Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin: Hükümet, Suriye’de tutuklu 3 bin militanı teslim aldı

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin. (Reuters)
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin. (Reuters)
TT

Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin: Hükümet, Suriye’de tutuklu 3 bin militanı teslim aldı

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin. (Reuters)
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin. (Reuters)

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Bağdat hükümetinin şu ana kadar Suriye’de tutuklu olan üç bin Iraklı militanı ve yaklaşık bin 400 aileyi aldığını söyledi.

Hüseyin, bugün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Söz konusu aile fertlerinin sayısının beş bini geçtiğini ve Bağdat’ın yurt dışından dönen 680 aileyi daha önce yaşadıkları bölgelere entegre ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Irak Dışişleri Bakanı ayrıca hükümetin yerinden edilmiş kişilere yönelik 148 kampı kapattığını, geriye 28 kamp bıraktığını kaydetti.

Açıklamada söz konusu kamplardan 26’sının ülkenin kuzeyindeki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) bulunduğu, ikisinin ise Ninova ve Anbar’da yer aldığı bilgisi paylaşıldı.

Suriye’nin kuzeydoğusunda Irak sınırına yakın bir bölgede bulunan el-Hol Kampı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Hüseyin, Irak hükümetinin kampa özel önem ve öncelik verdiğini vurguladı. Bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrar için potansiyel bir tehdit oluşturan bu krize gerçek bir çözüm bulma ihtiyacı olduğunun altını çizdi.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.