Hafter’in başkanlık sorunu, Libya seçim yasalarını uygulama çabalarını engelliyor

Misrata milisleri, Dibeybe’nin Trablus’ta yeni bir silahlı oluşum oluşturmasını reddediyor.

Hafter’in başkanlık konusu, Libya seçim yasalarını uygulama çabalarını hâlâ engelliyor (AFP)
Hafter’in başkanlık konusu, Libya seçim yasalarını uygulama çabalarını hâlâ engelliyor (AFP)
TT

Hafter’in başkanlık sorunu, Libya seçim yasalarını uygulama çabalarını engelliyor

Hafter’in başkanlık konusu, Libya seçim yasalarını uygulama çabalarını hâlâ engelliyor (AFP)
Hafter’in başkanlık konusu, Libya seçim yasalarını uygulama çabalarını hâlâ engelliyor (AFP)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in ‘başkanlık konusu düğümü’ devam ediyor. Öte yandan Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi 6+6 Ortak Komitesi üyelerinin geçen salı günü geç saatlerde Fas’ın Bouznika şehrinde Libya’nın ertelenen cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimlerine ilişkin yasalar üzerinde anlaştıklarını açıklamıştı.

Fas’ın Bouznika şehrinde Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi 6+6 Ortak Komitesi toplantılarından bir görüntü (AFP)
Fas’ın Bouznika şehrinde Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi 6+6 Ortak Komitesi toplantılarından bir görüntü (AFP)

Bir dizi gözlemciye göre iki konseyin temsilcileri, Fas’ta ‘Hafter’in yaklaşan seçimlere adaylığına ilişkin yöntem ve koşulların belirlenmesi konusunda önemli bir ilerleme sağlanamamasıyla’ sonuçlanan zorlu ve uzun müzakereleri sonlandırdı.

Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Fas’ta nihai bir anlaşmayı reddetmesi sonrasında Libya’ya döndükten sonra sessiz kalırken, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri de üstü kapalı bir şekilde ‘başarısızlığı’ kabul etti. Twitter’da kısa bir açıklama yapan Mişri, “yaklaşan toplantılarda komitenin kendisi aracılığıyla bazı noktalarda anlayışı artırmayı’ umduğunu ifade ederken, 13. anayasa  maddesinin değişikliğinin ‘komisyonun çalışmasını nihai ve bağlayıcı saydığına’ dikkati çekti.

Salih’e yakın kaynaklar, “Nihai olarak çözülmemiş olan hususlar, esas olarak Mareşal Hafter ile ilgili olanlardır” dedi. Kaynaklar, “Tartışma, 21 sayfa uzunluğunda ve 89 maddeden oluşan Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun 17. maddesinde sıralanan dört maddeyle ilgili” açıklamasında bulundu.

Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Fas’ta nihai bir anlaşma imzalamayı reddetmesinin ardından Libya’ya döndükten sonra bile sessiz kaldı (Reuters)
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Fas’ta nihai bir anlaşma imzalamayı reddetmesinin ardından Libya’ya döndükten sonra bile sessiz kaldı (Reuters)

Temsilciler Meclisi ve Yüksek Konsey kaynaklarına göre Salih, Fas’ta Arap ve yabancı büyükelçilerin huzurunda, 6+6 komitesi üyelerinin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine ilişkin yasalarla ilgili nihai anlaşmayı resmen ilan etmeleri için ayrılan toplantı odasına girmedi. Sebebin ise, gelecek seçimlerde aday adayı olarak Hafter konusunun akıbetiyle ilgili tartışmanın henüz çözülmemesi olduğu belirtildi.

İsminin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, “Salih, ‘Hafter’i seçimlere aday olmaktan uzaklaştırma veya adaylık belgelerini sunduktan sonra görevinden istifaya zorlama ve seçimleri kaybetmesi durumunda bir daha görevine geri dönmeme’ girişimine itiraz etti. Salih, seçimleri kazanması dışında, Hafter’i ABD vatandaşlığından vazgeçmeye zorlamayı da kabul etmedi” dedi.

