Gazze’de Hamas, çatışma ve savaşların tarihi

Dünyanın en yoğun nüfuslu bölgesi olan Gazze çözümsüz bir kâbusu temsil ediyor.

Bir adam, Gazze’den atılan roketin isabet etmesi sonucu hasar gören bir evin önünden geçiyor (Reuters)
Bir adam, Gazze’den atılan roketin isabet etmesi sonucu hasar gören bir evin önünden geçiyor (Reuters)
TT

Gazze’de Hamas, çatışma ve savaşların tarihi

Bir adam, Gazze’den atılan roketin isabet etmesi sonucu hasar gören bir evin önünden geçiyor (Reuters)
Bir adam, Gazze’den atılan roketin isabet etmesi sonucu hasar gören bir evin önünden geçiyor (Reuters)

Akdeniz’de Filistin kıyılarının güney bölgesinde, uzunluğu 41 kilometre, genişliği 5 ile 15 kilometre arasında değişen bir alanı kaplayan Gazze Şeridi’nde 1,72 milyondan fazla insan yaşıyor. Bu da bölgeyi dünyanın en yoğun nüfuslu noktası yapıyor.

Son sayılara göre yoğunluk oranı kilometrekare başına 27 bin kişiden fazlayken kamplarda nüfus yoğunluğu kilometrekare başına yaklaşık 56 bin kişiye yükselmiş durumda.

En büyük şehri Gazze nedeniyle Gazze Şeridi olarak anılan bu bölge ile İsrail arasındaki sorun, Mısır kontrolü altında olduğu 1967 yılına kadar uzanıyor. İsrail’in ilk başbakanı David Ben-Gurion, 1948’deki savaştan sonra Şeridi işgal konusunda tereddüt yaşadı. Yedi yıl sonra Sina Seferi sırasında burayı işgal etmeye yöneldi. Ancak bu durum uzun sürmedi. Ta ki 1967’de İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan tarafından işgal edilene kadar.

İsrail’in Gazze saldırıları sırasında Filistinlilere ait birçok ev yıkıldı. (Reuters)
İsrail’in Gazze saldırıları sırasında Filistinlilere ait birçok ev yıkıldı. (Reuters)

Gazze Şeridi 1987’de ilk halk intifadasının kıvılcımını attı. Bu durum, nükleer devlet için büyük bir rahatsızlık kaynağı oldu. Öyle ki eski İsrail Başbakanı İzak Rabin, bir gün uyanıp Gazze’yi denizin dibinde bulmayı diledi.

Gazze, Rabin’in istediği gibi boğulmadı ve İsrail, bu yönetimin bir sınır polisine dönüşmesi ümidiyle, 1994’te onu Filistin Yönetimi’nin kucağına attı. Ama bu yeni bir illüzyondu. Öyle ki İsrail, yaklaşık 8 yıl önce, özellikle Nisan 2001’in sonunda, yönetimin Gazze’ye devredilmesinden sonra, Gazze’ye karşı ilk askeri operasyonlarını başlatmak zorunda kaldı.

İsrail Mayıs 2004’te Gökkuşağı Operasyonu’nu başlattı ve Eylül 2004’te Pişmanlık Günleri Operasyonu’nu gerçekleştirdi. 2005 yılında ise söz konusu dönemde ‘tek taraflı çekilme planı’ olarak bilinen bir plan çerçevesinde Gazze Şeridi’nden çekildi.

İsrail geri çekilmenin ardından, ilki 25 Eylül 2005’te, İlk Yağmur adı altında iki hızlı savaş başlattı. Bu, çekilme planından iki hafta sonraki ilk operasyondur. Bir yıl sonra İsrail Haziran 2006’da, Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ni yönettiği dönemde, Hamas tarafından kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit’i kurtarmak için Yaz yağmuru adlı bir operasyon başlattı.

İsrail’in Demir Kubbe sistemi, Gazze’den fırlatılan roketleri engelliyor. (AFP)
İsrail’in Demir Kubbe sistemi, Gazze’den fırlatılan roketleri engelliyor. (AFP)

Bundan bir yıl sonra Hamas, Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirdi. Ardından hareketin yeteneğinin ve son yıllarda bireysel savaşlar yapmak zorunda kalan ‘İslami Cihat’ gibi diğer grupların yeteneklerinin geliştiği daha büyük ve daha geniş savaşlar birbirlerini takip etti.

