Sudan ordusu ve HDK arasında ‘Cidde Bildirgesi’ imzalandı

Cidde Bildirgesi: Sudan ordusu ve HDK sivillerin korunması konusunda hemfikir. Diğer görüşmelerde kısa süreli ateşkes için çalışılacak.

Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan ve HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan ve HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AFP)
TT

Sudan ordusu ve HDK arasında ‘Cidde Bildirgesi’ imzalandı

Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan ve HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan ve HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AFP)

Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde bir hafta boyunca süren görüşmelerin ardından Sudan'daki sivilleri koruma ve sonraki görüşmelerde kısa süreli ateşkes için birlikte çalışma taahhüdünü içeren Cidde Bildirgesi’ni imzaladılar. Bu anlaşma, Suudi Arabistan ve ABD'nin, dökülen kanı durdurmak ve insani bir felaketi önlemeye yardımcı olmak için Sudan'ı içinde bulunduğu durumun sonuçlarından koruma konusundaki kararlılıklarına dayalı olarak gösterdikleri çabalar sonucu geldi.

Riyad ve Washington iş birliğiyle imzalanan Cidde Bildirgesi’nde iki taraf şu ifadeleri kullandı:

“Aşağıda imzası bulunan bizler, Sudan Silahlı Kuvvetleri ve HDK olarak, bu beyanname ile sivillerin ihtiyaçlarını karşılamak için insani eylemi kolaylaştırmaya yönelik uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki temel yükümlülüklerimizi yineliyoruz. Sudan'ın egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik kesin taahhüdümüzü teyit ediyoruz. Bildirgeye bağlı kalmanın, imzalayan tarafların herhangi bir hukuki, güvenlik veya siyasi durumunu etkilemeyeceğini ve herhangi bir siyasi süreçte yer almakla ilişkilendirilmeyeceğini biliyoruz. Bildirgeye bağlılık ve derhal uygulanması da dahil olmak üzere uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukuna saygıyı sağlamak için ilişkilerini ve iyi niyetlerini kullanan Sudan dostlarının gösterdiği çabaları memnuniyetle karşılıyoruz.”

Hartum'da birçok bina ve araç Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışmalarda tahrip oldu. (Reuters)
Hartum'da birçok bina ve araç Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışmalarda tahrip oldu. (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere gör Cidde görüşmelerinin sonuç bildirgesi, mevcut krizden ve sonuçlarından kurtulmak için bir yol haritası çiziyor. Bildirgenin başarısının garantisi ise her iki tarafın metnin içeriğine olan bağlılığı ve mevcut sorunları çözmenin bir yolu olarak diyaloğu benimsemesinden kaynaklanıyor.

Cidde Bildirgesi, ‘bildirgenin hiçbir maddesinin’ uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamında bu silahlı çatışma için geçerli olan herhangi bir yükümlülük veya ilkenin, özellikle tüm tarafların uyması gereken 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ne ekli olan 1977 tarihli ek protokolün yerine geçmediğini belirtti.

Sudan halkının çıkarları ve güvenliği

Cidde Bildirgesi, her iki tarafın şu beyanını kapsıyor:

“Sudan halkının çıkarları ve güvenliği birincil önceliklerimizdir ve sivillerin aktif düşmanlık alanlarından kendi tercihleri ​​doğrultusunda gönüllü olarak ayrılmalarına izin vermek de dahil olmak üzere, sivillerin her zaman korunmasını sağlama taahhüdümüzü teyit ediyoruz.”

Sudan ordusu ve HDK, Cidde Bildirgesi’nde, uluslararası insancıl hukuka ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı gösterme sorumluluklarını teyit ettiler. Bu sorumluluklara, siviller ve askerler arasında ve sivil nesneler ile askeri hedefler arasında her zaman ayrım yapma ve öngörülen somut ve doğrudan askeri avantajla ilişkili olarak aşırı olabilecek arızi sivil zarara neden olması beklenebilecek herhangi bir saldırıdan kaçınma yükümlülüğü dahil.

