Libya: Trablus’ta milis gruplar arasında gerilim

Dibeybe hükümetine bağlı bir askeri güç, Kaniyat milislerinden olduğunu söylediği iki kişinin görüntülerini yayınladı (44. Muharebe Tugayı)
Dibeybe hükümetine bağlı bir askeri güç, Kaniyat milislerinden olduğunu söylediği iki kişinin görüntülerini yayınladı (44. Muharebe Tugayı)
TT

Libya: Trablus’ta milis gruplar arasında gerilim

Dibeybe hükümetine bağlı bir askeri güç, Kaniyat milislerinden olduğunu söylediği iki kişinin görüntülerini yayınladı (44. Muharebe Tugayı)
Dibeybe hükümetine bağlı bir askeri güç, Kaniyat milislerinden olduğunu söylediği iki kişinin görüntülerini yayınladı (44. Muharebe Tugayı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta dün Abdülhamid Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı iki milis grubu arasında tansiyon yükseldi.

UBH’nin 444. Muharebe Tugayı, Yüzbaşı Musab Zurerk isimli subayın kaçırıldığını açıklamasından saatler sonra Tarık eş-Şat yedek güçlerini çağırmaktan söz etti. Görgü tanıkları ve yerel medya, tugay üyelerinin bölge çevresinde ve şehrin diğer bazı bölgelerinde konuşlandırıldığını aktardı.

UBH, başkent içinde milisler ve onlara bağlı güvenlik servisleri arasındaki gerilimin artışını görmezden geldi ancak yerel basın kaynakları kaçırılanların serbest bırakılması için 444. Muharebe Tugayı’na yalnızca birkaç saatlik sınırlı süre verildiğinden bahsetti.

Tugay, talebin yerine getirilmezse başkentteki saha durumunu tırmanacağını ve önceki akşam üyelerinin Kaniyat milislerinin en önde gelen suçluları arasında olduğunu söylediği iki kişiyi gözaltına aldığını duyurduğunu kaydetti.

Açıklamada, sanıkların "cinayet, adam kaçırma, hırsızlık ve toplu mezar" olaylarına karışmaktan Cumhuriyet Savcılığı tarafından arandığını bildirildi.

444. Muharebe Tugayı, sanıklardan birinin 2017 yılında onlarca kişinin öldürüldüğü saldırının yanı sıra 2014 yılında Tarhuna şehir merkezinde bir yerleşim yerine düzenlenen ve çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği saldırının emrini Kaniyat milislerinin lideri Muhammed el-Kani’nin verdiğini iddia etti.  Kani, 2020 yılında bir cinayet davasıyla itham edilmesinin yanı sıra Tarhuna şehrinde iki sivili evlerinden kaçırmak ve eşyalarını çalmakla  da suçlanıyor.

444. Muharebe Tugayı açıklamasında, bahsi geçen iki kişinin Karbulli sahil yolunun kapatılmasına ve iki vatandaşın öldürülerek cesetlerinin sahil yoluna atılmasına karıştığını bildirerek, son zamanlarda toplu mezarlarda bulunan birçok vakaya şahit olunduğunu aktardı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Kaniyat milisleri, 2011 Şubat Devrimi’nden sonraki ilk yıllarda 2020 ortalarına kadar başkentin 90 km güneyinde yer alan Tarhuna’nın kontrolünü ele geçirdi. Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) çekilmesinden sonra ise vatandaşlar her yaştan yüzlerce cesedin bulunduğu toplu mezarlar keşfetti.

Bu bağlamda, Dibeybe’ye bağlı 55. Piyade Taburu Komutanı Ömer ez-Zavi, Caydırıcılık Gücü ve 444. Muharebe Tugayı’nın liderleriyle görüştüğünü ve Varşovana’yı teslim etme niyetiyle ilgili haberleri yalanladı.



Berri Şarku'l Avsat'a konuştu: Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında yapılmalı

 Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
TT

Berri Şarku'l Avsat'a konuştu: Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında yapılmalı

 Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, iki yılı aşkın süredir devam eden cumhurbaşkanlığı boşluğunun ardından, cumhurbaşkanını seçmek üzere 9 Ocak'ta yapılması planlanan parlamento oturumunun gerçekleştirilmesi için çabaların sürdüğünü belirtti. Berri, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, erteleme gibi bir niyetinin olmadığını ve siyasi güçlerden bu yönde bir talep almadığını yineledi.

