Mısır’da Ulusal Diyalog’un başarıları

Mısır'da Ulusal Diyalog görüşmeleri sürüyor. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)
Mısır'da Ulusal Diyalog görüşmeleri sürüyor. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)
TT

Mısır’da Ulusal Diyalog’un başarıları

Mısır'da Ulusal Diyalog görüşmeleri sürüyor. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)
Mısır'da Ulusal Diyalog görüşmeleri sürüyor. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)

Mısır'da Ulusal Diyalog, alt komite oturumlarında iki haftayı tamamladı. Görüşmeler, diyalogun üç ekseninde (politik, ekonomik ve toplumsal eksen) eşit olarak yapıldı. Partilerden ve tanınmış kişilerden katılımcıların görüşlerindeki dikkate değer bir fikir birliğinin yanı sıra muhtemel görüş ayrılıkları da gözlemlendi.

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti üyeleri, son iki haftada tanık olunanlar hakkında Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamalara göre farklı farklı değerlendirmelerde bulunulmasına rağmen çeşitli partizan akımların ve güçlerin farklılıklarını yönetme kabiliyetini kuvvetlendirmede ‘diyalogun başarısı’ konusunda mutabakat var.

Ulusal Diyalog, alt komite oturumlarında iki haftayı tamamladı. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)
Ulusal Diyalog, alt komite oturumlarında iki haftayı tamamladı. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)

Geçtiğimiz iki hafta, 72 saat süren görüşmelere sahne oldu ve ‘sıcak’ olarak nitelendirilen tartışmaların çoğu siyasi eksendeydi. Ulusal diyalog oturumlarında ideal seçim sistemi hakkında hararetli bir tartışma çıktı. Mecliste temsil edilen ve ‘mutlak liste’ (liste usulü çoğunluk seçim sistemi) sistemini savunan partiler arasındaki fikir ayrılığının boyutu netleşti. Liste usulü çoğunluk seçim sistemi, seçmenlerin tek bir aday yerine partilerce belirlenen tek bir listeye oy verdiği bir seçim sistemi olarak biliniyor. Seçimde bir oyla da olsa en çok oyu alan parti tüm sandalyeleri kazanıyor. Muhalefet partileri ise ‘mutlak listeyi’ oyların boşa gittiği seçim sistemi olarak yorumluyor ve ‘akraba listeye’ geçiş çağrısında bulunuyor. Akraba liste sisteminde birçok parti, listesinin aldığı oy sayısına göre milletvekilliği elde ediyor.

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti üyesi ve seçim sistemleri uzmanı Dr. Amr Haşim Rebi, bu keskin görüş ayrılığını ‘olumlu olmayan’ bir gösterge olarak değerlendirdi. Rebi mutlak listeye açıkça bağlı kalmanın gerçek bir değişiklik olasılığı bağlamında ‘iyiye işaret olmadığını’ ifade etti.

Fotoğraf Altı: Mısır'daki Ulusal Diyalog görüşmeleri tartışmalara sahne oldu. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)
Mısır'daki Ulusal Diyalog görüşmeleri tartışmalara sahne oldu. (Ulusal Diyalog Facebook Sayfası)

Mutlak listeye bağlı kalmanın istenen siyasi reform özlemlerine götürmeyeceğini belirten Rebi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Dünya bu seçim sistemini terk etti. Artık Cibuti ve Kamerun dışında kimse bu sistemi uygulamıyor. Diğer konularda oturumların son iki haftasında tanık olunan uzlaşmaların çoğu son derece umut verici. Mahkeme meclisi seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede yapılmasına hazırlık olarak, çeşitli siyasi güçler arasında yargılama öncesi tutukluluk ve yerel yönetimler için yeni bir yasa çıkarma ihtiyacı konusunda bir fikir birliği var."

Eğitim konularının tartışılmasına ayrılan oturumlar hakkında övgüde bulunan Rebi, "Görüş ayrılıklarına rağmen, bağımsız bir eğitim komisyonu kurulması, eğitim sistemini yöneten mevzuatın değiştirilmesi gerektiği konusunda fikir birliğini yansıtıyor" dedi.

Eğitim kanunu ile sınırlı kalmayıp siyasi partiler kanunu gibi birçok siyasi düzenlemeyi de etkileyen mevzuat değişikliklerinde, evlenme yaşı, reşit olmayanlarla evlenmenin daha ağır cezalandırılması ve çocuk işçiliği gibi acil sosyal meselelerin de masaya gelmesini talep ediliyor.

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti Üyesi avukat ve insan hakları aktivisti Necad el-Beri, konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:

"Ulusal Diyalog'un hedeflerine ulaşmada ne ölçüde başarılı olduğunu yargılamak için henüz çok erken. Son iki hafta çeşitli siyasi güçlerin farklılıklarını yönetme becerisi açısından dikkate değer bir ilerleme içerdi. Diyalog oturumlarının şimdiye kadar elde ettiği en önemli kazanım; Mısır'daki siyasi ve toplumsal güçlerin aralarında husumet olmadığını ve karşılıklı saygı çerçevesinde farklılıklarını yönetebildiklerini kanıtlaması oldu. Bu oturumlar farklı siyasi güçler arasındaki düşmanca ilişkinin doğasına dair son dönemde popüler olan düşünceyi reddetmede garantör oldu. Tüm siyasi güçler ve partiler oturuma etkili bir şekilde katıldı. Boykot tehdidinde bulunan güçler bile en çok katılanlar arasında yer aldı ve fikir öne sürüp tavsiyelerde bulundu. İki hafta boyunca düzenlenen oturumlardaki diyalog düzeyi iyiye ve iyimserliğe çağırıyor. Bununla birlikte tartışmalar çeşitli vizyonları yansıtıyor ve her şey tamamen toz pembe değil. Bazı konulardaki tartışmaların boyutu beklentileri aştı. Seçim sistemi ve eğitim konusu dışında pek çok konu çok fazla tartışma konusu olmadı. Önümüzdeki oturumlarda iç yatırım konuları ve insan hakları gibi daha hararetli konuları gündeme getirmenin daha fazla tartışmaya ve bakış açılarında farklılaşmaya yol açacağını umuyorum."

4 Haziran'da başlayacak Ulusal Diyalog’un üçüncü haftasındaki oturumlarda Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası da dahil, siyasi eksende Temsilciler Meclisi ve Senato (meclis) üye sayıları gibi konuları da içeren yeni bir tartışma paketinin gündeme gelmesi bekleniyor. Ekonomik eksende ise kamu yatırımlarının öncelikleri, devlet mülkiyeti politikası, tarım ve gıda güvenliği konuları tartışılmaya başlanacak.

Ulusa Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Raşvan konuya dair yaptığı açıklamada ‘Mısır ailesini desteklemek için bir yasa taslağı hazırlamak’ gibi adımların ‘diyalogun gidişatına ek ivme kazandıracağını ve görüşmelere olan güveni artıracağını" ifade etti.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.