan ve özellikle Filistin meselesiyle ilgili olarak uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka bağlı kalan tutumuna övgüde bulundu.

En büyük zorluklar

Bir diğer gelişme de AfB’nin, İsrail'in Gazze'deki savaşıyla ilgili görüşünü açıklamak üzere Afrikalı yetkililerle görüşmek isteyen İsrail’den bir heyetin zirvenin yapıldığı genel merkez binasına girmesini engellediği haberleri basında yer aldı.

Gazvani, Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı gündeminde açıkça kıtadaki çatışmalar yer almamasına rağmen, bu çatışmaları kıtanın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar olarak değerlendirdi. Moritanya Cumhurbaşkanı, gerginliklerin, silahlı çatışmaların ve terör örgütlerinin yayılmasının, ülkelerin istikrarına ve güvenliğine yönelik tehdit oluşturmasının AfB’nin dikkat etmesi gereken temel konular arasında yer aldığını söyledi.

rtgyn
AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat, Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 37. Olağan Toplantısı açılışında konuşurken (Reuters)

Gazvani, Afrika’daki barış ve güvenlik yapısı, kıta erken uyarı sistemi, Afrika Yedek Gücü ve diğerleri gibi çoklu destek mekanizmalarını geliştirerek, ‘kıtanın ortak güvenliğinin’ kurulması çağrısında bulundu. Gazvani ayrıca, bölgesel ekonomik topluluklar içinde ve arasında koordinasyon ve işbirliği düzeyinin iyileştirilmesini istedi.

Zirveye yapılan eleştiriler

Diğer taraftan birçok diplomatik çevre, Sudan'daki savaş, Sahel bölgesi ve Afrika Boynuzu'ndaki gerilim gibi kıtada yaşanan mevcut çatışmaların zirve gündemine alınmamasından dolayı eleştiriler yaptı.

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, kıtada ekonomik ve sosyal kalkınmanın temeli olan barışın ve istikrarın sağlanmasının önemini vurguladı. Ülkesinin, bölgeye ve kıtaya entegrasyonun hem ülkesine hem de tüm kıtaya yardım etmenin en iyi yolu olduğuna inandığını vurgulayan Ahmed, bunun ortak hedeflere ulaşmak için komşu ülkeler arasında barış içinde bir arada yaşanmasının önünü açacağının da altını çizdi.

dfebrth
Sudan ordusundan bir grup asker Hartum'da bir sokakta devriye gezerken, 6 Mayıs 2023 (AFP)

AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat ise üye ülkelerin dışişleri bakanlarından oluşan AfB Yürütme Konseyi'nin 44. Toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, Sudan'daki savaş, Somali'de ‘cihatçı terör örgütleri’ tehdidi, Afrika’daki son durum, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki gerginlikler, Libya'daki son gelişmeler ve Sahel bölgesindeki terör tehlikesinin yanı sıra bazı Afrika ülkelerinde seçimlerden önce ve sonra tekrar eden askeri darbeler çerçevesinde ortaya çıkan insani krizlerin kıta için derin bir endişe kaynağı olduğuna ve kıtanın büyümesini tehdit ettiğine dikkat çekmişti.

Askeri darbeler

Öte yandan askeri darbeler nedeniyle AfB üyesi altı ülke zirveye katılamadı. Söz konusu altı ülke arasında askeri darbelerin yaşandığı ve AfB tarafından üyelikleri askıya alınan Sudan, Mali, Gine, Burkina, Gabon ve Nijer yer alıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin ortak sözcüsü Stephanie Tremblay tarafından yapılan açıklamaya göre, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in zirvenin açılışında bir konuşma yapması planlanıyordu. Ancak basında yer alan bazı haberlere göre, Guterres, ziyareti için bazı sorunlarla karşılaştı ve bu sorunlar zirveye katılmasına engel oldu.

Zirveye katılan ve açılışta konuşan Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, konuşmasında ülkeler arası ilişkilerin güçlendirilmesi ve ülkesi ile Afrika kıtası arasında ortaklıklar kurulması çağrısında bulundu.

Afrika'nın sorunlarının Brezilya halkının çektiği sıkıntılara benzediğini söyleyen Devlet Başkanı, “Birçok Brezilyalı kendilerini Afrika kökenli olarak görüyor” dedi. Lula da Silva, Afrikalıları ve Brezilyalıları mevcut uluslararası sistem içinde özel bir yol çizmeye, tarımsal ve endüstriyel kalkınma için zamanın zorluklarıyla mücadele edebilecek yeni bir küresel sistem oluşturmaya çağırdı.



