Mısır: Ulusal Diyalog yeni yüksek öğrenim stratejisini tartışıyor

Yeni yüksek öğrenim stratejisi, Mısır iş gücü piyasasına ayak uydurmayı amaçlıyor

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti toplantısından bir bölüm (Şarku’l Avsat)
Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti toplantısından bir bölüm (Şarku’l Avsat)
TT

Mısır: Ulusal Diyalog yeni yüksek öğrenim stratejisini tartışıyor

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti toplantısından bir bölüm (Şarku’l Avsat)
Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti toplantısından bir bölüm (Şarku’l Avsat)

Mısır Ulusal Diyalog toplantılarına katılanlar, Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi’ni kuran yasa tasarısı üzerine kapsamlı tartışmalara başladılar. Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin direktifiyle Bakanlar Kurulu tarafından Ulusal Diyalog komitelerine havale edilen ve iş gücü piyasasına ayak uydurmayı amaçlayan bir projedir.

(foto altı) Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (arşiv - DPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (arşiv - DPA)

Teknoloji Eğitiminden Sorumlu Yüksek Öğretim Bakanı Danışmanı Dr. Ahmed es-Sabbağ, bakanlığın Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi’ni kuran yasa tasarısını ilke olarak onayladığını duyurdu. Es-Sabbağ, “Bakanlığın şu anda yasa tasarısının tam çalışması üzerinde çalışan ve gözlemler yapan bir iç ekibi” olduğunu söyledi.

(foto altı) Ulusal Diyalog (Ulusal Diyalog Facebook sayfası)
Ulusal Diyalog (Ulusal Diyalog Facebook sayfası)

Es-Sabbağ, dünkü (Çarşamba) Ulusal Diyalog oturumunda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Bakanlığın açıklamalarının çoğu, Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi'nin oluşumuna ilişkin birçok konuşmacı tarafından yapılan önerilerdir. Bakanlık, Konsey Başkanı'nın yürütme görevlerini azaltmaya çalışmanın yanı sıra, strateji geliştirmeye ve bunların uygulanmasının doğasını belirlemeye odaklanıyor.”

Ulusal Diyalog Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu Raportörü Cemal Şeyha ise yaptığı konuşmada, Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi'nin kurulmasının “bu sistemin yeniden yapılandırılması için ilk adım olacağını” vurguladı. “Stratejilerin ve planların geliştirilmesini denetleyen ve bunların uygulanmasını takip eden bir üst komite olması” gereğini vurgulayan Şeyha, Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi yasa tasarısının Ulusal Diyalog içinde sunulmasının “Mısır Temsilciler Meclisi'ne (Parlamento) gönderilmeden önceki adım” olduğuna dikkat çekti.

(foto altı) Mısır'daki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kesit (Ulusal Diyalog Facebook sayfası)
Mısır'daki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kesit (Ulusal Diyalog Facebook sayfası)

31 Mayıs’da gerçekleştirilen Ulusal Diyalog oturumu, eğitim sürecinin karşı karşıya olduğu mevcut zorluklar ışığında Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi”nin doğası ve hedefleri hakkındaki algılarla ilgili tartışmalara tanık oldu. Mısır'da böbrek naklinin öncüsü olan Dr. Muhammed Ganim, katıldığı bir Ulusal Diyalog oturumunda “eğitim sürecinin tüm kollarının bu konseyde temsil edilmesi ve Millî Eğitim Bakanlığı'nın konseyde temsil edilmemesi şartıyla, yüksek bir eğitim kurulunun varlığı için” çağrıda bulundu. Ganim ayrıca, “konseyin yazar, akademisyen ve eğitimcilerden oluşması ve Başbakan’a değil, doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı olmasını” şart koştu.

Ganim'e göre, “Kurulun belirli uzmanlıkları olmalı ve bunların başında tüm aşamalar için entegre bir eğitim stratejisi çalışması gelmeli. Kurul, bakanların değişmesiyle değişmemeli, ayrıca müfredat ve eğitim sürecinin kalitesini dikkate alarak sürekli gözden geçirilmelidir.”

