Teymur Canbolat, cumhurbaşkanlığı konusunu Berri ile görüşecek

Azur’a desteği, fikir birliğine varmak için diyaloğa engel değil

Cihad Azur’un cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleme kararının alındığı, ‘Demokratik Buluşma’ bloğu toplantısından bir görüntü (Al-Anba dergisi internet sitesi)
Cihad Azur’un cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleme kararının alındığı, ‘Demokratik Buluşma’ bloğu toplantısından bir görüntü (Al-Anba dergisi internet sitesi)
TT

Teymur Canbolat, cumhurbaşkanlığı konusunu Berri ile görüşecek

Cihad Azur’un cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleme kararının alındığı, ‘Demokratik Buluşma’ bloğu toplantısından bir görüntü (Al-Anba dergisi internet sitesi)
Cihad Azur’un cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleme kararının alındığı, ‘Demokratik Buluşma’ bloğu toplantısından bir görüntü (Al-Anba dergisi internet sitesi)

Lübnan’da cumhurbaşkanlığı krizine ilişkin görüşmeler sürüyor. İlerici Sosyalist Parti Genel Başkanı Velid Canbolat’ın katılımıyla gerçekleştirilen ‘Demokratik Buluşma Bloğu’ toplantısına hâkim siyasi atmosferi yakından takip eden siyasi bir kaynak, eski bakan Cihad Azur’un adaylığına verilen desteğin, (bazılarının dediği gibi) ‘hiçbir partiye meydan okumayan bir aday üzerinde uzlaşma kapısını kapattığı’ anlamına gelmediğini söyledi.

Siyasi kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Demokratik Buluşma’nın, ülkenin daha fazla bölünmeye doğru kaymasını önleyecek, uzlaşmaya dayalı bir aday arayışında, cumhurbaşkanı seçiminde yer alan tüm taraflarla iletişim kurmayı sürdüreceğini vurguladı. Demokratik Buluşma Başkanı Teymur Canbolat’ın yakın zamanda Meclis Başkanı Nebih Berri’yi ziyaret etmeyi planladığını belirten kaynak, bunun yalnızca Berri’yi Azur’un adaylığının ardındaki atmosfere dahil etme değil, daha ziyade ‘cumhurbaşkanlığı seçimini, cumhurbaşkanlığı boşluğunun sona ermesini engelleyen çıkmazdan çıkarmadaki’ rolünü vurgulama amacı taşıdığını söyledi.

Kaynak, Demokratik Buluşma’nın Azur’un adaylığını desteklemesinin, onu aday gösteren güçlerin arkasında saf tutmayı amaçlamadığına dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Çünkü İlerici Sosyalist Parti Başkanı, Hizbullah ve Meclis Başkanı Berri başta olmak üzere farklı siyasi güçlerle tartıştığı bir sepet isim arasından kendisini ilk aday gösteren isim oldu. Baba Canbolat, oğlu Teymur’un da katılımıyla, yaklaşık altı ay önce Hizbullah Genel Sekreteri’nin siyasi yardımcılarından Hüseyin Halil ve Hizbullah’taki irtibat ve koordinasyon görevlisi Vefik Safa ile yaptıkları görüşmede bu ismi tartışmıştı. Ancak onların fikrini öğrenmek için uzun süre beklediler ve cevap alamadılar.”

Kaynağa göre İlerici Sosyalist Parti Başkanı, Halil ve Safa’ya ‘Marada Hareketi lideri eski milletvekili Süleyman Franciyye’nin adaylığını desteklemediğini, çünkü bunun Azur’ın adaylığının aksine diğer ekibe bir meydan okuma oluşturduğunu’ söyledi. Kaynak ayrıca, Hizbullah’a teslim ettiği listede başka adayların da yer almasına kapıyı kapatmadığına dikkat çekti.

Aynı kaynak, İlerici Sosyalist Parti Başkanı’nın Franciyye’nin adaylığına kişisel nedenlerle itiraz etmediğini çünkü kişisel düzeydeki ilişkilerinin kusursuz olduğunu ifade ederken, itirazının ‘ülkedeki dengeli bir siyasi gruba meydan okuyan bir siyasi eksene ait olmasından’ kaynakladığını vurguladı. Kaynak, Azur’u ilk aday gösterenin kendisi olduğunu ve o sırada siyasi güçlerin muhalefetiyle karşılaştığını, ancak daha sonra adaylığını desteklemek için tavrılarını değiştirmek üzere inisiyatif aldıklarını vurguladı.

