Sudan: Hamideti ateşkese ve Burhan'la ‘her yerde’ görüşmeye hazır

Burhan ve “Hamideti’nin” çatışmanın patlak vermesinden önce yaptıkları görüşmelerden biri (AFP)
Burhan ve “Hamideti’nin” çatışmanın patlak vermesinden önce yaptıkları görüşmelerden biri (AFP)
TT

Sudan: Hamideti ateşkese ve Burhan'la ‘her yerde’ görüşmeye hazır

Burhan ve “Hamideti’nin” çatışmanın patlak vermesinden önce yaptıkları görüşmelerden biri (AFP)
Burhan ve “Hamideti’nin” çatışmanın patlak vermesinden önce yaptıkları görüşmelerden biri (AFP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri'nden (HDK) bir kaynak, HDK komutanı Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) yeni bir girişimde bulunmaya hazır olduğunu duyurdu. Kaynağın iddiasına göre Hamideti çatışmayı durdurmaya ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile ateşkes ve iki taraf arasında yıllardır süren savaşa son vermek için her yerde görüşmeye hazır olduğunu duyurdu. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı, Sudan çatışmasının tarafları arasındaki müzakerelere başkent Moskova'da ev sahipliği yapma arzusunu dile getirdi.

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit'in ofisi, Sudan'daki HDK komutanı Hamideti'nin ateşkesi ve her türlü görüşmeyi kabul ettiğini söyledi. Salva Kiir Mayardit, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Komutanı Hamideti’nin danışmanı Yusuf İzzet ile başkent Cuba'da yaptığı görüşmede, Sudan halkının çektiği acılardan duyduğu kaygıyı dile getirerek, Egemenlik Konseyi başkanı ve hükümete ateşkes çağrısında bulundu. Görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında İzzet, Hızlı Destek Kuvvetleri komutanının ateşkes ilan edilmesi şartıyla Burhan’la her an görüşmeye hazır olduğunu ifade etti.

Hamideti'nin siyasi danışmanlığını yürüten İzzet, 11 Mayıs'ta Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde varılan ateşkesi uygulamaya hazır olduklarını söyledi.

İzzet, “Güney Sudan Devlet Başkanı'nın çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz ve Başkan Salva Kiir'in Sudan'daki krizi genel olarak daha iyi anladığını ve savaşı durdurmada oynayacağı bir rolü olduğunu biliyoruz. Güney Sudan'ın çatışmaların durdurulmasına ve Sudan'da barışın sağlanmasına katkısını memnuniyetle karşılıyoruz.”

Rusya Dışişleri Bakanlığı ise dün (Perşembe) Moskova'nın "Sudanlı taraflar arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapmaya" hazır olduğunu duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, ülkesinin "Sudan’ın içişlerine müdahaleye karşı olduğunu" ve Sudanlıların "kendi sorunlarını çözmesi gerektiğini ve ülkesinin bunun başarılmasına yardım etmeye hazır olduğunu" söyledi.

Bogdanov, "Rusya kimseye dayatmada bulunmaz. Sorun başlatılma ihtimali bulunan müzakere türüyle ilgili. Sudanlılar arasında farklı yönelimler var. Gerekirse, müzakereler için bir platform sağlamak da dahil olmak üzere yardım etmeye hazırız."



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.