32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin gündeminde geleceğin zorluklarıyla yüzleşmek var

Zorluklarla toplu halde yüzleşilmesi hedefleniyor.

Arap dışişleri bakanları çarşamba günü Cidde'de toplandı. (SPA- AFP)
Arap dışişleri bakanları çarşamba günü Cidde'de toplandı. (SPA- AFP)
TT

32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin gündeminde geleceğin zorluklarıyla yüzleşmek var

Arap dışişleri bakanları çarşamba günü Cidde'de toplandı. (SPA- AFP)
Arap dışişleri bakanları çarşamba günü Cidde'de toplandı. (SPA- AFP)

Suudi Arabistan’ın Cidde şehri bugün iyimserlik, fikir birliği ve sonuçlarının sıcak gündem maddelerine olumlu yansıyacağına dair inanç duyulan 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. Zirve’nin gündeminde Sudan’daki durum, Suriye'nin Arap Birliği’ne dönüşü ve Arapların komşu ülkelerle olan ilişkilerinin yanı sıra Arapların temel meselesi olan Filistin konusunun olması planlanıyor.

Kral Selman bin Abdulaziz'in Cezayir’in ardından Suudi Arabistan'ın 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi başkanlığını resmi olarak devralmasıyla konuşma yapması bekleniyor.

Zirve’ye katılmak üzere Cidde’ye gelen Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Mekke Valisi Yardımcısı Prens Bedir bin Sultan tarafından karşılandı. (SPA-SPA)
Zirve’ye katılmak üzere Cidde’ye gelen Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Mekke Valisi Yardımcısı Prens Bedir bin Sultan tarafından karşılandı. (SPA-SPA)

Yetkililer ve analistler Cidde Zirvesi'ni, Suudi Arabistan Krallığı'nın tüm başarı faktörlerini öngörerek ‘tarihi’ olarak nitelendirdi. Zirve, Suriye'nin 12 yıllık aradan sonra Arap Birliği'ne dönmesi ve Cidde'de Sudan-Sudan görüşmelerinin yanı sıra komşu ülkelerle, özellikle Türkiye ve İran'la tarihi uzlaşmaların ardından yapılıyor.

Lübnan’ın Riyad Büyükelçisi Fevzi Kabbara, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Cidde Zirvesi’nin Araplar ve özellikle Lübnan için bir umut ışığı olduğunu belirtti. “Özellikle Suriye’nin dönmesiyle uzlaşma ortamına güveniyoruz. Kararda, önceki gün yapılan dışişleri bakanları toplantılarında gördüğümüz gibi, bir mutabakat ve hız atmosferi var. Bunun Lübnan'a olumlu yansımasını umuyoruz” şeklinde konuştu.

Fotoğraf Altı: Mekke Vali Yardımcısı, Lübnan Başbakanı Necip Mikati’yi karşıladı. (SPA- Reuters)
Mekke Vali Yardımcısı, Lübnan Başbakanı Necip Mikati’yi karşıladı. (SPA- Reuters)

Kabbara açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan daima Müslümanların yönünde karar sahibi. Tüm Arap liderlerini bir araya getiren Veliaht Prens’e ve Kral Selman’a teşekkür ediyoruz.”

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Cidde’de yapılacak 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nde ülkesinin heyetine başkanlık edeceğini bildirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye Dışişleri ile Gurbetçiler Bakan Yardımcısı Eymen Susan açıklamasında “Herkes Cidde Zirvesi’nin yeni bir aşamayı başlatacağını umuyor. Zirve’nin Suudi Arabistan'da düzenlenmesinin önemi hakkında konuşulamayacak bir şey yok. Çünkü açık ve net” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Suudi Arabistan merkezli Körfez Araştırmaları Merkezi (GRC) Başkanı Dr. Abdulaziz bin Osman bin Sakr, Cidde Zirvesi’nin tarihi olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Sakr, “Zirve başarı faktörlerini Suudi Arabistan’ın hazırlanmasıyla gösterdi. Kral Selman ve Veliaht Prens’i, zirvenin başarıya ulaşmasını sağlayan temelleri attılar” dedi.

Suudi Arabistan’ın çabalarının Suriye'nin Arap Birliği’ne dönmesi ​​ve Sudan halkına yardım sağlamak için Cidde'de Sudan görüşmelerine ev sahipliği yapmasıyla sonuçlandığına değinen Sakr, bunun Sudan'da uzlaşma ve istikrara ulaşmanın bir başlangıcı olduğunu söyledi Ayrıca Riyad’ın Türkiye ve İran da dahil olmak üzere komşu Arap ülkeleriyle tarihi uzlaşmalar sağlamayı da başardığını vurguladı.

Fotoğraf Altı: Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bugün Tunuslu mevkidaşı Nebil Ammar ile Cidde'de bir araya geldi. (SPA- AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bugün Tunuslu mevkidaşı Nebil Ammar ile Cidde'de bir araya geldi. (SPA- AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan çarşamba günü Arap dışişleri bakanlarına hitaben yaptığı konuşmada, Arap dünyasının birçok zorluk ve zorluktan geçtiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bu bizi bir yol ayrımına getiriyor. Bölgemizin güvenli ve istikrarlı hale gelmesi, refah için birlikte durmamız, bununla yüzleşmek ve buna uygun çözümler bulmak adına ortak Arap eylemini güçlendirmek için daha fazla çaba göstermemizi gerekiyor.”

