Çin, Irak’taki ‘İpek’ ve ‘Kalkınma’ yollarıyla ilgili tartışmayı çözdü

Sudani geçen perşembe günü Çin Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Facebook)
Sudani geçen perşembe günü Çin Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Facebook)
TT

Çin, Irak’taki ‘İpek’ ve ‘Kalkınma’ yollarıyla ilgili tartışmayı çözdü

Sudani geçen perşembe günü Çin Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Facebook)
Sudani geçen perşembe günü Çin Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Facebook)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin birkaç gün önce başlattığı ‘Kalkınma Yolu’ projesinin Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol’ girişimiyle ilişkisine dair Irak’ta tartışmalar sürerken Pekin yönetimi projenin devamı ve başarısı doğrultusunda söz konusu tartışmayı çözüme kavuşturdu.

Iraklılar ‘2003 yılı sonrasındaki ilk entegre kalkınma projesi olan atılıma, büyük projelerin hayata geçirilmesindeki bir dizi başarısızlıktan sonra destek veren bir ekip’ ve ‘bu projenin harcanacak büyük maliyete (yaklaşık 17 milyar ABD doları) kıyasla gerekli ekonomik fizibiliteyi sağlayamayacağına inanan başka bir ekip’ olmak üzere her zamanki gibi iki gruba ayrıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ‘her biri kendi görüşü olan, kendi fikrini destekleyici veya aleyhte bilgi ve sayılar sunmaya çalışan yandaş ve muhalif uzmanlar’ ile ‘sosyal paylaşım siteleri üzerindeki bir başka ekip’ arasında olmak üzere Irak içerisindeki tartışma da ikiye bölünmüş durumda.

Irak hükümeti, aralarında Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin de bulunduğu komşu ülkelerden 10 ulaştırma bakanının katılımıyla bir konferans düzenlemişti. Bu çerçevede söz konusu konferansta sunulan projeyi savunan Iraklı yetkililer, gelecek yılın başlarında başlaması beklenen ilk aşamayı gerçekleştirmek için gerekli planları geliştirmeye devam ediyor. Özellikle de Irak’ta başta ‘Çin lobisi’ olarak görünenler olmak üzere projeye saldıranlar ise son zamanlarda Pekin’in Sudani ile görüşmesinde Irak Büyükelçisi Cui Wei aracılığıyla ortaya koyduğu pozisyonu eleştirdi. Öyle ki Cui Wei, ‘Kalkınma Yolu’ projesinin Irak ve bölge için önemli olduğunu vurgulamıştı.

Başbakanlık Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre Sudani, Irak’ın dost ülkelerle tüm ortaklıklara açık olduğunu ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyen sürdürülebilir kalkınmayı tesis etme konusundaki istekliliğini dile getirdi. “Irak’ın kalkınma yolu ile temsil edilen gelecek vadeden stratejik projesi, tüm gücüyle devletin çıkarınadır” diyen Sudani, “Şu an Kalkınma Yolu, Faw Limanı ve sanayi şehri projelerinin yanı sıra limanın yanında yeni bir yerleşim şehrinin kurulması üzerinde paralel olarak çalışılıyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca Irak’ın bölgedeki birkaç ülkeden finansman ve uygulama için teklifler aldığını dile getirdi.

Diğer yandan Cui Wei, Çin liderliğinin selamlarını Sudani’ye iletti ve çeşitli iş birliği ve ortaklık alanlarında Irak ile en iyi ilişkileri sürdürme konusundaki isteğini dile getirdi. Çin Büyükelçisi, ‘Kalkınma Yolu’ projesinin Irak için çok önemli olduğuna, bölgede barış ve refaha giden yol olacağına ve Bir Kuşak Bir Yol projesinin tamamlayıcısı olacağına dikkat çekti. Ayrıca projenin ekonomik fizibilite çalışmasını gözden geçirme arzusunu ve Çin’in bu hayati projenin tamamlanması için teknik tavsiye sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.

Ülkesinin Irak’ı Avrupa’ya bağlayan ve altı yıl sonra 17 milyar dolara mal olması planlanan bu projeye katkıda bulunmaya hazır olduğunu ifade eden Çin Büyükelçisi, Irak Ulaştırma Bakanı Rezzak Muhibis es-Saadavi ile de bir araya geldi. Bakan Saadavi, ofisinden yaptığı açıklamada, Irak hükümetinin ‘Bağdat ile Pekin arasında işbirliği ve ortak koordinasyonu geliştirmeye çalıştığını’ ve ayrıca iki ülke arasındaki ticaret alışverişini artırmak için çalıştığını söyledi. Bakan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hükümetimiz, uygulama ve yatırım çerçevesinde Çin’in ‘Kalkınma Yolu Projesi’ne katılımını memnuniyetle karşılamaktadır. Proje, Irak’a ve Çin dahil bölgenin geri kalanına hizmet etmekte ve zaman, çaba ve maliyetin azaltılmasını sağlamaktadır. Irak hükümeti, önde gelen Çinli şirketlerin, özellikle ulaşım, yatırım ve altyapı alanlarındaki uzmanlığına duyduğu büyük güvene dayanarak, Çin’in Kalkınma Yolu Projesi’nin çalışmalarına ve faaliyetlerine etkin bir katkı sağlamasını istiyor. Kalkınma yolunda ikinci bir konferans düzenlemeyi planlıyoruz ve Çin’i buna katılmaya davet edeceğiz.”

Çin Büyükelçisi, iyi ilişkilerin Bağdat ve Pekin’i birbirine bağladığını ve Pekin’in iki ülke arasında her düzeyde daha fazla işbirliği ve koordinasyonu arzuladığını ifade etti. Ayrıca Irak’ın Büyük Faw Limanı ve Kalkınma Yolu projelerini tamamlama konusunda başarılı olmasını dilediğini ifade ederek, Kalkınma Yolu Projesi’nin birçok detayına ilgi duyduklarını vurguladı. Çin’in ‘Kalkınma Yolu Projesi’nin fizibilitesi veya amaçları konusunda’ iki haftadır devam eden tartışmalara son vermesi bekleniyor.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.