İran’da tutuklu 3 Avrupa vatandaşı, Umman'ın arabuluculuğunda serbest bırakıldı

Belçikalı yardım görevlisi Olivier Vandecastel, 26 Mayıs'ta serbest bırakıldıktan sonra ailesiyle birlikte (Reuters)
Belçikalı yardım görevlisi Olivier Vandecastel, 26 Mayıs'ta serbest bırakıldıktan sonra ailesiyle birlikte (Reuters)
TT

İran’da tutuklu 3 Avrupa vatandaşı, Umman'ın arabuluculuğunda serbest bırakıldı

Belçikalı yardım görevlisi Olivier Vandecastel, 26 Mayıs'ta serbest bırakıldıktan sonra ailesiyle birlikte (Reuters)
Belçikalı yardım görevlisi Olivier Vandecastel, 26 Mayıs'ta serbest bırakıldıktan sonra ailesiyle birlikte (Reuters)

İran'da tutuklu iki Avusturya ve bir Danimarka vatandaşının, Umman'ın arabuluculuğunda serbest bırakıldığı belirtildi.

Umman Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İran'da tutuklu bulunan 3 Avrupa vatandaşının Umman'ın söz konusu ülkeler arasında yaptığı arabuluculuğunun ardından, ülkelerine gönderilmek üzere Umman Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir uçakla Tahran'dan Muskat'a getirildikleri kaydedildi.

Serbest bırakılanlardan birinin Danimarka vatandaşı diğer 2 kişinin ise Avusturya vatandaşı olduğu aktarılan açıklamada, İranlı yetkililerin Umman'ın çabalarına verdiği olumlu yanıt takdir edildi.

Bakanlığın açıklamasında söz konusu 3 kişinin neden ve ne zaman tutuklandığına ilişkin bilgi verilmedi.

Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg de bugün Twitter’dan yaptığı yazılı açıklamada, İran’da tutuklu Kamran Ghaderi ve Massud Mossaheb isimli İran asıllı iki Avusturya vatandaşının serbest bırakıldığını açıklamıştı.

Schallenberg, "İran'da yıllarca süren zorlu hapis cezasının ardından Ghaderi ve Mossaheb’iyi sonunda eve getiriyor olmak beni çok rahatlattı" ifadesini kullanmıştı.

Schallenberg, iki kişinin serbest bırakılmasında katkı sağlayan Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib ve Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi’ye teşekkür etmişti.

Belçika Başbakanı Alexander De Croo da mahkum takası konusunda arabuluculuk yapan Umman yönetimine teşekkür etti.

İran-Belçika arasında tutuklu takası anlaşması yapılmıştı

Belçikalı Olivier Vandecasteele de İran'da casusluk suçlamasıyla 40 yıl hapse mahkum edilmesinin ardından tutuklu takasıyla 26 Mayıs'ta serbest kalarak ülkesine dönmüştü.

İran'da "casusluk, kara para aklama ve döviz kaçakçılığı" suçlamasıyla yargılanıp, 40 yıl hapse mahkum edilen ve yaklaşık 15 ay cezaevinde tutulan insani yardım çalışanı Vandecasteele'nin durumu ülkesinde büyük tepki çekmiş, Uluslararası Af Örgütü serbest bırakılması için imza kampanyası düzenlemişti.

Belçika hükümeti geçen yıl İran ile tutuklu takasının yolunu açan anlaşma imzalamış, anlaşma uzun tartışmalardan sonra geçen nisan ayında yürürlüğe girmişti.

Bunun ardından Haziran 2018'de İran'da terör örgütü kabul edilen Halkın Mücahitleri Örgütünün Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlediği bir etkinliğe saldırı planladığı iddiasıyla Almanya'da tutuklanan ve Belçika'da 2021'de yargılanarak 21 yıl hapse mahkum edilen İranlı diplomat Esedullah Esedi ile Vandecasteele'nin takası gerçekleşmişti.