Değişiklik bekleyen yasa taslağı ya da tasarısı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ‘ikinci turda tek aday kalması halinde tekrarlanmak kaydıyla’, tüm ülke için tek seçim bölgesi sistemine göre iki turlu olarak yapılacağını öngörüyor. Ayrıca taslağa göre ikinci tur adayı, ‘başka bir vatandaşlığa sahip olmadığını belirten, noter tarafından tasdik edilmiş yazılı bir beyan’ veya vatandaşlığına sahip olduğu ülkenin büyükelçiliğinden vatandaşlıktan nihai olarak vazgeçme’ talebini teyit eden bir açıklama’ sunmak zorunda. Aynı şekilde taslak, cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday olan bir adayın ‘adaylığının kabulünden sonra sivil veya askerlik görevinden istifa etmiş’ olması gerektiğini içeriyor.

6+6 komitesinin üyeleri, bu anlaşmayı resmi olarak imzalamak için yakın zamanda Fas’a döneceklerini açıklasalar da meclis kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada “Fas’ta tekrar müzakere masasına dönmek için belirli bir takvim yok” dedi. Fas Dışişleri Bakanı Naser Burita, anlaşmanın ‘önemli bir kilometre taşı’ olduğunu söylerken, “Çünkü iki konsey, seçimlerin düzenlenmesi için gerekli kurallarla ilgili bu konuları incelemeye yetkilidir” dedi. Burita ayrıca, “İki konsey, 6+6 komitesi aracılığıyla, 2016 yılında Suheyrat’ta imzalanan siyasi anlaşmada tanımlanmış görevlerini yerine getiriyordu” şeklinde konuştu.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Fas görüşmesinin detayları hakkında yorum yapmadı. Ancak Bathiliy, BM’nin İngiltere Daimi Temsilcisi Barbara Woodward ve İngiltere’nin Trablus Büyükelçisi Caroline Hurndall ile Trablus’ta yaptığı görüşmede “Tüm tarafların uygulanabilir seçim yasaları oluşturmak, güvenlik durumunu iyileştirmek ve özgür, kapsayıcı, şeffaf ve güvenilir seçimlere elverişli bir ortam yaratmak için çalışması gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı” dedi. BM temsilcisi, Libyalıların mevcut siyasi çıkmazın üstesinden gelmesine yardımcı olmak için ortak taahhüdü güçlendirme yollarını ele aldıklarını vurguladı.

Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, İngiliz heyetiyle görüşmesinin ardından ulusal uzlaşı projesini başarıya ulaştırmak ve parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine ulaşmak için Libya’daki tüm siyasi partiler ve BM misyonuyla çalışmaya istekli olduğunu dile getirdi. Menfi, bu yıl sonundan önce parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması için siyasi ve güvenlik durumundaki gelişmelere yönelik uluslararası duruşu koordine etme konusunun ele alınması gerektiğine dikkati çekti.

El-Hatman ve el-Hamidar kabilelerinin temsilcileriyle görüşen Menfi, sadece Trablus’taki (geçici) Birlik Hükümetinin Başkanı Abdülhamid Dibeybe ile iki yardımcısının katılımıyla vatan ve vatandaşla ilgili bazı genel meseleleri görüştüğünü belirtti.

Başkanlık Konseyi, Trablus’ta Dibeybe ile görüşmesi sırasında (Başkanlık Konseyi)
Başkanlık Konseyi, Trablus’ta Dibeybe ile görüşmesi sırasında (Başkanlık Konseyi)

Öte yandan Dibeybe hükümetinin açıklamasına göre geçen salı akşamı bazı hükümet yetkilileriyle bir araya gelen BM Seçimleri Destek Departmanı’ndan bir ekip, hükümetin güvenlik çabalarına övgüde bulundu ve tartışılan tüm konularda teknik destek sağlamaya istekli olduğunu ifade etti.

Dibeybe, Başbakan Giorgia Meloni ile güvenlik, ‘düzensiz göç’ ile mücadele, güney sınırlarının izlenmesi ve karbondioksit emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili çeşitli anlaşmalar imzalayacağı iki günlük İtalya ziyaretine başladı. İtalyan basınında çıkan haberlere göre ziyaret sırasında, doğu ve batı Libya arasında bir ‘barış yolu’ inşa etme ve İtalya ile Libya arasındaki hava bağlantılarını yeniden açma projesi de değerlendirilecek.

