Mısır: İhvân ulusal diyaloğa katılmaya çalışıyor

Mısır ‘Ulusal Diyalog’ Koordinatörü Raşvan, İhvan'ın diyaloğa katılma talebi olduğunu ancak Kahire'deki siyasi akımların örgütü oybirliğiyle reddettiğini açıkladı

Mısır'daki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)
Mısır'daki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)
TT

Mısır: İhvân ulusal diyaloğa katılmaya çalışıyor

Mısır'daki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)
Mısır'daki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)

Mısır’daki Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Raşvan, Mısır makamlarının ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler (İhvân-ı Müslimin) örgütünün Ulusal Diyalog oturumlarına katılma girişimleri olduğunu açıkladı.

Raşvan, “İhvan örgütü, diyaloğa katılmak için her yolu denedi ancak daha başlamadan diyaloğa şiddetle saldırdı. Örgüt, geçtiğimiz Mayıs ayında diyaloğun açılış sahnesinin tüm siyasi akımları içermesine şaşırdı. Diyaloğa katılan sivil hareket, geçtiğimiz Temmuz ayında yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler liderliğindeki şiddet uygulayanların katılmayacağını doğrulamıştı” şeklinde konuştu.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, geçtiğimiz yılın Nisan ayında bir Ramazan iftarında çeşitli konularda İhvân örgütüne işaret ederek biri hariç tüm siyasi grupları kapsayan bir ‘ulusal diyalog’ çağrısında bulunmuştu.

Ulusal Diyalog geçtiğimiz ay oturumlarına başladı. Oturumlar, haftada üç gün olmak üzere 19 alt komite tarafından yürütülüyor. Oturumlar üç ana başlık altında düzenleniyor: Siyasi, Ekonomik ve Toplumsal. Ulusal Diyalog’un Mütevelli Heyeti üyeleri bu başlıklar üzerinde mutabakat sağladı.

Siyasi eksen, en uygun seçim sistemi hakkında kapsamlı tartışmalara sahne oldu ve toplumsal eksenin eğitim ve nüfus konusundaki tartışmaları, yasal değişiklik çağrısı yapan birçok tavsiyeyle doluydu.

Ulusal Diyalog’un Genel Koordinatörü, geçtiğimiz pazartesi günü, "Bu hafta planlanan tüm (Diyalog) oturumlarının aynı konuşmacılarla gelecek hafta yapılması için ertelendiğini duyurdu. Bu durumun, Ulusal Diyalog oturumlarının gerçekleştirildiği Kahire'nin Nasr Şehri'ndeki konferans merkezinin, geçtiğimiz dönem hava koşulları nedeniyle zarar görmesinden kaynaklandığına işaret etti.

Şarku’l Avsat’ın Mısır devlet televizyonundan aktardığına göre Raşvan yaptığı açıklamalarda, Müslüman Kardeşler örgütünün, Ulusal Diyalog'a katılımlarının reddedilmesinin bir taktik olduğunu düşündüğünü belirtti. Ulusal Diyalog başladıktan sonra, örgütün saldırılarına son verdiğini, güvenilirliği ve ciddiyeti kanıtlandığı için durduğunu açıkladı. Özellikle Değişim Hareketi ya da diğer adıyla Muhammed Kemal

Müslüman Kardeşler Değişim Hareketi'nin ya da diğer adıyla Muhammed Kemal Grubu'nun dışında, İhvan'ın Ulusal Diyalog'u reddetmediğini belirtti. İstanbul'daki İhvan üyeleri ile İhvan’ın Londra kanadının Ulusal Diyalog'a katılmaya çalıştığını ifade etti. Raşvan, “Bu son derece önemli bir gösterge olarak kabul edilmelidir çünkü İhvan örgütü, hala Ulusal Diyalogun kendileri için bir alan olduğunu düşünüyor. Bazıları, bu durumun milli uzlaşma türlerinden biri olduğunu insanlara anlatmaya çalıştı, ancak Mısır'daki farklı siyasi akımların tamamı Müslüman Kardeşleri reddetti” ifadelerini kullandı.

Son aylarda, bazı İhvan üyeleri arasında ‘Mısır otoriteleriyle uzlaşma’ konusunda konuşmalar yeniden gündeme geldi. Ancak Müslüman Kardeşler’in bu söylemleri, Mısır'da resmi ve halk tarafından ciddiye alınmadan, İhvan'a bağlı sosyal medya sayfalarında infiale neden oldu. Bu fikirler Mısır'da herhangi bir somut etki bırakmadı ve ülkede resmi ve halk desteği görmedi.