Bu bağlamda Siyasi analist Halid Batarfi, Cidde Zirvesi’nde tartışılan dosyaların çoğunda Arap mutabakatının ardındaki sırrın iyi bir hazırlık olduğu görüşünde. Şarku’l Avsat’a konuşan Batarfi, “G-20 Zirvesi ve Suriye’nin Arap Birliği’ne dönmemesi için yapılan hazırlık Suudi Arabistan’ın politikası haline geldi” diyerek Suudi Arabistan'ın denetlediği Yemen, Sudan ve Suudi-İran anlaşması gibi tüm dosyalara değindi.

Arapların içindeki farklılıkları çözmeye yönelik Arap yaklaşımlarına da değinen Batarfi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan ve Cezayir dışişleri bakanlarının ifade ettiği gibi beyan edilen yaklaşım, iç işlerine dış müdahaleyi red ve Arap dosyalarını manipüle etmek için yabancıların girmesine izin vermeyen ortak bir Arap pozisyonu sürecinde olduğumuzu teyit ediyor. Bu başarılırsa, ortak Arap eyleminin önündeki en büyük engel olan dış müdahaleye bir çözüm bulmuş olacağız.”

Fotoğraf Altı: Suriye Dışişleri Bakanı önceki gün düzenlenen Arap dışişleri bakanları toplantısına katıldı. (SPA- DPA)
Suriye Dışişleri Bakanı önceki gün düzenlenen Arap dışişleri bakanları toplantısına katıldı. (SPA- DPA)

Cidde Zirvesi’ni geleceğin zorluklarına hazırlık ve toplu yüzleşme zirvesi olarak değerlendiren Suudi analist, “Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşü, Suriye arenasının bölgeden ve dışarıdan birçok dış müdahaleye bırakıldığı eski bir durumun düzeltilmesi. Suriye, Arap kucaklaşmasına geri döndü ve pusula ortak Arap eylemi yönünde” şeklinde konuştu.

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki de 32. Arap Birliği Zirvesi’nde sunulacak kararlar hakkında "Arap meselelerini çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal yönleriyle ele alan kararlar” diyerek, bunun ortak Arap eylemi için bir itici güç olmasını, mevcut anlaşmazlıkların çözümü ve etkilerinin hafifletilmesi açısından iyi katkılar içermesini umduğunu ifade etti.



ABD mahkemesi, İran silahlarını Husilere kaçıran bir Pakistanlıyı suçlu buldu

Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)
Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)
TT

ABD mahkemesi, İran silahlarını Husilere kaçıran bir Pakistanlıyı suçlu buldu

Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)
Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)

ABD Donanması tarafından yapılan operasyonda yakalanan bir Pakistanlı, Yemen'deki Husilere İran silahları kaçırmaktan suçlu bulundu.

49 yaşındaki Muhammed Behlevan, Ocak 2024'te Somali açıklarında bir tekneyi ele geçirmek için düzenlenen ve iki ABD donanma askerinin ölümüyle sonuçlanan operasyonda yakalanan dört kişiden biriydi.

Virginia'daki federal mahkeme, Behlevan'ı diğer suçlamaların yanı sıra teröristlere maddi destek sağlamak için komplo kurmak, İran'ın kitle imha silahları programına yardım etmek ve patlayıcı taşımak için komplo kurmak suçlarından suçlu buldu.

22 Eylül'de hüküm giyecek olan Behlevan, daha ciddi suçlamaların her biri için 20 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya.

Mahkeme belgelerine göre Behlevan, İran'dan Husilere silah kaçırmak için Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile bağlantılı iki İranlı kardeşle birlikte çalıştı.

30 Mayıs 2025 tarihinde Sana'da ABD ve İsrail karşıtı bir protesto sırasında sloganlar atan Husiler (AFP)30 Mayıs 2025 tarihinde Sana'da ABD ve İsrail karşıtı bir protesto sırasında sloganlar atan Husiler (AFP)

ABD Donanması tarafından ele geçirilen teknede, Husilerin ABD ticari gemilerine ve askeri gemilerine saldırmak için kullandığı silahlara benzer İran balistik füzelerinin ve gemi savar seyir füzelerinin parçaları bulundu.

On yıldan uzun bir süredir Yemen'in büyük bölümünü kontrol eden Husiler, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın patlak vermesinden haftalar sonra, Kasım 2023'te Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gemilere saldırılar düzenlemeye başladı.

Husiler, Gazze Şeridi'ni ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri desteklediklerini vurguladıkları saldırılarda İsrail'le bağlantılı olduğunu söyledikleri gemileri hedef aldılar.

ABD donanma güçlerinin iki üyesi 11 Ocak 2024'te operasyon sırasında kayboldu ve on gün süren arama çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından öldükleri açıklandı.