Kürtler arasındaki rekabet ‘karanlık geleceğe rağmen’ devam ediyor

Bölgedeki siyasi gelişmeler Özerk Yönetim’in lehine değil.

Suriye'nin kuzeyindeki Kürt silahlı gruplar içinde mücadele sürüyor. (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Kürt silahlı gruplar içinde mücadele sürüyor. (AFP)
TT

Kürtler arasındaki rekabet ‘karanlık geleceğe rağmen’ devam ediyor

Suriye'nin kuzeyindeki Kürt silahlı gruplar içinde mücadele sürüyor. (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Kürt silahlı gruplar içinde mücadele sürüyor. (AFP)

Haid Haid

Bölgemizdeki siyasi gelişmelerin şu anda ülkenin dörtte birini Kürt liderliğinde kontrol eden Özerk Yönetim'in lehine olmadığını güvenle söyleyebiliriz. Aralıksız bölgesel çabaların rejimle normalleşmeye yol açması, ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim zaferi ve Esed'le uzlaşma girişimlerinin ardından Kamışlı ile Şam arasında anlaşma şansı yavaş yavaş azalmaya başladı.

Ancak karamsar beklentilere ve stratejik müttefiklerin eksikliğine rağmen Kürt siyasi partiler arasındaki rekabet halen devam ediyor ve iç çatışmalara neden oluyor. Bu iç çatışmalar sadece yönetimin uzun vadeli varlığını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda kuzeydoğu Suriye'deki ana sınır geçidinin de kapatılmasına yol açarak her yönden muhalifler tarafından kuşatılmış bir bölgede zaten zor olan durumu daha da kötüleştiriyor.

17 Mayıs'ta, Kürdistan Demokrat Partisi tarafından kontrol edilen, Irak ile olan Fişhabur-Semalka kapısı, ne zaman yeniden açılacağına dair herhangi bir gösterge olmaksızın aniden kapatıldı. Bu geçit, ticaret akışını, siyasi delegasyonların gelişini ve sivil toplum kuruluşlarının bölgeye girişini kolaylaştırdığı için kuzeydoğu Suriye için ana cankurtaran halatı olarak kabul ediliyor. Kapatılmasının Özerk Yönetim bölgelerinde ikamet eden yaklaşık üç milyon kişi üzerinde önemli etkileri olacaktır.

Sınır kapısının kapatılmasıyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak Özerk Yönetim'e karşı çıkan ve Irak Kürdistan Demokrat Partisi'ne yakın Kürt partilerinin ittifakı olan Kürt Ulusal Konseyi, kapatmanın, Özerk Yönetim'in Kürdistan Demokrat Partisi'nin davetlisi olarak Irak Kürdistanı'ndaki Ulusal Müze'nin açılışına katılmak üzere bazı üyelerinin Suriye'den ayrılmasını engellemesine cevaben geldiği belirtildiğini bildirdi.

Kuzeydoğu Suriye'deki ABD heyeti, iki taraf arasında arabuluculuk yapmak ve Özerk Yönetim ile Kürdistan Demokrat Partisi arasında daha fazla gerilimi önlemek için çaba sarf etti.  Ancak tam bir hafta süren bu yoğun çabalar sonuç vermedi ve sınır kapısı kapatıldı. Sınır Kapısı’nın her iki tarafındaki iki yetkiliden hiçbiri bu hikayeyi resmi olarak doğrulamamış olsa da iki taraf arasındaki önceki anlaşmazlıkların daha önce son yıllarda birçok kez geçidin kapatılmasına yol açtığını unutulmamak gerek.

Son gelişmelerin de gösterdiği gibi rakip gruplar arasında sürdürülen yoğun ve tekrarlanan arabuluculuk çabalarına rağmen Kürtler arası gerilim çözümsüz kaldı. Kürt Ulusal Konseyi ile Demokratik Birlik Partisi ve Özerk Yönetim içindeki diğer ana fraksiyonlar arasındaki uzlaşma görüşmeleri ilk kez 2012 yılında Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin desteğiyle başladı. Ancak iki taraf ne zaman bir anlaşmaya varsa veya anlaşmaya yaklaşsa, başarılı bir sonuca ulaşılmadan bu çabalar engellendi.

