Şam ile normalleşmeye karşı bir ABD yasa tasarısı

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul, Suriye rejimini ile‘Rus ve İranlı destekçilerini’ bölgesel güvenliği tehdit etmekle suçladı.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed (SANA - Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed (SANA - Reuters)
TT

Şam ile normalleşmeye karşı bir ABD yasa tasarısı

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed (SANA - Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed (SANA - Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin normalleşme çabalarından memnun olmayan ABD’li senatörlerin son günlerde sesleri yükselmeye başladı. Son hamle, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat partilerin temsilcileri ‘Esed'le normalleşmeye karşı yasa’ başlıklı bir yasa tasarısı hazırladılar. Söz konusu yasa tasarısı, Suriye Devlet Başkanı’nın rejimini ve destekçilerini ‘Suriye halkına karşı işledikleri suçlardan sorumlu’ tutuyor ve rejimle ‘normalleşme’ girişimlerini reddediyor.

Yasa tasarısını sunan ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul, “Esed ile onun Rus ve İranlı destekçileri, Suriye halkına karşı korkunç eylemlerde bulunmaya ve bölgesel güvenliği tehdit etmeye devam ediyor. Onlar, bu suçlardan sorumlu tutulmalı ve hiçbir zaman uluslararası camiaya kabul edilmemeliler” ifadelerini kullandı.

Yasa tasarısı, ABD hükümetinin Esed liderliğindeki herhangi bir Suriye hükümetini tanımasını veya normalleştirmesini engellediği gibi, ayrıca 2020 yılında iki partinin (Demokratlar ve Cumhuriyetçiler) de geniş mutabakatıyla kabul edilen “Sezar Yasası” kapsamındaki yaptırımları genişletiyor.

Çarşamba günü Moskova'da düzenlenen Ankara-Şam normalleşme süreci dörtlü toplantısı (soldan sağa): İran, Rusya, Suriye ve Türkiye dışişleri bakanları (Rusya Dışişleri Bakanlığı - Reuters)
Çarşamba günü Moskova'da düzenlenen Ankara-Şam normalleşme süreci dörtlü toplantısı (soldan sağa): İran, Rusya, Suriye ve Türkiye dışişleri bakanları (Rusya Dışişleri Bakanlığı - Reuters)

Yasa tasarısı onaylandığı takdirde, Esed rejimiyle normalleşmeyi ele almak için 5 yıllık bir süre boyunca  bir strateji dayatıyor, ayrıca ABD federal hükümet kurumlarının Esed'i tanımasını veya onunla normalleşmesini engelliyor. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre Tasarı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların Suriye'ye 50 bin doları aşan herhangi bir yardım veya bağışı içerecek şekilde derhal gözden geçirilmesini ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Suriye'ye sağlanan ve Şam'daki rejime aktarılan yardımlar hakkında ayrıntılı bir rapor hazırlanmasını istiyor. Yasa tasarı ayrıca, Baas Partisi'nin destekçileri ve üst düzey yetkililerinin yanı sıra, Suriye Halk Meclisi üyeleri ve ailelerine de yaptırımlar getiriyor.

Yasa tasarısı, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in eşi Esma Esed'e bağlı ‘Suriye Kalkınma Vakfı’ hayır kurumundan da bahsediyor ve söz konusu kuruma Sezar Yasası yaptırımları uygulamayı değerlendiriyor. Ayrıca bu yasa tasarısı ile Suriye Hava Yolları'nın iniş yapmasına izin veren havalimanlarına yaptırım uygulanmasının da önü açılıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı yasa tasarısı hakkında yorum yapmayı reddetti. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Washington'ın “Esed hükümetiyle normalleşme peşinde koşmadığı ve ortaklarını bu konuda desteklemediği konusunda çok net olduğunu” belirtti.

 

Şam ile normalleşmeye karşı çıkan ABD yasa tasarısı, Arap Birliği'nin 2011 yılından bu yana uzun bir aradan sonra Suriye'yi birliğe geri döndürme kararı alması ve Şam ile Ankara arasında ilişkileri normalleştirmek için Türkiye-Suriye temaslarının sürdüğü bir dönemde geldi. Bu bağlamda, Türkiye ve Suriye dışişleri bakanları çarşamba günü Moskova'da 2011'den beri ilk kez gerçekleştirdikleri görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmeye yönelik bir yol haritası çizme konusunda anlaştılar. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rus mevkidaşları Sergey Lavrov ile İranlı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın yardımcılarından, “dört ülkenin savunma ve istihbarat bakanlıkları ile koordinasyon içinde, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkileri güçlendirmek için bir yol haritası tasarlamalarını” istediklerini açıkladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, bu kararın Moskova'da “olumlu ve yapıcı bir atmosferde” gerçekleştirilen toplantıda alındığı ifade edildi.

