Yasadışı kum ticareti yıllık 200 milyar doları aşıyor

Aylık dergilerde çevre gündemi

Ayın bilimsel dergileri
Ayın bilimsel dergileri
TT

Yasadışı kum ticareti yıllık 200 milyar doları aşıyor

Ayın bilimsel dergileri
Ayın bilimsel dergileri

Kaybolmakta olan bir buzdağının üzerinde hayatta kalma mücadelesi veren arp foklarının durumundan sürdürülebilir bir fincan kahve için verilen mücadeleye kadar, bilimsel dergilerin son Şubat sayıları dünyamızı korumaya yönelik çeşitli ve önemli konuları ele alıyor. New Scientist dergisi ayaklarımızın altındaki potansiyel bir temiz enerji kaynağını araştırırken, Scientific American nehir ve deniz kıyılarından kum çıkarmanın karanlık yüzünü ortaya koyuyor.

National Geographic

Şarku’l Avsat’ın dergiden aktardığına göre National Geographic, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeyinde Atlas Okyanusu'na bakan St Lawrence Körfezi'nde iklim değişikliği nedeniyle arp foklarının karşılaştığı zorlukları bir fotoğraf araştırmasıyla ortaya koyuyor. Arp fokları doğum yapmak ve yavrularını büyütmek için buza ihtiyaç duyuyor, ancak artan sıcaklıklar nedeniyle deniz buzu giderek inceliyor ve parçalanıyor. Buzlar yok oldukça, arp fokları kuzeye, daha soğuk sulara doğru hareket etmek zorunda kalıyor ve burada kutup ayılarının yeni tehditleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Bu tehditlere rağmen foklar uyum sağlayabiliyor ve daha kuzeyde yeni üreme alanları oluşturabiliyor.

New Scientist

Jeolojik hidrojen New Scientist tarafından ele alınan ana konulardan biriydi. Jeolojik hidrojen, Dünya yüzeyinin altında doğal olarak oluşan yataklarda toplanır ve yeraltı kayaları ile su arasındaki etkileşimlerin bir sonucu olarak oluşur. Jeolojik hidrojen 150 yılı aşkın bir süredir potansiyel bir temiz enerji kaynağıdır. Araştırmacılar şu anda hidrolik çatlatmaya benzer bir işlemle, ancak su yerine elektrik kullanarak Dünya'yı daha fazla hidrojen üretmeye teşvik etmenin yolları üzerinde çalışıyorlar. Deprem olasılığı ve bunun yerel topluluklar üzerindeki etkisi gibi ele alınması gereken bazı zorluklar da yok değil.

Science

Dünya 1.3 santigrat derece mi yoksa 1.5 santigrat derece mi daha sıcak? Aradaki fark küçük gibi görünse de dünyanın Paris İklim Anlaşması eşiğini ne zaman aştığını belirlemek için yeterli. Science dergisi, küresel sıcaklık artışının boyutları konusunda bilim insanları arasındaki anlaşmazlığın arkasında iki ana neden olduğunu gösteriyor. Bunlardan ilki, özellikle on dokuzuncu yüzyıldaki tarihsel sıcaklık kayıtlarının sınırlı kesinliği, sonuncusu ise bilim insanlarının bu kayıtlardaki yanlılıkları düzeltmek için farklı yöntemler kullanması Bu sapmalar sıcaklıkların ölçülme biçiminden ya da verilerin depolanma ve analiz edilme şeklinden kaynaklanabilir.

Scientific American

Scientific American uzun bir makalede yasadışı kum ticaretinin yöntemlerini ortaya koyuyor. Organize suç çeteleri, dünyanın dört bir yanındaki talebi karşılamak için nehirlerden ve kıyılardan kum yağmalıyor, ekosistemleri tahrip ediyor ve yakındaki topluluklara zarar veriyor, su kaynaklarını bozuyor ve sel risklerini artırıyor. Yasadışı kum ticaretinin değerinin yılda yaklaşık 200 ila 350 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ve bu ticaret inşaat sektörü ile elektronik ve cam endüstrilerinin ihtiyaçlarını karşılıyor. Dergi bu konuda, inşaatlarda daha az miktarda kum kullanılması ve sınır ötesi kum ticaretinin izlenmesi için yeni teknolojilerin geliştirilmesi gibi bir dizi çözüm öneriyor.

BBC Science Focus

BBC Science Focus, insan faktörünün gezegenin iklimini ve ekosistemlerini değiştirmede önemli bir oyuncu olarak kabul edildiği Dünya'daki "Antroposen Çağı" ile karşılaştırıldığında, Ay'ın insan tarafından keşfedilmesinden kaynaklanan Ay Antroposeni olarak tanımlanabilecek durumu tartıştı. Keşif amaçlı roket yakıtı Ay'ın sürekli gölgede kalan bölgelerindeki buzu kirletiyor ve Ay'ın ince, kırılgan dış atmosferi üzerinde potansiyel insan etkisini ortaya çıkarıyor. Ayrıca roketlerin nereye ineceğini tahmin etmek her zaman mümkün değil ve bu da uzay mirasını savunmasız hale getiriyor.

Science News

Antarktika'daki Thwaites Buzulu, 1850'den bu yana dünya genelinde buzulların geri çekilmesinin en önemli örneklerinden biri. Science News, yeni sayısında bu nehrin geleceğine ilişkin umut ışığı taşıyan bir haber sunuyor. Sismik araştırmalar, buzulun dibinde beklenmedik "çıkıntılar" ortaya çıkardı; bu çıkıntılar okyanusa doğru akışını yavaşlatabilir ve gelecekte deniz seviyesindeki yükselmeyi azaltabilir. ABD'nin Florida eyaletine eşdeğer büyüklükteki Thwaites Nehri, iklim bilimcilere göre erimesi küresel deniz seviyesinin üç metreden fazla yükselmesine neden olabileceği için "Kıyamet Günü Buzulu" olarak biliniyor.

