Ürdün'de Kral 2. Abdullah'ın büyük oğlu Veliaht Prens Hüseyin'in düğünü için yapılan hazırlıklarda sona gelindi.
Yaklaşık 9 ay önce nişanlanan Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin ile Suudi Arabistanlı gelin Racva Al Seyf'in 1 Haziran'da gerçekleştirilecek Kraliyet düğünü öncesi başkent Amman'da heyecanlı bir hava hakim.
Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin ile Suudi Arabistanlı gelin Racva Al Seyf
Düğün hazırlıkları kapsamında, Kral 2.Abdullah'ın bugün 4 binin üzerinde Ürdünlünün davet edildiği bir akşam yemeği vermesi bekleniyor.
Düğün günü "resmi tatil" ilan edildi, kutlamalar ise bir haftadır sürüyor
Ürdün Başbakanı Bişr el-Hasavne de tüm bakanlıklar ve resmi dairelerde bugün yarım gün çalışılacağını, düğünün yapılacağı 1 Haziran Perşembe gününün ise resmi tatil ilan edildiğini duyurdu.
Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin ile Suudi Arabistanlı gelin Racva Al Seyf
Ülkenin birçok kentinde Kraliyet düğünü dolaysıyla bir haftadır konserler ve halk oyunlarıyla kutlamalar yapılıyor.
Kraliçe Ranya, kına gecesine ait fotoğrafları paylaştı
Emniyet Müdürlüğü de düğün günü için 03.00-19.00 saatlerini kapsayan trafik düzenlemeleri hakkında bilgilendirmede bulundu.
Ürdün Kraliçesi Ranya ise sosyal medya hesabından gelini Racve'nin kına gecesine ait fotoğraflar paylaşarak geceye katılanlara teşekkür etti.
Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin
Nikah töreni Amman'daki Zahran Sarayı'nda
Nikah töreninin Amman'daki Zahran Sarayı'nda gerçekleştirilmesi, daha sonra gelinle damadın düğün konvoyu eşliğinde başkentin batısındaki Hüseyniye Sarayı'na geçmesi planlanıyor.
Amman'dakİ Ürdün kraliyet düğünü kutlamalarından bir bölüm (AP)
Kral ve Kraliçe'nin nikah münasebetiyle Hüseyniye Sarayı'nda bir resepsiyon vermesi, ardından devlet liderleri, veliahtlar ve farklı ülkelerden davetlilerin katılacağı resmi bir akşam yemeği organizasyonu bekleniyor.
AA muhabirine konuşan Ürdünlü eski Bakan Semih el-Muayita, "Prensin evliliğinin, siyasi ve ulusal boyutlarıyla hayatında yeni bir aşama" olduğunu söyledi.
Kral 2. Abdullah'ın, Prens Hüseyin (29), Prens Haşim (18), Prenses İman (27) ve Prenses Selma (23) olmak üzere 4 çocuğu bulunuyor.
Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin ile Suudi Arabistanlı gelin Racva Al Seyf
Prens Hüseyin bin Abdullah, Anayasa'nın 28. maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere Ürdün tahtının meşru varisi konumunda.
Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5137356-filistinli-yetkili-uluslararas%C4%B1-adalet-divan%C4%B1-%C3%B6n%C3%BCnde-konu%C5%9Ftu-i%CC%87srail
Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor
Üst düzey bir Filistinli yetkili bugün Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım erişimini engellemeyi bir ‘savaş silahı’ olarak kullandığını söyledi.
Filistinli yetkili Ammar Hicazi, İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürecek duruşmalar başlarken yargıçlara “Bir açlık operasyonuyla karşı karşıyayız. İnsani yardım bir savaş silahı olarak kullanılıyor” dedi.
Filistinli yetkili Ammar Hicazi (sağda) Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) bir duruşmaya katıldı. (EPA)
Hicazi, “Gazze Şeridi'nde Birleşmiş Milletler (BM) destekli tüm fırınlar kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Her on Filistinliden dokuzu güvenli içme suyuna erişemiyor. BM ve diğer uluslararası kuruluşların depoları boş” ifadelerini kullandı.
‘Sistematik zulüm’
Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik insani yükümlülüklerine ilişkin duruşmaların ülkesine yönelik ‘sistematik zulmün’ parçası olduğunu söyledi.