(foto altı) Mısır'da parti çalışmalarının önündeki engeller konulu Ulusal Diyalog Oturumu'ndan bir bölüm. (Ulusal Diyalog Facebook sayfası)
Mısır'da parti çalışmalarının önündeki engeller konulu Ulusal Diyalog Oturumu'ndan bir bölüm. (Ulusal Diyalog Facebook sayfası)

Mısır hükümeti tarafından sunulan yasa taslağı şunu şart koşuyor: “Ulusal Eğitim ve Öğretim Yüksek Konseyi, Cumhurbaşkanı’na rapor verir, Başbakan’ın başkanlığında oluşturulur ve bünyesinde bir dizi bakan, eğitim alanında uzman ve el-Ezher'in temsilcilerini içerir.”

Mısır Parlamentosu üyesi Dr. İrin es-Said, “tüm dallarda eğitim stratejileri hakkında genişletilmiş bir tartışma başlatmanın olumlu bir husus olduğuna ve üniversite eğitiminin kalitesine ve iş gücü piyasasının gerçek ihtiyaçlarının ölçülmesine özel önem verilmesi gerektiğine” inanıyor. Es-Said ayrıca, “pratik eğitimin genel eğitim sürecinde somut bir rolü olduğuna ve herkese sunulmasını sağlamak için kontroller ve mekanizmalar oluşturulması gerektiğini” ifade etti.

Şarku’l Avsat'a konuşan es-Said, şu ifadeleri kullandı: “Bu oluşumun bağımsız olması, sadece yeni bir varlık değil, somut ve doğrudan bir etkiye sahip olması ve geleceğin bilim ve araştırmalarına uygun yeni fakültelerin oluşturulması konusunda alışılmışın dışında düşünülmesini sağlaması önemlidir.”

(foto altı) Ulusal Diyalog oturumlarından bir bölüm. (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti Facebook sayfası)
Ulusal Diyalog oturumlarından bir bölüm. (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti Facebook sayfası)

Ulusal Diyalog öncesinde tartışmaya sunulan yasa tasarısına göre yeni kurul, “çeşitli sektörlerde eğitim ve öğretim alanındaki ulusal öncelikleri gözden geçirmeyi ve güncellemeyi, her tür ve aşamada eğitim ve öğretim için birleşik politikalar belirlemeyi ve bu politikaların uygulanmasını ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar nezdinde takip etmeyi, eğitim için birleşik politikalar çizerken iş gücü piyasasının bilgi veri tabanlarını analiz etmekten yararlanmayı, eğitim ve öğretim sisteminin her tür ve aşamasında geliştirilmesi için gerekli teknik, idari, yasal ve ekonomik çerçeveye ilişkin öneriler hazırlamayı ve iş gücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamayı” amaçlıyor.



Yemen'de mayın patlaması sonucu 4 asker öldü, 3'ü de yaralandı

Yemen'de El Kaide üyesi olduğuna inanılan kimliği belirsiz kişiler tarafından bir ambulans patlayıcı maddeyle hedef alındı ​​(X)
Yemen'de El Kaide üyesi olduğuna inanılan kimliği belirsiz kişiler tarafından bir ambulans patlayıcı maddeyle hedef alındı ​​(X)
TT

Yemen'de mayın patlaması sonucu 4 asker öldü, 3'ü de yaralandı

Yemen'de El Kaide üyesi olduğuna inanılan kimliği belirsiz kişiler tarafından bir ambulans patlayıcı maddeyle hedef alındı ​​(X)
Yemen'de El Kaide üyesi olduğuna inanılan kimliği belirsiz kişiler tarafından bir ambulans patlayıcı maddeyle hedef alındı ​​(X)

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Şebve ilinin batısındaki Musaynia bölgesinde yola döşenen mayın, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyine (GGK) bağlı Şebve Savunma Güçleri'nin bulunduğu bir askeri aracın geçişi sırasında infilak etti.

Olayda 4 asker yaşamını yitirdi, 3 asker de yaralandı.

Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmazken, Şebve'deki yerel yönetimden de henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

GGK'nın kontrolündeki Şebve, askeri araçlar ve kontrol noktalarını hedef alan bombalı saldırılar ile terör eylemlerine tanık oluyor.