Rusya Dışişleri Bakanı'na göre bu harita, “Suriye hükümetinin tüm ülke toprakları üzerindeki kontrolünü yeniden tesis etmek ve Türkiye ile 900 kilometrelik sınırın güvenliğini sağlamak amacıyla” Şam ve Ankara'nın “kendileri için öncelikli konulardaki konumlarını net bir şekilde belirlemelerine” olanak tanıyacak. Sergey Lavrov, “İki komşu ülke arasında kopan lojistik bağların yeniden tesis edilmesi ve ekonomik iş birliğinin herhangi bir engel olmaksızın yeniden başlamasından da bahsetmek önemlidir” ifadelerini kullandı.



Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
TT

Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)

Bir askeri sözcü ve bölge sakinleri, dün Yemen'in güneyindeki Abyan eyaletinde El Kaide tarafından gerçekleştirildiği sanılan saldırıda 3 askerin öldüğünü, 15 askerin yaralandığını bildirdi. Bu saldırı, dağlık bir bölgede militanları takip etmek için düzenlenen güvenlik operasyonu sırasında meydana geldi ve eyalette beş aydan uzun süredir meydana gelen ilk saldırı oldu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Güney Geçiş Konseyi güçlerinin askeri sözcüsü Muhammed el-Nakib yaptığı açıklamada, saldırının iki aşamalı olduğunu ve Loder şehrinin doğusunda, Üçüncü Destek ve Takviye Tugayına ait bir askeri aracı insansız hava aracıyla (İHA) hedef aldığını söyledi. Tek bir silahlı kişi tarafından gerçekleştirilen doğrudan saldırıda ise iki asker öldü ve 10 asker yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumu ciddi.

Sözcü, güvenlik güçlerinin militan unsurların aktif olduğu Abyan'ın doğusundaki Mudiyah bölgesinde düzenlediği operasyonda bir askerin öldürüldüğünü ve 5 askerin de yaralandığını belirtti. Sözcü, silahlı kişilerin Abyan eyaleti ile ülkenin merkezindeki komşu el-Bayda eyaletini birbirine bağlayan dağlık bölgelere kaçtıklarını ifade etti.

El Kaide'nin küresel çapta en aktif kollarından biri olan Yemen kolu, İran destekli Husi grubu ile Yemen hükümeti arasında on yıldır süren savaşı, ülkenin güneyindeki varlığını güçlendirmek için kullanıyor.

Güney Geçiş Konseyi, "Doğu Okları" adını verdiği operasyon kapsamında, iki buçuk yıldan uzun süredir Abyan Valiliği'ndeki grup unsurlarına yönelik askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.


Lübnan hükümetindeki beş Şii bakan: Şii İkili çatısı altında ayrım

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
TT

Lübnan hükümetindeki beş Şii bakan: Şii İkili çatısı altında ayrım

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Lübnan’da tüm gözler yarınki kabine toplantısına çevrildi. Toplantıda Lübnan ordusunun savunma planı dinlenecek. Bu toplantı, 5 Ağustos'taki toplantıda hükümetin silahların devletin elinde toplanmasını onaylamasının ardından, Şii bakanların olası geri çekilme veya boykot olasılığına dair yaygın siyasi tartışmaların ortasında gerçekleşiyor.

Başbakan Nevvaf Selam'ın hükümetinde beş Şii bakan bulunuyor: ikisi Emel Hareketi, ikisi Hizbullah ve beşincisi Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri tarafından atandı.

Yasin Cabir... Sessiz ayrım

Meclis Başkanı Berri ile yakınlığı ve Ekonomi Bakanlığı’nda uzun yıllara dayanan tecrübesiyle tanınan Maliye Bakanı Yasin Cabir, seyahat nedeniyle 5 Ağustos'taki oturuma katılmadı. Ancak onun yokluğu, utançtan kaçınmak için diğer Şii bakanlardan sessizce ayrıldığı şeklinde yorumlandı.

yu7
Lübnan Maliye Bakanı Yasin Cabir (Reuters)

Cabir daha sonra, “Silahların devletin elinde toplanması tartışmasız bir ilke olmaya devam ediyor” diyerek, ulusal sabitelere bağlılığı, Şii İkili’yle uzlaşma kapısını açık bırakmakla birleştirdi. Böylece, reform talebini mezhebin kısıtlamalarıyla uzlaştırabilen Emel Hareketi'nin ılımlı yüzü olarak kendini gösterdi.