İsrail saldırıları güney Lübnan'da iki kasabayı hedef aldı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zevn köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zevn köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
TT

İsrail saldırıları güney Lübnan'da iki kasabayı hedef aldı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zevn köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zevn köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), İsrail savaş uçaklarının dün (Pazartesi) Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel ve Tayr Harfa kasabalarına saldırı düzenlediğini bildirdi.

Ajans, İsrail saldırılarının bazı ev ve mülklerde ciddi hasara yol açtığını, ancak can kaybının olmadığını aktardı.

İsrail keşif uçaklarının Mavi Hat'a komşu sınır köyleri üzerinden Sur kentinin eteklerine kadar uçmaya devam ettiği bildirildi.

İsrail ordusu, uçaklarının güney Lübnan'da saldırılar düzenlediğini doğrulayarak, Meys el-Cebel'de bir Hizbullah askeri yerleşkesini bombaladığını ve topçularının güney Lübnan'daki Şeba Çiftlikleri’nde tehdit oluşturan bir hedefi vurduğunu açıkladı.

İsrail ordusu ve Hizbullah, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından bu yana neredeyse her gün sınır ötesi bombardıman gerçekleştiriyor.

İsrail ordusu bugün (salı) yaptığı açıklamada, dün gece Lübnan sınırına yakın kuzey bölgesinde kaynağı bilinmeyen bir patlamada dört askerin yaralandığını duyurdu.

Daha sonra Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, İsrail Golani Tugayı'ndan bir güç sınırı geçerken Hizbullah savaşçılarının İsrail sınırına yakın Tel İsmail bölgesinde bir dizi patlayıcı düzeneği patlattığı ifade edildi.


İsrail medyası: Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti

Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)
Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)
TT

İsrail medyası: Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti

Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)
Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)

İsrailli bir yetkili dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Hamas'ın esir takası müzakerelerine verdiği son yanıtta, yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılmasının yanı sıra altı haftalık ateşkes karşılığında, Gazze Şeridi'ndeki 20 esirin serbest bırakılmasını teklif ettiğini söyledi.

İsrail merkezli Walla internet sitesi, adı açıklanmayan yetkilinin, Hamas’ın daha önce üzerinde anlaşmaya varılan 40 esir sayısının azaltılması için bir gerekçe sunduğunu bildirdi. Site, İsrailli yetkilinin, daha önce üzerinde anlaşmaya varılan sayının artık mevcut olmadığını, çünkü öne sürülen isimlerden bazılarının hayatta olmadığını ve diğerlerinin de başka örgütlerin elinde olduğunu söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (AWP) aktardığına göre İsrailli yetkili, Hamas'ın İsrail hapishanelerinden serbest bırakılmasını istediği Filistinlilerin sayısını da arttırdığını ve müzakerelerin ilk bölümünün tamamlanmasının ardından ikinci bölümde savaşın durdurulmasını sağlayacak uluslararası garantilerin varlığını şart koştuğunu söyledi.

İsrailli yetkili, Hamas'ın arabuluculara verdiği yanıtta, anlaşmayı birkaç aşamaya böldüğünü ve bunları birbirine bağladığını kaydetti.

Yetkiliye göre Hamas ayrıca ilk aşamada İsrail ordu güçlerinin Gazze Şeridi'nin geniş alanlarından çekilmesini, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine tam dönüşüne izin verilmesini ve ilk aşamadan itibaren Gazze Şeridi'nin tamamında tam hareket özgürlüğü talep ediyor.


Irak ile Pentagon arasında 550 milyon dolarlık askeri anlaşma

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)
TT

Irak ile Pentagon arasında 550 milyon dolarlık askeri anlaşma

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Irak ile yaklaşık 550 milyon dolar değerindeki bir askeri anlaşmaya ilişkin ortak çalışma protokolü imzalandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı’ndan (AWP) dün (Pazartesi) aktardığı habere göre yapılan açıklamada, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) de dâhil olmak üzere Irak genelindeki bölgelerin hava tehditlerine karşı güvence altına alınması için Irak ve ABD arasında devam eden çalışmaları ele aldıkları belirtildi.