İsrail Gazze'de Hamas'a ait iki mevziye hava saldırısı düzenledi

Gazze Şeridi sınırında İsrail zırhlı aracı (Reuters)
Gazze Şeridi sınırında İsrail zırhlı aracı (Reuters)
TT

İsrail Gazze'de Hamas'a ait iki mevziye hava saldırısı düzenledi

Gazze Şeridi sınırında İsrail zırhlı aracı (Reuters)
Gazze Şeridi sınırında İsrail zırhlı aracı (Reuters)

İsrail ordusuna ait askeri uçaklar, abluka altındaki Gazze Şeridi'nin doğusunda Hamas'a ait iki noktayı bombaladı.

İsrail'e ait savaş uçakları, Gazze'nin El-Bureyc ve Cebaliye bölgelerinde Hamas'a ait iki gözetleme noktasına hava saldırısı düzenledi.

Hedef alınan noktalar, Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları tarafından Gazze'nin doğu sınırını gözetlemek için kullanılıyor.

Hamas konuya ilişkin henüz açıklamada bulunmazken İsrail ordusundan yapılan bilgilendirmede, söz konusu saldırı doğrulandı.

Bilgilendirmede,"İsrail ordusuna ait insansız hava aracının, şiddetli ayaklanmaların yaşandığı Bureyc ve Cebaliye bölgelerinde Hamas'a ait iki askeri noktayı bombaladığı" belirtildi. Ayrıca, "kargaşanın yaşandığı bölgeden Gazze sınırındaki güvenlik çiti yakınındaki askeri güçlere de ateş açıldığı" öne sürüldü.

İsrail'in, Gazze sınırındaki gösteriye müdahalesinde 3 Filistinli yaralandı

Öte yandan Gazze'deki Filistinliler, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınını ve işgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleştirilen ihlalleri protesto etmek için sekizinci günde de gösteri düzenledi.

İsrail güçleri, gösteriye, gerçek ve plastik kaplı mermi ile göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin sınır bölgesinde gösteri düzenleyen Filistinlilere ateş açması sonucu 3 kişinin yaralandığı belirtildi.

Açıklamada, yaralıların durumuna ilişkin bilgi verilmezken, sahada görev yapan sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçlerinin, müdahale sırasında kullandığı göz yaşartıcı gazdan onlarca kişi etkilendi.

Gazdan etkilenenlere müdahale olay yerinde yapıldı.

Gazze'deki Filistinlilerin, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınını ve işgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleştirilen ihlalleri protesto etmek için gösteriler düzenliyor. İsrail güçleri gerçek ve plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz bombası kullanarak Filistinlileri dağıtmaya çalışıyor.


SOHR: Uluslararası Koalisyon Haseke’nin kuzeyinde iki DEAŞ liderini yakaladı

ABD askerleri Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde devriye geziyor (Şarku’l Avsat-Arşiv)
ABD askerleri Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde devriye geziyor (Şarku’l Avsat-Arşiv)
TT

SOHR: Uluslararası Koalisyon Haseke’nin kuzeyinde iki DEAŞ liderini yakaladı

ABD askerleri Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde devriye geziyor (Şarku’l Avsat-Arşiv)
ABD askerleri Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde devriye geziyor (Şarku’l Avsat-Arşiv)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), DEAŞ’a karşı ABD öncülüğünde oluşturulan Uluslararası Koalisyon güçlerinin, Suriye’nin kuzeydoğusunda örgütün iki liderini yakaladığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l-Arabi Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığı habere göre SOHR, söz konusu DEAŞ liderlerinin, Haseke’nin kuzeyindeki Rasulayn kenti yakınlarındaki bir köye düzenlenen çıkarma operasyonu sırasında yakalandığı bilgisini de verdi.

SOHR kaynakları, yakalanan DEAŞ liderlerinden birinin Irak, diğerinin ise Suriye vatandaşı olduğunu bildirdi.


Mısır: Hedasi Barajı'na ilişkin müzakerelerde kayda değer bir ilerleme sağlanmadı

Hedasi Barajı'nın genel bir fotoğrafı (AFP)
Hedasi Barajı'nın genel bir fotoğrafı (AFP)
TT

Mısır: Hedasi Barajı'na ilişkin müzakerelerde kayda değer bir ilerleme sağlanmadı

Hedasi Barajı'nın genel bir fotoğrafı (AFP)
Hedasi Barajı'nın genel bir fotoğrafı (AFP)

Mısır Sulama Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Addis Ababa'da dün ve bugün gerçekleştirilen Hedasi Barajı'na ilişkin üçlü bakanlar toplantısının, Mısır, Sudan ve Etiyopya'dan heyetlerin katılımıyla akşam saatlerinde sona erdiği ifade edildi.