Fadi Mekki... Beşinci bakan

Fadi Mekki'nin adı, ‘beşinci Şii bakan’ krizine uzlaşma çözümü olarak Selam ve Berri arasında yapılan bir anlaşma sonucunda ortaya çıktı. Mekki, davranışsal ekonomi ve kamu yönetimi alanlarında seçkin bir akademik ve mesleki geçmişe sahip. Bağımsız ve tarafsız bir isim olan Mekki, her iki gruba da örgütsel olarak bağlı olmadan Şii İkilisi için güven verici bir denge köprüsü görevi görmesi için konsensüsle aday gösterildi.

gft
Lübnan İdari Kalkınma Bakanı Fadi Mekki (Getty Images)

5 Ağustos oturumu sırasında Mekki, meslektaşlarıyla birlikte aceleyle çekilmedi; nihai bir karar almadan hedefleri tartışmaya dayalı bir uzlaşma önerisi sunmaya çalıştı. Sonunda oturumu terk ettiğinde, çekilmesinin ‘sadece o oturumla sınırlı’ olduğunu ve gelecekteki toplantılara katılmaya devam edeceğini açıkladı. Bu tutumuyla Mekki, Şii İkili’nin elinde bir engel aracı haline gelmeden, topluluğunun hassasiyetlerini dikkate alan sembolik bir itirazda bulundu ve bu da bağımsız bir figür olarak imajını pekiştirdi.

Muhammed Haydar... Hizbullah’ın açık sözlü sesi

Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde akademisyen olan Çalışma Bakanı Muhammed Haydar, Hizbullah'ın çizgisine tam bağlılığını gizlemedi. 5 Ağustos'taki oturumda meslektaşlarına şöyle seslendi: “Ben bu insanların oğluyum. Onu koruyan tek garantiyi bıraktığımızı söylersek, bir şehidin annesinin karşısına nasıl çıkabilirim?”

yujı
Lübnan hükümetinde Hizbullah'ın temsilcilerinden biri olan Çalışma Bakan Muhammed Haydar (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Haydar, İsrail saldırıları sona ermeden Hizbullah'ın silahlarını tartışmayı reddettiğini en yüksek sesle dile getiren Şii bakanlardan biriydi. Haydar oturumu, “Oturumdan çekildik, hükümetten çekilmedik” diyerek terk etti.

Tamara ez-Zeyn... Emel Hareketi’nin bilimsel yüzü

Ulusal Bilimsel Araştırma Konseyi'nin eski genel sekreteri olan Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn, Emel Hareketi'nin bilimsel yüzünü temsil ediyor. Ez-Zeyn, “Oturumu terk etmek itiraz etmekten daha güçlü bir tutumdur ve tutanaklara kaydedilir” diyerek meslektaşlarına katılmaktan çekinmedi.

ı8
Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn, Lübnan hükümetinde Emel Hareketi'ni temsil ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Ez-Zeyn, daha geniş bir konsensüsle tartışmayı yeniden açmanın gerekliliğini vurguladı, ancak esasen Şii topluluğunun katılımı olmadan alınan herhangi bir kararı reddetme konusunda iki partinin (Emel Hareketi ve Hizbullah) tutumuna katıldığını ifade etti.

Reken Nasreddin... Hizbullah’a bağlı doktor

Hizbullah'a bağlı bir doktor olan Sağlık Bakanı Reken Nasreddin, başlangıçta tartışmaya katıldı, ancak daha sonra meslektaşlarıyla birlikte sessizce çekildi. Nasreddin, sadece ‘açık fikirlilikle katıldıklarını, ancak fikir birliği olmadan devam etme konusunda ısrar edilmesinin şaşırtıcı olduğunu’ söyledi. Bu tutum, Hizbullah'ın tek taraflı kararları önlemek için taktiksel açıklık ve ardından koordineli çekilme stratejisini yansıtıyor.

frgthyuı
Hükümette Hizbullah'ı temsil eden Sağlık Bakanı Reken Nasreddin, ‘silahlar’ konusunun tartışıldığı oturuma katıldı. (Şarku’l Avsat)

 


Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

TT

Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

Gazze Şeridi'nde kalan rehinelerin yakınları, Hamas'ın rehinelerin serbest bırakılması karşılığında kapsamlı bir ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından, İsrail hükümetine onları eve getirmek için bir anlaşmaya varmaları yönündeki çağrısını yineledi.

Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu tarafından bugün X platformu üzerinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “700 günün ardından, nihayet hem İsrail hem de Hamas'tan, hayatta olan tüm rehinelerin geri dönmesi ve ölenlerin uygun şekilde defnedilmesi için kapsamlı bir anlaşmaya varmak istediklerini duyuyoruz.”

dfv
Kudüs'teki protestocuları gözaltına alan polis memurları (Reuters)

Açıklamanın devamında, “Başbakan Binyamin Netanyahu, ABD yönetimi ve arabuluculara, derhal müzakere ekipleri kurmalarını ve bir anlaşmaya varılana kadar onları müzakere masasında tutmaları çağrısında bulunuyoruz” denildi.

Gazze Şeridi'nde kalan 48 rehinenin yakınları, onları İsrail'e geri getirmek için ‘zamanın azaldığını’ söyledi.

df
Rehinelerin yakınları Kudüs'te protesto gösterisi düzenledi. (Reuters)

7 Ekim 2023'ten bu yana Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin yaklaşık 20'sinin halen hayatta olduğu sanılıyor.

İsrailli rehinelerin aileleri, insanları ‘sokaklara çıkmaya, tüm rehinelerin geri dönmesini talep etmeye ve savaşı sona erdirmeye’ çağırdı.