Demokratik Buluşma ve İlerici Sosyalist Parti Başkanının, Azur’u zorlu bir aday olarak görmediğini belirten kaynak, bu iki tarafın daha önceki seçim oturumlarında, siyasi ekibine meydan okuma teşkil ettiği bahanesiyle muhalefet ekseni ve diğer temsilciler tarafından itirazla karşılaşan Milletvekili Mişel Muavvad için oy kullandıklarını hatırlattı.

Siyasi kaynak açıklamasının devamında “Tüm bu suçlamalar yerinde olsaydı Demokratik Buluşma, Azur’un adaylığını destekleyen muhalefet güçlerinin aksine, Meclis Başkanı Berri’nin yasama organının başında yeni bir başkanlık dönemine destek vermezdi” dedi.

Demokratik Buluşma’nın Azur’u aday göstererek herhangi bir siyasi partiye boyun eğmediğini, çünkü ona verdiği desteğin kimseyi şaşırtmaması gereken bir tavır olduğunu belirten kaynak, Demokratik Buluşma ve beraberinde İlerici Sosyalist Parti Başkanı, mutabakata dayalı bir aday üzerinde anlaşmaya varmak için zorunlu bir geçiş olarak kartları yeniden karıştırmakta sabırsızlandıkları sürece bir siyasi ekibi dışlayıcı konumda olmayacaklarını vurguladı. 

Siyasi kaynak “Demokratik Buluşma, siyasi denklemin ana bileşenlerinden sayılan Şii bileşenin, ülkeye ağırlık veren diğer bileşenler gibi dışlanmasına taraf olmayacaktır” diyerek, Hizbullah’a atıfla, belirli bir tarafın kendi adayını dayatma ısrarı karşısında uzlaşma için baskı yaptığını söyledi.

Meydan okuma mantığından çıkmanın koşulu olarak Demokratik Buluşma’nın uzlaşma çağrısı yaptığını belirten kaynak, buna yönelik olumsuz tavrın ardındaki nedenlere dikkat çekti.

Temsilciler Meclisi Başkanı Berri, birkaç gün önce cumhurbaşkanının belli bir parti tarafından seçilmesinin zor olduğunu açıkladı. Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiddin’in de ‘adı veya rengi ne olursa olsun, herhangi bir ekibin bir başkan bulmasının zor olduğu’ sözleriyle Berri ile koordinasyon sağlamak için inisiyatif aldığını söyledi.

Diğer yandan söz konusu kaynak, muhalefet ekseninin, tavrını değiştirmeyen Demokratik Buluşma ile tartışmaya girmesinin hiçbir gerekçesi olmadığını söyledi. Aynı şekilde bazı taraflara özellikle de Berri ile olan ilişkisinde hevesli olduğunu ve ‘iki eksen arasında ayrıma yol açacak siyasi ittifakların dışından bir cumhurbaşkanı seçmeye zorlayan siyasi anahtar arayışında’, yolun ortasında durduğunu göstermeye çalıştığını vurguladı.



Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
TT

Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan Deyr el-Belah şehrinde dün sabah bir fırının önünde bekleyenlerin üzerine açılan ateş sonucu 3 Filistinli kadının hayatını kaybetmesi, Gazzelilerin kötüleşen insani ve hayati koşullar karşısında içinde bulundukları trajedinin boyutlarını gözler önüne seren sahnelere bir yenisini daha ekledi. Deyr el-Belah'taki el-Beraket Caddesi üzerinde bulunan ‘Zadna 2’ adlı fırınının önünde meydana gelen olayda, ateşin hangi koşullarda açıldığı ve doğrudan mı yoksa bir hata sonucu mu açıldığı konusunda çelişkili açıklamalar yapıldı.

xsvdfd
Deyr el-Belah'ta ekmek almak için uzun kuyruklarda bekleyen Filistinliler (Arşiv - Reuters)

Filistinliler her gün saatlerce fırınların önünde yaklaşık 22 ekmekten oluşan tek bir ‘torba’ ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Olayın yaşandığı fırın, bölgenin en bilinen fırınlardan biri. Bu fırın aynı zamanda İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın başlamasından çalışmayı hiç durdurmayan tek fırın, ancak trajik olaydan sonra kapılarını kapatmak zorunda kaldı.