Müzakerelerde, Etiyopya'nın üç ülke arasında daha önce varılan bir dizi anlaşmadan çekilme eğilimine tanık olunduğu kaydedilen açıklamada, "Tamamlanan müzakere turunda kayda değer bir ilerleme sağlanamadı" ifadesine yer verildi.

Etiyopya'nın önerilen uzlaşı çözümlerinden herhangi birini kabul etmeme durumunun sürdüğü aktarıldı.

Mısır heyetinin, Kahire'nin su güvenliği ile üç ülkenin çıkarlarını koruyacak şekilde müzakerelere önem verdiği dile getirildi.

Mısır'ın, barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasını öngören net belirleyicilere, 13 Temmuz'da düzenlenen Mısır-Etiyopya zirvesindeki zaman çizelgesine göre hareket ettiği belirtildi.

Belirlenen zaman diliminde "geciktirilmeden" anlaşmaya varılması gerektiği vurgulanan açıklamada, gecikme yaşanmaması için birçok teknik ve hukuki çözüm yolunun bulunduğuna işaret edildi.

Etiyopya'dan henüz konuya ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Mısır Sulama Bakanlığı, 27 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, 2 yıl aradan sonra Hedasi Barajı müzakerelerinin, Etiyopya ve Sudan'dan heyetlerin katılımıyla Kahire'de yeniden başladığını bildirmişti.


İsrail, Hamas adına terör saldırısı planladığından şüphelenilen 8 Filistinli öğrenciyi gözaltına aldı

İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)
İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)
TT

İsrail, Hamas adına terör saldırısı planladığından şüphelenilen 8 Filistinli öğrenciyi gözaltına aldı

İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)
İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)

İsrail güvenlik güçleri, Batı Şeria’da bulunan Nablus’un güneyindeki Birzeit Üniversitesi’nde, Hamas adına yakın gelecekte bir terör saldırısı planladıklarından şüphelenilen sekiz Filistinli öğrenciyi gözaltına aldı.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l-Arabi Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığı habere göre, İsrail ordusu tarafından bugün sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamada, üniversite kampüsünde saklanan 8 öğrencinin yanı sıra bölgedeki bir kişinin daha gözaltına alındığı bilgisi verildi.

Hamas ise, Telegram üzerinden söz konusu habere ilişkin yorum yaparak, “İsrail’in üniversite kampüsünde gerçekleştirdiği gözaltılar, üniversiteler ve ulusal kurumlar içindeki direnişi destekleyen öğrenci hareketinin iradesini kırmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Üniversite yönetimlerini, öğrencileri koruma konusunda üzerlerine düşen rolü oynamaya çağıran Hamas, gözaltına alınan tüm öğrencilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.


Irak Başbakanı Sudani, Rusya’ya gidecek

Muhammed Şiya es-Sudani (AA)
Muhammed Şiya es-Sudani (AA)
TT

Irak Başbakanı Sudani, Rusya’ya gidecek

Muhammed Şiya es-Sudani (AA)
Muhammed Şiya es-Sudani (AA)

Irak Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu sırasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD’de bir araya geldi.

Hüseyin, iki ülke ilişkilerinin değerlendirildiği görüşmede Irak tarafının Sudani’nin önümüzdeki haftalarda Moskova ziyareti için gerekli hazırlıkları tamamlamaya çalıştıklarını aktardı.


Irak Federal Mahkemesi, IKBY'deki "il meclislerini" feshetti

(AA)
(AA)
TT

Irak Federal Mahkemesi, IKBY'deki "il meclislerini" feshetti

(AA)
(AA)

Irak Federal Mahkemesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, IKBY Parlamentosu’nun 2019’da il meclisleri kanununun 2’nci maddesinde yapılan değişikliğin “anayasal olmadığına” karar verildi. Böylece IKBY’deki il meclisleri lağvedildi.

Erbil merkezli Rudaw’a göre, IKBY Parlamentosu, 2019 yılında il meclisleri ile ilgili 2009 yılında yenilenen yasanın 3 bendinde değişikliğe gitmişti. Buna göre meclislerin seçimler yenileninceye kadar görevlerine devam etmesine karar verilmişti.

