Dönemin İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan, Golan’ın işgaline karşı çıkmıştı

İsrail’in 1967’deki protokolleri, Sovyet müdahalesi korkusunu ortaya koyuyor

Moşe Dayan, işgalinden sonra Golan’a yaptığı ilk ziyarette (İsrail Hükümeti Basın Bürosu)
Moşe Dayan, işgalinden sonra Golan’a yaptığı ilk ziyarette (İsrail Hükümeti Basın Bürosu)
TT

Dönemin İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan, Golan’ın işgaline karşı çıkmıştı

Moşe Dayan, işgalinden sonra Golan’a yaptığı ilk ziyarette (İsrail Hükümeti Basın Bürosu)
Moşe Dayan, işgalinden sonra Golan’a yaptığı ilk ziyarette (İsrail Hükümeti Basın Bürosu)

1967 Arap-İsrail (Altı Gün) Savaşı’nın yıl dönümü olan 5 Haziran’da (pazartesi) yayınlanmasına izin verilen gizli İsrail protokollerinden biri, dönemin İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan’ın Golan’daki Suriye tepelerini işgal etme planına itiraz ettiğini ortaya koyuyor. Protokollere göre Dayan, meslektaşlarını böyle bir işgalin Sovyetler için gereksiz ve maceracı olduğuna ikna etmeye çalıştı.

Ancak Dayan, muhalefet azınlığında olduğunu hissedince geri adım attı. İşgal planı ise uygulandı.

Bu veriler, Tel Aviv’deki Savunma Bakanlığı karargahında düzenlenen Dışişleri ve Güvenlik Parlamento Komisyonu’nun istisnai olarak gizli bir oturumunu belgeleyen bir protokolde ortaya koyuldu. Konferans, 7 Haziran 1967’de, yani İsrail’in Mısır ve Ürdün’e saldırısından 48 saat sonra gerçekleşmişti. Toplantıya Parlamento Komisyonu üyelerinin yanı sıra Dayan, Başbakan Levi Eşkol ve devlet bakanları Menahem Begin ve Yisrael Galili de katılmıştı.

FOTO: Protokol belgesi (İsrail Hükümeti Basın Bürosu)
Protokol belgesi (İsrail Hükümeti Basın Bürosu)

Protokol, Suriye’nin savaşın gündeminde olmamasına rağmen Golan Tepeleri’nin işgali konusunun gündeme geldiğini belirtiyor. Protokolde belirtilene göre Dayan, Golan Tepeleri’ni işgal planının hayata geçirilerek Suriye’nin savaşa sürüklenmesine karşı olduğunu ifade etti ve bunun Mısır ve Ürdün cephelerine göre ‘sessiz bir cephe’ olduğunu dile getirdi.

Protokole göre özellikle Suriye ile yakın ilişkileri olan Sovyetler Birliği’nden saldırgan bir tepki gelme tehlikesi beklediğini belirten Dayan, toplantı sırasında “Başbakan, Suriye sınırlarına ilişkin değerlendirmelere değindi. Suriye’de uluslararası sınırları aşmamıza karşıyım. Suriye ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkiler nedeniyle bunda herhangi bir çıkarımız yok. Başka bir karar alınırsa ordu bunu uygulayabilir” dedi.

Moşe Dayan, “Uluslararası sınırları aşmaya karşıyım. Ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak askerden arındırılmış bölgeler var. Ordu da Suriye cephesiyle ilgili olarak, hükümet başka bir karar almadığı sürece uluslararası sınırlara kadar sükûneti muhafaza etme ve sorun çıkarmama talimatına sahip” ifadelerini kullandı.

Müftünün takipçileri

Sağ çizgideki Herut Partisi’nin (artık Likud oldu) bir üyesi olan komite üyesi Aryeh Ben Eliezer, yaptığı açıklamada “Suriye konusunda, Savunma Bakanı’nın askerden arındırılmış bölgelerle ilgili değerlendirmesine katılmıyorum. Sıradağları ele geçirmenin gerekli olduğuna inanıyorum, sonrasın ne olursa olsun” ifadelerini kullandı.

