Tunus siyaset sahnesi Gannuşi’yi terk mi etti?

Nahda Hareketi’nin lideri Raşid Gannuşi (AFP)
Nahda Hareketi’nin lideri Raşid Gannuşi (AFP)
TT

Tunus siyaset sahnesi Gannuşi’yi terk mi etti?

Nahda Hareketi’nin lideri Raşid Gannuşi (AFP)
Nahda Hareketi’nin lideri Raşid Gannuşi (AFP)

Tunuslu siyasetçiler ve sendikacılar, Nahda Hareketi’nin lideri Raşid Gannuşi’nin bir yıl hapis cezasına çarptırılmasının siyaset sahnesini etkileme, sokak protestolarına veya destekçileri arasında bir ayaklanmaya yol açma ihtimalini dışladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan bu kişiler, “Siyasi liderler, 2024 cumhurbaşkanlığı seçimlerini beklerken şu anda dikkatlerini siyaset sahnesindeki konumlarını geri kazanmaya ve örgütsel sorunlarını çözmeye odakladı.  Onlara göre, Gannuşi konusu bu dönemde bir öncelik olarak görülmeyebilir” şeklinde bir açıklama yaptı.

Gannuşi’nin destekçilerinden bir kesim ise, yakın zamanda onun diğer siyasi unsurlarla ilişkilerini yönetme biçimini ve Temmuz 2021’den bu yana Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından onaylanan siyasi yolu reddeden tutumunu eleştirmeye başladı.

Tunus İşçi Sendikası’ndan Abdulhamid Ammar, “Sendika liderleri, Gannuşi veya diğer siyasi aktivistlerin hapsedilmesini kabul etmiyor ve aynı zamanda Gannuşi’nin hapsedilmesinin siyasi ve sosyal iklim üzerinde önemli bir etkisi olacağı fikrine katılmıyor” dedi.

Ammar, “Hapis cezasına yönelik mahkeme kararı ise, özellikle Tunus’un güneyinde bulunan Cerbe Adası’nda yer alan Ghriba Sinagogu’na yönelik saldırıya medyanın odaklanmasından birkaç gün sonra verildiği için birden fazla soruyu gündeme getiriyor” diye ekledi.

Ammar, Gannuşi’nin güvenlik görevlilerine ‘zorba’ dediği için hapsedilmesinin ‘Tunus’un imajına zarar verebileceğini’ vurgulayarak, “Çünkü Nahda hareketinin lideri, hareket destekçilerinin (Eski Devlet Başkanı Zeynel Abidin) Bin Ali döneminde geçirdikleri zor yılları hatırlatıyor ve biraz sempati kazanıyordu” dedi.

Aynı bağlamda, Nahda hareketine yakın bir siyasi aktivist olan Halil el-Cenfavi, “Gannuşi hapsedildikten sonra destekçilerinin harekete geçmesini beklemiyorum” diyerek, bunu hareketin kurallarına uymayan birçok tercihinin bir sonucu olarak, parti ve liderine yönelik güçlü siyasi desteğin azalmasıyla açıkladı.

Gözlemciler, Nahda hareketinin bugün tarihinde çok önemli bir dönemden geçtiğine ve iktidara geri dönmek için barışçıl yaklaşımına ve sandıklara güvendiğine inanıyor.

Gözlemcilere göre, hareket bu nedenle barışçıl gösterileri destekliyor ve yaklaşık 40 yıllık siyasi mücadelede benimsediği ‘yüzleşme ilkesine’ artık güvenmiyor.

Ayrıca, Gannuşi’nin ‘hapisteki siyasi lider’ rolünü oynayarak, dışarıdaki varlığına kıyasla hapishanedeki varlığının daha fazla fayda sağlayabileceğini düşünüyorlar.

Ahmed Necib eş-Şabi liderliğindeki muhalefetteki Ulusal Kurtuluş Cephesi ise, bu kararı ‘muhaliflerin cezalandırılması’ olarak değerlendirdi.