Ayrıca daha önce sadece meclis içerisinden seçilen valinin meclis dışından da seçilmesinin önü açılmıştı.


Filistin: İsrail, baskın ve ihlalleriyle bölgeyi şiddet sarmalına sürüklüyor

(AA)
(AA)
TT

Filistin: İsrail, baskın ve ihlalleriyle bölgeyi şiddet sarmalına sürüklüyor

(AA)
(AA)

 Filistin yönetimi, İsrail'in Mescid-i Aksa ile işgal altındaki topraklara düzenlediği baskınlarla bölgeyi şiddet sarmalına sürüklediğini belirtti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail güçlerinin Nur Şems Mülteci Kampı'na baskın düzenleyerek 2 Filistinliyi öldürmesini ve fanatik Yahudilerin "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle polis korumasında Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskını kınadı.

"İsrail işgal yetkilileri, planlarını hayata geçirmek için sürekli halkımızı ve haklarını hedef alıyor" ifadelerini kullanan Ebu Rudeyne, İsrail'in baskın ve ihlallerle bölgeyi şiddet sarmalına sürüklediğini vurguladı.

BM'ye "Filistinlilerin korunması için pratik adımlar atma" çağrısı

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletlere (BM) "Filistinliler için uluslararası koruma sisteminin harekete geçirilmesi ve İsrail'i Filistin topraklarındaki işgalini sona erdirmeye zorlamaya yönelik gerekli pratik adımların atılması" çağrısı yapıldı.

Nur Şems Mülteci Kampı'na ve Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskınların kınandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

İsrail tarafından yapılan baskın ve ihlallerin yanı sıra işgal güçlerinin halkımıza karşı işlediği yargısız infazlar bir savaş suçudur. İşgal ordusunun halkımıza yönelik saldırı ve ihlalleri, İsrail'in resmi politikası olarak bölgede şiddet sarmalını körüklemeye ve çatışma alanını büyütmeye yönelik en geniş çağrıdır.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh da Nur Şems Mülteci Kampı ile Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskınları kınayarak, "(İsrail'in) Bu suç politikası, bölgenin şiddet, daha fazla gerilim ve istikrarsızlığa sürüklenmesine yol açacaktır" dedi.

Filistinli gruplardan "işgale karşı kapsamlı direnişi artırma" mutabakatı

Öte yandan Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Örgütü, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta dün akşam yaptıkları toplantının ardından, ortak yazılı açıklama yayımladı.

Filistinli gençlere "Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa baskınlarına engel olmaları" çağrısında bulunulan açıklamada, Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Örgütü'nün "işgale karşı başta silahlı olmak üzere kapsamlı direnişi artırma ve tüm konularda her türlü koordinasyonu güçlendirme konusunda mutabakat sağladığı" aktarıldı.

Açıklamada ayrıca, Beyrut'taki toplantıda güncel gelişmelerin yanı sıra suikast, baskınlar, Kudüs'teki ihlaller, ilhak ve yasa dışı yerleşim projelerini sürdürme gibi İsrail'in Filistin halkına karşı uygulamalarıyla mücadele yollarının konuşulduğu belirtildi.

Beyrut'ta gerçekleştirilen üçlü toplantıya Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale, Filistin Halk Kurtuluş Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mizhir katılmıştı.

Mescid-i Aksa'ya ve Nur Şems Mülteci Kampı'na baskın

İsrail güçlerinin bu sabah işgal altında bulunan Batı Şeria'daki Nur Şems Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında 2 Filistinli öldürülmüş, bir İsrail askeri ise yaralanmıştı.

İsrail polisinin korumasında 317 fanatik Yahudi de "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.


Ürdün'den fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınına kınama

İsrail polisinin korumasındaki fanatik Yahudiler, "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi (AA)
İsrail polisinin korumasındaki fanatik Yahudiler, "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi (AA)
TT

Ürdün'den fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınına kınama

İsrail polisinin korumasındaki fanatik Yahudiler, "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi (AA)
İsrail polisinin korumasındaki fanatik Yahudiler, "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi (AA)

Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sinan el-Mecali, yaptığı yazılı açıklama, Mescid-i Aksa'ya yönelik artan provokatif eylemlerin uluslararası hukukun açık bir şekilde ihlali olduğunu belirtti.