Türkiye ve İran ‘Halep operasyonu’ konusunda farklı düşünüyor, ancak SDG güçlerine karşı müttefikler

Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye ve İran ‘Halep operasyonu’ konusunda farklı düşünüyor, ancak SDG güçlerine karşı müttefikler

Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye ve İran, Suriye'deki gelişmeler ve muhalif grupların Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'i ele geçirmesiyle sonuçlanan saldırılar konusunda görüş ayrılığına düştü. Diğer yandan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi el-Bahra, Birleşmiş Milletler (BM) kararları doğrultusunda siyasi bir çözümün ülkedeki çatışmanın ‘tek uygulanabilir ve sürdürülebilir’ çözümü olduğunu vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ve diğer muhalif grupların neden Suriye rejim güçlerine karşı harekete geçtiğine ilişkin yorumlarında söz konusu farklılığı dile getirdiler. Fidan bu gelişmeyi dış müdahale ile açıklamanın büyük bir hata olacağını savunurken, Arakçi son olayların ABD ve İsrail tarafından tetiklendiğinde ısrar etti.

İki bakan, Astana süreci çerçevesinde üç garantör ülkenin (Rusya, Türkiye ve İran) dışişleri bakanları düzeyinde Suriye'nin kuzeyindeki son olayları ele almak üzere acil bir toplantı yapılması konusunda mutabık kaldı.

cdv
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi dün (Pazartesi) Ankara'da düzenledikleri ortak basın toplantısında (AFP)

Aynı zamanda Moskova, üçlü dışişleri bakanları toplantısı için Türkiye ve İran'la istişarede bulunduğunu duyurdu.

Türkiye: Dış müdahale yok

Dün (Pazartesi) Ankara'daki görüşmelerinin ardından Arakçi ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Fidan, Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşın daha da şiddetlenmesini istemediğini vurgulayarak, “Suriye'deki olayları dış müdahalelerle açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlıştır” dedi.

Fidan, muhalif grupların son hamlesini Suriye hükümetinin diyaloğu reddetmesine bağlayarak şunu söyledi: “Son gelişmeler bir kez daha Şam'ın kendi halkı ve muhalefetle uzlaşmaya varması gerektiğini gösteriyor.”

İranlı mevkidaşı ile Suriye'deki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduğunu da sözlerine ekleyen Fidan, ‘Suriye'de olup bitenleri dış müdahale ile açıklamaya çalışmanın hata olacağını, dış müdahaleden bahsedenlerin Suriye'de olup bitenleri anlamadıklarını ya da anlamak istemediklerini’ vurguladı.

cdgrth
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dünkü (Pazartesi) basın toplantısı sırasında (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: “Astana süreci ile Suriye'de taraflar arasında iletişim sağlanmasını amaçladık. 13 yılı aşkın süredir bu mesele çözülemedi. Muhalefetin meşru haklarının görmezden gelinmesi ve rejimin olumlu adım atmaması, Suriye'de savaşın yeniden alevlenmesine yol açtı. Türkiye bu olaylar patlak vermeden önce ilgili tüm tarafları uyardı ve gerekli bildirimleri yaptı.”

Ulusal diyalog şart

Fidan, “Gelişmeler, rejimin muhalefetle ulusal uzlaşıya varması gerektiğini bir kez daha göstermiştir ve Türkiye bu konuda her türlü katkıyı sağlamaya hazırdır” dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan, “Astana sürecinin aşamalarında İran ile koordinasyon içinde olduk ve olmaya devam edeceğiz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü her zaman destekledik ve bundan sonra da destekleyeceğiz. Açık ve net olarak vurgulamak istediğim bir husus daha var, o da Türkiye'nin şu anda yaşananları istismar etmeye çalışan hiç kimseye asla müsamaha göstermeyeceği ve ülkemize yönelik her türlü terör tehdidini kaynağında bertaraf edeceğimizdir” ifadelerini kullandı.

Türkiye ve İran'ın terörle mücadelede iş birliğini sürdüreceğini belirten Fidan, ortak düşman olan PKK ve onun Suriye'deki kolu YPG'ye karşı ortak bir mücadele yürütülmesi ve bunlara karşı net politika ve çabaların olması gerektiğini ifade etti.

Fidan, PKK’nın ve bölgedeki kollarının tasfiyesi konusunda Türkiye ve İran'ın tutumlarının aynı olduğunu ve bunun sahada gerçeğe dönüşmesi için daha fazla zaman kaybetmek istemediklerini vurguladı.