How It Works

Nehir ortamının güvenliği How It Works'ün çarpıcı konularından biriydi. Sakin nehir sularının altında görünmez kayalar, batık yapılar ve yüzücüleri tuzağa düşürüp boğabilecek karışık bitki örtüsü gibi tehlikeler gizlidir. Buna ek olarak, hayvan atıkları, kimyasallar ve alg patlamalarından kaynaklanan su kirliliği hastalıklara ve hatta ölüme neden olabilir; bu da nehirlerin sağlığının sadece yüzeysel görünümlerinin ötesinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Dergi, dünyanın en derin nehri olan (220 metre) ve akıntılar ve şelalelerle dolu Kongo Nehri ile elektrikli yılan balıkları, piranalar ve anakondalar gibi birçok benzersiz ve tehlikeli canlıya ev sahipliği yapan Amazon Nehri de dahil olmak üzere bazı nehirlerin tehlikeleri hakkında bilgi veriyor.

The Economist

The Economist dergisi, küresel sıcaklıkların artması ve yağış düzeninin değişmesi sonucunda kahvenin karşı karşıya kaldığı tehditleri ele aldı. İklim değişikliği, en popüler kahve türü olan Arabica kahve çekirdeklerinin yetiştirilmesini her geçen yıl daha da zorlaştırıyor. Dergi, kahvenin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmek için kahve çiftliklerinin daha yüksek rakımlara taşınması, gölgede tarım tekniklerinin kullanılması ve ısıya daha dayanıklı yeni çeşitlerin geliştirilmesi gibi bir dizi çözüm öneriyor. Bu çözümlerin hiçbiri mükemmel değil ve daha sıcak bir dünyada gelişebilecek bir kahve bitkisi geliştirmek uzun zaman alabilir.



DC CEO'su Gunn: Marvel'ı bıraktığım için hiç pişman değilim

James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)
James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)
TT

DC CEO'su Gunn: Marvel'ı bıraktığım için hiç pişman değilim

James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)
James Gunn, önceki günlerde Superman'e dair bir röportaj verirken "Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum" demişti (Reuters/Arşiv)

DC Stüdyoları Eş Başkanı ve Eş CEO'su James Gunn, bugün (11 Temmuz) vizyona giren Superman'in heyecanını yaşarken basın turunu da sürdürüyor. 

Armchair Expert adlı podcast'e katılan yönetmen, Galaksinin Koruyucuları (Guardians of the Galaxy) serisinden 2018'de kovulduğunu hatırlattı. 

O dönemi "Kariyerimin bittiğini düşündüm" diye hatırlayan Gunn, 2022'de DC Stüdyoları'nın kendisiyle birlikte Peter Safran'ı başa geçirdiğini de anımsatıp ekledi:

Warner Bros.'tan Toby Emmerich yanıma gelip 'James Gunn'ın Superman'i mi?' diye sordu. Ben de 'Bilmiyorum adamım' dedim. O da sonrasında 'Peki ya The Suicide Squad: İntihar Timi?' dedi. Ben de bir fikir bulup sundum. 'Haydi yapalım' dediler.

Gunn, Marvel Stüdyoları'nın patronu Kevin Feige'in kendisini geri istemesi üzerine aynı gün dönemin Disney yöneticisi Alan Horn'dan da bir telefon geldiğini anlattı:

Kevin'ın evine gittim. 'Ne, Superman mi çekeceksin?' diye tepki gösterdi.

Sonrasında Gunn, 2021'de DC için The Suicide Squad: İntihar Timi'ni, 2023'teyse Marvel için Galaksinin Koruyucuları 3'ü (Guardians of the Galaxy Vol. 3) çekti. 

Gunn, ahlaki ikilemde kalıp kalmadığı sorusunu "Kovulduğum için öyle hissetmedim" diye yanıtladı. 

Marvel'deki ekibi sevdiğini ancak Disney yöneticileriyle sıkıntı yaşadığını anlatarak "Kesinlikle hiç pişman olmadım. Bir iş yapmalıydım ve gerçekten sevdiğim kişilerle çalıştım" ifadesini kullandı. 

The Flash, Aquaman ve Kayıp Krallık (Aquaman and the Lost Kingdom), Shazam! Tanrıların Öfkesi (Shazam: Fury of the Gods) ve Blue Beetle gibi projelerin gişede hayal kırıklığı yaratmasının ardından Warner Bros., evreni James Gunn ve Peter Safran'ın yönetiminde sıfırdan inşa etmeye karar vermişti.

Safran'la birlikte DC Stüdyoları'nın başına geçen Gunn, yeni vizyona giren Superman'le birlikte DC evrenini yeniden başlatıyor.

Toplam bütçesi 225 milyon doları bulan film, yalnızca gişedeki performansıyla değil, DC Evreni'nin yeniden başlatılması açısından da büyük önem taşıyor. 

Bağımsız takip firmaları olumlu eleştirilerin etkisiyle açılış hasılatının 140 milyon doları bile aşabileceğini düşünüyor. Uluslararası gişede ise en az 100 milyon dolarlık bir gelir hedefleniyor.

Hollywood adlı dizinin yanı sıra Kasırgalar'la (Twisters) bilinen 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, Superman olurken Muhteşem Bayan Maisel'le (The Marvelous Mrs. Maisel) tanınan Rachel Brosnahan da Lois Lane'i canlandırıyor. 

Independent Türkçe, Deadline, The Wrap