Tunus-AB ilişkilerini nasıl bir gelecek bekliyor?

İtalya Başbakanı, Avrupa Komisyonu Başkanı, Tunus Cumhurbaşkanı ve Hollanda Başbakanı’nın Kartaca Sarayı'nda hatıra fotoğrafı (AFP)
İtalya Başbakanı, Avrupa Komisyonu Başkanı, Tunus Cumhurbaşkanı ve Hollanda Başbakanı’nın Kartaca Sarayı'nda hatıra fotoğrafı (AFP)
TT

Tunus-AB ilişkilerini nasıl bir gelecek bekliyor?

İtalya Başbakanı, Avrupa Komisyonu Başkanı, Tunus Cumhurbaşkanı ve Hollanda Başbakanı’nın Kartaca Sarayı'nda hatıra fotoğrafı (AFP)
İtalya Başbakanı, Avrupa Komisyonu Başkanı, Tunus Cumhurbaşkanı ve Hollanda Başbakanı’nın Kartaca Sarayı'nda hatıra fotoğrafı (AFP)

Avrupa Birliği (AB), kıtanın güney sınırlarının güvenliğini sağlamaya yönelik yardım karşılığında Tunus'un fon ve mali yardım taleplerine yanıt verdi mi?

Tunus, Avrupa’nın önerisini bu ay sona ermeden kabul edip ardından ise yaklaşık 900 milyon euronun sevkinin yanı sıra, Tunus bütçesi için 150 milyon euro değerinde destek alacak mı? Yoksa değişken küresel durumdan, İtalya dahil olmak üzere bir dizi Avrupa ülkesinde iktidar sağının yasa dışı göç dalgalarını durdurma ihtiyacından yararlanmak için Avrupalı ​​yetkililere baskı yapmaya devam mi edecek?

Hollanda Başbakanı, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Avrupa Komisyonu Başkanı ve İtalya Başbakanı Tunus’ta bir araya geldi (AFP)
Hollanda Başbakanı, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Avrupa Komisyonu Başkanı ve İtalya Başbakanı Tunus’ta bir araya geldi (AFP)

Bu gibi sorular, Avrupa Komisyonu Başkanı, İtalya Başbakanı ve Hollanda Başbakanı’nın Tunus ziyaretine eşlik etti. Pazar günü gerçekleşen ziyaretin ardından, hem Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) sunduğu haksız koşulları, hem de göçmenleri para karşılığı yerleştirme çözümünü eleştiren Cumhurbaşkanı Said’in bu yöndeki yanıtı beklendi. Said, bu çözümün insanlık dışı ve kabul edilemez bir çözüm olduğuna değindi. Nitekim Tunus Cumhurbaşkanı’nın tam olarak ne istediği, tüketim ürünlerindeki sübvansiyonlar kaldırıldığı taktirde Tunus sokaklarının tepkisinin ne olacağı merak ediliyor.

Krizin yaşandığı ekonomik koşullar sürerken Tunus başkentinde yerel bir pazarda iki kadın (Reuters)
Krizin yaşandığı ekonomik koşullar sürerken Tunus başkentinde yerel bir pazarda iki kadın (Reuters)

Tunus işlerine aşina bazı gözlemciler, kapsamlı bir ortaklık paketi için birlikte çalışma anlaşmasının iki tarafın ortak çıkarlarını garanti ettiğine inanıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Tunus ile AB arasında bu ay sonunda yapılması planlanan bir sonraki Avrupa zirvesine kadar bir anlaşmanın imzalanmasını umduğunu ifade etti. Avrupa ülkeleri, Tunus'un içinde bulunduğu karmaşık ekonomik, sosyal ve siyasi durumda yardım alması halinde binlerce yasadışı göçmeni bir tarafa yerleştirmek için daha ciddi çalışabileceğine inanıyor.

Tunus Cumhurbaşkanı, İtalya Başbakanı'nı Kartaca Sarayı'nda ağırladı (EPA)
Tunus Cumhurbaşkanı, İtalya Başbakanı'nı Kartaca Sarayı'nda ağırladı (EPA)

AB tarafından önerilen beş nokta arasında Tunus'ta yatırımın artırılması, dijital sektörün desteklenmesi, yenilenebilir enerjilerin ihracatına yatırım yapılması ve öğrenci değişim programının daha kapsamlı hale getirilmesi yer alıyor.

AB’nin Tunus'un ilk ticaret ortağı ve ilk yatırımcısı olduğunu kaydeden Ursula von der Leyen, “Avrupa, Tunus'un 2011'den bu yana demokrasiye giden yolunu, diktatör Zeynel Abidin Bin Ali'yi deviren uzun ve çetin yol konumundaki devrimi desteklemiştir” vurgusunda bulundu. Böylece Avrupa'nın şuan siyasi dosyaya girmedeki gecikmesine üstü kapalı bir göndermede bulunmuş oldu.

Tunuslu siyasi analist Cemal el-Arfavi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, pek çok gözlemcinin Tunus ile AB arasındaki ilişkinin gerçekliğine ve katlanarak artan göç akımlarına dikkat çekerek AB’nin kolay kolay para ödemeyeceğini düşündüğünü belirtiyor. Siyasi müzakereler daha karmaşık olacağına, Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin Tunus'un siyasi gidişatına şüpheyle baktıkları için göçmenlik dosyasını çözmekle yetinmeyip hak ve özgürlüklerden bahsedeceğine de değiniyor.