Fidan, İran ile bölgedeki çeşitli konularda ve Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak iş birliği ve istişareleri sürdürdüklerini söyledi.

Fidan, “İlgili kurumlarımız Suriye'deki gelişmeleri takip etmek için gece gündüz birlikte çalışıyor ve gelişmelere göre gerekli tedbirler alınıyor” dedi.

xscd
Halep Askeri Havaalanı’ndan dumanlar yükselirken Suriye ordusuna ait bir helikopterin enkazı (EPA)

Suriye'deki iç savaşın belli bir noktada durdurulduğunu ve bunun çok önemli bir başarı olduğunu kaydeden Fidan, Astana sürecinin garantör ülkeleri olan Türkiye, Rusya ve İran'ın son üç yılda istikrar aşamasına ulaşan bir çerçevenin oluşturulmasında hükümet ve muhalif gruplarla birlikte rol oynadığını ifade etti.

Fidan, “En son aşamada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dostluk elini en üst düzeyde uzatarak, bu sorunun diyalogla bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdi. Çünkü ele alınan meseleler kontrolden çıkıyordu ve Suriye nüfusunun yarısı, yaklaşık 10 milyon insan yerlerinden edilmişti. Terör örgütleri ve bölgedeki durum meselenin yönetilmesini ve çözüme kavuşturulmasını daha da zorlaştırıyordu” şeklinde konuştu.

xytj
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi dün (Pazartesi) Ankara'da görüşmelerde bulundu. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Fidan sözlerine şöyle devam etti: “Suriye konusunda bölgede İran ile yoğun bir iletişimimiz var ve pozisyonların net bir şekilde ifade edilmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Ayrıca Rusya ile Astana sürecimiz var. Suudi Arabistan, ABD ve Katar ile de temaslarımız oldu. Son olaylardan önce BM'yi Türkiye'nin perspektifinden bilgilerle bilgilendirdik ve bu çok önemliydi.”

Fidan, ülkesinin Suriye'de geçmişte yaşanan acı olayların tekrarlanmasını, sivillerin öldürülmesini, altyapının tahrip edilmesini ve insanların evlerinden edilmesini istemediğini, aksine mültecilerin ülkelerine dönmelerini istediğini vurguladı.

Fidan, “Terörizme karşı duruşumuz devam ediyor. Terörizm Suriye'de yaşananlardan faydalanarak yeni bir zemin kazanmamalı. Yapılması gereken Suriye rejimi ile muhalefet arasında diyalog kanalları açmaktır. İran ile bölgedeki çeşitli ülkelerin yapması gereken şey de bu yönde çalışmaktır” dedi.

Farklı İran yorumu

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriye'deki gelişmelerle ilgili ortak kaygıları ele aldıklarını ve farklılıklar ya da farklı görüşler olmasının normal olduğunu söyledi.

Arakçi, Türk mevkidaşıyla yaptığı görüşmeleri ‘hızlı, doğrudan, dostane, yapıcı ve verimli’ olarak tanımladı.

Arakçi, Türkiye Dışişleri Bakanı'nın Suriye'deki son olaylara İran'ın benimsediği dış müdahale perspektifinden bakmayı reddetmesinin tam aksine şunları söyledi: “Bize göre Suriye'deki terörist ve tekfirci grupların ABD ve İsrail ile açık bir koordinasyonu var. Bu gruplar dikkatleri İsrail'in Filistin ve Lübnan'da yaptıklarından başka yöne çekmeye çalışıyor ve bu nedenle Suriye'de güvensizlik ortamı yaratıyorlar.”

xcvfb
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dünkü (Pazartesi) basın toplantısı sırasında (AFP)

Arakçi, Suriye'nin kuzeyinde ‘tekfirci gruplar’ olarak adlandırdığı grupların yeniden canlanmasının ve özellikle Halep'e saldırmalarının endişe verici olduğunu ve Suriye'nin güvenlik ve istikrarı için bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Başta Suriye'nin komşuları olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerin bu tehlikeli durumdan etkileneceğinden şüphe duymadığını ifade eden Arakçi, ‘Siyonist rejimin bölgedeki gerginliğin artmasındaki rolünü görmezden gelmenin büyük bir hata olacağını’ vurguladı.