Hamas’ın kontrolüne geçmesinden bu yana Gazze’nin İsrail’e karşı yürüttüğü en önemli savaşlar ise şöyle:

İsrail’in tanımına göre ‘Dökme Kurşun Harekâtı’, Filistin tanımına göre ise ‘el-Furkan’

Harekat 27 Aralık 2008 tarihinde başladı. O dönemde İsrail, 2005’te Gazze Şeridi’nden çekilmesinden bu yana en büyük ve en kanlı askeri operasyonlarından birini gerçekleştiriyordu. Harekât, 89 Hamas unsurunun yanı sıra yaklaşık 80 sivilin ölümüyle başladı, ardından İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyine ve güneyine baskın düzenledi.

Gazze Şeridi’nden İsrail’e atılan roketler. (AP)
Gazze Şeridi’nden İsrail’e atılan roketler. (AP)

21 gün süren kanlı operasyonlarda yaklaşık bin 400 Filistinli öldü, 5 bin 500 kişi yaralandı ve Gazze’de 4 binden fazla ev yıkıldı. İsrail askerleri arasında 14’ten fazla kişi öldü, yaklaşık bin kişi yaralandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), bu savaşta İsrail’i savaş sırasında yerleşim yerlerini bombalamak için sistematik olarak beyaz fosfor kullanmakla suçladı.

Bulut Sütunu Operasyonu (Siccil Taşları)

İsrail, 14 Kasım 2012’de Hamas’ın Genelkurmay Başkanı Ahmed el-Caberi’nin suikastıyla operasyonu başlattı. İsrail, hava saldırılarıyla yetinerek Gazze’ye yüzlerce füze fırlattı. Saldırılarda 174 Filistinli öldü, bin 400 Filistinli yaralandı. Hamas da o dönemde İsrail’e yönelik en şiddetli saldırıyı gerçekleştirdi ve ilk kez Tel Aviv ve Kudüs’e ulaşan uzun menzilli füzeler kullandı. Bu durum, İsraillileri şaşkına çevirdi.

İsrail’in geçen çarşamba günü Gazze’ye düzenlediği hava saldırısı yangına neden oldu. (AP)
İsrail’in geçen çarşamba günü Gazze’ye düzenlediği hava saldırısı yangına neden oldu. (AP)

Operasyon sırasında İsrail’e bin 500’den fazla roket fırlatıldı, bunların 58’i şehirlere düştü, 431’i engellendi, geri kalanı açık alanlara düştü. Operasyon sırasında beşi İsrailli (dört sivil ve bir asker) Filistin füzeleri tarafından öldürüldü, yaklaşık 500 kişi de yaralandı.

Koruyucu Hat Operasyonu

İsrail, 8 Temmuz 2014 Salı günü operasyonu başlattı. 51 gün sürdü, bin 500’den fazla Filistinliyi öldürdü ve büyük yıkıma neden oldu.

Savaş, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da üç yerleşimcinin kaçırılması ve öldürülmesinin arkasında olmakla suçlayarak Hamas yetkililerine suikast düzenlemesinin ardından patlak verdi.

İsrail savaş sırasında Gazze Şeridi’ne 60 binden fazla baskın düzenledi ve 33 Hamas tünelini imha etti. Bu çatışmada, bazıları ilk kez Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa’ya ulaşan sekiz binden fazla füze fırlatıldı. Ben Gurion Havalimanı’nın kapatılması da dahil olmak üzere hareketliliğin felce uğramasına neden oldu.

Filistinliler, İsrail saldırıları tarafından hedef alınan Gazze Şeridi’ndeki İslami Cihat Hareketi’nin askeri liderlerinin cenazesine katıldı. (EPA)
Filistinliler, İsrail saldırıları tarafından hedef alınan Gazze Şeridi’ndeki İslami Cihat Hareketi’nin askeri liderlerinin cenazesine katıldı. (EPA)

Savaşta 68 İsrail askeri ve dört sivil öldü, 2 bin 500 kişi yaralandı.

