Sudan ordusu: Batı Darfur eyaleti Valisi’ni Hızlı Destek Kuvvetleri öldürdü

Batı Darfur’un başkenti Cuneyna kentindeki yıkım (AFP)
Batı Darfur’un başkenti Cuneyna kentindeki yıkım (AFP)
TT

Sudan ordusu: Batı Darfur eyaleti Valisi’ni Hızlı Destek Kuvvetleri öldürdü

Batı Darfur’un başkenti Cuneyna kentindeki yıkım (AFP)
Batı Darfur’un başkenti Cuneyna kentindeki yıkım (AFP)

Sudan’ın batı komşusu Çad sınırındaki Batı Darfur eyaleti Valisi Hamis Abdullah Abbeker öldürüldü.

Sudan ordusu, Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK), ölümünden saatler önce eyalette işlenen ihlallerden HDK’yi sorumlu tutan Abbeker’i kaçırmak ve öldürmekle suçladı.

Sudan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Silahlı kuvvetler, Batı Darfur eyaleti valisi Hamis Abbeker’i kaçırıp öldüren HDK milislerinin hain eylemini en güçlü şekilde kınıyor. HDK, bu vahşi eylemle barbarlık siciline yeni bir sayfa ekledi. HDK'nin Sudan halkına karşı işlediği bu alçak suçlar, ülke tarihinde daha önce görülmedi” denildi.

Açıklamada, Abbeker’in ordu ile HDK arasındaki çatışmayla hiçbir ilgisi olmadığının da altı çizildi.

Ebbeker, 2020’de hükümetle Cuba Barış Anlaşması’nı imzalayan ve bölgede yaklaşık 20 yıla yayılan bir çatışmayı sona erdirmek isteyen isyancı hareketlerin liderlerinden biriydi.

HDK, şu ana kadar bu suçlama hakkında yorum yapmadı.

Abbeker, ölümünden saatler önce Al-Hadath TV kanalına yaptığı açıklamada, HDK güçlerini Cuneyna şehrini yok etmekle suçlamıştı.

Açıklaması sırasında silah sesleri geldiğini söyleyen Abbeker şu ifadeleri de kullanmıştı;

Şimdi sizinle konuşuyorum ve saldırı devam ediyor. Cuneyna’da vatandaşların başına ateş ediyorlar. Çok sayıda vatandaş ayrım gözetmeyen saldırılarla ölüyor. Bugün tedavi olamayan çok sayıda yaralımız var. Hastanemiz yok. Artık vatandaşa hizmet veren bir sağlık kuruluşu yok. Binlerce kişi soğukkanlılıkla öldürülüyor. Bu nedenle bu bölgede kalanları korumak için uluslararası toplumun kararlı bir müdahalesine ihtiyacımız var.

Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes, önceki gün Darfur bölgesinde meydana gelen şiddet olaylarının insanlığa karşı suç olabileceği konusunda uyarmıştı.

Perthes, “Darfur’daki durum kötüleşmeye devam ederken, Nisan sonundan bu yana etnik boyutlar kazanan çeşitli şiddet dalgalarının ardından Cuneyna’daki durumla ilgili özellikle endişeliyim” demişti.

Sudan’ın en önde gelen siyasi partisi olan Ulusal Ümmet Partisi ise, Cuneyna’da meydana gelen şiddeti ‘şüphesiz şehri bir felaket bölgesi haline getiren tam teşekküllü bir insan suçu’ olarak nitelendirmişti.

15 Nisan’dan bu yana Abdulfettah Burhan komutasındaki ordu ile Muhammed Hamdan Daklu liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Silahlı Çatışma Yeri ve Olay Verileri Projesi’ne (ACLED) göre, çatışmalarda bin 800’den fazla kişi öldü, ancak gerçek kayıp sayısı çok daha fazla olabilir.

BM verilerine göre, çatışma nedeniyle 900 bin kişi başkent Hartum’dan kaçtı, komşu ülkelere sığınan 475 binden fazlası dahil olmak üzere yaklaşık iki milyon insan yerinden edildi.



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.