Bir kaynağın ifadesine göre, Mısır'da İhvan'ın iktidardan uzaklaştırıldığı 2013 yılının Temmuz ayından bu yana ‘Mısır yetkilileriyle uzlaşma’ fikrini sunmak için 8'den fazla girişimde bulunuldu. Ancak bu girişimler, Mısır hükümeti, Mısırlılar ve örgütün bazı liderleri tarafından reddedildi.

Raşvan'ın açıklamalarına göre, İhvan örgütü hala Ulusal Diyalog'un Mısır'a sızma aracı olmasını umuyor. Raşvan, “İhvan, örgüt ve ona katılanlardan oluşuyor. Ulusal Diyalog'un açılış oturumundan önce, katılanlar başarısız olacağını belirtirken, diğerleri alternatif bir diyalog girişimi başlatmaya çalıştı. Ancak geçtiğimiz 3 Mayıs'tan bu yana, bu kişiler Ulusal Diyalog’dan bahsetmedi. Ne başarısızlık ne de başarıyla ilgili bir yorumda bulunmadılar ve ona saldırmaya da teşebbüs etmediler” dedi.

Raşvan ayrıca, "İhvan örgütünde 10 yıl boyunca yeni üyelerin alınmadığını ve ilk defa yüzde 70'inin örgütün kamu işleriyle ilgilenmekten vazgeçtiğini" belirtti. Bunun, örgüt içindeki özel çekişmeler veya örgütün şiddet kullanma pratiği nedeniyle gerçekleştiğine dikkat çekti.



Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
TT

Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)

Libya siyaset sahnesine, on yılı aşkın bir süredir kronik siyasi ve askeri bölünmüşlükten mustarip olan ülkede ‘barışçıl çözüme’ yol açacak bir ABD planının yaklaşmakta olduğuna dair bir beklenti atmosferi hâkim.

ABD Başkanı Donald Trump'ın detaylarına değinmeden bu planı açıklaması, özellikle de Afrika işlerinden sorumlu danışmanı Massad Boulos'un kısa süre önce ‘herkes için adil, eşitlikçi, şeffaf ve tatmin edici başkanlık seçimleri yapılması’ gerektiğinden bahsetmesinin ardından, Libyalı siyasetçi ve analistlerin beklentilerine geniş bir kapı açtı.

Radikal değişim

Bazı Libyalı siyasetçilerin gözünde ABD'nin krize çözüm yolu ‘radikal değişim’ seçeneğinden geçebilir. Bu bağlamda Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri, Trump yönetiminin ‘Libya'ya geniş yetkilere sahip özel bir başkanlık temsilcisi atayarak siyasi sahneyi tamamen yeniden şekillendirmek için Birleşmiş Milletler (BM) sürecine paralel çalışacağını’ öne sürdü.

El-Fituri bu senaryoya ilişkin vizyonunu açıklarken ‘çözümün önünde engel teşkil eden mevcut organların feshedilmesi ya da dondurulması ve daha önce herhangi bir yönetim organında yer almayan tüm Libyalı bileşenleri temsil eden bağımsız bir ulusal komite oluşturulması’ temeline dayandığını söyledi.

tyu7ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos geçtiğimiz nisan ayında Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. (UBH)

Libya’da iktidardaki siyasi organlar, Temsilciler Meclisi (TM), Devlet Yüksek Konseyi (DYK), batı ve doğu Libya hükümetleridir.

Daha önce Libyalı uzmanlar BM gözetiminde bir siyasi çözüm planı ortaya koymuş ve bu plan seçim yasaları, yürütme yetkisi ve kalıcı anayasa konularında çözüme ulaşmak üzere bir siyasi diyalog komitesinin oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı.

Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Lübnan iç savaşını yatıştıran 1989 tarihli Taif Konferansı benzeri bir uluslararası konferans düzenlenmesi’ olasılığını değerlendirdi.

Ancak istikrarı engelleyenlerin yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) ve geçtiğimiz ekim ayında ABD Senatosu tarafından kabul edilen İstikrar Yasası'nın harekete geçirilmesini öneren el-Fituri'ye göre bu yol ‘havuç ve sopa’ yaklaşımından bağımsız olmayacaktır. El-Fituri, bunun karşılığında da ‘sıkı uluslararası şeffaflık koşulları altında yeni hükümeti desteklemek üzere dondurulmuş Libya fonlarının kademeli olarak serbest bırakılmasını’ önerdi.