Savaşın sonlanmasından önce, işgal ordusunun Gazze’nin doğusundaki Şucaiyye mahallesine yaptığı kara saldırısına karşılık veren El-Kassam Tugayları, İsrail askeri Shaul Aron’u esir aldıklarını duyurdu. Shaul Aron halen esir tutuluyor.

‘Şafak Haykırışı’

İsrail’in 12 Kasım 2019 sabahı gerçekleştirdiği operasyon, İslami Cihat Hareketi’nin Gazze’deki askeri kolu olan Kudüs Tugayları’nda kuzey bölge komutanı Baha Ebu el-Atta’nın Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye semtindeki apartman dairesinde öldürülmesiyle başladı. İslami Cihat Hareketi, birkaç gün süren bir füze saldırısıyla karşılık verdi. O dönemde İsrail bölgelerine ve kasabalarına yüzlerce füze fırlatıldı.

Bu, Hamas’ın dahil olmadığı ilk savaştı ve İsrail, onu kendisine mesafeli tutmayı başardı.

Surların Muhafızı (Kudüs’ün Kılıcı)

Kıvılcımı Kudüs’te Şeyh Cerrah mahallesinde atılan çatışmalar, İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi ve ardından Eski Şehir’e doğru ‘bayraklar’ gösterisi düzenlemesiyle başladı. Bu gösteride, Hamas’a ilerlemesi halinde Kudüs’ü bombalayacağı konusunda uyarı yapıldı. 10 Mayıs 2021’de de yaşananlar bu yöndeydi.

İsrail, Gazze’ye büyük saldırılar düzenleyerek 11 günde yaklaşık 250 Filistinliyi öldürdü. Gruplar, İsrail’deki kasaba ve şehirlere dört binden fazla füze fırlattı. Füzeler Ramon Havalimanı'nın dış mahallelerine ulaştı ve saldırılarda 12 İsrailli öldürüldü.

El-Fecr Es-Sadık

İsrail, 5 Ağustos 2022’de İslami Cihat’a yönelik bireysel nitelikteki saldırıyı tekrarladı, Gazze’deki Kudüs Tugayları’nın (İslami Cihat Hareketi'nin askeri kolu) kuzey bölgesi komutanı Taysir el-Caberi’ye suikast düzenledi. Öncesinde ise Batı Şeria’daki Cenin’de hareketin üst düzey yetkilisi Bessam es-Saadi’nin tutuklanmasına cevaben Cihat Hareketi tarafından bir uyarı yapılmıştı.

 Filistinliler, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta İslami Cihad lideri Cihad el-Gannam ve eşi Wafa’nın öldürüldüğü yıkılmış bir evin yakınında toplandı. (Reuters)
 Filistinliler, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta İslami Cihad lideri Cihad el-Gannam ve eşi Wafa’nın öldürüldüğü yıkılmış bir evin yakınında toplandı. (Reuters)

İslami Cihat Hareketi, İsrail kasaba ve şehirlerine yüzlerce füzeyle karşılık verdi. Ulusal Direniş Tugayları, Mücahid Tugayları ve El-Aksa Şehitleri Tugayları (Fetih hareketinin askeri kanadı) ile ortak bir operasyon olduğu belirtilen bir açıklamada, Hamas'ın çatışmaya katılmamasına yönelik üstü kapalı bir eleştiri yapıldı.

Arabulucuların araya girmesinden birkaç gün sonra operasyon durdu.

İsrail saldırılarında altısı çocuk 24 Filistinli yaşamını yitirdi.

Koruyucu Ok (Özgürlerin İntikamı)

İsrail tarafından 9 Mayıs’ta İslami Cihad Hareketi’nin Gazze Şeridi’ndeki askeri kolu olan Kudüs Tugayları’nın en önde gelen 3 liderinin öldürülmesiyle ani bir savaş başladı. Söz konusu liderler ise şunlardı: Kudüs Tugayları Askeri Konseyi Genel Sekreteri Cihad Ganam (62 yaşında), Kuzey Bölgesi Tugay Komutanı Halil Bahtini (44 yaşında) ve Gazze'ye sınır dışı edilen Batı Şeria'daki askeri harekattan sorumlu yetkililerden biri olan Siyasi Büro üyesi Tarık İzzeddin (48 yaşında).