İki taraf ayrıca ABD ve Irak arasındaki mevcut güvenlik iş birliğini, her iki ülkeye yönelik güvenlik tehditlerinin ele alınmasına yönelik ortak çabaları ve Irak'ta DEAŞ terör örgütünü yenmeye yönelik uluslararası koalisyonun geleceğini görüştü.

Sudani, Washington'daki görüşmeler sırasında İran ve İsrail arasındaki gerilimin Tahran'ın hafta sonu gerçekleştirdiği saldırının ardından artması üzerine Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu.

dfjukıl
ABD Başkanı Joe Biden, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Beyaz Saray'da bir araya geldi. (Reuters)

Sudani, ABD Başkanı Joe Biden ile Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşmenin başında yaptığı açıklamada, “Bu hassas bölgenin güvenlik ve istikrarını korumak için tüm tarafların itidalli davranmasını ve artan gerilimi durdurmasını umuyoruz. Son gelişmeler başta olmak üzere çatışma alanının genişlemesini durdurmaya katkıda bulunacak tüm çabaları teşvik ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Söz konusu toplantı, ABD ve Avrupa'nın itidal çağrısı yapmasına rağmen, ABD'nin müttefiki İsrail'in İran'ın füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırısına vereceği yanıtı değerlendirdiği bir dönemde gerçekleşti.

Irak hem Washington hem de Tahran'ın ender müttefiklerinden biri. Irak hava sahası İran'ın İsrail'e yönelik eşi benzeri görülmemiş İHA ve balistik füze saldırısı için kilit bir güzergâhtı. Iraklı yetkililer, İran'ın saldırıdan önce bölgedeki diğer ülkelerin yanı sıra kendilerini de bilgilendirdiğini söylüyor.

Sudani, “Dürüstlük ve dostluk ruhu içinde, bölgedeki mevcut meseleye ilişkin bazı değerlendirmelerde farklılık gösterebiliriz. Ancak uluslararası hukuk ilkeleri, savaş kanunları ve koruma ilkesi konusunda hemfikiriz. Sivillere, özellikle de kadın ve çocuklara yönelik her türlü saldırıyı reddediyoruz” dedi.

Biden, Washington'un İsrail'in güvenliği ve Gazze'deki çatışmaların sona erdirilmesi konusunda kararlı olduğunu söyledi. DEAŞ örgütüne karşı yürütülen çabalara da değinen Biden, ABD ve Irak arasındaki ortaklık kritik önem taşıyor” ifadesini kullandı.


Filistinli anne, ölümden yokluğa tehcir edildiği Refah'ta 9 çocuğunu büyütmeye çabalıyor

Fotoğraf: Anas Zeyad Fteha/AA
Fotoğraf: Anas Zeyad Fteha/AA
TT

Filistinli anne, ölümden yokluğa tehcir edildiği Refah'ta 9 çocuğunu büyütmeye çabalıyor

Fotoğraf: Anas Zeyad Fteha/AA
Fotoğraf: Anas Zeyad Fteha/AA

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik aylardır devam eden saldırılarından korunabilmek için 9 çocuğuyla birlikte Gazze kentinden Refah'a tehcir edilen Filistinli anne, telefon mesajıyla öğrendiği eşinin kaybının ardından evlatlarıyla hayata tutunmaya çalışıyor.

İsrail'in Gazze kentine düzenlediği bombalı saldırıda eşini kaybeden Filistinli Huriye, güneydeki Refah kentinde kurduğu derme çatma çadırda 9 çocuğuyla birlikte yaşıyor.

Huriye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zorla yerlerinden edilmelerini, eşinin kaybını ve Refah'taki durumlarını anlattı.

İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze kentindeki Zeytun mahallesinden Han Yunus'a zorla yerlerinden edildiklerini belirten Huriye, daha sonra da Refah kentine geldiklerini dile getirdi.

Huriye, burada herhangi bir gelirleri olmadığını; durumun her geçen gün ağırlaştığını ifade etti.

Çadır hayatında su, mutfak gazı gibi temel ihtiyaçlardan dahi yoksun olduklarını belirten Huriye, çocuklarına yemek hazırlamak için gün içinde topladığı kağıtları ya da tahta parçalarını yaktığını belirtti.

- "Eşimin vefatını mesajla öğrendim"

Huriye, saldırıların gölgesinde kendisinin çocuklarıyla birlikte Refah'a gelirken eşinin kuzeyde kaldığını söyledi.

İletişim yollarının çok kısıtlı olduğunu belirten Huriye, şunları aktardı:

"Biz Gazze'nin güneyinde iken eşim kuzeyinde hayatını kaybetmiş, vefat haberini mesajla öğrendim. Mesajı kız kardeşim attı."

Huriye eşinin vefatının ardından bir başına kaldığını, yaşadığı üzüntü ve kedere rağmen hayata uyum sağlamaya çalıştığını, çocuklarını büyütmek ve güvende tutmak için elinden geleni yaptığını ifade etti.

- Korku ve kayıp

Huriye, "Hayatımız basit ve sıradandı. Çocuklarımıza en iyi eğitimi ve yaşamı sağlamayı hayal ederdik. Ancak saldırılar, her şeyi mahvetti, kocamı öldürdü ve her şeyden yoksun şekilde bizi bir çadırda yaşamaya sürükledi." ifadelerini kullandı.

Saldırıların hala devam etmesi, ailenin temel direği eşini kaybetmesi nedeniyle çok endişeli ve kaybolmuş hissettiğini aktaran Huriye, çocuklarının Refah'ta da güvende olmadığını, İsrail'in tüm uluslararası çağrılara rağmen saldırılarında ısrarcı olduğunu vurguladı.

Huriye, İsrail'in saldırıları öncesinde istikrarlı bir hayatları olduğunu şimdi ise yokluk; yoksulluk içinde yaşadıklarını dile getirdi.


AB'den, Sudan'daki insani felaketi sonlandırmak için uluslararası topluma çağrı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AB'den, Sudan'daki insani felaketi sonlandırmak için uluslararası topluma çağrı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Birliği (AB), Sudan'daki insani krizin büyüklüğüne dikkati çekerek, çatışan taraflar üzerinde baskı kurarak savaşı sonlandırmak için iyi niyetle çabalarını birleştirme çağrısı yaptı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Paris'te düzenlenen Sudan ve Komşuları için Uluslararası İnsani Yardım Konferansı'nda konuştu.

Sudan'ın sivil halkın yerinden edilmesi açısından dünyadaki en büyük krizin yaşandığı ülke olduğuna işaret eden Borrell, "İnsani kriz çok büyük. Çok kriz var ama hiçbiri bu kadar acil değil. 18 milyon kişi açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya. Darfur, iki savaş ağasının hırslarının tetiklediği korkunç bir insani krizin merkez üssüdür." ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplumun, savaşan taraflar üzerinde baskı kurması, diğer yandan da insani yardımların ulaştırılması amacıyla ateşkes için çaba sarf etmesi gerektiğine dikkati çeken Borrell, şimdiye kadar farklı girişimlerin arabuluculukta başarılı olamamasının nedeninin taraflara erteleme ve pazarlık imkanı bırakılması olduğunu söyledi.

