Yemen: Afrikalı göçmen kaçakçılığı merkezlerini kapatmaya yönelik operasyonlar yürütüyor

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi, mülteciler için gönüllü geri dönüş uçuşlarını finanse ediyor.

Göçmen toplama ve ticaretine yönelik bir tesis (Yemen askeri medyası)
Göçmen toplama ve ticaretine yönelik bir tesis (Yemen askeri medyası)
TT

Yemen: Afrikalı göçmen kaçakçılığı merkezlerini kapatmaya yönelik operasyonlar yürütüyor

Göçmen toplama ve ticaretine yönelik bir tesis (Yemen askeri medyası)
Göçmen toplama ve ticaretine yönelik bir tesis (Yemen askeri medyası)

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından finanse edilen bir program kapsamında 800 Etiyopyalı göçmen, gönüllü olarak ülkelerine döndü. Yemenli yetkililer, kurtarılan bölgelerde göçmenler için gözaltı ve kaçakçılık merkezlerini kapatmak ve onları kaçakçıların pençesinden kurtarmak için operasyonlar yürütmeye başladı.

Aden'in kuzeyinde bulunan Lahic kentinin hükümet kaynakları ve sakinler Şarku'l Avsat'a, Tuğgeneral Hamdi Şukri liderliğindeki 2. Devler Tugayı'na bağlı askeri birliklerin, kaçakçıların eyalet kıyılarına gelen Afrikalı göçmenleri taşımak için kullandıkları Tur el-Baha’daki bölgeleri hedef alan büyük bir askerî harekât gerçekleştirildiğini aktardı.

Kaynaklar, harekâtın bölge sakinlerinden ve insan hakları örgütlerinden toplanan bilgilere dayandığını ve bunun da kaçakçıların son dönemde genellikle Cibuti’nin Kızıldeniz'e bakan kıyılarına gelen Afrikalı göçmenleri alıkoymak için alanlar oluşturduğunu gösterdiğini söyledi.

Gangsterlerin dönüşü

Aynı kaynaklara göre, insan kaçakçılığı çetelerini takip etme kampanyaları, Husi milislerinin meşru yönetime yönelik darbesinden beri durdu ve kaçakçıların geri dönmesiyle kaçakçılık faaliyetleri arttı. Son dönemde Tur el-Baha’nın ed-Damisi bölgesinde Afrikalı göçmenler için toplanma yerleri açıldı.

Kaynakların aktardığına göre kaçakçılar kıyıya vardıklarında göçmenleri durduruyor, ardından onları gözaltı kamplarına götürüyor, burada mali olarak gasp ediyor ve onları Yemen topraklarından Körfez ülkeleriyle sınır bölgelerine kaçıran çetelere satıyor.

Yerel insan hakları ve güvenlik kuruluşları birçok göçmenin tecavüz de dahil olmak üzere ağır ihlallere maruz kaldığını belirtti. Kaynaklar, 2. Devler Tugayı’na bağlı birliklerin, göçmenleri alıkoymak ve ticaretini yapmak amacıyla kurulan ‘el-Ahvaş’ adlı merkezlerde konuşlanan kaçakçılarla çatıştığını bildirdi. Söz konusu merkezler ayrıca, Afrika Boynuzu'nda bulunan Lahic kenti kıyı şeridinden getirilen kaçak ürünler dahil olmak üzere çeşitli malların toplanması için ayrılmıştı.

(foto altı) Buldozerler gözaltı merkezlerini yıkıyor (Yemen askeri medyası)
Buldozerler gözaltı merkezlerini yıkıyor (Yemen askeri medyası)

Buldozerlerin eşlik ettiği askeri operasyonlar, bu merkezlerin duvarlarını ve içlerinde kurulan gözaltı odalarını yıktı ve hükümet kaynaklarına ve bölge sakinlerine göre çoğu Etiyopya uyruklu büyük bir göçmen grubunu özgürleştirmeyi başardı. Özgürlüğüne kavuşan göçmenler arasında söz konusu merkezlerden birinde tutulan kadın ve çocuklar da var. Gözaltına alınan kaçakçılar, göçmenleri canlı kalkan olarak kullandıkları çatışmalar sırasında göçmenlerden birinin öldürüldüğünü söyledi.

