Lübnan Maruni Patriği Cumhurbaşkanlığı krizinin çözümünde ilerleme kaydetti

Maruni Patriği Rai: Fransa ve Vatikan’da Hristiyanların fikir birliği sebebiyle bir rahatlama hissettim

Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai’nin Lübnan Basın Sendikası heyetiyle görüşmesinden (Şarku’l Avsat)
Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai’nin Lübnan Basın Sendikası heyetiyle görüşmesinden (Şarku’l Avsat)
TT

Lübnan Maruni Patriği Cumhurbaşkanlığı krizinin çözümünde ilerleme kaydetti

Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai’nin Lübnan Basın Sendikası heyetiyle görüşmesinden (Şarku’l Avsat)
Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai’nin Lübnan Basın Sendikası heyetiyle görüşmesinden (Şarku’l Avsat)

Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai, tüm siyasi taraflarla iletişim kurmaya başlama hamlesinin, ülkedeki Hristiyan partilerin Cihad Azur ismi üzerinde fikir birliğine ulaşmasının ardından geldiğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde Vatikan ve Fransa’ya yaptığı ziyarette, Hristiyanların fikir birliğinden memnun olduğunu ve bu çerçevede (Şii) Hizbullah dahil tüm taraflarla iletişime geçme çalışmalarına başlayacağını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre Rai, Hristiyan partilerin bir aday üzerinde anlaşmasına övgüde bulunarak, bu adımı desteklemeye çağırdı. Patrik Rai, kendisini Bkerki Patrikhanesi’ni ziyaret eden Basın Sendikası heyetine, Vatikan ve Fransa’daki gezisi sırasında, bir isim konusunda Hristiyanlar arasında fikir birliğinin sağlanmasından memnun olduğunu söyledi. Seçimleri kazanmak ve Lübnan’ın yaşadığı Cumhurbaşkanlığı boşluğu krizini çözmek için çalışma sözü verdi.

Rai, Vatikan ve Fransa ziyaretini ‘çok başarılı’ olarak nitelendirirken, iki ülkenin bileşenlerin geri kalanıyla dahili olarak çalışmak istediklerini ve “Hizbullah dahil istisnasız herkesle konuşacağız, hamlemiz bugünden başlayacak” dedi. Bu bağlamda Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile iletişiminin hiç kesilmediğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığının yetkilerine ilişkin olarak, “Cumhurbaşkanlığı boşluğu başlar başlamaz tüm devlet kurumları sekteye uğradı. Milletvekillerine her zaman görevlerini yerine getirmeleri ve bir cumhurbaşkanı seçmeleri çağrısında bulundum zira yaşadığımız kaos kabul edilemez” dedi.

Lübnan konusunda uluslararası bir konferans düzenleme çağrısı hakkında, “Uluslararası bir konferans çağrısında bulunmadım, ancak işler ters giderse, o zaman konferansın düzenlenmesi, Taif Anlaşması’nın ve uluslararası kararların uygulanması, Filistinli ve Suriyeli mülteciler sorununa bir çözümün tartışılması çağrısında bulunacağım” açıklamasında bulundu. Lübnan’ın yapısı itibariyle tarafsız bir ülke olduğunu ve öyle kalması gerektiğini vurguladı.



Şarku’l Avsat’a konuşan iki Yemenli yetkili, El-Alimi'nin kararlarının devlet egemenliğini korumaya yönelik olduğunu söyledi

Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)
Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan iki Yemenli yetkili, El-Alimi'nin kararlarının devlet egemenliğini korumaya yönelik olduğunu söyledi

Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)
Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin El-Alimi başkanlığında yapılan toplantısı (Saba)

İki Yemenli yetkili, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin yakın zamanda aldığı kararların, son derece hassas bir bölgesel ve güvenlik döneminde devletin yasal statüsünü korumayı ve parçalanmasını önlemeyi amaçlayan önemli bir siyasi dönüşümü temsil ettiğini vurguladı.

Konsey başkanının danışmanı Bedr Basalma, Yemen'de devletin inisiyatifini bölgesel destekle, özellikle de Suudi Arabistan'ın tutumuyla yeniden tesis etmeyi amaçlayan ciddi bir "tersine mühendislik" girişiminin yaşandığını söyledi.

Yemen Başbakanlık Ofisi Başkan Yardımcısı Mutab Baziyad ise kararların ülkenin birliğini tehdit eden yakın tehlikelerle mücadele etmek için anayasal yetkilere dayandığını vurgulayarak, devlet çerçevesi dışında silah kullanımının tekrarlanmaması konusunda uyarıda bulundu.

Baziyad, Suudi Arabistan'ın desteğinin, Ulusal Diyalog ve barış sürecinin sonuçlarına uygun olarak, Yemen ve bölgede istikrarı koruma, gerilimleri azaltma ve güvenliği sağlama bağlamında geldiğini teyit etti.