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff daha önce Libya'da diplomatik başarı elde edileceğine dair güvenini ve iyimserliğini dile getirmiş, mayıs ayında The Atlantic'e verdiği röportajda Washington'un ‘Libya'da başarı elde edeceğini ve bunun yakında duyulacağını’ söylemişti.

Libyalı siyasi analist Eyyub el-Evceli, Amerikan çözümünün ‘tüm siyasi tarafların diyalog masasına oturması’ yoluyla geleceği ihtimalini zayıf görüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan el-Evceli, ‘Trump yönetiminin Libya'daki krizin taraflarından birini ortadan kaldırırken, bir tarafı güçlendireceği ve en fazla bir yıl içinde başkanlık veya parlamento seçimlerine gitmek için çözümün anahtarlarını ona vereceği’ beklentisindeydi.

“Washington, Libya'yı güvenlik ve istikrarı bozacak ya da çatışmanın tarafları arasında bir savaşı ateşleyecek her türlü girişimden uzak tutmak istiyor” diyen el-Evceli, ABD'nin ‘krizin tarafları arasındaki farklılıkların derin olduğuna’ inandığına dikkat çekti.

Mevcut organların devrilmesini dışlamak

Buna karşılık TM Milletvekili Rebia Buras mevcut siyasi organların devrilmesi senaryosuna sıcak bakmıyor. “Trump yönetimi siyasi sürecin ayrıntılarından çok dengeleri yönetmeye ve ABD'nin Libya'daki çıkarlarını sağlamaya büyük önem verecektir” diyen Buras, Beyaz Saray'ın planının ‘pragmatik olacağını, demokrasi ve insan hakları konularından çok ekonomik anlaşmalara odaklanacağını’ düşünüyor.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Buras, herhangi bir planın başarısı ve sürdürülebilirliği için temel bir koşula işaret etti: ‘Libya halkının, dışarıdan dayatılan ve Libyalıların hak ve çıkarlarını dikkate almayan her türlü dikte ya da çözümden uzak, birleşik ve egemen bir devlet kurma arzusunu yansıtması.’

Bu arada gözlemciler, Libya'nın uluslararası nüfuz ve çıkar mücadelesinin bir parçası olması nedeniyle ABD'nin olası bir çözümünün Libya dosyasındaki bölgesel ve uluslararası aktörlerden soyutlanamayacağına inanıyor.

rfty6
Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Bingazi'deki bir oturumundan (TM resmi sayfası)

Trablus Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş, ‘ABD'nin çözüm yolunun başarı şansının, uluslararası ve bölgesel güçlerin Libya'daki çıkarlarını ve nüfuzlarını paylaşmalarına yönelik düzenlemelerle birlikte bölge için yeni bir siyasi haritanın yeniden çizilmesi konusunda uzlaşmaya bağlı olduğuna’ inanıyor.

El-Atraş, ‘uluslararası sistemde aktif olan ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan ülkeler arasında ABD dış politikasına taktiksel olarak karşı çıkan bir akımdan’ söz etti.

El-Atraş, ‘bazı ülkelerin Libya'nın içişlerine müdahalesinin derinliğini, bölgedeki yabancı çıkarlar üzerinde ciddi yansımaları olabilecek güvenlik durumunun kırılganlığını ve fiili otoritelerin yabancı baskılara boyun eğme ve iktidara tutunma tehdidini’ örnek gösterdi.

Libyalıların görüşlerinin aksine, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyesi Ben Fishman Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ABD'nin Libya politikasında bir değişiklik olduğuna dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Fishman, Massad Boulos'un 20 Haziran'da Berlin'de düzenlenen Libya konulu uluslararası toplantıya katılmamasına dayanarak Trump'ın Libya siyasi çözüm planıyla ilgili açıklamasının ‘geçici’ olduğunu düşünüyor.

Geçtiğimiz hafta Trump, Libya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye yüzde 30 gümrük vergisi getirmiş ve bunun Libyalılar üzerinde olumsuz yansımaları olmayacağını savunmuştu.

Libyalı ekonomist Ömer Zermuh, “Libya'nın ABD'ye ham petrol ve küçük bir oranda petrol türevleri dışında hiçbir emtia ihracatı yok. Trump'ın açıklamalarına göre petrol bu kapsamda değil” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zermuh, “Petrole gümrük vergisi getirilse bile Libya'nın yüksek kaliteli ham petrolü için alternatif pazarlar bulması zor değil” dedi.

Öte yandan Fishman'a göre bu karar, Libyalıların ABD'ye giriş vizelerini kısıtlayan önceki karar da göz önünde bulundurulduğunda, Boulos'un Libya'da ekonomik fırsatlar arama çabalarının önüne engeller koyuyor.