İtalya Başbakanı, Libya Birlik Hükümeti Başkanını Roma’da kabul etti (EPA)
İtalya Başbakanı, Libya Birlik Hükümeti Başkanını Roma’da kabul etti (EPA)

Söz konusu ziyaretle eş zamanlı olarak Libya’nın batısında bulunan Misrata şehrindeki silahlı milisler ve askeri oluşumlar, Dibeybe’nin Trablus’ta Ulusal Destek Güçleri Birimi adıyla yeni bir milis örgütü kurma kararını ‘17 Şubat devrimini koruma’ gerekçesiyle reddetti. Oluşumlar, Trablus’taki Dibeybe hükümetine bağlı taburların üyelerini ‘sabırlarının uzun olmayabileceği’ konusunda uyardı. Ayrıca ‘Dibeybe hükümeti tarafından temsil edilen mevcut yolsuzluğu genişletmeyi amaçlayan uydurma bahanelerle siyasi çıkmazın devam etmesine izin vermeme’ sözü verdi.



Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası

Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası
TT

Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası

Şam’dan Suveyda’da uzlaşı için ABD ve Ürdün destekli yol haritası

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani dün, hükümetinin, nüfusun çoğunluğumu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinde uzlaşı sağlamak için ABD ve Ürdün'ün desteklediği bir yol haritası hazırladığını duyurdu. Suveyda’da 13 Temmuz’da Dürziler ile Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplar arasında çatışmalar başladı. Çatışmalar bir hafta sürdü. Ardından hükümet güçlerinin ve Bedevi aşiretleriyle birlikte müdahalesi sonucu çatışmalar kanlı bir hal aldı.

Yetkililer, hükümet güçlerinin çatışmaları durdurmak için müdahale ettiğini söylerken tanıklar, Dürzi gruplar ve Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), hükümet güçlerini ‘Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplarla birlikte savaşmak ve Dürzilere karşı ihlallerde bulunmakla’ suçladı. SOHR’a göre şiddet olaylarında 789'u ‘Savunma ve İçişleri Bakanlığı mensupları tarafından sahada infaz edildiği’ öne sürülen Dürzi siviller dahil olmak üzere 2 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Yol haritası

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Ürdünlü mevkidaşı Eymen Safadi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile düzenlediği basın toplantısında, Suriye hükümetinin ‘adaleti destekleyen, güvenin tesisine ve sosyal uzlaşmanın teşvikine dayanan net bir eylem planı ortaya koyduğunu’ söyledi.

Yol haritasının ‘hem pratik hem de Ürdün ve ABD tarafından desteklenen’ adımlara dayandığını belirten Şeybani’nin açıklamasına göre bu adımlar arasında ‘Birleşmiş Milletler (BM) soruşturma ve inceleme sistemi ile tam koordinasyon içinde, sivillere ve onların mülklerine saldırı düzenleyenlerin tümünün hesap vermesi’ yer alıyor. Ayrıca, savaş mağdurlarına tazminat ödenmesi, köy ve kasabaların yeniden inşa edilmesi, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması, yolların korunması ve insanların ve ticaretin güvenli bir şekilde akışının sağlanması için İçişleri Bakanlığı'na bağlı yerel güçlerin konuşlandırılması yer alıyor.

Yol haritasının kayıp kişilerin akıbetini ortaya çıkarmak ve kaçırılan tutukluları tüm taraflardan ailelerine iade etmek için çalışmak ve eyalet nüfusunun tüm bileşenlerinin katıldığı bir iç uzlaşı sürecini başlatmayı içerdiğini söyleyen Şeybani, “Ürdün'deki kardeşlerimizin ve ABD’deki dostlarımızın, insani yardım ve uluslararası fonların seferber edilmesi yoluyla bu adımlar için gerekli desteği sağlamaya hazır olduklarını gördük” dedi.