Saar yaptığı basın açıklamasında, “Bu dava, İsrail'i gayri meşrulaştırmak ve zayıflatmak için yapılan sistematik bir zulmün parçasıdır. Mahkemede olması gereken İsrail değil, BM ve UNRWA'dır” diyerek Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na atıfta bulundu.
İsrail duruşmalara katılmıyor, ancak müttefiki ABD çarşamba günü katılacak.
UAD bugün, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ne yönelik yardıma tam bir abluka uyguladıktan 50 günden fazla bir süre sonra İsrail'in Filistinlilere karşı insani yükümlülükleri üzerine bir haftalık duruşmalar başlattı.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) heyeti, mahkemenin İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürmesi planlanan duruşmalarının ilkinde (EPA)
Lahey’deki BM temsilcileri, BM'nin en yüksek mahkemesi olan UAD’da beş gün sürecek maratona saat 10:00'da 15 yargıçtan oluşan bir heyet önünde başladı. Filistin devleti günün büyük bir bölümünde argümanlarını sunacak olan ilk ülke olacak.
Bu hafta, aralarında ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği'nin (AfB) de bulunduğu 38 ülke daha görüşlerini sunacak.
Geçtiğimiz aralık ayında BM Genel Kurulu, Norveç tarafından desteklenen ve UAD'dan tavsiye niteliğinde bir görüş bildirmesini isteyen kararı ezici bir çoğunlukla kabul etti.
Kararda UAD'dan İsrail'in BM'nin, kurumlarının, uluslararası örgütlerin ya da üçüncü devletlerin varlığı karşısında ‘Filistinli sivil nüfusun hayatta kalması için gerekli olan acil yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılmasını ve kolaylaştırılmasını sağlamak için’ ne yapması gerektiğine açıklık getirmesi isteniyor.
İsrail, eşi benzeri görülmemiş bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ndeki 2,4 milyon Filistinli için hayati önem taşıyan tüm uluslararası yardım akışını kontrol ediyor. İsrail bu yardımı 2 Mart'ta, 15 ay süren kesintisiz çatışmaların ardından kırılgan bir ateşkesin çökmesinden sadece günler önce kesti.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yiyecek almak için sıraya giren yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini cuma günü yaptığı açıklamada, ‘siyasi amaçlı kıtlığı’ kınadı.
BM'ye göre iki aylık ateşkesin sona ermesinden bu yana yaklaşık 500 bin Filistinli yerinden edildi.
İsrail'in 18 Mart'ta hava ve kara saldırılarına yeniden başlaması, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasıyla tetiklenen savaşın başlangıcından bu yana BM'nin Gazze Şeridi'nde ‘belki de en kötü’ insani kriz olarak nitelendirdiği duruma yol açtı.
Hayal kırıklığı
AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, 7 Ekim saldırısında İsrail tarafında çoğu sivil bin 218 kişi öldü.
BM'nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre o tarihten bu yana İsrail askeri misillemeleri Gazze Şeridi'nde çoğu sivil en az 52 bin 243 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 18 Mart'tan bu yana ise en az 2 bin 111 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrailli yetkililer, Hamas'ı Gazze Şeridi'nde halen tutulan 58 esiri serbest bırakmaya zorlamanın tek yolunun askeri baskı olduğunu söylüyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımdan (AFP)
UAD'ın tavsiye niteliğindeki görüşlerinin yasal bağlayıcılığı yok, ancak bu tavsiye niteliğindeki görüş İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı arttırabilir.
Ocak 2024'te UAD, İsrail'i olası bir soykırım eylemini önlemeye ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeye çağırdı. Mart 2024'te, İbrani devletini soykırımla suçlayan Güney Afrika'nın talebi üzerine mahkeme, Filistin bölgesindeki yaygın ‘kıtlıkla’ başa çıkmak için İsrail'in yeni önlemler alması çağrısında bulundu.
Cenevre'deki Graduate Institute'de doktora öğrencisi olan Haris Horimajic, “Çatışmaya dahil olan taraflar uluslararası hukuka saygı gösterme konusunda çok az kararlılık gösterdiler. Danışma görüşü talebi, Gazze Şeridi'ndeki feci durumun ele alınması için anlamlı bir diyalog kurulamamasından duyulan yaygın hayal kırıklığını yansıtıyor” dedi.
Geçtiğimiz temmuz ayında UAD İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini ‘yasadışı’ ilan eden ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi çağrısında bulunan bir tavsiye kararı yayınladı.