Lübnan Merkez Bankası Başkanı Selame’nin uluslararası yargı süreci devam ediyor

Lübnan Başsavcılığı, Lübnan Merkez Bankası Başkanı’nı soruşturmaya rehin bıraktı ve seyahat etmesini yasakladı

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)
TT

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Selame’nin uluslararası yargı süreci devam ediyor

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame’nin Başsavcı Yargıç İmad Kablan karşısındaki sorgusu yalnızca birkaç saat sürdü. İfadesi, hakkında ‘kara para aklama, dolandırıcılık, zimmete para geçirme ve yasadışı zenginleşme’ suçlarından Münih Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan gıyabında tutuklama kararına istinaden Interpol tarafından yayınlanan kırmızı bültene odaklandı. Selame, geçen hafta Fransız yargısının çıkarttığı tutuklama emrine göre sorgulanmasının ardından ikinci kez soruşturmaya tabi tutuluyor.

Bilgi sahibi adli bir kaynağa göre Yargıç İmad Kablan, önceki oturumda benimsediği aynı prosedürleri ortaya koydu. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, Selame’nin kırmızı bültende kendisine atfedilen her şeye yanıt verdiğini, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini ve Merkez Bankası fonlarından yasadışı yollarla yararlanmadığını yinelediğini söyledi. Selame’nin Merkez Bankası’ndan aldığı her şeyin aylık maaşından ibaret olduğunu belirttiğini açıklayan kaynak, daha önce Beyrut’ta geçen Nisan ayı sonunda Alman yargı heyetinin de katılımıyla Fransız Yargıç Aude Borezi huzurunda vermiş olduğu ifadesini tekrarladığına ve ‘maddi zenginliğini Merkez Bankası başkanlığı görevine gelmeden önce yaptığı yatırımlardan ve topladığı parayı, işlerinden kazandığını söylediğine’ dikkati çekti.

Duruşmanın sona ermesinin ardından Başsavcı, Selame’nin soruşturma altına alınmasına karar vererek seyahat etmesine engel koydu. Adli kaynak, Merkez Bankası Başkanı’nın Fransız dosyasında belirtilen Lübnan ve Fransa pasaportları dışında pasaportunun bulunmadığının teyit edildiğini açıkladı. Kaynak ayrıca, “Kablan, Interpol Genel Sekreterliği aracılığıyla Alman yargısına hitaben bir mektupla oturum tutanaklarının bir kopyasını gönderdi. Mektupta, kurtarma dosyasının incelenmek üzere saklanması ve Selame’ye atfedilen suçların geçerliliğini doğrulaması istendi. Ayrıca kendisini yargılama yetkisinin yalnızca Lübnan yargısına ait olduğu yinelendi” dedi. Kaynak, “Kişi Lübnan uyruğuna ek olarak 10 pasaporta sahip olsa bile mekânsal ve kişisel yargı yetkisi Lübnan yargısına aittir” açıklamasına dikkati çekti. Kaynak, Alman yargısının Selame’ye yakın diğer 4 kişi için tutuklama emri çıkardığına dair daha önce bildirilenlerin aksine, Merkez Bankası Başkanının adı dışındaki isimlerin uluslararası tutuklama emrine dahil edildiği söylentisini de yalanladı.

Konuyla ilgili olarak Riyad Selame’nin kardeşi Raja Selame, Fransa’da Fransız Yargıç Aude Borezi’nin karşısına çıkmadı. Bilgi sahibi kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada “Raja Selame’nin Paris’teki temsilcisi, Borezi’ye müvekkilinin kalp sorunları yaşadığını, kateterizasyon ameliyatı olması gerektiğini, bunun için hastaneye kaldırılma sürecinde olduğunu ve uçağa binemeyeceğini belirten tıbbi bir mazeret sundu” denildi. Kaynaklar, Borezi’nin özrü kabul ettiğini, sorgu oturumunu ‘sağlık durumu onun huzuruna çıkmasına izin verene kadar’ iki ay daha ertelediğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Selame’nin danışmanı Marianne Howayek’in sorgusu ise 13 Haziran’da yapılacak. Soruşturulmak üzere Borezi’nin karşısına çıkıp çıkmayacağına ise henüz karar verilmedi. Kaynaklar, Howayek’in Fransız oturumunda kendisini savunması için bir Fransız avukat atadığını ve bu konu hakkında görüşme tarihinden önce bir karar vermek şartıyla, yasal temsilcisi ile görüştüğünü dile getirdi.