SOHR, geçtiğimiz temmuz ayında şiddet olaylarının başlamasından bu yana Suveyda ilinde 103'ü kadın olmak üzere 516 Dürzinin kaçırıldığını tespit etti.

Tarihi adımlar

Öte yandan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, yol haritası çerçevesinde Suriye Dışişleri Bakanı'nın açıkladıklarının uygulanmasını sağlamak ve bu sorunu çözebilmek için Suriye-Ürdün-ABD ortak mekanizması kurulacağını belirtti. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ise Suriye hükümetinin attığı bu adımların tarihi olduğunu söyledi. Barrack, ABD'nin Suriye'nin komşu ülkeleriyle birlikte yardım, anlayış ve desteği yeni bir yapıya dönüştürmeye çalıştığını ve yol haritasının bu yolda bir dönüm noktası olduğunu düşündüğünü ekledi.

Suriye ordusundan ismini vermek istemeyen bir yetkili dün, Fransız Haber Ajansı (AFP) yaptığı açıklamada, Suriye ordusunun İsrail'in silahsızlandırılmasını talep ettiği ülkenin güneyinden ağır silahlarını çektiğini söyledi. Hükümet güçlerinin ağır silahlarını Suriye'nin güneyinden çektiğini belirten yetkili, operasyonun ‘iki ay önce’ Suveyda'daki şiddet olaylarının ardından başladığını ve bu olaylar sırasında İsrail'in, Dürzi nüfusun çoğunlukta olduğu bu eyalete konuşlandırılan hükümet güçlerinin ekipmanlarını ve Şam'daki resmi karargahları hedef aldığını açıkladı.

Bir diğer gelişmede Suriyeli yetkililerin dün Suveyda şehrinde iç güvenlik komutanlığının kurulduğunu duyurması ve bu göreve yerel bir Dürzi komutanın atanması dikkati çekti.


Netanyahu’dan Hamas'a uyarı: Rehinelere zarar verirseniz, düşündüğünüzden çok daha hızlı size ulaşırız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
TT

Netanyahu’dan Hamas'a uyarı: Rehinelere zarar verirseniz, düşündüğünüzden çok daha hızlı size ulaşırız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin Gazze kentine doğru ilerlerken ‘sivilleri korumak için gösterdikleri çabaları’ vurguladı.

Netanyahu, Tel Aviv'deki Silahlı Kuvvetler Karargahı basın ofisi tarafından yayınlanan bir videoda şunları söyledi:

“Ordumuz, düşmanı yenmek amacıyla Gazze şehrinde operasyon yürütürken aynı zamanda sivil halkı tahliye etmek için çalışıyor.”

Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda Gazzelilerin daha hızlı tahliye edilmesini sağlamak ve onları hedef aldığımız teröristlerden ayırmak amacıyla ek yollar açmak için çaba sarf ediyoruz.”

C
İsrail'in Gazze kentinin dış mahallelerine hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (EPA)

Netanyahu aynı açıklamada “Pilotlarımız, birkaç dakika önce Husi terörist rejiminin ana ikmal noktası olan Yemen'deki Hudeyde Limanı’nı bombaladı” diye ekledi.

“Hamas'ın fonlanması”

İsrail Başbakanı Netanyahu, Katar'ı Hamas'a finansman sağlamakla suçlayarak, geçtiğimiz hafta Doha'da Filistinli liderlere yönelik saldırının ‘haklı’ olduğunu savundu. Netanyahu basın toplantısında, “Katar Hamas ile bağlantılı, Hamas'a sığınak ve finansman sağlıyor. Güçlü baskı araçlarına sahip, ancak bunları kullanmamayı tercih etti. Bu yüzden eylemimiz tamamen haklıydı” diye ekledi.

Y67UI8
Kudüs'teki İsrail Başbakanı Netanyahu'nun konutunun yakınlarında, İsrailli rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep eden bir protesto gösterisi sırasında rehinelerin fotoğraflarını tutan protestocular, 16 Eylül 2025 (Reuters)

Netanyahu, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırıdan çıkarılması gereken dersin, İsrail'in ‘uluslararası kısıtlamalara dayanabilecek bağımsız bir silah endüstrisi kurması gerektiği’ olduğunu savundu.

