Darfur bombardıman altında BM'de ise "insanlığa karşı suçlar" konuşuluyor

Sudan'daki çatışmanın alanı savaş üçüncü ayına girerken genişledi.

Batı Darfur'un başkenti El-Cüneyne kentindeki yıkımın bir bölümü (AFP)
Batı Darfur'un başkenti El-Cüneyne kentindeki yıkımın bir bölümü (AFP)
TT

Darfur bombardıman altında BM'de ise "insanlığa karşı suçlar" konuşuluyor

Batı Darfur'un başkenti El-Cüneyne kentindeki yıkımın bir bölümü (AFP)
Batı Darfur'un başkenti El-Cüneyne kentindeki yıkımın bir bölümü (AFP)

Sudan'daki savaşın üçüncü ayına girerken ülkenin batısındaki Darfur eyaletindeki bazı şehirler savaşın genişlemesiyle dün (Çarşamba) şiddetli çatışmalara tanık oldu.

Batı Darfur eyaletinin başkenti El-Cüneyne şehri halkın kaçmasına neden olan en şiddetli çatışmalara tanık oldu. Batı Darfur Eyalet Valisi Hamis Ebker, uluslararası toplumu "soykırım" olarak nitelendirdiği çatışmaları durdurmak için müdahale etmeye çağırdı.

Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'da da çatışmalar yaşandı. Şiddet olaylarını izleyen yerel bir grup olan Darfur Barosu dün Nyala'daki sivil evlerin topçu ateşiyle vurulduğunu, Orta Darfur eyaletinin başkenti Zalingei şehrinin ise kuşatma altında olduğunu duyurdu.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El-Faşir'de nispeten sakinlik hâkim, ancak "Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK)" tarafından kontrol edilen Kutum şehrinde yerinden edilme dalgası yaşanıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, şiddetin mezhepsel boyutunun artması ve cinsel şiddet haberlerinden duyduğu derin kaygıyı dile getirdi. Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Temsilcisi Volker Peretz ise bazı şiddet eylemlerinin "insanlığa karşı suç" anlamına gelebileceğini belirtti.

Peretz dün yaptığı açıklamada, Darfur'da, özellikle El-Cüneyne şehrinde güvenlik durumunun kötüleşmeye devam etmesinden duyduğu derin endişeyi dile getirdi.

Birleşmiş Milletler'in, son gelen raporlarla ilgili ayrıntılar toplamaya devam ettiğini kaydeden Peretz, “Etnik kimlikler temelinde sivilleri hedef alan yaygın bir saldırı modeli ortaya çıktı. İddiaya göre bu saldırılar, Arap milisler ve Hızlı Destek Kuvvetleri üniformalı bazı silahlı adamlar tarafından işlendi. Bu raporlar son derece rahatsız edici ve doğrulanırsa ‘insanlığa karşı suç’ anlamına gelebilir.” açıklamasında bulundu.

Sudan'ın Darfur bölgesi, içinde bulunduğumuz yüzyılın başından beri, çoğunluğu Araplardan oluşan "Cancavid" milislerinin başlattığı saldırılar nedeniyle milyonlarca kişinin yerinden edilmesine ve 300 bin kişinin ölümüne yol açan aralıklı çatışmalara tanık oluyor. Hızlı Destek Kuvvetleri bu milislerden doğdu ve 2017'de yasal bir hükümet gücü haline geldi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), görevden alınan Eski Devlet Başkanı Ömer El-Beşir ve bazı yardımcılarını Darfur'da soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işlemekle suçladı.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.