Arap Koalisyonu, BAE'nin açıklamasında yer alan iddiaları yalanlarken Mukalla Limanı’ndaki iki gemi ile ilgili bazı ihlaller ve usulsüzlüklere işaret etti

Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)
Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)
TT

Arap Koalisyonu, BAE'nin açıklamasında yer alan iddiaları yalanlarken Mukalla Limanı’ndaki iki gemi ile ilgili bazı ihlaller ve usulsüzlüklere işaret etti

Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)
Dün Mukalla Limanı yakınlarında Arap Koalisyonu güçleri tarafından vurulmadan önce askeri kargonun izlendiğini gösteren bir videodan alınmış bir kare (Reuters)

Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını yalanlayan ve açıklığa kavuşturan resmi bir açıklamada, iki geminin belirlenmiş prosedürleri ihlal ederek ve meşru Yemen hükümeti veya Arap Koalisyonu liderliğinden gerekli izinleri almadan Mukalla Limanı’na girişiyle ilgili ciddi ihlaller ve usulsüzlükler olduğunu duyurdu.

Arap Koalisyonu Sözcüsü Turki el-Maliki, iki geminin Yemen karasularına girdiğini ve girmeden önce izleme ve tanımlama sinyallerini kapattığını, bunun da bu tür durumlarda geçerli olan denizcilik yasaları ve prosedürlerinin açık bir ihlali olduğunu söyledi.

İki geminin Mukalla Limanı’na varışının, limanın kapatılması ve tüm yerel işçi ve çalışanların tahliyesiyle aynı zamana denk geldiğini ekleyen Maliki, gemilerin silah ve mühimmat yüklü konteynerlerin yanı sıra 80'den fazla araç taşıdığını belirtti.

Maliki, gemilerin varış ve boşaltma sürecinin belgelendiğini ve BAE'deki üst düzey yetkililere, güvenlik ve istikrarı tehdit eden çatışma bölgelerine aktarılmasını önlemek için bu askeri desteğin Mukalla Limanı’ndan ayrılmasının engellenmesi gerektiği konusunda bilgi verildiğini söyledi.

Maliki, BAE'ye çatışmayı körükleyen bu tür eylemlerin hoş görülmeyeceğinin bildirildiğini ve araçların limana geri dönmesinin talep edildiğini, bunun da yapıldığını, ancak silah konteynerlerinin Reyyan Askeri Üssü’nde kaldığını açıkladı.

Maliki, Arap Koalisyonu liderliğinin, bu konteynerlerin Hadramut ve çöl bölgesindeki çeşitli yerlere nakledilip dağıtılacağına dair teyit edilmiş bilgiler aldığını ve bunun gerginliği ve tırmanışı artıracağını belirttti. Bu durum, Arap Koalisyonu liderliğini sivillerin ve kamu mallarının güvenliğini korumak için dün sabaha karşı sınırlı bir askeri operasyon düzenlemeye sevk etti.

Operasyonun kayıp veya hasar olmaması için angajman kurallarına uygun olarak yürütüldüğünü vurgulayan Maliki, kalan konteynerlerin şu anda Reyyan Askeri Üssü’nde kontrol altında olduğunu belirtti.

Bu açıklama, Yemen'de ve bölgede güvenliği ve istikrarı korumak, meşruiyeti zayıflatmaya yönelik her türlü girişime karşı koymak ve siyasi barış sürecini tehdit eden tüm müdahaleleri durdurmak için Arap Koalisyonu ülkeleri arasında koordinasyonu güçlendirmek amacıyla Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu tarafından gösterilen aralıksız çabalar çerçevesinde yapıldı.


Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
TT

Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)

Irak Meclisi, dün Meclis Başkanı ve iki yardımcısının seçimini tamamlayarak siyasi krizi hızla sona erdirdi. Üçüncü tur oylamanın ardından, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyesi Ferhad el-Atruşi, ikinci Meclis Başkan yardımcısı olarak seçildi.

Bu karar, KDP’nin iki turda da mutlak çoğunluğu elde edemeyen önceki adayı Şahvan Abdullah'ı adaylıktan çekip yerine Ferhad el-Atruşi’yi aday göstermesinin ardından alındı.

Muhammed el-Halbusi 208 oyla Meclis Başkanı olarak seçilirken Adnan Feyhan 177 oyla birinci başkan yardımcısı seçildi.

Sonuçların açıklanmasının ardından yeni başkanlık kadrosu resmi olarak göreve başladı. Halbusi, cumhurbaşkanlığı için aday başvurularının açıldığını duyurarak, Şii Koordinasyon Çerçevesi tarafından seçilecek olan başbakanın onaylanmasıyla sona erecek olan bir sonraki anayasal süreci başlattı. Şii Koordinasyon Çerçevesi, kendisini meclisteki en büyük blok olarak ilan etmişti.