“Son gelişmeler, rakip gruplar arasında sürdürülen yoğun ve tekrarlanan arabuluculuk çabalarına rağmen Kürtler içindeki gerilimin çözümsüz kaldığını gösteriyor”

Son önemli birlik görüşmeleri, Türkiye'nin 2019'da sınır kasabaları Rasulayn ve Tel Abyad'ı ele geçirmesinin ardından ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Lideri Mazlum Kobani tarafından başlatılmıştı. Bu görüşmelerin amacı, gerilimleri azaltmak, özyönetimin daha geniş bir meşruiyet kazanmasını sağlamak ve Şam ile yapılan müzakerelerde bir birlik cephesi oluşturmaktı.

ABD'nin liderliğinde gerçekleşen bu görüşmeler, Kürt Ulusal Konseyi ile Demokratik Birlik Partisi arasında bir ölçüde ortak bir siyasi vizyon oluşturmayı başardı. Ancak iki taraf sonunda tökezledi ve nihai bir anlaşmaya varamadı. Tekrarlanan benzer olaylar döngüsünde, her iki taraf da -her seferinde olduğu gibi- çöküşten dolayı birbirini suçladı. Bu da Kürt siyasi sahnesinin bölünmesine ve zayıflamasına yol açtı.

Kürt Ulusal Konseyi sıklıkla, birçok kişinin düşündüğü gibi Demokratik Birlik Partisi'nde etkisi olan PKK’yı görüşmeleri sabote etmekle itham etti. Diğer yandan özyönetim, Türkiye'nin baskısı altında taahhütlerinden geri adım attığı gerekçesiyle PKK’yı suçladı. Bu tür suçlamalar, farklı taraflar arasındaki anlaşmazlıkların bir yansıması kabul edilir ve müzakereleri karmaşıklaştırabilir.

Tekrarlanan başarısızlıklar, her bir Kürt fraksiyonu içindeki pragmatistler ve sertlik yanlıları arasındaki iç bölünmelere atfedilebileceğinden, her iki taraftan gelen bu suçlamaların gerçeklik unsurları taşıması mümkündür. Genellikle, öncelikle kendi varlıklarını güvence altına almak için anlaşmaya varmayı ön planda tutan pragmatistler, birlik görüşmelerinin erken aşamalarında genellikle inisiyatifi ele alırlar. Ancak belirli bir noktaya ulaştıklarında, radikaller sürekli olarak çabalarını sabote ederek herhangi bir anlaşmaya ilerlemeyi engellerler. Bu durum, anlaşmaya varma sürecinde ilerleme kaydetmeyi engelleyen bir engel oluşturur.

Bu iç bölünmeler aynı zamanda Özerk Yönetim ve Suriye muhalefet gruplarının birleşik bir pozisyonu sağlamlaştırmasını da engelledi. Bir grup halen Türkiye'ye karşı güçlü bir rakip olarak görülürken, diğer grup onun müttefiki olarak kabul ediliyor. Her birinin geleceği, Ankara ve Şam arasındaki devam eden görüşmelerin sonuçlarına bağlı olarak farklı derecelerde şekilleniyor. Kesin olan şu ki hem Türkiye hem de Esed'in ortak bir zemin bulmayı başarırsa her ikisinin de büyük ölçüde kaybedeceğidir.

IKBY, yakın zamanda Fişhabur-Semalka geçişini kısmen yeniden açtı. Ancak Kürtler arasındaki bölünmeler, geçişin yeniden kapanmasına yol açabilecek büyük bir risk oluşturmaya devam ediyor. Suriyeli Kürtler, gelecekteki statülerini güçlendirmek için aktif olarak yeni ittifaklar aramak yerine şimdiye kadar elde ettikleri tüm gerçek kazanımları tehlikeye atan artan tehditleri görmezden gelerek, iç anlaşmazlıkları tarafından tüketilmiş görünüyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Majalla’dan çevrildi.



