Uluslararası arenanın Sudan’a baskısı, ateşkesin sürmesini sağlayacak

Analistlere göre çatışan taraflar yalnızca dış destekle savaşmaya devam edebilir.

İmzalanan ateşkesin ardından Hartum'da çarşılar hareketlendi. (AP)
İmzalanan ateşkesin ardından Hartum'da çarşılar hareketlendi. (AP)
TT

Uluslararası arenanın Sudan’a baskısı, ateşkesin sürmesini sağlayacak

İmzalanan ateşkesin ardından Hartum'da çarşılar hareketlendi. (AP)
İmzalanan ateşkesin ardından Hartum'da çarşılar hareketlendi. (AP)

Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında saha durumunda bir değişikliğe yol açmadan zirveye ulaşan savaşın devam etmesinin büyük etkileri olacağı ve çeşitli senaryolara doğru yöneleceği görüşü hakim. Siyasi analistler iki tarafın meşru müdafaa bahanesiyle sürekli ihlal ettikleri ateşkesin ardından, savaşa liderlik eden generaller hakkında caydırıcı yaptırımlar uygulanmasını ve hatta bunun askeri kurumları da etkilemesini bekliyorlardı.

Siyasi analist Abdullah Rızk, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamalarda savaşan iki tarafın saha ve askeri konumunun bir ‘güçler dengesi’ ürettiğini ve hiçbir tarafın bundan daha fazlasını yapamayacağını söyledi. Rızk açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Taraflardan herhangi birinin çatışma kabiliyetini artırmak için dış güçler müdahale etmedikçe bu denklemin değişmesi mümkün değil. ABD yönetimi de buna asla izin vermeyecektir. Muhtemelen savaşan iki tarafın uzlaşmazlığı, arabulucu ülkeleri doğrudan amacı siviller üzerindeki baskıyı azaltmak ve onların ihtiyaçlarına ulaşmalarını sağlamak olan kısa bir ateşkes teklif etmeye sevk etti. Ardından müzakereciler kalıcı bir ateşkesi tartışmak için harekete geçeceklerdir. Arabulucu ülkeler iki hedefe ulaşmada başarılı olursa, müzakereler savaşı ateşleyen sorunun kökenlerini tartışmaya devam edecek.”

Fotoğraf Altı: Hartum'da ulaşım nispeten normale döndü. (AP)
Hartum'da ulaşım nispeten normale döndü. (AP)

Ufukta görünen siyasi çözümler

Rızk, müzakerelerin son aşamada, demokratik geçişe öncülük edecek bir sivil hükümetin kurulması da dahil olmak üzere siyasi bir çözümle uğraşmak için sivil güçleri içermesini bekliyor.

Ayrıca ABD Başkanı Joe Biden'ın Sudan'da demokratik yolu ve istikrarı engelleyen hiçbir tarafa müsamaha göstermeme konuşması ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın ABD yönetiminin mevcut ateşkesi ihlal eden herhangi bir tarafı cezalandırmaktan çekinmeyeceği yönündeki açık tehdidine atıfta bulunarak, ‘savaşan taraflara yönelik ciddi ABD tehdidi’ konusunda uyarıda bulunduğu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Alışılmadık bir şekilde, ABD yönetimi Sudan'daki durumun kendi ulusal güvenliğini tehdit ettiğini düşünüyor. Bu sebeple ABD, çıkarlarını ve güvenliğini korumak için askeri müdahalede bulunmaktan çekinmeyecektir. Ayrıca Sudan dosyası, Biden'ın bir seçim çatışmasına girmesine denk geliyor. Dolayısıyla önemli bir atılım gerçekleştirememek, cumhuriyetçi muhalifleri tarafından onun üzerinde kullanılacak bir zaaf olacak.”

Fotoğraf Altı: Su sorunu Hartum sakinlerinin günlük yaşamını derinden etkiliyor. (AFP)
Su sorunu Hartum sakinlerinin günlük yaşamını derinden etkiliyor. (AFP)

