Nahda Barajı’ndaki su depolama oranı kaça ulaştı?

 Nahda Barajı (AFP)
Nahda Barajı (AFP)
TT

Nahda Barajı’ndaki su depolama oranı kaça ulaştı?

 Nahda Barajı (AFP)
Nahda Barajı (AFP)

Sudan’da iç savaş kaydedildiği, Mısır ise beklemede olduğu sırada Etiyopta ise Nil Nehri üzerindeki Nahda Barajı rezervuarının dördüncü dolum aşamasına hazırlanıyor. Diğer üç dolum aşaması, Kahire ve Hartum’da protesto edilmişti.

Etiyopya, 2011'den beri Nil'in ana koluna Nahda Barajı inşa ediyor. Mısırlı su uzmanı Dr. Abbas Şeraki, “Dördüncü dolum aşaması, Temmuz ayı ortasından gelecek Ağustos ayının sonlarına dek sürebilir” ifadelerine başvuruyor.

Hayati açıdan bağlı olduğu Nil Nehri suyundaki payının yüzde 90'dan fazla oranda etkileneceğinden korkan Mısır, Hartum ile birlikte barajın dolumu ve işletimini düzenleyen bağlayıcı bir yasal anlaşma çağrısında bulunuyor. Hidroelektrik barajın inşasında adım adım ilerleyen Addis Ababa ise su kaynaklarının işletimi yoluyla kalkınma hakkını vurguluyor.

Mısır, bu adımlarının tek taraflı olduğunu vurguladığı Etiyopya’ya baskı yapmaya çalışıyor. Etiyopya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Meles Alem, daha önce yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın dördüncü dolum işlemi için Mısır ve Sudan'dan izin almak zorunda olmadığını söylemişti.

Şeraki, barajın üçüncü dolum aşamasının 11 Ağustos 2022'de son bulduğunu, deniz seviyesinden 600 metre yükseklikte, 17 milyar metreküp su depolandığını söylüyor. Ağustos ve Eylül aylarında taşkınların devam etmesiyle göl seviyesinin geçici olarak 605 metreye çıkarak toplam 20,5 milyar metreküp su depoladığını, genişliği 250 metre olan orta geçişin suyu kaldıramadığını da ekliyor.

Facebook sayfasında bu yönde paylaşım yapan ve uydu görüntülerini yayınlayan Şeraki, “Ekim ayında yağışların azalmasıyla birlikte göl, Kasım ayında kademeli olarak üçüncü depo seviyesi olan 600 metreye çekilmeye başladı. Suyun orta geçitten geçirilememesi üzerine iki tahliye kapısı 8 Ocak 2023'te açıldı. Ardından Batı Kapısı 23 Şubat 2023'te kapandı. Doğu kapısı bugüne dek kapasitesinin yarısını, günde sadece 20-25 metreküp su geçirmeye devam etti. Böylece Eylül 2022'de Nahda Barajı gölünün seviyesi en yüksek seviyesinden 10 metre düşüş yaşadı” ifadelerini kullandı.

Toplam depolama miktarının şuan yaklaşık 13,5 milyar metreküp, 595 metre seviyesinde, olduğu biliniyor. Eylül ayında en yüksek düzeydeki geçici depolama miktarından 7 milyar metreküp, bir önceki toplam miktardan ise 3,5 milyar metreküp düşüşün olduğu kaydediliyor. Önümüzdeki Haziran ayında yağış mevsiminin başlaması ardından bu eksiğin telafi edileceğinden bahseden Şeraki, dördüncü depolamanın Temmuz ayında 620 metre seviyesinde başlayacağını doğruladı.

Sudan’da süregelen iç savaşın Nahda Barajı meselesini doğrudan etkilediğini, müzakerelerin başlatılması yönündeki çağrıların durduğunu söyleyen Şeraki, “Etiyopya, Sudan'daki mevcut olaylardan yararlanarak dördüncü depolama miktarını mümkün olduğunca artırabilir mi” sorgulamasında bulunuyor.

En az 10 yıldır müzakerelerde bulunan Mısır, Sudan ve Etiyopya, bu konu üzerinde bir anlaşmaya varamadı. Afrika Birliği'nin (AfB) anlaşmazlığa bir çözüm bulmakta başarısız olması ardından müzakereler Nisan 2021'den bu yana dondurulmuştu. Mısır ise bu hususta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) başvurmuş, BMGK ise müzakerelerin hızlandırılması ve tüm tarafları tatmin eden bir anlaşmaya varılması çağrısında bulunan bir başkanlık kararı yayınlamıştı.

Geçtiğimiz günlerde Kamerun'un başkenti Yaunde'de düzenlenen istişarelerde, Nahda Barajı konusundaki çıkmaz duruma dair bir sunum gerçekleştirilmişti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre, ikinci tur istişarelerde ikili ve uluslararası meselelerin yanı sıra Mısır heyeti tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenen Nahda Barajı konusu ve müzakerelerdeki çıkmaz durum ele alındı. Mısır Dışişleri Bakanlığı, Nahda Barajı meselesinin tüm Mısır halkının hayatını etkileyen varoluşsal bir öncelik olduğuna dikkat çekti.

Mısır Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi üyesi Siham Kemal, Etiyopya'nın baraj rezervuarının dolumu için yeni bir aşamanın başlangıcına yaklaşmasıyla Mısır'ın önümüzdeki dönemde siyasi kampanyasını artıracağı beklentisinde. Mısırlı milletvekili, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Liderliğinin Sudan'daki siyasi gelişmelere olan ilgisi, Mısır’ı Etiyopya'nın önümüzdeki dönemdeki tek taraflı eylemlerini gözetlemekten, meseleyi tüm uluslararası forumlarda tartışmaktan alıkoymayacaktır” vurgusunda bulunuyor.



İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
TT

İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)

İsrail, ABD'nin ateşkes girişimini yürüten ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ın yokluğunu şiddetli saldırılarla dolduruyor ve Nebatiye'yi Mercuyun bölgesinden ayırmak amacıyla Litani Nehri'nin eteklerine ulaşan kara saldırısının alanını genişletiyor.

Hochstein İsrail ziyareti hakkında herhangi bir açıklama yapmadan Washington'a dönerken, Lübnanlı kaynaklar Şarku’l Avsat'a, ABD Özel Temsilcisi’nin ‘Lübnanlı müzakerecilerle temas halinde kaldığını’ doğruladı. Kaynaklar ayrıca, ateşkes görüşmelerinin ‘yavaş ama istikrarlı bir şekilde olumlu yönde ilerlediğini’ belirtti.

İsrail güçleri, topçu ateşi ve savaş uçakları ile insansız hava araçlarının (İHA) hava saldırılarının ardından Kafr Kila kasabasından başlayarak Deyr Mimas kasabasına, yani Lübnan'ın derinliklerine doğru yaklaşık 5 kilometrelik bir yolu yürüyerek Litani'nin eteklerine ulaştı. Hizbullah da bu güçleri ulaştıkları noktalarda hedef aldığını açıkladı.

Buna paralel olarak İsrail, Beyrut'un güney banliyösüne yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Banliyönün karşısında yer alan ve Lübnan savaşında eski temas hatları olan Ayn er-Rummane ve Hadath'taki Hıristiyan mahalleleri, ordunun mahalle sakinlerini binaları boşaltmaları konusunda uyarmasının ardından hedef alındı.