Obez hastalarda ölüm riskini artıran faktör nedir?

Yalnızlık, obezlerde ciddi sağlık komplikasyonları geliştirme riskini artırıyor (Reuters)
Yalnızlık, obezlerde ciddi sağlık komplikasyonları geliştirme riskini artırıyor (Reuters)
TT

Obez hastalarda ölüm riskini artıran faktör nedir?

Yalnızlık, obezlerde ciddi sağlık komplikasyonları geliştirme riskini artırıyor (Reuters)
Yalnızlık, obezlerde ciddi sağlık komplikasyonları geliştirme riskini artırıyor (Reuters)

Yeni bir çalışma, yalnızlık ve sosyal izolasyonun, obez hastaların ciddi sağlık komplikasyonları geliştirme riskini ve dolayısıyla ölüm olasılığını artırdığını gösterdi.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığı habere göre, çalışmada insanları uzun vadede takip eden büyük bir biyomedikal veri tabanı ve araştırma kaynağı olan, İngiltere’deki BioBank’a kayıtlı yaklaşık 400 bin kişiden elde edilen verilere bakıldı.

Araştırmaya katılanlarda, veriler toplanmaya başlandığında kalp-damar hastalığı yoktu.

Araştırmaya dahil edilenlerin sağlık durumları Mart 2006 ile Kasım 2021 arasında gözden geçirildi.

Veriler, bu süre zarfında obez olarak sınıflandırılan kişilerin tüm ölüm nedenlerinin, kendini yalnız ve sosyal olarak izole hissetmeyen kişilerde yüzde 36 daha düşük olduğunu gösterdi.

Çalışmanın baş yazarı ve Tulane Üniversitesi Halk Sağlığı ve Tropikal Tıp Okulu’nda profesör olan Dr. Lu Qi şunları söyledi;

“Bugüne kadar, obeziteye bağlı hastalıkların önlenmesinde ana odak noktası beslenme ve yaşam tarzı faktörleri olmuştur. Çalışmamız, obezitesi olan kişilerin sağlığını iyileştirmede sosyal ve zihinsel sağlığı dikkate almanın önemini vurguluyor. Obeziteye bağlı komplikasyonları önlemeye yönelik müdahale stratejilerinin geliştirilmesinde, sosyal ve psikolojik faktörleri diğer beslenme ve yaşam tarzı faktörlerine entegre etmenin zamanı geldi.”

erb
ABD’deki yaşlı bakım merkezindeki iki yaşlı (Reuters-Arşiv)

Önceki çalışmalar daha önce yalnızlığın sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini incelemişti.

Haziran 2023’te yapılan bir araştırmada, kendini sosyal olarak izole hisseden kişilerin erken ölme olasılığı, hissetmeyenlere göre yüzde 32 daha fazlaydı.

Temmuz ayında yayınlanan bir başka araştırmada da, başkalarıyla birlikte yapılan etkinliklere düzenli katılımın, beyin sağlığı ve boyutunun korunmasına yardımcı olabileceği görüldü.

Yaşlıların sosyal izolasyonu demans riskini artırabilir.

Sosyal izolasyon ve yalnızlık da, vücuda fiziksel olarak zarar verebilir ve beyin atrofisine yol açabilir.

New York Psikoloji Bölümü’nde bütünleyici sinirbilim profesörü Turhan Canlı çalışmaya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;

“Hepimiz zaman zaman yalnız hissedebiliriz, ancak bu duygu kalıcı olduğunda, bir tür kronik stres gibi davranabilir ki, bu da sağlıksızdır.”

Canlı, yalnızlık ile sağlık sorunları arasındaki bağlantının, sosyal olarak izole olmuş kişilerin tıbbi bakım alma olasılığının daha düşük olması veya sigara ve alkol kullanımı gibi diğer sağlıksız alışkanlıklara yönelme olasılıklarının daha yüksek olmasından kaynaklanabileceğini de sözlerine ekledi.



Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
TT

Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)

David Cronenberg, elinden kaçan, daha doğrusu elinin tersiyle tüm gücüyle ittiği bir projeyle ilgili verdiği kararla gurur duyuyor: Flashdance.

Kanadalı sinemacı, bu yıl 29 Kasım'da başlayıp 7 Aralık'a dek sürecek Marakeş Film Festivali'ne katıldı.

Pazar günü festival kapsamında hayranlarının karşısına çıkan ve uzun yıllara yayılan kariyerinden bahseden usta sinemacı, "Yapımcılar Don Simpson ve Jerry Bruckheimer'ın Flashdance'i yönetmek için benim doğru kişi olduğuma tamamen ikna olmalarına şaşırabilirsiniz" diyerek ekledi:

Gerçekten, neden benim çekmem gerektiğini düşündüklerini bilmiyorum ve sonunda 'Hayır' demek zorunda kaldım. Onlara 'Eğer yönetirsem filminizi mahvederim' dedim!

O yıl iki film birden çekti

Flashdance, geceleri bir barda dans eden, gündüzleriyse bir inşaat firmasında kaynakçı olarak çalışan Alex Owens'ın hikayesini anlatıyordu. 

Film, gösterime girdiği yıl olan 1983'ün en çok hasılat elde eden üçüncü yapımı olmuştu. 

1980'lerin Hollywood klasiklerinden biri olarak kabul edilen filmin başrollerini Jennifer Beals ve Michael Nouri paylaşmıştı.

Flashdance'in yönetmen koltuğunda Adrian Lyne otururken, Cronenberg aynı yıl Ölüm Bölgesi (The Dead Zone) ve Videodrome'u çekmişti.

"Kendime Kan Baronu diyordum"

81 yaşındaki üretken sinemacı, "Çalışmalarım korkunç, çökmüş ve ahlaksız olduğu için saldırıya uğradı" derken bir yandan gülümsüyordu: 

Bunların hepsi iyi şeyler.

Şey (The Thing) ve Sinek (The Fly) filmlerinin yönetmeni, "Kendime o zamanlar Kan Baronu diyordum" diye ekledi: 

Ama en azından Kral olduğumu söylemedim, çok mütevazıydım.

Son filmi festivalde izleyiciyle buluştu

Cronenberg'in bilimkurgu türündeki yeni filmi The Shrouds, Cannes'dan sonra Marakeş Film Festivali'nde de izleyicilerle buluştu. 

Bilimkurgu draması, eşinin ölümünden sonra teselli bulamayan tanınmış bir iş insanının, insanların ölen sevdiklerinin mezarlarında çürümesini izlemesini mümkün kılan tartışmalı bir teknoloji icat etmesini konu alıyor.

Independent Türkçe, Variety, AV Club