İsrail'in Beyrut'a düzenlediği saldırıda DMO komutan yardımcısı öldürüldü

Nilfuruşan, Arap Körfezi açıklarındaki manevralar sırasında düzenlediği basın toplantısında (arşiv - Tesnim)
Nilfuruşan, Arap Körfezi açıklarındaki manevralar sırasında düzenlediği basın toplantısında (arşiv - Tesnim)
TT

İsrail'in Beyrut'a düzenlediği saldırıda DMO komutan yardımcısı öldürüldü

Nilfuruşan, Arap Körfezi açıklarındaki manevralar sırasında düzenlediği basın toplantısında (arşiv - Tesnim)
Nilfuruşan, Arap Körfezi açıklarındaki manevralar sırasında düzenlediği basın toplantısında (arşiv - Tesnim)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) medya organları, DMO Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü bombalı saldırıda öldüğünü doğruladı.

İran Dini Lideri Ali Hamaney’in ofisine yakınlığıyla bilinen Kayhan gazetesi ‘resmi olmayan’ kaynaklara dayandırdığı haberinde, Nilfuruşan'ın İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah'ın kalesine düzenlediği hava saldırısında öldüğünü duyurdu.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı (ISNA), nisan ayı başında İran konsolosluğunu hedef alan bir hava saldırısında öldürülen Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi'nin yerine atanan komutanın Suriye ve Lübnan'daki rolünü ortaya koyan kısa bir hayat hikayesini yayınladı.

58 yaşındaki Nilfuruşan, 2019 yılında Zahidi'nin yerine DMO kara kuvvetleri operasyon komutan yardımcısı olarak atandı. Her iki isim de ülkenin merkezindeki İsfahan'dan geliyor.

Nilfuruşan son olarak DMO'nun Ortak Operasyonlar Odası'nın komutan yardımcısıydı. DMO güçlerini denetlemek üzere Lübnan'a gittiği ilk kez medya organları tarafından açıklandı.

Zahidi'nin memleketi İsfahan'da düzenlenen cenaze töreninde DMO Komutanı Hüseyin Selami halefinin de İsfahanlı olacağını söyledi.

Nifuruşan’ın bölgedeki direniş cephesinin güçlendirilmesinde önemli bir rolü vardı. Tahran'a sadık silahlı gruplara atıfta bulunan ISNA, Nifuruşan’ın Hizbullah'ın başını çektiği bu grupları destekleme konusundaki ‘geniş saha deneyimine’ dikkat çekti.

Onu ‘direniş güçlerinin temel direklerinden biri’ olarak tanımlayan ISNA, “Nifuruşan, bölgedeki direniş güçleri arasındaki çabaların koordine edilmesinde stratejik bir lider olarak önemli bir rol oynamıştır” dedi.

Şarku’l Avsat’ın ISNA’dan aktardığı hayat hikayesinin devamında şu ifadeler yer aldı: “Nifuruşan, İslam Cumhuriyeti'nin askeri stratejistlerinden biri olarak, Siyonist rejimin ve bölgenin diğer düşmanlarının saldırılarına karşı direniş hareketini desteklemek için her zaman ön saflarda yer aldı. Askeri ve diplomatik planlamalara aktif katılımı, direniş cephesinin Siyonist rejim ve diğer saldırgan güçlerin sürekli tehditleri karşısında kapasitesini güçlendirmesine yardımcı oldu.”

Nifuruşan 1980 yılında DMO’ya girdi ve İran-Irak savaşına katılarak İsfahan eyaletindeki birlikleri denetleyen tanınmış bir saha komutanı oldu.