Netanyahu, Hamas'ı rehinelere zarar vermemesi konusunda uyardı

Netanyahu, İsrail ordusu Gazze kentine büyük çaplı bir kara operasyonu başlatırken, Hamas'a, geriye kalan İsrailli rehinelerden herhangi birine zarar vermesi halinde İsrail'in ‘düşündüklerinden çok daha hızlı bir şekilde onlara ulaşacağı’ uyarısında bulundu.

Netanyahu, bu akşam düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump ile rehine meselesini görüştüğünü söyledi.

Netanyahu, Trump ile ‘kendisi için son derece önemli’ olduğunu söylediği rehinelerin güvenliği meselesini de ele aldıklarını açıkladı.

İsrail Başbakanı, Trump'ın Hamas'ı rehineleri insan kalkanı olarak kullanmaması konusunda uyardığı açıklamalarına atıfla bu meselenin ‘konuyu ele alan’ Başkan Trump için ciddi endişeler yarattığını belirterek “Hamas sözcüsünün dediği gibi, rehinelerimizi insan kalkanı olarak kullandılar ve onları tehlikeye atacak pozisyonlara yerleştirdiler. Bu korkunç bir şey” ifadeleri kullandı.

Netanyahu, Hamas'a kendi uyarısını da ekleyerek şöyle dedi:

“Eğer tek bir rehinenin tek bir saç teline bile dokunursanız, hayatınızın sonuna kadar sizi daha da büyük bir güçle takip edeceğiz ve o son, düşündüğünüzden çok daha erken gelecek.”

Netanyahu, Hamas liderlerine hitaben “Zaten sığınacak yeriniz olmayacak. Ancak size ulaşmak için çabalarımızı yedi kat artıracağız ve düşündüğünüzden çok daha hızlı bir şekilde size ulaşacağız” dedi.

“Elimizden gelenin en iyisini yapacağız”

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze kentinde Hamas'a karşı düzenlediği saldırı sırasında rehineleri korumak için ‘elinden gelenin en iyisini yapacağını’ belirtti.

Hamas'ın bölgede tutulan rehinelerin görüntülerini yayınlamasının ardından düzenlenen basın toplantısında İsrail ordusunun Gazze kentinde yürüttüğü operasyonlarla ilgili bir soruya yanıt veren Defrin, “Rehinelerin ailelerinin endişelerini anlıyoruz ve rehinelere zarar vermemek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Hamas'ın sivilleri insan kalkanı olarak kullandığını öne süren Defrin, “Hamas, şiddet kullanarak sivillerin savaş bölgelerinden ayrılmalarını engelliyor” dedi.


Birleşmiş Milletler Yemen'deki Daimi Koordinatörlük ofisini Aden'e taşıdı

New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
TT

Birleşmiş Milletler Yemen'deki Daimi Koordinatörlük ofisini Aden'e taşıdı

New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)

Birleşmiş Milletler, başkent Sana'da en az 18 BM personelinin gözaltına alınmasının ardından, Yemen'deki Daimi Koordinatör ofisini bir haftadan uzun bir süre sonra Aden'e taşıdı.

Yemen'deki Daimi Koordinatörlük Ofisi, salı günü ofisin Aden'e taşınmasına karar verildiğini duyurdu ancak Daimi Koordinatörün ülke genelindeki görevlerini sürdürmeye devam edeceğini belirtti.

Ofis, " Daimi Koordinatör Sana'da kalmaya devam edecek ve Sana da dahil olmak üzere ülke genelinde seyahat edecek" ifadesini kullandı.

Aden merkezli Yemen hükümetinin Dışişleri Bakanlığı, salı günü BM kararını memnuniyetle karşılayarak diğer BM programlarının da aynısını yapması çağrısında bulundu.

Bakanlık yaptığı açıklamada, "Bakanlık, Husi milislerinin onlarca insani yardım çalışanını keyfi olarak gözaltına almaya devam etmesini şiddetle kınadığını yineliyor ve derhal ve koşulsuz serbest bırakılmaları çağrısında bulunuyor" denildi.