ABD baskısı

Rızk, ABD yönetiminin, Afrika'da Rusya ve Çin ile uluslararası rekabet ışığında, Sudan'daki çatışmayı sona erdiremeyecek herhangi bir başarısızlık sonucunda nüfuzunu ve itibarını kaybetmeye hazır olmadığına inanıyor. “ABD, Sudan'ın cihatçılar ve teröristler için bir sığınak olmasını engellemeye ve Washington'ın bölgedeki çıkarlarını tehdit eden Rus kolu olarak gördüğü Wagner Grubu'nun olası müdahalesini durdurmaya çalışıyor” diyen Rızk, “ABD'nin Sudan'daki savaşı kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde kazanmaya bahse girdiğini ve bunu Suudi Arabistan ve uluslararası ve bölgesel taraflarla yapmaya çalıştığını” ifade etti. Rızk sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD, ‘generallerin’ (Burhan ve Hamideti) uzlaşmaz olmaları durumunda, bireylere ve askeri kurumlara (ordu ve HDK) karşı belki kapsamlı ve caydırıcı yaptırımlar uygulamaya gidecek. Söz konusu yaptırımlar seyahat yasağı ve fonların dondurulmasını içerebilir ve ‘akıllı askeri müdahale’ noktasına kadar varabilir.”

Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh’un öngörüşsüne göre ise iki senaryo mevcut. Bunlardan ilki, her iki tarafın da işlediği ihlallere rağmen ateşkesin devam etmesi. Bu nedenle arabulucular, ateşkesin Sudan'ın her yerinde kalıcı hale dönüşmesi için çalışmalarını sürdürüyorlar.

İkinci senaryo ise ateşkesin bozulması ve çatışmaların yeniden başlaması. Bu senaryo, Suudi Arabistan ve ABD'nin diplomatik ağırlıklarını ve siyasi nüfuzlarını Arap ve Afrika alanlarında kullanmalarına ve bu çatışmayı durdurmak için sahada kararlı bir şekilde müdahale etmelerine yol açacaktır. Ebu’l Cuh “Ateşkes bozulursa, arabulucu ülkelerin ve Afrika Birliği'nin (AfB) sadece Sudan'da değil, tüm Afrika’da felakete yol açacak sonuçlara seyirci kalmasını beklemiyorum” değerlendirmesinde bulunarak şunları söyledi:

“Çatışmanın her iki tarafı için bile en iyi ve en az maliyetli senaryo, bu ateşkese saygı duymaya ve uygulamaya devam etmek, dış müdahaleyi ve ABD tehdidini önlemek için onu kapsamlı bir ateşkes haline getirmektir. Dış müdahalenin gerçekleşmesi, ülkedeki çatışmaların devam etmesi ve bunun Sudan halkı üzerindeki insani yansımaları ışığında mümkündür. Şayet bu gerçekleşirse, çatışmanın her iki tarafına, tüm askeri liderlere ve ülkede sivil geçişe karşı çıkan tüm taraflara yaptırım uygulanmasını beraberinde getirecektir.”



Kudüs Tugayları, Batı Şeria'nın Cenin kentindeki bir kontrol noktasında İsrail güçlerini hedef aldığını açıkladı

İki İsrail askeri, 4 Mart 2025'te Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyonda bir askeri aracın yanında duruyor (Reuters)
İki İsrail askeri, 4 Mart 2025'te Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyonda bir askeri aracın yanında duruyor (Reuters)
TT

Kudüs Tugayları, Batı Şeria'nın Cenin kentindeki bir kontrol noktasında İsrail güçlerini hedef aldığını açıkladı

İki İsrail askeri, 4 Mart 2025'te Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyonda bir askeri aracın yanında duruyor (Reuters)
İki İsrail askeri, 4 Mart 2025'te Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyonda bir askeri aracın yanında duruyor (Reuters)

Filistin İslami Cihad örgütünün askeri kanadı Kudüs Tugayları, Batı Şeria'daki Cenin kentindeki bir kontrol noktasında İsrail güçlerine ateş açtığını duyurdu.

Kudüs Tugayları’nın yaptığı açıklamada, “Komutan Nur el-Bitavi suikastına ilk yanıt olarak, savaşçılarımız bugün öğleden sonra el-Celeme kontrol noktasına yoğun ateş açarak düşmanın teçhizatını ve askerlerin toplandığı noktaları vurarak kesin yaralanmalar sağladıklarını doğruladılar” ifadeleri yer aldı.

cvfbg
Bir İsrail askeri, Batı Şeria'daki Cenin kampının girişine demir kapı takılırken silahını doğrultuyor (Reuters)

İsrail ordusu dün, İslami Cihad Hareketi'nin Cenin Taburu Komutanı Nur el-Bitavi'nin Batı Şeria'nın Nablus kentindeki bir evde öldürüldüğünü duyurdu.