Şu anda çabalarının seçimlerin başarısına odaklandığını vurgulayan Berri, bir sonraki hükümet, başbakanın ismi ve bakanlar kurulu hakkında önceden mutabakata varmaya çalıştığı yönündeki söylentileri yalanlayarak, “Cumhurbaşkanlığı her şeyden önce gelir” dedi. Diğer konuların açık bir siyasi ve anayasal yolu olduğuna işaret eden Berri, cumhurbaşkanının başbakanı seçmek için yürüttüğü bağlayıcı parlamento istişarelerine ve cumhurbaşkanı adayının hükümetin şekli konusunda milletvekilleriyle yürüttüğü bağlayıcı olmayan istişarelere atıfta bulundu.

Berri, müttefiki eski Milletvekili Velid Canbolat'ın Lübnan Ordu Komutanı General Joseph Avn'ı cumhurbaşkanı olarak desteklemesi konusunda yorum yapmaktan kaçınarak, “Her şey oturumda netleşecek” dedi. Berri daha önce yaptığı açıklamalarda, Avn'ın seçilmesi için ordu komutanı da dahil olmak üzere üst düzey yetkililerin seçilmelerinden en az iki yıl önce görevlerinden istifa etmelerini gerektiren kanun için bir anayasa değişikliği yapılması gerektiğini söylemişti. Diğer bir olasılık da Avn'ın oturumda en az 86 oy alarak seçilmesinin, eski Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın seçilmesinde olduğu gibi ‘örtük bir değişiklik’ olacağı yönünde.

Hizbullah'ın parlamento bloğu üyesi olan milletvekili Hüseyin el-Hac Hasan dün yaptığı açıklamada, seçim oturumu için yeter sayının 86 milletvekili olduğu göz önüne alındığında, “Şu ana kadar tüm yeter sayının yeni bir cumhurbaşkanı seçmek için üzerinde anlaştığı bir isim yok” diyerek Avn'ın bu fikir birliğine sahip olmadığını ima etti.

Sputnik'e yaptığı açıklamada el-Hac Hasan, Hizbullah'ın cumhurbaşkanı seçilmesi için devam eden temasların bir parçası olduğunu, ancak mevcut aşama, ilgili ekipler arasında sürekli istişareler ve iletişimden ibaret olduğu için Hizbullah’ın bu istişarelerin seyri hakkında şu anda açıklayacağı bir şey olmadığını söyledi. Hasan, bu temas ve toplantıların önümüzdeki dönemde artacağını ve sonuçlarının 9 Ocak'ta yapılması planlanan parlamento oturumuna aktarılacağını ifade etti. Bloğunun ‘cumhurbaşkanlığı için henüz herhangi bir adaya karar vermediğini’ belirten Hasan, öne sürülen isimler üzerindeki tartışmaların halen devam ettiğini açıkladı. Bloğun resmi tutumunun siyasi müttefikleriyle koordinasyon sağlandıktan sonra açıklanacağını ifade eden Hasan, destekleyecekleri adayın net bir resmini elde etmek için şimdilik beklemenin en iyisi olduğunu vurguladı.

Hizbullah'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde egemenlik konusunu göz ardı etmediğini belirten Hasan, çoğu siyasi partinin ‘egemenliğin niteliğinden’ bahsettiğini, ancak bir sonraki cumhurbaşkanında bulunması gereken güç, proje, inisiyatif ve reform ve değişim iradesi gibi birçok nitelik olduğunu söyledi.

Hasan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetim ve ekonomide reform yapmak, mali ve parasal politikaları iyileştirmek, devlet kurumlarını yeniden inşa etmek, aynı zamanda Lübnan'ın güçlü yönlerini koruyup geliştirmek ve Siyonist düşmana karşı Lübnan'ın kazanımlarını korumak için çalışan reformist bir cumhurbaşkanı istiyoruz.”

Aynı bağlamda Milletvekili Abdurrahman el-Bizri de ‘bu aşamada gerekli olanın, reformları gerçekleştirmek için net bir yönelime sahip ve Taif Anlaşması’na ikna olmuş bir cumhurbaşkanına sahip olmak olduğunu’ vurguladı. LBCI'ye verdiği demeçte ‘ordu komutanının ordu dosyasını yönetmeyi başarmış Maruni bir şahsiyet olduğunu, ancak seçilmesi için anayasa değişikliği gerektiğini’ vurgulayan el-Bizri sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Soru şu: Bu aşamada siyasi mi, ekonomik mi yoksa askeri bir isme mi ihtiyacımız var? Bence siyasi bir isme ihtiyacımız var.”