Borrell, "Sudan halkının mümkün olduğu kadar çabuk ve tam olarak harekete geçmemize ihtiyacı var. Çok şey söylendi, artık operasyonel olarak eylemlerimizi hızlandırmamız gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Arabuluculuk için neler yapılması gerektiğiyle ilgili soru üzerine Borrell, Sudan'ı etkilemeye çalışan ve çatışmanın sürmesini isteyen aktörler olduğuna işaret ederek, "Bazı ülkeler bir tarafı, diğer ülkeler de diğer tarafı destekliyor. Tabii ki hangi tarafta olduklarına bağlı olarak sonuç değişiyor. Arabuluculuk bu değil." diye konuştu.

Borrell, bu aktörlerin hangi ülkeler olduğu konusunda yorum yapmayacağını dile getirerek, "Rusya da işin içinde. Arabuluculuk için değil ama sıkıntılı bir durumdan yararlanmak için." dedi.

AB Yüksek Temsilcisi, "Bu konferansın amacı; rekabeti ve (tarafları) etkileme arzusunu nasıl bir kenara bırakabileceğimizi görmek." tespitinde bulundu.

- "Vahşeti ve acıyı anlatacak kelime yok"

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Kriz Yönetimi ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic de birkaç hafta önce Sudan-Çad sınırında bulunduğunu belirterek, "Vahşeti ve acıyı anlatacak kelime yok." ifadesini kullandı.

Lenarcic, AB'nin konferansa katılarak Sudan halkına içinden geçtikleri insani felaketi sonlandırmaya kararlı olduğunu göstermek istediğini kaydetti.


İsrail güçleri, Batı Şeria'da düzenlediği baskınlarda çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail güçleri, Batı Şeria'da düzenlediği baskınlarda çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da çeşitli kentlere ve beldelere baskınlar düzenledi, çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri, Tulkerim kentinin bazı beldelerine düzenlediği baskında 9 Filistinliyi gözaltına aldı.

İsrail askerleri, Ramallah'ın doğusundaki Burka, Kefer Nıma ve Mezraa beldelerine baskınlar düzenledi; evlerde arama yaptı ve çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı.

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre ise İsrail güçleri, Beytullahim ve El Halil'deki beldelerde de Filistinlilerin evlerine baskınlar düzenledi.

Yasa dışı Yahudi yerleşimciler 12 Nisan akşamından bu yana Batı Şeria'da pek çok noktada Filistinlilere saldırılarını artırdı.

Yasa dışı Yahudi yerleşimciler, başta Mugayyir köyü olmak üzere Filistinlilere ait köy ve beldelere saldırdı, çok sayıda aracı ateşe verdi.

Filistin Sağlık Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 12 Nisan'dan bu yana 4 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 60 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaklaşık 700 bin yasa dışı Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.

Bu yerlerde ikamet eden fanatik Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zorlaştırıyor.


İsrail, Gazze'de 50 gün boyunca alıkoyduğu 2 Filistin Kızılayı çalışanını serbest bıraktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail, Gazze'de 50 gün boyunca alıkoyduğu 2 Filistin Kızılayı çalışanını serbest bıraktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Filistin Kızılayı, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yanus kentinde 50 gün önce alıkoyduğu 2 çalışanını serbest bıraktığını duyurdu.

Filistin Kızılayından konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.

İsrail askerlerinin, 50 gün önce Han Yunus'taki Emel Hastanesi'nden yaralıları tahliye ettikleri sırada alıkoyduğu 2 ambulans görevlisini serbest bıraktığı ifade edilen açıklamada, Kızılay çalışanı 6 kişinin hala İsrail askerlerinin elinde olduğu ve akıbetlerinin bilinmediği aktarıldı.

Filistin Kızılayı, Emel Hastanesi'ne şubat ayında düzenlenen baskın sırasında alıkonulan 7 çalışanının da, 28 Mart'ta serbest bırakıldığını duyurmuştu.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 500’ü çocuk, 9 bin 560'ı kadın olmak üzere 33 bin 729 Filistinli öldürüldü, 76 bin 371 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.