Bildirgede, sivil meskenler de dahil olmak üzere sivil merkezlerin boşaltılmasını amaçlayan sivillerin zarar görmesini önlemek ve en aza indirmek için mümkün olan tüm önlemlerin alınmasının yanı sıra, “Örneğin siviller canlı kalkan olarak kullanılmamalıdır” ifadeleri yer aldı. Ayrıca kontrol noktalarının sivillerin ve insani yardım aktörlerinin hareket özgürlüğü ilkesini ihlal edecek şekilde kullanılmamasının sağlanması ve tüm sivillerin kuşatma altındaki alanları gönüllü ve güvenli bir şekilde terk etmelerine izin verilmesi üzerinde mutabık kalındı.

Sudan'dan kaçanlar adlarını Etiyopya'daki Uluslararası Göç Örgütü’ne kaydettiriyor. (AFP)
Sudan'dan kaçanlar adlarını Etiyopya'daki Uluslararası Göç Örgütü’ne kaydettiriyor. (AFP)

Bildirgede, koruma yükümlülüğüne ek olarak, sivil nüfusun hayatta kalması için vazgeçilmez olan gıda maddeleri, tarım alanları, ekinler ve hayvanlar da dahil olmak üzere temel ihtiyaç ve zaruretler üzerinde duruldu, yağma ve imha yasaklandı. Sağlık kurumları, hastaneler, su ve elektrik tesisleri gibi tüm özel ve kamu tesislerini koruma taahhüdü sağlandı. Söz konusu tesisleri askeri amaçlarla kullanmaktan kaçınılması, ambulans gibi tıbbi nakil araçlarının çalışmasına müsaade edilmesi, korunması ve bunların askeri amaçlarla kullanılmaktan kaçınılması kararı alındı. Sağlık personelinin ve kamu kurumlarının korunması, sivillerin Hartum içinde ve dışında yollardan ve köprülerden geçme ve seyahat etme haklarının ihlal edilmemesi gerektiği vurgulandı. Ayrım gözetmeksizin askerler de dahil olmak üzere yaralıları ve hastaları toplamak ve tahliye etmek için mümkün olan tüm önlemleri almanın yanı sıra insani yardım kuruluşlarının bunu yapmasına izin verilmesi ve fiili çatışmalar sırasında da sağlık sorunları olanların tahliyelerinin engellenmemesi üzerinde mutabık kalındı.

Cidde Bildirgesi, çocukları askere alıp kullanmayı, sivilleri keyfi olarak alıkoyma ve her türlü işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye maruz bırakmayı yasakladı. Bildirgede ayrıca, her türlü cinsel taciz de dahil olmak üzere, özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese karşı insani muamelede bulunma ve insani yardım kuruluşlarının tutuklu kişilere düzenli erişim sağlamasına müsaade edilmesi kararı alındı.

İnsani yardım faaliyetlerinin yeniden başlaması

Cidde Bildirgesi, insani faaliyetlerin insanların acılarını hafifletmeyi ve savaşmayanların veya savaşmayı bırakanların yaşamlarını ve onurlarını korumayı amaçladığını teyit etti. Her iki taraf, temel insani yardım operasyonlarının yeniden başlamasına izin verme ve insani yardım personeli ve varlıklarını koruma ihtiyacı üzerinde anlaştılar. Bu anlaşma, insanlığın temel insani ilkelerine saygıyı, tarafsızlığı, yansızlığı ve insani yardım operasyonlarının bağımsızlığını içeriyor.

Cidde Bildirgesi’nde tıbbi ve cerrahi ekipman da dahil olmak üzere insani yardımın hızlı ve engelsiz bir şekilde geçişine izin verilmesi, kolaylık sağlanması ve yardım çalışanlarının görevlerini yerine getirmeleri için gerekli hareket özgürlüğünün sağlanması kararı alındı. Bu karar, insani yardım konvoylarının hareketi de dahil olmak üzere, insani yardım çalışanlarının ihtiyaçların gerektirdiği şekilde ülke içine ve ülke içinde tüm mevcut rotalardan (ve mevcut insani koridorlardan) güvenli, hızlı ve engelsiz geçişin kolaylaştırılmasını kapsıyor.

Bildirgede ayrıca insani yardım operasyonlarında tüm lojistik ve idari düzenlemeler için basit ve hızlı prosedürlerin kabul edilmesi ve gerektiğinde düzenli insani ateşkeslere uyulması şart koşuldu. Ayrıca Sudan'daki insani yardım faaliyetlerine ilişkin revize edilmiş yönergeleri ve prosedürleri dikkate alarak, büyük insani yardım operasyonlarına müdahale etmekten ve insani yardım faaliyetleri yürütürken insani yardım çalışanlarına eşlik etmemekten kaçınılmaması vurgulandı.

