Rapor: Husiler Hacur’da mezhepsel saiklerle savaş suçları işledi ve etnik temizlik yaptı

Husi darbeciler ağır silahlar kullanarak Kuşar bölgesi ve Hajur aşiretini hedef aldı (Facebook)
Husi darbeciler ağır silahlar kullanarak Kuşar bölgesi ve Hajur aşiretini hedef aldı (Facebook)
TT

Rapor: Husiler Hacur’da mezhepsel saiklerle savaş suçları işledi ve etnik temizlik yaptı

Husi darbeciler ağır silahlar kullanarak Kuşar bölgesi ve Hajur aşiretini hedef aldı (Facebook)
Husi darbeciler ağır silahlar kullanarak Kuşar bölgesi ve Hajur aşiretini hedef aldı (Facebook)

Yemenli Ömer Muhammed Cuneyd, 2019’da Husi darbecilerin hapishanelerinde işkence gördükten sonra engelli oldu. Husiler, işkenceyle felç ettikleri Cuneyd’i bir süre sonra serbest bıraktı.

Cüneyd, Hacur aşiretinden olması dışında başına gelenlerin sebebini bilmiyor. Cuneyd gibi, Hacur aşireti ve Kuşar bölgesinden olan ve akıbeti henüz bilinmeyen onlarca insan var.

Husi darbeciler, 2019 başlarında Hacca şehrinin Kuşar ilçesinde (Sana’nın 127 km kuzeybatısında) yaşayan aşiretin isyanını bastırmayı başardığından beri, aşiret halkına karşı öldürme, adam kaçırma, yerinden etme, evleri hedef alma ve mülkleri yağmalama gibi birçok ihlalde bulundu.

Cuneyd, Bayda’daki Rada şehrinin eteklerinde bulunan ve ‘Ebu Haşim Noktası’ olarak bilinen kontrol noktasından kaçırıldı.

Burası, ihlalleri ve yoldan geçenlere sert muamelesi ile ünlü, yolcuların kaçırıldığı bir kontrol noktası olarak biliniyor.

Cuneyd, Husi darbecilerin güvenlik ve istihbarat hapishanesine nakledilmeden önce Rada’da iki ay işkence gördü ve sorguya çekildi. Bacaklarından asıldı, sopa ve tellerle dövüldü, gün boyu elektrik verildi.

Hacur aşireti ve Kuşar bölgesinin trajedisinin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen, ihlaller hala devam ediyor.

Yerel bir insan hakları raporu, Husi darbecileri bölgede ‘etnik temizlik’ suçları işlemekle itham ediyor.

Raporda, milislerin bölgeyi işgal etmesinden sonra 117 sivili öldürdüğü, 14’ü çocuk ve 12’si kadın olmak üzere 537 sivili yaraladığı ifade edildi.

İşkence ve Zorla Kaçırmaya Karşı Eradah Organizasyonu tarafından hazırlanan ‘Kanayan Yara’ başlıklı insan hakları raporunda, Husi milislerin Hacur aşiretine karşı mezhepsel saiklerle savaş suçları işlediği ve etnik temizlik yaptığı bilgisi yer aldı.

Hacur kabilesinin 2011’den beri Husilere direndiğine dikkat çekilen raporda, milislerin yalnızca hafif kişisel silahların olduğu köylere karşı, balistik füzeler, tanklar, roketatarlar ve ağır topçular kullandığı vurgulandı.

Rapora göre, sivilleri hedef alan saldırılardan birinde bütün bir aile katledildi.

Bölge, halkı aç bırakmak ve teslim olmaya zorlamak amacıyla tamamen kuşatıldı, su, yiyecek ve ilaç verilmedi ve aylarca ablukaya alındı.

Raporda, milislerin son dönemde 5’i çocuk olmak üzere 337’den fazla sivili kaçırdığı ifade edildi.

Ayrıca rapor, malları yağmalama, arazi ve çiftliklere el koyma ve çeşitli illerde bölge halkını kaçırmanın yanı sıra 34 evin vurulduğunu, 713 evin tamamen yıkıldığını ve 882 ailenin yerinden edildiğini ortaya çıkardı.



Birleşik Krallık Güney Lübnan'a gözlem kuleleri inşa etmeyi teklif etti

 İki Lübnan askeri Suriye sınırındaki kulelere yerleştirilen güvenlik kameralarının görüntülerini izliyor (Rehberlik Direktörlüğü)
 İki Lübnan askeri Suriye sınırındaki kulelere yerleştirilen güvenlik kameralarının görüntülerini izliyor (Rehberlik Direktörlüğü)
TT

Birleşik Krallık Güney Lübnan'a gözlem kuleleri inşa etmeyi teklif etti

 İki Lübnan askeri Suriye sınırındaki kulelere yerleştirilen güvenlik kameralarının görüntülerini izliyor (Rehberlik Direktörlüğü)
 İki Lübnan askeri Suriye sınırındaki kulelere yerleştirilen güvenlik kameralarının görüntülerini izliyor (Rehberlik Direktörlüğü)

Lübnanlı kaynakların Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre İngiltere, Lübnan'a İsrail'le olan güney sınırı boyunca gözlem kuleleri kurmasını, bölgede istikrar ve güvenliği arttırmak ve 1701 sayılı kararın uygulanmasını sağlamak için son on yılda Suriye sınırına kurduğu kulelere benzer şekilde, bunları Lübnan Ordusuna devretmesini resmi olarak teklif etti.

Kaynaklar, Lübnan'ın “teklifi reddetmediğini” ancak “İngiliz tarafına, diğer ayrıntıları görüşmeden önce şu anda ihtiyaç duyulan şeyin ateşkes anlaşmasının istikrara kavuşturulması, İsrail ihlallerinin durdurulması ve İsrail ordusunun işgal altındaki noktalardan çekilmesi olduğunu bildirdiğini” ifade etti.

Bu arada İsrail “özel ve belirli kara operasyonlarını” duyurdu. Lübnan güvenlik kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, bombalama eylemlerinin geçen kasım ayından bu yana İsrail Ordusu tarafından işgal edilen ve geri çekilmediği bölgelerde ya da bu bölgelerin yakınlarında gerçekleştiğini doğruladı.