Tunus başkenti merkezinde Afrikalı göçmenler (AFP)
Tunus başkenti merkezinde Afrikalı göçmenler (AFP)

Tunuslu bir grup insan hakları örgütü, AB’nin bilhassa İtalya'nın, müzakereleri zorlaştıracak olan göçmenlik dosyasını ele alma niyetini sorguluyor. Açıklamada bulunan Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu (FTDES) Sözcüsü Ramazan bin Ömer, Avrupalı ​​yetkililerin sık sık Tunus'a yaptığı ziyaretlerin ve açıklamaların, Tunus'a şantaj yapmak, ülkedeki iç siyasi, ekonomik ve sosyal kırılganlıktan yararlanmak amacıyla benimsenen eski ve yenilenmiş bir yolun parçası olduğuna dikkat çekti. Zirâ sınır ihracat politikalarında iş birliğini artırmak ve Tunus’u bağımlılık politikalarının bir rehinesi haline getirmek istediklerine değindi.

“Avrupa’nın yıllardır Tunus'u iş birliğine ihtiyaç duyan bir ülke olarak değil de göçü kontrol altına almak için daha fazla donanıma ihtiyaç duyan gelişmiş bir sınır noktası olarak gördüğüne” dikkati çeken Ömer, Avrupa ülkelerinin insanların ölecek olsalar dahi Avrupa’ya gitmemelerini savunduklarını söyledi.



Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
TT

Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta

Bağdat'ta yapılacak Arap zirvesi için geri sayım başlarken Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye Devlet Başkanı'nın zirvede bulunmasının Suriye'nin yeni vizyonunu netleştirmek açısından çok önemli olduğunu söyledi.

17 Mayıs 2025'te Bağdat'ın ev sahipliği yapacağı Arap Birliği Konseyi'nin zirve düzeyindeki 34. toplantısına Cumhurbaşkanı Ahmed el- Şara'nın katılımı konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor.

ABD'li gazeteci Tim Constantine verdiği bir röportajda Sudani, Arap zirvesine Bağdat'ta ev sahipliği yapmanın Irak'ın bölgedeki rolünü ve dengeli ilişkilerini vurgulamak açısından önemli olduğunu söyledi. Sudani, “Biz sadece ev sahibi ülke değil, aynı zamanda Ortadoğu'daki çeşitli krizlere yönelik çözümlerin başlatıcısı olacağız” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı'na yaptığı davetin Arap Birliği sisteminin bilinen protokolü çerçevesinde gerçekleştiğini belirten Sudani, “Suriye'deki siyasi süreç ve değişimin niteliği ne olursa olsun Suriye devletini temsil eden kişi Cumhurbaşkanı Şara'dır ve onun varlığı yeni Suriye'nin geleceğine ilişkin vizyonunu herkesin önünde netleştirmek açısından önemlidir. Suriye bizim ve tüm Araplar için güvenlik ve istikrar konusunda çok önemli bir meseleyi temsil ediyor ve biz Suriye'nin istikrarı, geleceği ve yeniden inşası konusunda istekliyiz" dedi.

gthyju
Katar Emiri Temim bin Hamad (sağda), Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara (Wa'i).

Irak Başbakanı ülkesinin Irak'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olduğu için Suriye'nin güvenlik ve istikrarına olan bağlılığını yineleyerek tüm vatandaşların haklarının garanti altına alınmasına, insan haklarına saygı gösterilmesine, aşırılık ve terörizmin reddedilmesine ve devlet kurumlarının nasıl inşa edileceğine dair net pozisyonlara sahip olunmasına dayanan kapsamlı bir siyasi süreç olmasını umduğunu ifade etti.

Koordinasyon Çerçevesi koalisyonunun önde gelen güçleri Şara'nın Arap zirvesine davet edilmesine karşı çıkmıştı ve bu tutum Sudani'nin Katar'ın başkenti Doha'ya yaptığı ve Katar Emiri Temim bin Hamad'ın huzurunda Şara ile bir araya geldiği ziyaretin ardından daha da şiddetlendi.

Koordinasyon Çerçevesi, Arap Zirvesi'nin başarısını desteklediğini ve liderlerin zirveye katılımının bir “hükümet meselesi” olduğunu açıkladı.

Irak bir savaş bölgesi değil

Arap zirvesinin başlamasına yaklaşık iki hafta kala ülkesinin algılandığı gibi bir savaş bölgesi olmadığını ifade eden Sudani, “Sahadaki göstergeler farklı, başkent halkı gece geç saatlere kadar dolaşıyor ve ülke, sonuncusu Kerkük petrol sahalarında BP'den alınan sözleşme olmak üzere 88 milyar doları aşan yatırımlara girdi. Dünyanın farklı yerlerinden gelen turistler var ve onları Irak-Suriye sınırı yakınlarındaki Hatra'da ve Hıristiyanların hac ziyareti yaptığı Ur bölgesinde gördüm, yani olumsuz olarak tasvir edilenden farklı bir yaşam var” şeklinde konuştu. Sudani hükümetin önündeki zorluğun, son yirmi yılda yaşanan pek çok engel ve yaygın yolsuzluk nedeniyle vatandaşların devlet kurumlarına olan güvenini yeniden tesis etmek olduğunu belirtti.

ABD ile ilişkiler konusunda ise Sudani, “Irak'ı ABD'ye bağlayan tek şeyin güvenlik dosyası olmadığını” vurgulayarak şunları söyledi: “Önemli ekonomik ilişkilerimiz var ve büyük ABD şirketleriyle çeşitli alanlarda büyük sözleşmelerimiz var ve ABD arabalarından ithal ettiklerimizin değeri 4 milyar dolara ulaşıyor ve Başkan Trump tarafından uygulanan yeni tarifeler bize üçüncü bir ülke üzerinden yansıyor.”