Batı Şeria'da Filistinli bir subay öldürüldü, evler yıkıldı ve yeni yerleşim karakolu kuruldu

FKÖ İcra Komitesi üyesi Ebu Yusuf, Filistinlilere ‘açık savaşa karşı çıkmak istiyorlarsa birlik olmaları’ çağrısında bulundu.

Humeş Karakolu’ndaki yeni bir Yahudi dini okulu için inşa edilen binalar ve önünden geçen yerleşimciler. (Reuters)
Humeş Karakolu’ndaki yeni bir Yahudi dini okulu için inşa edilen binalar ve önünden geçen yerleşimciler. (Reuters)
TT

Batı Şeria'da Filistinli bir subay öldürüldü, evler yıkıldı ve yeni yerleşim karakolu kuruldu

Humeş Karakolu’ndaki yeni bir Yahudi dini okulu için inşa edilen binalar ve önünden geçen yerleşimciler. (Reuters)
Humeş Karakolu’ndaki yeni bir Yahudi dini okulu için inşa edilen binalar ve önünden geçen yerleşimciler. (Reuters)

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi üyesi Vasıl Ebu Yusuf, İsrail hükümetinin Filistin halkına karşı yürüttüğü ‘açık savaşa’ karşı çıkmak için bölünmeye son vermek ve işgalcilere ve yerleşimcilere karşı birleşmekten daha iyi bir yol olmadığını söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan FKÖ İcra Komitesi üyesi Ebu Yusuf açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“İsrailliler, Filistin halkına karşı açık bir savaş yürütüyorlar. Bugün olanlar bu savaşın bir parçası. (Batı Şeria'nın kuzeyindeki) Cenin'de Filistinli bir subayı öldürdüler ve Humeş Yerleşim Karakolu’nu yeniden kurdular. Her gün öldürme, infaz, tutuklama, Mescid-i Aksa'ya baskın, sömürgecilik, saldırılar, etnik temizlik ve Kudüs'ün Yahudileştirilmesi politikasına dayalı bir açık savaş yürütülüyor. Filistinliler bu açık savaşa karşı koymak için bölünmeye son vermeliler ve işgal projesine ve tüm yerleşimci sürülerine karşı her türlü direniş hareketini başlatmalılar.”

Fotoğraf Altı: İsrail güçleri, Eriha'nın doğusundaki havaalanı bölgesinde bir evi yıktı. (WAFA)
İsrail güçleri, Eriha'nın doğusundaki havaalanı bölgesinde bir evi yıktı. (WAFA)

İsrail'in politikasının, Arap ülkelerinin kendisini tecrit ve boykot etmelerine yol açacağını anlaması için buna Arapların İsrail'e karşı tutumlarında bir değişikliğin eşlik etmesi gerektiğine inanan Ebu Yusuf’a göre bu, Arap ülkelerinin tutumlarında ve kararlarında bir değişikliğin olmasının yanı sıra çifte standart politikasını durdurmalarını ve İsrail'in derhal yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) lazım olanların sağlanması için uluslararası toplum üzerindeki baskının sürdürmelerini gerektiriyor.

Ebu Yusuf konuya dair şunları söyledi:

“Kağıt üzerindeki kararlardan ve kınama açıklamalarından bıktık. Tüm bunlar ABD'nin İsrail'e verdiği sınırsız desteğin yanında bir hiç kalıyor.”

Fotoğraf Altı: Filistinli subay Eşref İbrahim için Cenin'de cenaze töreni düzenlendi. (WAFA)
Filistinli subay Eşref İbrahim için Cenin'de cenaze töreni düzenlendi. (WAFA)

Ebu Yusuf, tutuklamaların, ev yıkımlarının, arazi yakmaların yaşandığı ve Mescid-i Aksa'nın basıldığı pazartesi günü Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kentine düzenlenen saldırıda Genel İstihbarat Teşkilatı'ndan bir subayın öldürülmesi ve diğerlerinin yaralanması, Batı Şeria'daki Humeş Yerleşim Karakolu’nun yeniden inşasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

İsrail, Cenin kentine düzenlediği baskın sırasında serbest bırakılan Genel İstihbarat Teşkilatı subayı Eşref İbrahim'i öldürdü, Eriha ve Beytüllahim'de iki evi yıktı ve sekiz kişiyi ateş açarak yaraladı.

Bu olayların öncesinde Yahudi yerleşimciler, Nablus ve Cenin’i birbirine bağlayan yol üzerinde, özellikle Batı Şeria'nın kuzeyinde, Filistin toprakları üzerine inşa edilen Humeş Karakolu’nun bulunduğu yerden birkaç metre ötede dini bir okul inşa ettiler.

Fotoğraf Altı: İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Humeş Karakolu’nda, yerleşimcilere ait bir çadır. (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Humeş Karakolu’nda, yerleşimcilere ait bir çadır. (AFP)

Yedioth Ahronoth gazetesi, gizli bir gece operasyonuyla Humeş Karakolu’ndaki dini okulu yeni bir yere taşındı. Burası büyük olasılıkla ABD ile anlaşmazlığın yaşandığı yerleşim biriminin yeri olacak.