İsrail'in 192 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 33 bin 797'ye çıktı

Fotoğraf: Ashraf Amra/AA
Fotoğraf: Ashraf Amra/AA
TT

İsrail'in 192 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 33 bin 797'ye çıktı

Fotoğraf: Ashraf Amra/AA
Fotoğraf: Ashraf Amra/AA

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 33 bin 797'ye yükseldi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 192 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 68 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 94 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 33 bin 797'ye, yaralı sayısının da 76 bin 465'e yükseldiği aktarıldı.

Açıklamada, enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.


Gazze ateşkesi müzakereleri ‘bilinmeyen bir kadere’ ilerliyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)
TT

Gazze ateşkesi müzakereleri ‘bilinmeyen bir kadere’ ilerliyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)

Gazze Şeridi'nde bir ‘ateşkes’ sağlanmasını amaçlayan müzakerelerin akıbeti, İran'ın İsrail'e yönelik saldırıları nedeniyle bölgesel gerilimin arttığı bir ortamda Hamas'ın arabuluculara verdiği ve İsrail'in ABD'nin önerisini ‘reddetme’ olarak değerlendirdiği taleplerine bağlı kaldığını teyit eden yanıtının ardından ‘bilinmez’ hale geldi. Uzmanlar görüşmelerin ‘çıkmaza girdiğini’ doğrularken, ‘arabuluculuk çabalarının her halükârda devam edeceğini, ancak farklılıkların giderilmesi için daha az umut olduğunu’ söylediler.

Hamas Cumartesi akşamı yaptığı bir açıklamayla, Mısır ve Katarlı arabuluculara, Gazze Şeridi'nde İsrail ile önerilen ateşkese yanıtını verdiğini duyurdu. Hareket, ‘kalıcı ateşkes, ordunun tüm Gazze Şeridi'nden çekilmesi, yerlerinden edilenlerin bölgelerine ve ikamet ettikleri yerlere geri dönmesi, yardım girişinin arttırılması ve yeniden inşanın başlatılması gibi taleplerine bağlı kalacağını’ vurguladı.

csdfvbr
Tel Aviv’de Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen protesto gösterisinden (Reuters)

Müzakereleri yürüten İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad ile İsrail Başbakanlık Ofisi’nin dün (pazar) yaptığı ortak açıklamada “Hamas ateşkesi reddetti. Teklifin reddedilmesi, Yahya Sinvar'ın insani bir anlaşma ya da 7 Ekim'den bu yana Gazze'de tutulan esirlerin iadesini istemediğini gösteriyor” ifadelerine yer verildi.

Ocak ayı sonunda başlayan altı turluk müzakerelerin ardından Mısır, Katar ve ABD'deki arabulucular, her iki tarafın da taleplerine bağlı kalması ve taviz vermeyi reddetmesi nedeniyle Hamas ile İsrail arasında bir anlaşmaya varamadı.

Mevcut müzakereler, Ocak ayı sonunda Paris'te düzenlenen, Mısır, ABD ve İsrail istihbarat şeflerinin yanı sıra Katar Başbakanı’nın da katıldığı ve sonuçları o dönemde ‘yapıcı’ olarak nitelendirilen bir toplantıda kararlaştırılan ‘üç aşamalı bir anlaşma çerçevesine’ dayanıyor.

Paris'ten Kahire'ye, Doha'ya ve tekrar Paris'e taşınan müzakereler hem doğrudan hem de dolaylı olarak Ramazan ve ardından bayram süresince bir ateşkese varmayı umuyordu. Ancak şu ana kadar bir anlaşmaya varılamadı.

Müzakerelerin son turu geçtiğimiz hafta Kahire'de gerçekleşti. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, ABD'nin ateşkes önerisini Hamas'a sundu. Basında yer alan haberlere göre öneri, İsrail tarafından alıkonulan 800 ila 900 Filistinlinin serbest bırakılması, günde 400 ila 500 tır gıda yardımının girişi ve Gazze'nin kuzeyinde yerlerinden edilen insanların memleketlerine dönmesi karşılığında 40 İsrailli esirin serbest bırakılacağı altı haftalık bir ateşkes öngörüyordu.