Fotoğraf Altı: İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında yaşamını yitirenler için cenaze töreni düzenlendi. (AFP)
Filistinliler, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında yaşamını yitirenler için düzenlenen cenaze törenini takip etti. (AFP)

Halen devam eden savaş, İsrail’in yalnızca İslami Cihat’a karşı başlattığı üçüncü saldırı olarak biliniyor. Hareket, ortak oda aracılığıyla Hamas ile tam koordinasyon içinde karşılık vererek, Tel Aviv ve diğer birçok bölgeyi en az 500’ü aşan bir füze yağmuruyla bombaladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre şu ana kadar 25 Filistinli yaşamını yitirdi. Ateşkese varmak için yoğun ateşkes müzakereleri yürütülüyor.

Bir sonraki müzakere turunun ne zaman düzenleneceği bilinmiyor. Ancak kesin olan şu ki İsrail için Gazze sonsuz bir kâbus niteliğinde.



Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Gazze Şeridi'ni işgal etme planı bir pazarlık kozu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Gazze Şeridi'ni işgal etme planı bir pazarlık kozu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)

Hamas'tan bir kaynak, İsrail tarafının ortaya koyduğu ‘Gazze Şeridi'ni işgal etme’ planının, müzakere masasında taviz koparmak için bir pazarlık kozu olduğunu söyledi.

Kaynak dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonun genişletilmesinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bu planı müzakere için bir baskı aracı olarak kullanma kararlılığını yansıttığını belirtti.

Kaynak, Netanyahu'nun kendisine sağlam siyasi kazançlar sağlamayan geçici bir ateşkes yerine sahada gerilimi artırmayı tercih ettiğini düşünüyor.

Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e atıfta bulunan kaynak, “Netanyahu ve Ben-Gvir ile Smotrich liderliğindeki sağcı hükümeti, özellikle İsrail toplumundaki güven krizi ve derin bölünmelerin gölgesinde, savaşın devamını iç siyasi kaldıraç olarak görüyor” dedi.

Kaynak, İsrail'in sahada herhangi bir ilerleme kaydetmesinin daha fazla yıpranma, daha derin güvenlik açıkları ve muhtemelen daha fazla asker veya esir kaybıyla karşılanacağını vurguladı.

İsrail medyasına göre, güvenlik kabinesi dün Binyamin Netanyahu başkanlığında toplanarak işgal planını görüştü. Salı günkü toplantıda, iç anlaşmazlıklar ve Aralık 2023 ve Ocak 2025'te yapılan iki ateşkesin ardından üçüncü bir ateşkes için yürütülen müzakerelerin çıkmaza girmesi nedeniyle bu konu karara bağlanamamıştı.

Haaretz gazetesi, “Netanyahu bu planla akıntıya karşı yüzüyor ve Gazze Şeridi'ndeki esirlerin ve askerlerin hayatlarını feda ediyor” diye yazdı.

Gazete, bir hükümet yetkilisinin “Birçok kişi, Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidinin sadece bir taktik ve baskı girişimi olduğunu düşünüyor” dediğini aktardı. Yetkili, ‘Netanyahu'nun Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'i görevden almayacağını ve dünkü toplantıda kararlılık göstermek için sınırlı bir askeri operasyon üzerinde anlaşabileceklerini’ belirtti.

İsrail ordusu şu anda Gazze Şeridi'nin yüzde 75'ini kontrol ettiğini söylese de, üç İsrailli yetkili Reuters'a verdikleri demeçte, Zamir'in Netanyahu'nun geri kalan bölümü işgal etme önerisine karşı çıktığını söyledi. Dördüncü bir yetkili ise Netanyahu'nun ‘Hamas'a baskı yapmak’ amacıyla Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları genişletmeyi planladığını söyledi.

Toplantının sonuçlarına ilişkin tartışma, ABD Başkanı Donald Trump'ın gazetecilere, İsrail'in planlarından haberi olmadığını, ancak Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeye ilişkin herhangi bir kararın ‘İsrail'e ait’ olduğunu söylemesinin ardından geldi. Yedioth Ahronoth gazetesi, ABD'nin Gazze Şeridi'nin işgaline yeşil ışık yaktığını bildirdi.