Beklenmedik kaçakçılar

Bu güvenlik adımlarına açıklık getirmek için 2. Devler Tugayı’nın medya merkezi, operasyonun kaçakçıları ve güvenlik güçleri tarafından arananları şaşırttığını belirtti. Kaçakçılardan bazıları gözaltına alınırken diğerleri kaçmayı başardı ve kaleleri yok edildi. Operasyonun, tamamı yakalanana kadar kaçakları kovalamaya devam edeceği vurgulandı.

Sosyal medyada yer alan video görüntülerinde, merkezleri yıkan araçlar, kaçakçılar tarafından dikilen çitler ve askerî harekât mensuplarının belirli noktalarda konuşlandığı görülüyor.

Afrikalı göçmenler için gözaltı merkezlerine baskın düzenleme operasyonu, İkinci Devler Tugayı’nın güvenlik ve istikrar sağlamak ve Tur el-Baha bölgesindeki güvenlik kaosunu sona erdirmek için geniş bir askerî harekât başlatmasından günler sonra geldi.

(foto altı) Afrikalı göçmenlerin baskına uğradıktan sonra alıkonulduğu merkezler (Yemen askeri medyası)
Afrikalı göçmenlerin baskına uğradıktan sonra alıkonulduğu merkezler (Yemen askeri medyası)

Bölge sakinlerinin ifadesine göre, silah taşımanın yasaklanması büyük başarı sağladı. Bu karar neticesinde çok sayıda otomatik tüfeğe el konuldu. Askeri güçler, yolcuların durdurulduğu ve mallarının, para veya mücevherlerinin yağmalandığı olaylara tanık olan Lahic kentini Taiz vilayetine bağlayan ana yolu da emniyete aldı.

Tehlikeli yol

Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Boynuzu'ndan Yemen'e olan göç yolunu en kalabalık ve en tehlikeli yol olarak tanımlıyor. Kızıldeniz ve Aden Körfezi kıyılarında faaliyet gösteren insan kaçakçılığı çetelerinin göçmenleri kandırarak, Körfez ülkelerine göndereceklerini söyledikleri biliniyor. Yemen kıyılarına geldiklerinde ulaştıklarını haber veriyorlar ama diğer çeteler bu göçmenleri alıp topluyor. Göç kontrolü ve göçmenlerin maruz kaldığı ihlalleri izleyen iki alan araştırmacısının Şarku’l Avsat'a aktardığına göre daha sonra şantaj ve istismar edilmeye başlıyorlar.

Birkaç gün önce Uluslararası Göç Örgütü (IOM), KSRelief'in desteğiyle 800'den fazla Etiyopyalı göçmenin Yemen'den ülkelerine gönüllü ve güvenli bir şekilde uçaklarla geri döndüğünü duyurdu. Zira bu program ülke genelinde mahsur kalan göçmenler için adeta bir cankurtaran simidi.



Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
TT

Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)

Partizan çevreler ülkeye hava saldırısı düzenlenmesine karşı ciddi uyarılarda bulunurken, büyük çaplı bir İsrail saldırısının hayaleti Bağdat'ın üzerinde dolaşıyor.

"Koordinasyon çerçevesine" yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a, "Şii partilerin tehdidin ciddiyetine dair endişeleri, onları başbakandan saldırıları önlemek için gerekeni yapmasını istemeye yöneltti" ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Iraklı silahlı grupların son zamanlarda gizlilik ve mahremiyet ortamında hareket ettiklerini ve askeri pozisyonlarının çoğunun kesin olarak değiştirildiğini” doğruladı.

Buna ilave olarak basın kaynakları, ülkenin "300 İsrail saldırısına" maruz kalma ihtimaline ilişkin "hükümet tahminleri" olarak ifade ettikleri alıntılara yer verdi.

Buna karşılık Irak Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, "İsrail'in bu saldırgan davranışlarını durdurmak için uluslararası toplumun müdahalesinin" önemini vurguladı.

Uzman Gazi Faysal, Dışişleri Bakanlığı mesajının, ülkeyi olası bir İsrail saldırısından korumak isteyen "önleyici diplomasi" anlamına geldiğini söyledi.