Bağdat, Ceyhan limanından petrol ihracatına yeniden başlamak için Ankara ile tarih belirleyecek

Erbil ile yaşanan anlaşmazlık çözüldü

Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani (Bakanlığın Facebook hesabı)
Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani (Bakanlığın Facebook hesabı)
TT

Bağdat, Ceyhan limanından petrol ihracatına yeniden başlamak için Ankara ile tarih belirleyecek

Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani (Bakanlığın Facebook hesabı)
Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani (Bakanlığın Facebook hesabı)

Türkiye’de onlarca yılın en önemli seçimlerinden birinin yapılmasından bir gün önce Bağdat, Kürt Bölgesel Yönetimi (KBY) hükümeti ile anlaşmazlıkları çözerek Irak petrolünü Türkiye’nin Ceyhan limanı üzerinden yeniden ihraç etmeye hazır olduğunu duyurdu.

Kürdistan petrolünün resmi doğal kanallara ve devlete bağlı ulusal Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) aracılığına başvurulmadan ihracına ilişkin Erbil ile olan anlaşmazlığında Bağdat’ın lehine verilen tahkim kararı sonucunda Türkiye üzerinden yapılan petrol ihracatı iki aydır askıya alınmış durumdaydı.

Tahkim sonucuna göre KBY petrolü federal hükümet aracılığıyla SOMO şirketi üzerinden ihraç etmek zorunda. Bu, Bağdat ve Erbil arasındaki daha fazla anlaşmazlığın çözülmesine zemin hazırladı. Bunun yanı sıra ileride 2007’den beri taraflar arasında anlaşmazlık konusu olan petrol ve doğal gaz yasasının kabul edilmesine de kapı aralayabilir.

Bağdat büyük bir merakla Türkiye seçimlerinin sonuçlarını bekliyor. Karmaşık ve hala çözülmemiş sorunların yapısı ve Kürdistan İşçi Partisi (PKK) sorununun yanı sıra su ve şimdi de petrol sorunu gibi bazılarının yıllardır çözülmeyi beklemesi ışığında, Bağdat Türkiye’de cumhurbaşkanlığı için yarışan adaylardan hiçbirini destekleyici bir tutum göstermedi.

Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani dün yaptığı açıklamada, Irak’ın kuzey Irak’taki Kürdistan bölgesinden Türkiye’nin Ceyhan limanına boru hattı üzerinden petrol ihracatına devam etmek istediğini, ancak Türkiye’nin onayını beklediğini duyurdu.

Abdulgani televizyondan yaptığı açıklamada, Irak’ın Kürdistan bölgesinden 400 bin varil ve Kerkük petrol sahalarından 75 bin ila 85 bin varil olmak üzere günde 485 bin varil petrol pompalamaya hazır olduğunu söyledi.

Irak Petrol Bakanlığı Sözcüsü Asım Cihad konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Irak tarafı, petrol ihracatının yeniden başlatılması ile ilgili tüm prosedürleri tamamlamış ve Türk makamları bu konuda bilgilendirilmiştir. Yanıtlarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Ancak bir Türk yetkili, ülkesinin Bağdat’ın bir buçuk ay önce askıya alınan Ceyhan limanı üzerinden Kürdistan petrolünü ihraç etmeye devam etme talebini reddedeceğini öne sürdü.

ABD merkezli Bloomberg Haber Ajansı, Türkiye’den yetkililerin, boru hattını ve limanı Irak petrolüne yeniden açmadan önce 1,5 milyar dolarlık bir anlaşmayı müzakere etmek istediklerini söylediklerini bildirdi.

Iraklı bir yetkili Bloomberg’e verdiği röportajda Türkiye’nin son depremlerin yol açtığı hasarı onarmak için limanda bakım çalışmalarının devam ettiğini Irak’a bildirdiğini söyledi. Ankara, uluslararası bir tahkim heyetinin, yarı özerk KBY’nin Bağdat’ın onayını almadan Ceyhan üzerinden petrol ihraç etmesine izin verdiği için kendisini 1,5 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum eden kararına cevaben Kuzey Irak'tan Ceyhan limanına uzanan boru hattını kapatmıştı.

Bağdat, KBY hükümetinin çabalarını dizginlemeye yönelik daha geniş bir girişimin parçası olarak, Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Merkezi’nde Türkiye aleyhinde dava açmıştı.

Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Türkiye’nin Irak petrolünün Ceyhan limanından ihraç edilmesini durdurma kararıyla ilgili etrafta dolaşan haberlerin tamamen gerçek dışı ve asılsız olduğunu vurguladı.

Irak Parlamentosu’ndaki KDP Milletvekili Şerif Süleyman yaptığı bir basın açıklamasında ‘petrol ihracatının durdurulmasının, KBY hükümetinin Türkiye ile daha önce imzaladığı anlaşma ile hiçbir ilgisi olmadığını’ belirtti. Süleyman ‘Ceyhan limanından petrol ihracatının durdurulmasının nedeninin, Irak’ın Türkiye aleyhine açtığı ve kazandığı uluslararası tahkim davası olduğunu’ söyleyerek ‘Irak ve Türk taraflarının petrolün Ceyhan limanından yeniden ihraç edilmesi konusunda anlaşmaya vardığını’ kaydetti. Milletvekili “Irak ve Türkiye arasında Ceyhan limanından petrol ihraç süreciyle ilgili lojistik ve taktikse meseleler konuşuluyor. Bunlar çok yakında tamamlanacak ve ihracat süreci yeniden başlayacak” dedi.

Süleyman ‘Irak Petrol Bakanlığı’nın bu dosyayı takip ettiğini, yakında her şeyin hallolacağını ve petrol ihracatının eski haline geleceğini’ belirterek “Bağdat ile Erbil arasındaki petrol ihracatı anlaşması tüm Irak halkı için önemlidir ve gerçek bir ortaklık için yeni bir başlangıç ​​noktasıdır” dedi.



Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
TT

Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)

ABD'deki Filistin yanlısı üniversite protestolarının en önde gelen liderlerinden biri olan Mahmud Halil, dün Trump yönetimine karşı dava açarak, göçmenlik ajanları tarafından gözaltına alınması ve tutuklanması nedeniyle 20 milyon dolar tazminat talep etti.

Bir ABD vatandaşı ile evli ve bir çocuk babası olan 30 yaşındaki Halil, mart ayında gözaltına alınmasının ardından tutuklanmıştı.

Geçen ay Louisiana'daki federal göçmen gözaltı merkezinden, bir hakimin kefaletle serbest bırakılmasına karar vermesinden sonra serbest bırakıldı.

Halil'i destekleyen Anayasal Haklar Merkezi'ne göre “idare, Halil'i gözaltına alma, tutuklama ve sınır dışı etme yönündeki hukuka aykırı planını, onu ve ailesini terörize etmek için hesaplanmış bir şekilde gerçekleştirdi.”

Şikayette Halil'in “ciddi psikolojik sıkıntı, ekonomik zorluk ve itibarının zedelenmesinden” muzdarip olduğu belirtildi.

Resim  ABD Başkanı Donald Trump (AFP)ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Columbia Üniversitesi mezunu, ABD'nin müttefiki İsrail'in Gazze'deki savaşına karşı öğrenci protestolarının sembolü haline geldi ve Trump yönetimi tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak etiketlendi.

Halil, davayı “hesap verebilirliğe doğru atılmış bir ilk adım” olarak nitelendirdi.

Yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Hiçbir şey benden alınan 104 günü geri getiremez. Yaşadığım travma, eşimden ayrı kalmak ve bana zorla dayatılan ilk çocuğumun doğumu sırasında yanında olamamak.

Halil, “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” ifadesini kullandı.

“Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Khalil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık olduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Halil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık tutulduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi Halil'in sınır dışı edilmesini, ABD'de kalmaya devam etmesinin “potansiyel olarak ciddi dış politika sonuçları” doğurabileceğini söyleyerek gerekçelendirdi.

Halil'in tutuklanması, Trump'ın son aylarda büyük Amerikan üniversitelerine karşı yürüttüğü kampanyanın bir parçası olarak gerçekleşti. Başkan, Columbia Üniversitesi, Harvard Üniversitesi ve bazı üniversiteleri uluslararası öğrenci kabul ettikleri için eleştirdi, bu üniversitelere verilen federal ödenekleri kesti ve akreditasyonlarını iptal etmekle tehdit etti.

Halil'in ekibi, açtığı davaya ilave olarak, gözaltı dışında da tehditlere maruz kalabileceğine dair endişelerini dile getirdi.