Mısır-İsrail sınırındaki en belirgin güvenlik olayları

Mısır-İsrail sınırındaki en belirgin güvenlik olayları
TT

Mısır-İsrail sınırındaki en belirgin güvenlik olayları

Mısır-İsrail sınırındaki en belirgin güvenlik olayları

Mısır ile İsrail arasında 1979 yılında imzalanan barış anlaşmasından bu yana iki ülke sınırları zaman zaman güvenlik gerilimlerine sahne oldu. Kuzeyde Refah'tan güneyde Taba'ya kadar uzanan 233 kilometre uzunluğundaki sınır şeridinde iki ülkenin güvenliği artırma çabalarına rağmen bazı olayların yaşanması engellenemedi. Mısır'da 25 Ocak 2011 devriminden sonra bu olaylar zirveye ulaştı. Bu dönem, birçok “terörist” unsurun Sina'ya sığınmasının yanı sıra, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı yapanların faaliyetlerinde artışa tanık oldu.

Mısır-İsrail sınırında en çok öne çıkan güvenlik olayları

Ekim 1985: Mısırlı asker Süleyman Hater tarafından Mısır-İsrail sınırında “Ras Barka” operasyonu gerçekleştirildi. Hater, ülkesinin sınırlarına konuşlanmış olan 7 İsrailliyi öldürdü. Bu olay Mısır kamuoyunu çokça meşgul etti. Hater daha sonra, Askeri Cezaevi Hastanesi'nde intihar ederek yaşamına son verdi.

Kasım 2004: Bir İsrail tankının Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki sınıra ateş açması sonucu Mısır Merkezi Güvenlik Güçleri’nin 3 mensubu öldürüldü. Mısır bu olayı kınadı.

Haziran 2006: Mısır güvenlik kaynakları, İsrail'in, Mısır sınırı yakınlarında iki kişiyi öldürdüğünü açıkladı. Mısır ölenlerin, devriye gezerken yanlışlıkla sınırı aşarak İsrail tarafına geçen Merkezi Güvenlik Güçlerine bağlı Mısırlı iki subay olduğunu duyurdu.

Ağustos 2011: Refah'ın güneyindeki Mısır sınırına yönelik İsrail hava saldırısında 5 Mısırlı sınır muhafızı öldü. Olayın ardından Mısır Dışişleri Bakanlığı, protesto amaçlı İsrail maslahatgüzarını çağırdı ve İsrail’den özür talep etti. Kahire olayı aydınlatmak için ortak bir resmi soruşturma yürütme talebinde bulundu.

Şubat 2012: İsrail ordusu, Mısır sınırından geçen bir grupla çıkan çatışmada bir askeri ile 3 silahlı kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Mısır sınırında pazar günü gerçekleşen olayda ölen 3 askerden biri olan Ohad Dahan'ın tabutu İsrail askerlerinin omuzlarında (AFP)
Mısır sınırında pazar günü gerçekleşen olayda ölen 3 askerden biri olan Ohad Dahan'ın tabutu İsrail askerlerinin omuzlarında (AFP)

Nisan 2012: Sina Yarımadası'ndan İsrail'in Kızıldeniz kıyısındaki Eilat tatil beldesine bir füze fırlatıldı. Olayda herhangi bir can kaybı yaşanmadı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Sina, teröristler için bir üs haline geldi" dedi.

Ağustos 2012: İsrail sınırındaki bir Mısır güvenlik karakoluna kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen saldırıda 16 Mısırlı sınır muhafızı öldü. Silahlı kişiler iki zırhlı araca el koydu ve onlardan biri ile İsrail topraklarına girdiler. Daha sonra İsrail Hava Kuvvetleri onları etkisiz hale getirdi.

Ekim 2016: "El-Avce" geçidi yakınında kaçakçılar ile Mısır sınır muhafızları arasında çatışma çıktı. Çatışma sonucunda Mısır ile İsrail sınırında kaçakçılığı önlemek için inşa edilen İsrail duvarının yapımında çalışan bir İsrailli işçi öldürüldü.

Haziran 2023: İsrail ordusu, Mısır sınırı yakınlarında 3 askerinin kurşunlanarak öldürüldüğünü, 2 askerinin ise yaralandığını duyurdu. Olayda karşılıklı ateş açılması sonucu bir Mısırlı asker de yaşamını yitirdi. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre Mısır olayla ilgili açıklamasında, sınır güvenlik güçlerinden bir askerin uyuşturucu kaçakçılarını kovalarken güvenlik bariyerini aştığını ve çatışma çıktığını belirtti.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”