Mısırlı bir kaynağın el-Kahire el-İhbariyye televizyon kanalına verdiği bilgiye göre Kahire'deki müzakerelerde ‘kayda değer bir ilerleme kaydedilmesine rağmen’ teklif kabul edilmedi ve müzakereler başlangıç noktasına geri döndü.

gth5y6j
Silahını Gazze Şeridi'ndeki bir noktaya doğrultmuş bir İsrail askeri (Reuters)

Mısır-Katar arabuluculuk çabaları şimdiye kadar çatışmaları Kasım ayında bir haftalığına durdurmayı başardı. Bu süre zarfında Hamas 100'den fazla esiri serbest bırakırken İsrail de bunun yaklaşık üç katı kadar Filistinli tutukluyu serbest bıraktı.

Kudüs Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Eymen er-Rakab, ‘ateşkes müzakerelerinin çıkmaza girdiğini’ söyledi. Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte “Bu durum arabulucuların Hamas ile İsrail arasındaki farklılıkları giderme çabalarını sürdürmelerini engellemeyecek. Arabulucular beyaz bayrak çekmediler. İsrail'in savaşı uzatma çabalarına ve taviz vermeyi reddetmesine rağmen çalışmaya devam edecekler” ifadelerini kullandı.

‘Müzakere yolunun zor ve olumsuz’ olduğuna inanan er-Rakab, ABD'nin son teklifini yerinden edilmiş kişilerin kuzey Gazze Şeridi'ne geri dönüşü ve takas anlaşmasının birinci ve ikinci aşamalarının bir parçası olarak serbest bırakılan Filistinli mahkumların sayısıyla ilgili taleplere yanıt vermemesinin yanı sıra, İsrail'in Gazze'den çekilmesini sağlamadığı için ‘Filistinliler için sinir bozucu ve kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Zira bu, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü üzerindeki varlığını ve kontrolünü sürdürmesi anlamına geliyor.

sfreg
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Cumartesi günü meydana gelen yıkım (DPA)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail ilişkileri uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Müzakereler bilinmeyen bir yola girdi ve biz bundan daha kötü bir şeye de açığız” dedi.

Ukkaşe, “Müzakereler devam edecek. Çünkü savaşı durdurma umuduyla çeşitli düzeylerde işleyen diplomasinin hali budur” diyerek müzakerelerin durumunu ‘nereye gittiğini bilmediği halde bisikletin düşmemesi için pedal çevirmeye devam eden bisikletçi teorisine’ benzetti. Ukkaşe, “Müzakereler, mevcut durumu çözmeye yönelik gerçek bir umut vadetmeden devam edecek” dedi.

Hamas’ın, ateşkes önerisine verdiği yanıtı arabuluculara duyurmasıyla İran’ın, Şam'daki konsolosluğunun hedef alınmasına karşılık olarak İsrail'e İHA ve füze saldırıları düzenlemesinin aynı zamana denk gelmesi dikkat çekiyor. İran'ın saldırıları kayıplara yol açmamış olsa da gözlemciler, İran'ın gerilim yaratmasının ateşkes müzakerelerini etkileme ihtimalini dile getirdi.

Mossad, dün yaptığı açıklamada “İran'la yaşanan gerilimi istismar etmeye devam eden Sinvar, bölgede kapsamlı bir gerilim yaratma peşinde” dedi. Mossad, İsrail'in “Hamas'a karşı savaşında tüm hedeflerine ulaşmak için var gücüyle çalışmaya devam edeceğini, Gazze'deki esirleri geri almak için elinden geleni ardına koymayacağını” kaydetti.