Yerleşimciler yıllarca Humeş Karakolu’nu hükümet tarafından tanınan bir yerleşim birimi olarak meşrulaştırmaya çalıştılar. Oysa Binyamin Netanyahu hükümeti geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Joe Biden yönetimine burayı yeniden açmayacağını teyit etmişti. Ancak gerçek niyeti karakolu özel değil, ‘kamu arazisi’ olarak gördüğü komşu bir yerleşim birimine taşıyarak verdiği sözü atlatmaktı.

Karakolu taşıma kararı, geçtiğimiz hafta İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı Tümgeneral Yehuda Fuchs tarafından verilen askeri talimatın ardından başlayan büyük tartışmalar sonrasında alındı. Karar, İsrail'in 2005 yılında Gazze Şeridi'nden çekilmesi çerçevesinde boşalttığı dört ileri karakoldan biri olan Humeş’e İsraillilerin girmesine yönelik yasağın kaldırılmasını öngörüyordu.

Karar, İsrail parlamentosu Knesset’in geçtiğimiz mart ayında İsrail’in 2005 yılında Gazze Şeridi'nden çekilmesi çerçevesinde Batı Şeria'nın kuzeyindeki dört yerleşim yerinin boşaltılmasını öngören yasanın yürürlükten kaldırılmasını onaylamasının ardından Tümgeneral Fuchs tarafından alındı.

Yeni yasa, İsraillilerin Humeş, Ganim, Kadim ve Sanur yerleşim birimlerinin bulunduğu bölgeye girmesini engelleyen 2005 tarihli ‘Çekilme Yasası’ hükümlerini geçersiz kıldı. ABD ise yasayı şiddetle reddetti.

İsrail basını, yerleşim biriminin yerinin değiştirilmesi adımının aynı zamanda Maliye Bakanlığı'nın yanı sıra yasa dışı yerleşimlerden sorumlu “Sivil İşler İdaresi” için İsrail Savunma Bakanlığı'nda Yardımcı Bakanlık da yapan aşırı sağcı Bezalel Smotrich'in baskısıyla Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın aldığı bir karar olduğunu aktardı.

İsrail ordusundan yetkililer, yerleşim biriminin kamu arazisine taşınmasına rağmen adım yasadışı olduğundan kararın İsrail ordusunu utandırdığını söylediler. Atılan adım, İsrail hükümetinin bölgelerdeki koordinasyonunu ve yasanın gerekliliklerine uygun olarak önceden alınması gereken mühendislik onaylarını atlayarak istikrar durumunu tehdit ederken bölgede daha fazla sürtüşmenin ve operasyonun fitilini ateşledi.

Bir güvenlik kaynağı, işler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, İsrail Yüksek Mahkemesi hakimlerinin daha önce yerleşim biriminin kamu arazisine taşınmasının yerleşim birimine meşruiyet kazandırıp kazandırmayacağını sorguladıkları için önemli bir engelle karşı karşıya olunduğunu vurguladı.

Diğer yandan Filistinliler yerleşim biriminin yeniden inşasını kınarken, sorunlarının özel araziler üzerinde inşa edilen yerleşim birimleri ya da ileri karakollar olmadığını, tüm yerleşim birimleriyle ilgili olduğunu belirttiler.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Humeş Karakolu da dahil olmak üzere, Filistin Devleti topraklarında kurulan tüm yerleşim birimlerinin yasadışı olduğunu söyledi.

Ebu Rudeyne, Humeş’in yeniden kurulmasıyla ilgili yaptığı son açıklamada, yaşananları ‘uluslararası topluma, özellikle de ABD yönetimine bir meydan okuma’ olarak nitelendirdi. Ebu Rudeyne, saldırıların devamının kimseye güvenlik ve barış getirmeyeceğinin de altını çizdi.



Türkiye-Irak kalkınma ve terörle mücadele görüşmeleri

 Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)
Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)
TT

Türkiye-Irak kalkınma ve terörle mücadele görüşmeleri

 Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)
Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Türkiye ile ilişkilerin "terörle mücadele ve ekonomik kalkınma" ekseninde şekillendiğini vurguladı.

Sudani'nin açıklamaları, dün Ankara'ya yaptığı ziyarette, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi sırasında geldi.

Irak hükümeti ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan ayrı açıklamalarda, Sudani ile Erdoğan'ın ikili görüşmelerde bulundukları ve Irak ve Türkiye heyetlerine Stratejik İşbirliği Konseyi toplantılarında başkanlık ettikleri belirtildi.

Sudani, ülkesinin Türkiye ile ilişkilerinin bölgesel istikrar denkleminin bir parçası olmasını istediğini dile getirdi. Kalkınma yolu projesine ilişkin olarak el Sudani, projenin ekonomik entegrasyon açısından stratejik olduğunu belirtirken, Erdoğan ise yolun "Irak ve tüm bölgenin istikrarı ve refahına önemli katkı sağlayacağını" vurguladı.