Yemen’de kalıcı barış için toplantı trafiği arttı

Yemen'de kalıcı barışa geçişi güvence altına almak için birden fazla BM toplantısı düzenleniyor

Grundberg, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Tarık Ahmed ile (Grunberg’in ofisi)
Grundberg, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Tarık Ahmed ile (Grunberg’in ofisi)
TT

Yemen’de kalıcı barış için toplantı trafiği arttı

Grundberg, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Tarık Ahmed ile (Grunberg’in ofisi)
Grundberg, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Tarık Ahmed ile (Grunberg’in ofisi)

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Yemenli taraflar ve BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin büyükelçileriyle Riyad ve Maskat'ta çok sayıda ve yoğun görüşmelerini tamamladıktan sonra, Suudi-Umman çabalarının sonuçları ışığında çeşitli vizyonlar ve çözümlere yönelik hazırlıklarını sürdürüyor.

Şarku’l Avsat’ın Grundberg’in ofisinden aktardığına göre çabaların yaşam koşullarını iyileştirecek önlemler, ülke genelinde bir ateşkes üzerinde fikir birliğine varmak ve sürdürülebilir barışa geçiş için BM sponsorluğunda kapsayıcı bir süreç başlatmayı amaçladığını açıkladı.

Geçtiğimiz Pazartesi günü Maskat'ta bir grup üst düzey Umman yetkilisi ve Husilerin Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam'la ile bir araya gelen Grundberg,  barış çabalarını ilerletmenin yollarını ele aldı.

BM Yemen Özel Temsilcisi’nin ziyareti, BM elçisi tarafından Riyad'da Yemen Başkanlık Konseyi başkanı Reşad el-Alimi, Başkanlık Konseyi üyesi Aydarus ez-Zubeydi ve Başbakan Muin Abdulmelik ile yaptığı çok sayıda görüşmenin ardından geldi.

Grundberg ayrıca Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed el-Cabir ve Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin Yemen'deki büyükelçileri ile BM liderliğindeki arabuluculuk çabalarına uyumlu bölgesel ve uluslararası destek sağlamanın yollarını danışmak için bir araya geldi. Ayrıca Yemen Meclis Başkanı Sultan el-Burakani ile görüştü.

BM yetkilisi, “Yemen krizi son derece karmaşık olmasına rağmen, Birleşmiş Milletler Yemen halkına hizmet edecek ve Yemen halkının kanını, güvenliğini, istikrarını, birliğini ve toprak bütünlüğünü koruyacak şekilde kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmaya kararlı” şeklinde konuştu.

Grundberg, tüm konuların görüşüleceğini, ancak ikinci ve üçüncü aşamalara başarıyla ve tam bir güvenilirlikle ulaşılabilmesi için açıklanan birinci aşamanın eksiksiz ve doğru bir şekilde düzenlenmesine öncelik verileceğini belirtti. Ayrıca Suudi Arabistan ve Umman'ın rolü konusunda iyimser olduğunu ifade ederek durgunluğun bugüne kadarki kararlılığının, Yemenli tarafların uzun yıllar süren savaşın ardından Yemenlilerin hak ettiği tam barışa ulaşma arzusunu yansıttığına inandığını vurguladı.



Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.


UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
TT

UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), İsrail ile Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkesin ardından Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair hiçbir kanıt bulamadığını açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre UNIFIL sözcüsü Candice Ardell dün yaptığı açıklamada, "Geçen yıl ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana, Güney Lübnan'da ülkeye yeni silahların girdiğine, devlet dışı aktörler tarafından yeni askeri altyapı inşa edildiğine veya devlet dışı aktörler tarafından askeri hareketlilik olduğuna dair herhangi bir kanıt görmedik" ifadelerini kullandı.

Durumu izlemek için barış güçlerinin her gün sahada olduğunu söyleyen Ardell, UNIFIL personelinin, açık çatışmaların başlamasından önce ve sonra, Güney Lübnan'daki operasyon bölgesinde Hizbullah da dahil olmak üzere devlet dışı aktörlerin faaliyetlerini gözlemlediğini ve raporladığını ifade etti.

Durumun güneyde hâlâ kırılgan olduğunu, ancak barış gücü mensuplarının, bölgenin geçen yıl yaşadığı çatışmanın ardından yeniden tesis edilen istikrarı pekiştirmek için çabalarını sürdürdüğünü belirtti.