Mısırlılar kurbanlık fiyatlarının artması nedeniyle ‘hisseyi paylaşma’ fetvası bekliyor

Mısır’daki koyun pazarı (Facebook-Arşiv)
Mısır’daki koyun pazarı (Facebook-Arşiv)
TT

Mısırlılar kurbanlık fiyatlarının artması nedeniyle ‘hisseyi paylaşma’ fetvası bekliyor

Mısır’daki koyun pazarı (Facebook-Arşiv)
Mısır’daki koyun pazarı (Facebook-Arşiv)

Mısır’daki bir kurban tedarikçisi, Facebook’taki özel bir grup aracılığıyla bu hafta yaptığı duyuruda, Kurban Bayramı için hisse ayırmak isteyen takipçilerinden kaparo ödemelerini istedi.

Muhammed Abdulgani (40), büyük kurbanlardan birinden hisse almak veya küçük bir kurbanlık koyun veya keçi satın almak ümidiyle, söz konusu Facebook hesabına kısa süre önce abone olan takipçilerden biriydi. Ancak yüksek fiyatlar nedeniyle bu isteğini gerçekleştiremedi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Abdulgani, 5 kişilik bir aileyi geçindirdiğini söyleyerek, “Kurban almak için bir miktar para biriktirdim, ancak bu yıl Kurban bayramı, satın aldığım ev için yapmam gereken harcamalarla aynı zamana denk geldi. Boya ve vitrifiye gibi malzemelerin maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle şimdiye kadar bunları alamamıştım. Elimde ne varsa, bu masrafları hesapladıktan sonra, bana kurban alacak para kalmadı” dedi.

Mısır’da kırmızı etin kilogram fiyatı 360 cuneyhi aşarken, kesimlik hayvanların fiyatları değişkenlik gösteriyor.

Yerli besi danalarında 150 cuneyh ve manda danalarında 140 cuneyh arasında değişen bu fiyatlara kesim ve işleme masrafları da ekleniyor.

Tüccarlara göre bu fiyatlar, son sezonda kurbanlık pazarındaki fiyatların iki katı.

Özel bir şirkette bilgisayar mühendisi olan Muhammed Reda (31), Giza’da yaşadığı bölgeden daha ucuz olacağı beklentisiyle, ailesinin ikamet ettiği Dekahliye bölgesindeki köylerden birinden kurban satın almak istediğini söyledi.

Reda, “Kırsal kesimdeki vatandaşlar, kurbanlara sağladıkları otlar, artık ekmek ve ev yemeğine güvenerek yem masraflarından tasarruf ediyor” dedi.

Mısır’da şu anda bir kurbanın birden fazla kişi arasında taksim edilmesinin ve büyük kurbana birden fazla kişinin katılmasının caiz olup olmadığı tartışılıyor.

Bu konudaki tartışmalar, Mısır Fetva Kurumu (Darul İfta) Sekreteri Şeyh Avayda Osman’ın ‘iki kişinin bir koyunu paylaşmasının’ caiz olduğuna dair fetva verdiği yönünde haberlerin çıkmasının ardından başladı.

Adının açıklanmasını istemeyen, Fetva Kurumu’ndan bir üye Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Söz konusu açıklama, Şeyh Osman tarafından her biri tek başına bir kurban bedeli ödeyemeyen iki kardeşe yapılmıştır. Mısır medyası bunu resmi bir fetva olarak ele aldı” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynak, fetvaların ekonomik ve sosyal değişimlerden ne ölçüde etkilendiğine ilişkin bir soruya da şu yanıtı verdi;

“Fetvanın verilmesinde gerçeğin bir hükmü vardır. Fetva, hakikatin değişmesiyle ister istemez değişir ve müftünün nefsi, kalbi anlaması, hakikati anlaması gerekir. Artık realitenin bize dayattığı çok şey var, yoksa izolasyon içinde yaşarız ve dinimiz bize izolasyonu öğretmez, aksine her yere ve zamana uygun olduğunu öğretir.”

Fetva Kurumu Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, koyun veya keçi tek bir kurbanın, bunu kurban eden kişi ve yalnızca onun evi adına yeterli olduğuna vurgu yaptı.

Mısır’ın eski müftülerinden Şeyh Ali Cuma ise, bir televizyon programına katılımı sırasında, ​​en fazla 7 hisseye bölünen büyük kurbanlarda bir hisseye birden fazla kişinin katılabileceği fikrini savundu.

Şeyh Cuma, “Buna izin verilmesi, katılımcının kurban etinden pay alması anlamına gelmez.  Aksine, hissesinin tamamı, kurbanın sevabını aramak niyetiyle fakirlerin yararına tahsis edilir” dedi.

İlgili hayır kurumlarıyla yapılan büyük kurbanlıklarda bir hissenin yaklaşık 9 bin cuneyh (yaklaşık 300 dolar) olduğuna dikkat çeken Şeyh Cuma, “Bu payın değerine birden fazla kişinin katılması durumunda kurbanlık etten paylarına düşeni verirler” dedi.

Bu tartışma, enflasyonun geçen yılın aynı döneminde yüzde 14,9 iken, bu yıl Nisan ayında yüzde 31,5’e yükseldiği bir dönemde çıktı.

Geçen yılın aynı döneminde 18,63 cuneyh olan dolar kuru, bu ay başında Mısır lirası karşısında 30,84 cuneyhe yükseldi.

Şarku’l Avsat’a konuşan, kurbanlık et tedarikçilerinden Tamer Abdulnabi, “Kurbanlık fiyatları geçen yıla göre ikiye katlandı, insanları kurbanlık hisselerini paylaşamaya yönelten de bu” diye konuştu.

Minufiye’de hayvan çiftliği sahibi olan Abdulnabi, “Yem fiyatları yüzde 260 arttı, daha önce 4 bin cuneyh olan bir ton mısır fiyatı, şimdi yaklaşık 11 bin 600 cuneyhe yükseldi. Bir ton soyanın fiyatı ise, 12 bin cuneyhten 39 bin 500 cuneyhe yükseldi” dedi.

Facebook’taki bir grup üzerinden ürünlerini pazarlayan et tedarikçisi, “İşçilik ve nakliye ücretleri yüzde 50 ile yüzde 60 arasında artarken işletme maliyeti de yükseldi” diye ekledi.



Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
TT

Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)

Kanada hükümeti, dün yaptığı açıklamada, Suriye'yi terörü destekleyen yabancı devletler listesinden çıkardığını ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yardımcı olan muhalif ittifakın lideri olan Heyet Tahrir el-Şam'ı da terör örgütleri listesinden çıkardığını bildirdi.

Hükümet yaptığı açıklamada, "Bu önlemler, Birleşik Krallık ve ABD de dahil olmak üzere müttefiklerimiz tarafından yakın zamanda alınan kararlarla uyumlu olup, Suriye geçiş hükümetinin Suriye'de istikrarı teşvik etme ve vatandaşları için kapsayıcı ve güvenli bir gelecek inşa etme, bölgesel istikrarı teşvik etmek ve terörizmle mücadele etmek için küresel ortaklarla çalışma çabalarını takip etmektedir" ifadelerine yer verdi.


Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.