Fransa, Lübnan’da cumhurbaşkanlığı tercihleri kriziyle karşı karşıya

Fransa Lübnan’da Franciye’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyor olsa da Paris Dışişleri bunda ısrarcı değil, Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına da açık

Macron, Lübnan Maruni Patriği Rai’yi ağırladı (AFP)
Macron, Lübnan Maruni Patriği Rai’yi ağırladı (AFP)
TT

Fransa, Lübnan’da cumhurbaşkanlığı tercihleri kriziyle karşı karşıya

Macron, Lübnan Maruni Patriği Rai’yi ağırladı (AFP)
Macron, Lübnan Maruni Patriği Rai’yi ağırladı (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butros er-Rai’yi Elysee Sarayı'nın avlusunda misafirperverlikle karşılayarak Lübnan'daki Hristiyanlara ve özelde Marunilere “onlar için her zaman şefkatli bir anne olarak görülen ülkesinin, boşalan Lübnan cumhurbaşkanlığı makamı dosyasında Hristiyan güçlerin fikir ayrılığı yaşamasına rağmen halen onları desteklediği” mesajı gönderdi.

Fransız diplomatlar, olaylarda ve toplantılarda eleştirilerle karşılaşırken bazıları Lübnan’daki Hristiyanların ‘ihmal edildiğinden’, bazıları Fransızların ‘ihmalinden’ söz ederken bazıları da Fransa’nın eski Bakan Süleyman Franciye'nin Cumhurbaşkanı seçilmesi yönündeki baskısını ‘ihanet’ olarak tanımlayacak kadar ileri gidiyorlar.

Üst düzey Fransız bir diplomat, bu gerçeği kabul ediyor, fakat açıklamalarında farklılık gösteriyor. Fransız diplomata göre Fransızlar öncelikle cumhurbaşkanlığındaki boşluğu doldurmakla ilgileniyorlar. Bu çerçevede bu prosedür, eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın halefini seçmeden görevden ayrıldığı 1 Kasım 2022 tarihinden bu yana kurumları askıya alınan ülkede anayasal düzeni başlatmak ve ardından hükümet çarkının yeniden döndürmek için ilk adımdır. Sonuç olarak, hükümetin kurulması çalışmaları sekteye uğradı ve ülkedeki çoğu makam ya vekaleten işgal edildi ya da tamamen boş kalma riskiyle karşı karşıya kaldı.

Fransızlar cumhurbaşkanlığı makamındaki boşluğu dolduracak isim olarak Franciye’yi seçseler de ona bağlı değiller ve hangi isim üzerinde uzlaşılırsa onunla çalışacaklarını söylüyorlar. Çünkü bir sonraki aşama olan; hükümetin, siyasi reform ve ülkeyi vuran mali krizden çıkmak için bir yol haritası geliştirmek için Dünya Bankası ile çalışması daha önemli. Fransa, muhalif güçlerin bir isim üzerinde ulaşmasının önemini anlıyor ve bu isim kim olursa olsun cumhurbaşkanının seçilmesinin mutlak bir öncelik olarak görüyorlar. Bu yüzden herkesi, tıpkı 1960’lı yıllarda olduğu gibi, Süleyman Franciye’nin (şimdi ki cumhurbaşkanı adayının dedesi) tek oyla ülkenin cumhurbaşkanı seçildiği seçimde olduğu gibi tek oy farkla biten seçimler aracılığıyla da olsa, sorunu çözmek için sandığa gitmeye teşvik ediyorlar. Franciye, Hristiyan partilerin çoğunun onayı olmadan seçilmesi ya da diğer aday Cihad Azur'un Şii partilerden tek bir oy almadan seçilmesi bir ‘ahitleşme kusuru’ oluşturabilir.

Fransız diplomat, hangi aday cumhurbaşkanı olursa olsun onunla çalışacaklarını, çünkü önemli olanın kurumları korumak olduğunu ve bunun cumhurbaşkanlığının anahtarını oluşturduğunu söyledi. Bu seçimlerde kazanan isim cumhurbaşkanlığı görevini üstlenecek olsa da kaybeden isim daha sonra hükümette görev alabilecek.

Franciye ve Azur’un şu an cumhurbaşkanlığını kazanmalarını sağlayacak çoğunluğa sahip olmadıklarını ve belki de bir sonraki seçim oturumunun bu gerçeği doğrulamak için gerekli olacağını söyleyen bir görüş var. Bu sebeple üçüncü bir aday üzerinde anlaşma fikrinden yola çıkıldığında bir sonraki seçenek, anayasayı değiştirmek ve bir aday bulmak için 86 oy almak olabilir. Fransızlar ve diğer taraflar, Genelkurmay Başkanı’nı ülkenin cumhurbaşkanı olarak seçme ilkesinden yana olmamalarına rağmen adaylık sorununun çözümü için açıkça Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn’a işaret ettiler. Lübnan’da General Emil Lahud'un cumhurbaşkanı seçildiği 1998 yılından bu yana genelkurmay başkanları cumhurbaşkanı seçiliyorlar. General Lahud'un ardından 2008 yılında General Mişel Süleyman ve 2016 yılında General Mişel Avn'un cumhurbaşkanı seçildiler.

Lübnan Maruni Patriği Rai ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, görüşmede ‘siyasi ve anayasal blokajın ülkenin önündeki en büyük engel olduğu’ konusunda aynı görüşü paylaştılar. Lübnan’ın bir cumhurbaşkanı seçimi yoluyla mümkün olan en kısa sürede anayasal aşamaya geçmesi gerektiğinde mutabık kaldılar.

Fransız diplomata göre Fransa, Lübnan’ı eğitim alanında desteklemeye devam ediyor ve bu çerçevede 2020 yılından bu yana öğrencilerinin çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Hristiyan okulları; Frankofon okullarına yaklaşık 90 milyon euro bağış yaptı. Macron ve Rai, görüşmede, ‘Lübnanlılar için sağlık sistemi ve gıda güvenliğinin korunması, cezasızlığın değil yargının güçlendirilmesi ve Beyrut limanı patlaması soruşturmalarının hızlandırılması’ gibi sabitelerin altını çizdiler.

Fransa eski mandası (1920-1946) Lübnan ile güncel ilişkilerini siyasi ve kültürel nüfuz politikası üzerinden sürdürüyor. Paris Lübnan nüfusunun yüzde 40’ını oluşturan Hristiyan toplumu üzerinden nüfuz siyasetini yürütüyor.



Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
TT

Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.

uı8o9
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)

Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.

Toplu taşımaya temkinli dönüş

Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.

Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.

Altınlar nereye gitti?

Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.

frgthyuı
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)

Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.

Hartum Ulu Camii

1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.

yjuı
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)

Saray Caddesi

Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.

gthyujı
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)

Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.

Hürriyet Caddesi

Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.

Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.

jukılo
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)

40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.

dvfgbh
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)

Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor

Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.

hyjuk
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)

Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.

Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı

El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.

sdfghy
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)

Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.