Kassam Tugayları Heniye, Sinvar ve Aruri'nin yer aldığı bir videoyu ilk kez yayınladı

İsmail Heniyye ve Yahya es-Sinvar (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)
İsmail Heniyye ve Yahya es-Sinvar (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)
TT

Kassam Tugayları Heniye, Sinvar ve Aruri'nin yer aldığı bir videoyu ilk kez yayınladı

İsmail Heniyye ve Yahya es-Sinvar (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)
İsmail Heniyye ve Yahya es-Sinvar (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)

Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları dün, son komutanlarından bazılarını roket üretim fabrikaları ve torna tezgahlarında gösteren bir video yayınladı.

Videoda Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin, Heniyye’nin ardından onun görevini üstlenen Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya el-Sinvar ile birlikte roket üretim fabrikası gibi görünen bir yeri ziyaret ettiği ve burada roketlerin metal iskeletlerinin üretildiği görülüyor.

wefrgt
İsmail Heniyye Gazze'deki silah üretim atölyelerini ziyaret ederken (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)

Videoda ayrıca Sinvar'ın roketlerden birinin üzerine bir mesaj yazdığı ve bir başka görüntüde Heniyye'nin mermi yapımında kullanıldığı anlaşılan beyaz bir tozu torbaya doldurduğu görülüyor.

vf
Yahya es-Sinvar Gazze'deki silah üretim fabrikasını ziyareti sırasında bir roketin üzerine mesaj yazıyor (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)

Videoda Heniyye yanında oturan Sinvar'ı işaret ederek “Ebu İbrahim İsrail'in bir numaralı düşmanı haline geldi” diyor. Ardından “Bu çok, çok, çok, çok mütevazı yerlerde tarih yazıyoruz” diye ekliyor.

fgth
Heniyye roket üretim fabrikasını gezerken (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)

İsmail Heniyye 31 Temmuz 2024 tarihinde İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konuta düzenlenen saldırıda, Yahya Sinvar ise 17 Ekim 2024 tarihinde Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail güçleriyle girdiği çatışmada öldürüldü.

Diğer görüntülerde ise İsrail'in 2 Ocak 2024 tarihinde Beyrut'taki Hamas ofis binasına düzenlediği bombalı saldırıda hayatını kaybeden Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri'nin gerçekleştirdiği başka bir ziyaretten görüntüler yer alıyor.

dfvbg
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)

İsrail'in 17 Ekim 2023 tarihinde Gazze'nin merkezindeki Bureyc Mülteci Kampına düzenlediği saldırıda öldürülen Kassam Tugayları Komutanı Eymen Nevfel’in görüntüleri de videoda yer aldı.

Videoda Gazze Tugay Komutanı Basım İsa (Ebu İmad), İsmail Heniyye'ye roket üretiminin teknik detaylarını anlatırken görülüyor.

fvbg
İsmail Heniyye bir füze üretim tesisini ziyareti sırasında bir ölçüm makinesini incelerken (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)

Kassam Tugayları'nın imalat bölümünün kurucularından biri olan Basim İsa, 12 Mayıs 2021 tarihinde İsrail’in düzenlediği bir bombardımanda bir grup Kassam Tugayı komutanı ve üyesiyle birlikte öldürüldü. İsa, Gazze Tugayı Komutanlığı görevini 2008 yılında üstlenmişti.

csdvf
Kassam Tugayları komutanlarından Nur Bereke ve arkasında İsmail Heniyye ve Yahya es-Sinvar (Kassam Tugayları tarafından hazırlanan videodan bir kare)

Videonun bir yerinde Kassam Tugayları komutanlarından Nur Bereke’nin Heniyye ve Sinvar ile tokalaştığı görülüyor. Bereke, Filistinliler gibi giyinerek Gazze Şeridi'ne sızan İsrail özel kuvvetleriyle 11 Kasım 2018 tarihinde sınırdaki Zana bölgesinde girdiği çatışma sırasında öldürüldü.