Fırının sahipleri ise kadınların fırının dışında yaşanan izdihamın ardından fırının dışından açılan ateş sonucu öldürüldüklerini söylediler. Bir kaynak, ateşin fırın önünde düzeni sağlamak ve fırını hırsızlığa karşı korumak için orada bulunan korumalar tarafından açılmadığını, fırın dışında iki ailenin üyeleri arasındaki bir mesele olduğunu belirtti. Görgü tanıkları, ateşin korumalardan biri tarafından açıldığını, ancak korumanın doğrudan insanarın üzerine ateş açmadığını, havaya ateş ettikten sonra silahının boşalması sonucu olayın yaşandığını anlattılar.

scv
Gazze'nin orta kesimlerinde kapalı bir fırının önünde duran Filistinliler (Arşiv - AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Deyr el-Belah'tan bir kaynak, ateş açan kişinin ailesinin misilleme korkusuyla evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Öldürülen kadınların Gazze şehrinden yerinden edilmiş kişiler olduğuna dikkati çeken kaynak, ateş açan kişinin, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde giderek zorlaşan büyük kıtlık karşısında vatandaşların ekmek temin edebilmeleri için fırın sahipleri ile Deyr el-Belahlı aileler arasında yapılan anlaşmanın bir parçası olarak, fırının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla fırının önünde durduğunu açıkladı. Deyr el-Belah'ta 300 binden fazla kent sakininin yanı sıra yaklaşık 850 bin yerinden edilmiş kişi bulunuyor.

srfg
Gazze'de bir torba ekmek aldıktan sonra el sallayan bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Olay üzerine şehrin muhtarları ve ileri gelenleri duruma müdahale ederek durumun daha da kötüleşmesini ve herkesin kontrolü dışında bir misillemenin ortaya çıkmasını önlemeye çalıştı. Sosyal medyada bazı vatandaşlar, Deyr el-Belah'a giren un miktarını fırınlara paylaştırmaya ve diğer ailelerin de benzer bir pay almasını sağlamak için aile başına sadece bir torba ekmek satmaya karar vermelerinin ardından yaşanan olaydan muhtarları, bölgenin önde gelenlerini ve yetkili kişileri sorumlu tuttu. Bazıları, fırınlardaki yoğunluğu arttırmak ve vatandaşları bir öğün için yeterli olmayan bir torba ekmek almak için uzun saatler kuyruklarda bekleterek aşırı yük altına sokmak yerine her aileye bir çuval un dağıtılabileceğini düşünüyor.

k7ıı8
Gazze'deki bir fırından ekmek aldıktan sonra sevinç içindeki bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Saatlerce kuyrukta bekledikten sonra fırının içinde bir torba ekmeğin fiyatı 3 şekel (1 doların biraz altında) iken, fırının dışındaki fiyat 30 ile 40 şekel (yaklaşık 11 dolar) arasında değişiyor. Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde bir çuval unun fiyatı bin şekel ve üzerinde (yaklaşık 255 dolar) bir fiyata ulaşmış durumda.

Gazze Şeridi’nin merkezi ve güneyi, İsrail'in uygulamaları ve hırsız çetelerinin insani yardımları çalması nedeniyle ciddi bir un sıkıntısı çekiyor. Ancak kuzeydeki durum, bölge sakinlerinin açlıklarını gidermek için hayvan yemi öğütmek zorunda kaldıkları aylarca süren kıtlıktan sonra şu an daha iyi.

Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde yaşanan acılar yaklaşık bir ay önce başlamış, gıda yardımları durdurulmuş ve girişine izin verilen yardımların büyük bir kısmı çalınması nedeniyle insani durum daha da kötüleşmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü Stephane Dujarric'e göre İsrail güçleri geçtiğimiz hafta 129 farklı insani yardımın üçte ikisinin Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engelledi. Mevcut durum, fırın sahiplerini unlarını korumak ve hırsız çeteleri tarafından çalınmasını önlemek için silahlı korumalar tutmaya itti. Bazı fırınlar bu silahlı adamları güvenlik görevlisi olarak tutarken, bölgenin önde gelenleri, muhtarlar ve yetkili kuruluşlar da yaşadıkları bölgelerdeki fırınları korumaları için ailelerden silahlı adamlarla anlaştı. Bölge sakinleri İsrail'in yeterli miktarda yardımın girişini manipüle etmeye devam edeceğinden korkuyor. Çünkü bu durum, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde, aynı koşulları birkaç aydır daha ağır bir şekilde yaşayan kuzeye kıyasla daha fazla artmakta olan kıtlığı daha da kötüleştirecek.