İnsani yardım personelini, varlıkları, malzemeleri, ofisleri, depoları ve diğer tesisleri korumanın öneminin vurgulandığı Cidde Bildirgesi’nde konuyla ilgili şu kararlar alındı:

“Silahlı aktörler, insani yardım operasyonlarının faaliyetlerine müdahale etmemelidir. Silahlı aktörler, insani haklara ilişkin tarafsızlık ilkesine saygı göstererek ulaşım koridorları ile depolama ve dağıtım alanlarının güvenliğini sağlamalıdır. Kişilere saldırmak, taciz etmek, keyfi olarak alıkoymak ya da malzeme, tesis, birim veya yardım araçlarına saldırmak, bunları yok etmek veya çalmak da yasaktır.”

Suudi Arabistan, Sudan’dan tahliyeler gerçekleştirdi. (SPA)
Suudi Arabistan, Sudan’dan tahliyeler gerçekleştirdi. (SPA)

Cidde Bildirgesi, söz konusu taahhütlerin -ve uluslararası insancıl hukukun tüm yükümlülüklerinin- tam olarak yayılmasını sağlamak için tüm çabaların gösterilmesini, faaliyetlerini kolaylaştırmak için insani yardım aktörleriyle temas kurmak üzere odak noktalarının belirlenmesini ve sorumlu insani yardım aktörlerinin yetkilendirilmesini teşvik ediyor. Örneğin Sudan Kızılayı ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) gibi ölülerin toplanmasından, adlarının kaydedilmesinden ve gömülmesinden yetkili makamlarla koordineli olarak çalışılacak. Bildirgede ayrıca, tarafların talimat veya denetimine tabi olan herkesin, özellikle bildirgede yer alan yükümlülükler olmak üzere uluslararası insancıl hukuka uymasını sağlamak için gerekli tüm önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.

Düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulmasını sağlamak için geniş tartışmaları planlama taahhüdünde bulunan Sudan ordusu ve HDK, acil insani yardımın sağlanmasını ve temel hizmetlerin restorasyonunu kolaylaştırmak için kısa vadeli bir ateşkes sağlamak amacıyla görüşmelere öncelik vermeyi taahhüt etti.

Sudan'daki çatışmanın iki tarafının Cidde Bildirgesi'nde mutabık kalınan maddelere bağlılığı, mevcut krizde olumlu ilerlemenin önünü açacak, Sudan'a güvenlik ve istikrarı geri getirecek ve kurumlarının, topraklarının ve karar alma mekanizmasının bütünlüğünü koruyacak şekilde siyasi diyalogun geri dönüşüne öncülük edecek.



Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
TT

Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)

Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana’nın nüfusunun bir kısmını Dürzi mezhebine mensup vatandaşlar oluşturuyor. Şarku'l Avsat dün şehre yaptığı gezide, bölgenin normal ve sakin bir hayat sürdüğüne tanık oldu.

Bu sakinliğe, Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasında meydana gelen olaylar nedeniyle Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu komşu kasaba ve köylerde yaşayanların tepkisinden çekinen bölge sakinlerinin girişlerdeki kontrol noktalarının ve gözetimin arttırılması yönündeki taleplerine Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'nin verdiği yanıt eşlik ediyor.

Ceramana'nın kuzey girişinde, semt merkezine giden araçların hareketi dün öğleden sonra normal görünürken, giriş kontrol noktasında duran bir İç Güvenlik Güçleri görevlisi bölgedeki durumun ‘istikrarlı ve tamamen sakin’ olduğunu doğruladı. Şarku'l Avsat muhabiri Ceramana'nın merkezine giden yolu takip etmekte tereddüt ederken, görevli şöyle dedi: “Bir şeyden mi korkuyorsunuz? İçeride hiçbir gerginlik yok. İçeri girin.”

İç Güvenlik Güçleri görevlisi, geçtiğimiz pazar günü Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetinde kanlı olayların patlak vermesinden bu yana Ceramana'da ‘bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Dürzi gencin Suveyda'daki gelişmeleri protesto etmek için gösteri yapması ve hemen dağıtılması’ dışında kayda değer bir olay yaşanmadığını bildirdi.

) Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)

Dört ana yolun tali bulvarlara açıldığı şehir merkezindeki el-Kerame Meydanı'na ulaştığımızda dükkanların çoğu açıktı, ancak araç ve yaya hareketliliği oldukça zayıf görünüyordu. Kuruyemiş ve şekerleme satan bir dükkânın sahibi bu durumu bugünün cuma ve resmî tatil olmasına bağladı ve ‘normal günlerde daha fazla yoğunluk olduğunu’ vurguladı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili resmi bir güvence işareti olarak, mağaza ve kafelerin iş yaptığı tüm ana yollarda İç Güvenlik Güçleri personeli konuşlandırılmadı. Ancak Ceramana'nın girişlerindeki kontrol noktalarında konuşlanan güvenlik personeli, hem giriş hem de çıkış yollarındaki araçları kapsamlı bir şekilde denetliyor.

Bölgedeki Dürzi toplumundan bir aktivist, Ceramana'daki durumun ‘Suveyda'daki olaylar başladığından beri sakin olduğunu ve herhangi bir değişiklik olmadığını’ doğruladı. Aktivist, “Hükümet birimleri her zamanki gibi çalışmalarına devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, güvenlik, istikrar ve sivil barışı koruma görevlerini yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan aktivist, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu, Ceramana'nın Doğu Guta'nın komşusu olduğunu, Şam ile ilişkilerin iyi ve etkili olması gerektiğini, ayrıca kent ve çevresinde iç barışın korunmasına bağlı kalınması gerektiğini belirtti.

Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Aktivist, ‘Suveyda'daki ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması ve vilayetteki sivillere yardım ulaştırmak için insani yardım geçişlerinin açılması talepleri’ olduğunu belirtti. Aktivist, ‘bölgenin komşu kasaba ve köylerden herhangi bir tacize maruz kalmadığını ve Suveyda'daki olayların patlak vermesinden bu yana herhangi bir iç sorun yaşanmadığını’ vurguladı.

Bir başka yerel kaynak ise ‘semt sakinlerinin herhangi bir çatışma ya da anlaşmazlıktan uzak durmak istediklerini, çünkü Ceramana'nın devletin bir parçası olduğunu’ vurgulayarak, “Bu bölgeyi korumak devletin sorumluluğudur ve semt sakinleri de bu konuda devlete yardımcı olmaktadır” dedi.

Ancak kaynak Şarku’l Avsat'a ‘bazı sakinlerin Suveyda'da yaşananlar ışığında banliyönün komşu kasabalardan taciz ya da saldırılara maruz kalacağına dair korkuları olduğunu’ gizlemedi. Kaynak, “Bu korkulara yanıt veren, bölgenin girişlerine ek kontrol noktaları kuran ve kontrol noktaları ile banliyö çevresinde gözetimi artıran İç Güvenlik Güçleri ile iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.

İdari olarak Rif Şam'ın bir parçası olan ve Şam'ın merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan Ceramana, 1990'ların sonunda kentsel bir rönesansa tanıklık etti.

Yerel tahminlere göre 2011 başlarında Beşşar Esed rejimine karşı Suriye devriminin patlak vermesinden önce nüfusu 600 bin civarındaydı ve çoğunluğu Dürzi ve Hıristiyanlardan oluşuyordu.

Savaş yıllarında çatışmalara sahne olan tüm Suriye vilayetlerinden yüz binlerce yerinden edilmiş insana sığınak görevi gören bölgenin nüfusu, 14 yıl süren iç savaş boyunca önemli ölçüde arttı. Bazı sakinlerinin tahminlerine göre şu anda Ceramana’nın nüfusu yaklaşık iki milyon.

Ceramana'ya yönelik büyük göç dalgalarından sonra, nüfus tüm vilayetlerin, milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin bir karışımı haline geldi.

Silahlı muhalif gruplar Kasım 2024'ün sonlarında ülkenin kuzeybatısında Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nu başlatıp Şam'a yaklaşırken, Ceramana halkı eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi ve Beşşar Esed rejimi 8 Aralık'ta düştü.

Ancak Ceramana, 28 Nisan'da İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından çok sayıda kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına sahne oldu.

Suriyeli yetkililer o dönem, yerel aktörler ve ileri gelenlerle yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde Ceramana'da kontrollerini genişletmeyi ve güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamayı başardılar.