Ben Eliezer, “İçine girdiğimiz bu savaşa yol açan en ciddi şeylerden biri Suriye’nin tavrıydı. 1948’de de 1946’da (Yahudi yerleşimlerinin vurulduğu yıl) da bu ülke bizden gereken darbeyi almadı” dedi.

Şarku’l Avsat’ın aktardığı belgelere göre Ben Eliezer, “Ahmed eş-Şukayri’nin (Filistin Kurtuluş Örgütü’nün ilk başkanı), Müftü’nün (1895- 1974’de Kudüs’ün Baş Müftüsü olan Hac Muhammed Emin el-Hüseyni) ve Fetih unsurlarının ve fedailerin binlerce takipçisi, bu bölgede bulunuyor. Ordu, bir gün içinde bölgeyi terk etmeleri gerektiğini ilan etmelidir” açıklaması yaptı. 

Sol çizgideki Mapam Partisi Milletvekili Ya’akov Hazan da Ben Eliezer ile aynı görüşü paylaşıyordu. Öyle ki Hazan, “Tepeyle ilgili düşüncelerin farkındayım ama alçakgönüllülükle söylüyorum ki bu savaş, Suriye ordusu bizden darbe almadan sonlanamaz. Savunma Bakanı tarafından gösterilen asil tavra katılıyorum. Ancak tepelere çıkmamız, dağların doruklarında dar bir kuşağı bile ele geçirmemiz ve büyük şeyler düşünmememiz gerektiğini düşünüyorum. Bizi Suriye bombardımanının bugüne kadar bize yaşattığı dehşetten kurtaracak bir şeride ihtiyacımız var. Bunu yapmazsak, hata yaparız” dedi.

FOTO: İsrail askerleri, 10 Haziran 1967’de çatışmalar durup İsrail Sina Yarımadası'nın ve Ürdün Nehri'nin batısındaki Ürdün topraklarının ve Suriye’deki Golan Tepeleri'nin kontrolünü ele geçirdiğinde bir siperde (Getty ımages)
İsrail askerleri, 10 Haziran 1967’de çatışmalar durup İsrail Sina Yarımadası'nın ve Ürdün Nehri'nin batısındaki Ürdün topraklarının ve Suriye’deki Golan Tepeleri'nin kontrolünü ele geçirdiğinde bir siperde (Getty ımages)

Golan ve Batı Şeria

Dışişleri ve Güvenlik Komitesi üyelerinin açıklamalarının ardından Dayan, İsrail ordusunun hükümetin aldığı kararları uygulayacağını söylerken, “Sonuçta, herhangi bir tarafın kayıplarının boyutunun ne olacağı belli değil. Ama hükümet, tepeleri almaya karar verirse biz onları alırız. Mısır’ın gücünü söküp atarak, savaştaki hedeflerimizden vazgeçmedik. Onsuz, başka hiçbir ülke savaş açmaz” dedi.

Dayan ayrıca, “Bu arada, bunun bir sonucu olarak, Batı Şeria’nın tamamı Kudüs ile ve daha azıyla sınırlı değil. Savaşa girdiğimizi, ikinci bir savaşa sürüklendiğimizi, üçüncü bir savaşa atıldığımızı ve tüm bunları tepeleri de işgal etmek için bir buçuk gün içinde yaptığımızı anlamalıyız. Ancak hükümet bu akşam veya şimdi Suriye tepelerini almaya karar verirse, o zaman yarın bunu uygulayabilecek durumda olacağız” ifadelerini kullandı.

Pazartesi günü yayınlanan protokoller, Dayan’ın Dışişleri ve Güvenlik Komitesi toplantısından sadece iki gün sonra fikrini değiştirdiğini gösteriyor. 9 Haziran sabahı, İsrail ordusundaki kuzey bölgesi komutanı David Elazar’a, kuzey Golan Tepeleri’nden Hermon Dağı’na kadar Suriye mevzilerine saldırı başlatma emri verildi.

İsrail, bin 250 kilometrekarelik bir alanı işgal etti ve İsrail ordusu, yaklaşık 131 bin vatandaşı (Filistinli mülteciler dahil) Golan’dan Suriye’nin kontrolündeki Golan’ın doğu yakasına sürdü. Bölgede 5 köyde yaşayan sadece 8 bin Suriye vatandaşı kaldı.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.