Parti tarafından yapılan açıklamada, “En önde gelen siyasi figürlerden birinin ‘söylemi ve bazı beyanları nedeniyle’ hapsedilmesi, mevcut otoritenin Nahda Hareketi lideri ve tutuklanan tüm siyasilerin herhangi bir suç işlediğini kanıtlayamadığını gösteriyor” dedi.

Parti, 20’den fazla siyasetçinin ‘gerekçesiz’ olarak tutuklandığına da dikkat çekti.

Liderlerinin hapiste bulunmasından endişe duyan Nahda Hareketi ise, yargılanmak üzere tutuklu bulunan Gannuşi hakkında verilen yargı kararını kınayan kısa bir açıklama yaptı.

Nahda Hareketi, hapis kararını ‘haksız bir siyasi karar’ olarak değerlendirdi ve Gannuşi’nin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Gözaltına alındığı 20 Nisan’dan bu yana, Gannuşi’nin tutulduğu hapishanenin önünde ya da sokaklarda herhangi bir protesto düzenlenmedi.

Bu, muhalefet ve destekçiler de dahil olmak üzere, Tunus siyasi sahnesindeki bazı bileşenlerin Gannuşi’yi ‘geçici olarak’ da olsa terk ettiği anlamına mı geliyor? Yoksa sadece, bu aşamada konuya öncelik verilmedi mi?



Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
TT

Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)

Bir rapora göre, Yemen'deki Husi silah tüccarları X ve WhatsApp'ı, uygulamaların politikalarını açıkça ihlal ederek, bazıları Amerikan yapımı olan silahları satmak ve kaçırmak için kullanıyor.

Husiler 2014 yılından bu yana Yemen'in büyük bir bölümünü kontrol ediyor ve ABD, Kanada ve diğer ülkeler tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.

The Guardian'ın haberine göre büyük teknoloji şirketlerini sorumlu tutmaya odaklanan Washington DC merkezli Technology Transparency Project (TTP) tarafından hazırlanan rapor, Husi silah tüccarlarının her iki platformda da aylardır açıkça ticari silah mağazaları işlettiğini ortaya koydu.

Rapora göre satıcılar X'te 130, WhatsApp'ta 67 hesap açarak yüksek güçlü tüfekler, bomba atarlar ve diğer askeri teçhizatı satışa sundular.

Silah tüccarlarının birçoğu ABD yapımı gibi görünen, bazılarında “ABD hükümet malı” logosu bulunan silahların yanı sıra “NATO” logolu Batı askeri silahlarını da sattı.

Raporda silah satıcılarının müşterileri belirtilmiyor, ancak silahların yüksek fiyatları göz önüne alındığında (bazı tüfekler 10 bin dolara kadar satılıyor) alıcıların diğer silahlı gruplar olması muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre WhatsApp'ın sahibi Meta ve X, platformlarında silah ticaretini engelliyor.

Silah tüccarlarının birçoğu X Premium abonesi ve WhatsApp Business kullanıcısıydı.

Teknoloji Şeffaflık Projesi Direktörü Katie Paul, “Hem X hem de WhatsApp'ın silah satışına karşı politikaları var, ancak ABD'nin belirlediği bir terörist grupla bağlantılı silah tüccarlarının platformları üzerinden silah ticareti yapmasına izin veriyorlar. Bu durum ABD'nin ulusal güvenliği için risk oluşturuyor” dedi.

Raporla ilgili açıklama yapan bir WhatsApp sözcüsü şunları söyledi: “Hizmetimizi kullanmaya çalışan ABD'li terör örgütlerini tespit edersek ya da bunlardan haberdar olursak, yasal yükümlülüklerimize uymak için hesapları engellemek de dahil olmak üzere uygun önlemleri alacağız.”

WhatsApp daha sonra The Guardian tarafından kendisine gönderilen iki hesabı engelledi, ancak şirketin denetimlerinin başlangıçta silah tüccarlarının hesaplarını nasıl gözden kaçırdığına ilişkin soruları yanıtlamadı.

X ise raporun bulguları hakkında yorum yapmayı reddetti.