Türk mevkidaşıyla Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasının yollarını ve Suriyeli mültecilerin ülkelerine güvenli bir şekilde dönmelerini ele aldıklarını ifade eden Arakçi, Astana süreciyle elde edilen kazanımların korunması konusunda görüşlerinin örtüştüğünü ve Astana sürecinin bir sonraki toplantısının dışişleri bakanları düzeyinde yapılması ve bu sürecin çıkmaza girmesinin engellenmesi gerektiğine karar verdiklerini belirtti.

Şam'a destek

Arakçi, Suriye'yi istikrarsız bir ülke haline getirmenin bölgenin güvenliğine bir darbe olacağını ve Suriyeli sivillerin öldürülmesinin Suriye ekonomisine bir darbe vuracağını ifade etti.

Suriye'nin terör örgütleri için bir merkez olmaması gerektiğini ve Suriye'yi istikrarsız bir bölgeye dönüştürme projesinin Siyonist bir proje olduğunu ve hiç kimsenin Siyonistlerin buradaki rolünü göz ardı etmemesi gerektiğini ifade eden Arakçi, “İki kardeş ülke (Türkiye ve İran) olarak rolümüzü oynamamız ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın sağlanması için hızlı ve etkili müdahalelerde bulunmamız gerekiyor” dedi.

Arakçi, İran'ın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye hükümetine ve Suriye halkına tam destek vereceğini ve bölgenin istikrar ve güvenliği için Suriye rejimi ve ordusunun yanında yer almaya devam edeceğini vurguladı.

Arakçi, “İran, Türkiye, Irak, Suudi Arabistan, Mısır, Irak ve bölgedeki diğer ülkelerle temas ve istişarelerini sürdürmektedir. Bu bölgesel istişarelerin Suriye'deki durumun kötüleşmesini durdurmada önemli bir rol oynayacağından eminiz” ifadelerini kullandı.

xcd
Halep'teki ilerleyiş sırasında muhalif grupların üyeleri (EPA)

Türkiye ve İran Suriye krizinde karşıt taraflarda yer alıyor, Türkiye Suriyeli muhalifleri, İran ise Şam'ı destekliyor, ancak siyasi bir çözüme ulaşmak için Rusya ve Suriyeli taraflarla Astana sürecinde birlikte çalışıyorlar.

İran, HTŞ ve müttefik grupların ülkenin kuzeyinde başlattığı büyük saldırı karşısında Suriye ordusunu desteklemek üzere Suriye'de İranlı ‘askeri danışmanların’ varlığını sürdürme niyetinde olduğunu bildirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Arakçi'nin Ankara ziyaretine denk gelen basın toplantısında, “İranlı danışmanların varlığı yeni bir şey değil, geçmişte de vardı ve Suriye hükümetinin isteğine göre gelecekte de kesinlikle devam edecek” dedi.

Moskova ise Suriye'deki durumla ilgili olarak Türkiye ve İran ile yakın temas halinde olduğunu açıkladı ve Türkiye, İran ve Rusya dışişleri bakanlarının Suriye konusunda üçlü bir toplantı yapma olasılığını göz ardı etmedi.

Muhalifler ve siyasi çözüm

Hadi el-Bahra, BM kararları doğrultusunda siyasi bir çözümün ülkedeki çatışmanın ‘tek uygulanabilir ve sürdürülebilir’ çözümü olduğunu vurguladı.

Dün düzenlediği basın toplantısında “Siyasi bir çözüm için mümkün olan tüm araçları kullanma hakkına sahibiz” diyen el-Bahra, muhalefetin ‘siyasi hedefler olmaksızın askeri eylem’ peşinde olmadığını vurguladı.

sc
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi el-Bahra dün (Pazartesi) İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında (Reuters)

El-Bahra, Suriye'nin kuzeybatısında birkaç gün önce silahlı gruplar tarafından başlatılan askeri operasyonun ‘hükümet siyasi geçişi sağlamak üzere tam bir siyasi sürece dahil olana kadar devam edeceğini’ açıkladı.

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu pazar günü yaptığı açıklamada, Türkiye yanlısı Suriyeli grupların Suriye'nin kuzeybatısında Kürt silahlı gruplara ve Suriye güçlerine karşı başlattığı yeni askeri operasyonu (Özgürlük Şafağı) desteklediğini bildirdi.

Suriye Geçici Hükümeti yaptığı açıklamada, ‘Esed güçleri ve PKK militanları tarafından gasp edilen bölgeleri kurtarmak’ amacıyla Özgürlük Şafağı Operasyonu'nu başlattığını duyurdu.