Mescid-i Aksa'ya yönelik provokatif eylemlerin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Mecali, "İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarına ve kutsal mekanlara yönelik ihlal ve saldırıları gerginliğin daha da tırmanacağının habercisidir ve derhal durdurulması gereken tehlikeli bir eğilimdir" ifadelerini kullandı.

Mecali ayrıca, İsrail'e Mescid-i Aksa'ya yönelik tüm ihlallerini durdurması ve kutsal mekanlara saygı duyması çağrısında bulundu.

Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskını

İsrail polisi korumasındaki 317 fanatik Yahudi, bu sabah "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya İsrail polisinin koruması altında baskın düzenlemişti.

Yahudi yerleşimciler dini bayramlarının olduğu dönemlerde Mescid-i Aksa'ya baskınlarını artıyor.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.


Faslılar, Fransa'ya vize uygulanması talebiyle sosyal medya üzerinden kampanya başlattı

(AA)
(AA)
TT

Faslılar, Fransa'ya vize uygulanması talebiyle sosyal medya üzerinden kampanya başlattı

(AA)
(AA)

X sosyal medya platformundan "Fransızlara vize uygulayın" hastagıyla başlatılan kampanya kapsamında Fransa'nın ülkelerine yönelik tutumuna tepki gösterildi.

Faslı aktivist Simo Ben de Fransız turistlere vize uygulanması için çağrıda bulunduğu bir paylaşım yaptı.

Ülkesinin farklı kıtalardan çok sayıda turisti çektiğini belirten Ben, Fransız turistler olmadan da yapabileceklerini kaydetti.

Fransızlara vize uygulanması gerektiğini aktaran Ayşe Mine de Fransa'nın Fas'a karşı düşmanca eylemleri nedeniyle böyle bir talepte bulunduklarını belirtti.

Faslı Ali el-Kari de Facebook hesabından, Fransa'nın politikalarının Faslıları provoke ettiğini aktardı.

Kari, Fransa'nın eğitim ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmak uygun bir zamanda olduklarını kaydetti.

Sosyal medya kullanıcılarından Yasin el-Haddad da başlatılan kampanyayı destekleme çağrısında bulundu.

Fransa, 28 Eylül 2021'de Fas, Cezayir ve Tunus'un kendi vatandaşlarının ülkeye dönüşleriyle ilgili konsolosluk işlemlerini reddettiklerini gerekçe göstererek, söz konusu ülkelerin vatandaşları için vize şartlarının sıkılaştırıldığını duyurmuştu.

Bunun üzerine Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita da ülkesinin düzensiz göçmenlerle ilgili sıkı tedbirler uyguladığı için Fransa'nın vizeyi zorlaştırma kararını "haksız" olarak nitelendirmişti.

Fas depremi, Paris ile Rabat arasında gerginliği arttırdı

Fransa, Fas'ta 8 Eylül Cuma gecesi meydana gelen ve binlerce kişinin yaşamına mal olan depremin ardından arama-kurtarma ekibi gönderme teklifinde bulunmuş ancak Rabat yönetimi, Katar, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve İspanya'dan gelenler dışındaki yardım tekliflerini reddetmişti.

Fas'ın Paris'in yardım teklifine karşı tutumu Fransa'da tartışmalara neden olmuş ve bu durum Macron'un hükümeti göz ardı edip Fas halkına hitaben bir açıklama yapmasını beraberinde getirmişti.

X sosyal medya platformundan 12 Eylül'de yayımladığı bir videoyla Fas halkına seslenen Macron, depremin Fas ile beraber Fransa'yı da sarstığını belirterek, Fas halkının yanında olduklarını ve insani yardım sağlamak için ellerinde her türlü imkanın bulunduğunu ifade etmişti.

Faslılar, "Macron'un açıklama sırasındaki üslubunun, eski sömürgelerine hâlâ tepeden baktığını ve her zaman onun varlığına ihtiyaç duydukları yönündeki düşüncesini yansıttığı" yorumlarında bulunmuştu.

Yardımlar konusundaki yetkinin Fas Kralı 6. Muhammed ve hükümette olduğunu bilinmesine rağmen Macron'un bu adımı, Fas'ta "sömürge dönemine özlem duyduğu" yorumlarına neden olmuştu.