Gözlemciler, İran saldırısının müzakerelerin gidişatı üzerinde bir etkisi olduğunu düşünmüyor. Ukkaşe, “Tahran'ın saldırıları dikkatleri Gazze meselesinden uzaklaştırdı. Dünya, şimdi bölgedeki gerilimi kontrol altına almaya yöneldi” dedi.

Ukkaşe, “Müzakereler, Tahran'ın Hamas da dahil olmak üzere bölgedeki temsilcilerine anlaşmayı tamamlamaları için baskı yapmasını sağlayarak İran'ın yarattığı gerilimden fayda sağlayabilir” dedi. Hamas’ın Gazze dışında bu tür baskıları kabul edebileceğine dikkat çeken Ukkaşe, “Ancak içeride durum farklı. Liderler zafer peşinde ve bölgedeki varlıklarını sürdürmek istiyorlar. Bu da onları neredeyse intihar eylemi gerçekleştirmeye itebilir” ifadelerini kullandı.

dfvrtb
Mısır geçtiğimiz Ocak ayında Gazze'deki durumla ilgili sanal bir konferansa katıldı (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Diğer yandan Mısır, İran'ın İsrail'e karşı İHA fırlattığını duyurması ve son dönemde iki ülke arasındaki tehlikeli gerilim göstergeleri konusunda derin endişe duyduğunu ifade etti. Mısır, kendi Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı resmî açıklamada ‘durumu kontrol altına almak, gerilimi durdurmak, bölgeyi istikrarsızlığın tehlikeli bir dönemecine sürüklenmekten alıkoymak, halklarının çıkarlarını tehdit eden riskten kurtarmak için ilgili tüm taraflarla sürekli temas halinde olduğunu’ yineledi.

Tahran saldırısını yorumlayan Katar da tüm tarafları gerilimi artırmaktan vazgeçmeye, gerginliği yatıştırmaya ve azami itidal göstermeye çağırdı.

Şu ana kadar arabuluculardan müzakerelerin akıbetine ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi. Umutlar, halen uzun zamandır beklenen ateşkesin sağlanması ihtimaline bağlanmış durumda.


Mısır ve ABD Dışişleri Bakanları, İran ile İsrail arasındaki gerilimi kontrol altına almak için koordinasyona dikkat çektiler

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (DPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (DPA)
TT

Mısır ve ABD Dışişleri Bakanları, İran ile İsrail arasındaki gerilimi kontrol altına almak için koordinasyona dikkat çektiler

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (DPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (DPA)

Mısır Dışişleri Bakanlığı,Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve ABD'li mevkidaşı Antony Blinken'ın telefon görüşmesinde, İran ile İsrail arasındaki gerilimi kontrol altına almak için Washington ve Kahire arasındaki koordinasyonu vurguladıkları belirtildi.

Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) göre Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Şukri'nin ‘Mısır'ın İran ile İsrail arasındaki mevcut krizi kontrol altına almak için ABD ile yakın koordinasyon içinde olma ve Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı durdurmak, Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaketi kontrol altına almak için insani yardım girişini kolaylaştırmak üzere her türlü çabayı göstermeye devam etme konusundaki istekliliğini’ vurguladığı ifade edildi.

Şukri, “tanık olduğumuz gibi çatışmanın genişlemesinin hiçbir tarafın çıkarına hizmet etmeyeceğini ve bölge halklarına sadece daha fazla gerginlik ve istikrarsızlık getireceğini” vurguladı.

Şukri ayrıca ‘bölgenin güvenlik ve istikrarına yönelik ciddi bir tehdit haline gelen Gazze krizi ve bunun bölgesel yansımaları karşısında son haftalarda artan gerilimin’ devam etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

İran, İsrail'in bu ayın başlarında Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlediği saldırıya karşılık olarak cumartesiyi pazara bağlayan gece İsrail'e roket ve insansız hava aracı (İHA) saldırısı düzenledi.